"4 büyükler"in ortak bildirisi:
Süper Ligde” yer alan profesyonel futbol kulüplerinin, ortak çıkarlarını meşru her zeminde güçlü bir şekilde ifade etmelerini sağlamak, müşterek projeler yaratarak futbol ekonomisini büyütmek gibi ortak amaçlar ile kurulan Kulüpler Birliği Vakfı bugün maalesef bu ortak amaçlardan uzaklaşmış ve kendi birliğini oluşturan unsurların bir kısmını yok sayan düşünce ve eylemlere yönelmiştir. 1 Haziran 2005 tarihinde Ankara’da icra olunan TFF Genel Kurulunda, Vakıf Başkanı ve Vakfın üyesi kulüplerin başkan ve delegelerinin önderliğinde genel kurul başkanlık divanına sunulan ve bilahare oylanarak kabul edilen havuz paylaşım kriterlerinin değiştirilmesine yönelik önerge her türlü hukuki düzenlemeye aykırı olduğu gibi yukarıda Kulüpler Birliği Vakfının kuruluş ve faaliyet amacı olarak belirlenen düşüncelere de açıkça aykırıdır. Şöyle ki: Gerek “havuz sistemini” düzenleme yetkisini münhasıran TFF Yönetim Kuruluna veren 3813 sayılı yasa düzenlemesi gerekse bu yasa düzenlemesi öncesi ve sonrası yargı kararları; havuz sistemi diye isimlendirilen tek elden merkezi yayın hakları satış sisteminde TFF Yönetim Kurulunun münhasır yetkisinin kulüplerin kanuni zorunlu vekili olarak sistemi kurma (yayın esas ve usullerini belirlemek) olduğunu belirtmektedir. Yani TFF Yönetim Kurulunun münhasıran, yayın haklarını pazarladığı kulüplerin yasal zorunlu vekili sıfatı ile yayın haklarının satışı usulünü ve bu satışa ilişkin esasları müvekkili kulüpler nam ve hesabına belirlemektedir. Bu şekli ile sistem bütün kulüpleri bağlayıcı nitelikte bulunmaktadır. Ancak ne yukarıda izah olunan bu münhasır yetki; nede başka bir hukuksal düzenleme; herhangi bir kişi veya kuruluşu kulüplere ait yayın hakkından kulüplere ait olan yayın hakkı bedelini belirleme yetkisini vermemektedir. Süper Lige ait yayın haklarının toplam bedeli serbest rekabet koşulları altında oluşmakta ancak serbest rekabet koşulları altında oluşan toplam bedelden beher kulübe düşen miktar, kulüpler ile Federasyon birlikteliğinde oluşturulan ortak zeminde ve karşılıklı (müşterek) anlayış içinde belirlenmektedir. Nitekim halihazırda TFF tarafından uygulanan dağıtım kriteri bu şekilde oluşturulan ortak zeminde varılan müşterek mutabakatın bir sonucudur. Söz konusu mutabakat ilgili tüm kulüplerin uygun iradeleri ile oluşmuştur. Beher kulübün kendisine ait maçların yayın değerini belirleme hakkı mevcut yasal düzenlemelerin de bir sonucu ve gereğidir. Bu hakkın bir yasal vekile zorunlu (cebren veya kanunen) devri hukuken mümkün değildir. Bugün gelinen noktada ise Kulüpler Birliği Vakfı, yasal olarak Süper Lig Kulüpleri tarafından müştereken alınması gereken bir kararı, paydaşları dışında unsurları da yanına almak suretiyle bir oldu bitti ile alma yöntemine gidilmiştir. Bu durum yukarıda izah olunan hukuki izahata aykırı olduğu gibi Kulüpler Birliği Vakfının üyeleri arasındaki müşterek hareket etme ve müşterek çıkarları gözetme misyonuna da ters düşmektedir. Vakıf üyesi tüm kulüplerin müşterek menfaatini gözetme ve savunma düşüncesi ile kurulan Vakfın bu şekilde eylemi ile bizatihi kendi paydaşlarını dışladığı , paydaşlarının bir kısmının dahil olmadığı, müştereken alınmamış bir kararının savunuculuğunu yaptığını üzülerek izlemiş bulunuyoruz. Kulüpler Birliği Vakfının, kuruluş amacından uzak bu tavrının, paydaşlarından bir kısmını ve bu çerçevede kulübümüzü de dışlamak olarak algılıyoruz. Müşterek bir amaca hizmet etmeyen ve müşterek çıkarları savunamayan Vakfın bu şekilde kuruluş amacının dışına çıktığını, kuruluş ve varlık sebebini yitirdiğini düşünüyoruz. Büyük kulüp-küçük kulüp , 4 büyük ve diğerleri , Şampiyon Takımlar ve diğerleri gibi gereksiz ayrımların Türk Futbolunun müşterek amaçlarına verdiği zararları ve bölünmenin müşterek menfaatler üzerindeki olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak ve ülkemizde futbolun kalkınması, ekonomisinin büyümesi için büyür bir zevk ve samimiyetle üyesi olduğumuz vakfın, bugün sadece bir kısım takımların müşterek menfaatini koruyan, kollayan ve takımlar arasında bölünmeyi bizzat kendi karar ve tasarrufları ile gerçekleştiren bir yapıya dönüştüğünü büyük bir kaygı ile izlemekteyiz. Gelinen noktada, Vakfın kuruluş amacı ve gayesi ortadan kalktığından Vakfın infisahını talep hakkımız da dahil olmak üzere doğmuş ve doğacak her türlü yasal haklarımız saklı kalmak kaydıyla, Vakfın toplantılarına katılmayı sürdürmekte ve vakfın kararlarına katılmakta herhangi bir yarar görmediğimizi, Vakfın ve Vakıf üyesi diğer kulüplerin aldığı veya alacağı kararlara katılmadığımızı ve katılmayacağımızı beyan eder, tavsiye niteliğinde bile olsa Vakfın veya Üyelerinin aldığı veya alacağı kararların Kulübümüzü hiçbir şekilde bağlamadığını ve bağlamayacağını Sayın Kamuoyunun dikkatine sunarız. Bu bildiri aşağıda isimleri yazılı Kulüpler tarafından müştereken hazırlanmıştır.
Beşiktaş Jimnastik Kulübü, Fenerbahçe Spor Kulübü, Galatasaray Spor Kulübü, Trabzonspor Kulübü.
|