Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum > Gesellschaft & Soziales


Hilfe Kalender Heutige Beiträge

Antwort
 
Themen-Optionen Thema durchsuchen
  #13541  
Alt 31.03.2005, 12:14
Benutzerbild von donpepelino
donpepelino donpepelino ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard puttur tabiki?

kanuni yada süleymanin heykelini dikenlerde sucludur kimler dikmisse onlarda putperesttir ayirim yok dostum onlar tarihte kaldi gelecege bakalim...........

ülken icin calis vergini ver ayrimcilik yapma eline bir torba al almanlar gibi cevreni bir temizle yapabiliyormusun helal olsun yapamiyormusun konusma...........
  #13542  
Alt 31.03.2005, 12:14
Benutzerbild von donpepelino
donpepelino donpepelino ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard katiliyorum.......... o.T.

ohne Text
  #13543  
Alt 31.03.2005, 12:15
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard HEYKEL

Taş, tunç, mermer ve pişmiş toprak gibi dayanıklı maddelerden yapılmış insan ya da hayvan görüntüsü, simgesi. Heykel, İslâm terminolojisinde "suret" kavramı içerisinde değerlendirilmiş resim anlamındaki suretten bunu ayırmak için "gölgeli suret" deyimi kullanılmıştır. Heykel, şekil olarak müşriklerin tapındığı putlarla aynı olmakla birlikte kendisine tapınılan anlamda put olmadığı için suret kavramı içerisinde ele alınmış ve onunla birlikte hükme bağlanmıştır.


Kur"an, heykelden put anlamı dışında bir yerde söz etmekte, hakkında herhangi bir hüküm vermemektedir. Sebe" sûresinde cinlerin bir kısmının Hz. Süleyman"ın emrinde çalıştığı bildirildikten sonra "Ona dilediği gibi kaleler, heykeller, havuzlar kadar (geniş) leğenler, sabit kazanlar yaparlardı"(Sebe 34/13) buyurulmaktadır. Bu âyet bilginlere göre Hz. Süleyman devrinde heykel yapmanın mübah olduğunu ifade etmektedir. Ama yine bilginler Hz. Süleyman devrine ait olan Rasulullah (s.a.s.) den gelen haberlerle ortadan kaldırıldığını, İslam dini tarafından neshedildiğini söylemektedirler.
!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Kur"an, Hz. ibrahim (a.s.)"ın putları, heykelleri kırdığını anlatmaktadır. Rasul (s.a.s.)"da Mekke"nin fethinde Kâbenin içinde, çevresinde ve Safa ile Merve tepeleri üzerinde bulunan putları (heykelleri) kırıp temizletmiştir.
!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Rasulullah (s.a.s.)"dan gelen hadisler heykel (suret) yapmayı yasaklamaktadır. Bu konuda gelen haberler tevâtür derecesine ulaşacak kadar çoktur. (Resim için bk. Resim mad.)

Hz. Âişe (R. anha) dan Nebi (s.a.s.)"in şöyle dediği nakledilmiştir: "Kıyamet günü en şiddetli azaba uğrayacak olanlar, yaratma hususunda kendisine Allah"ın yerine koyup, kendini ona benzetenlerdir" (Buhari, libas, 39; Nesai, Zinet, 112-114).

İbn Abbas (r.anhum)"a Iraklı bir adam gelip; Şu suretleri yapıyorum, bu konuda ne dersiniz diye sorunca, o, şu cevabı vermiştir: Yaklaş, yaklaş, Muhammed"i (s.a.s.)" şöyle derken işittim: "Kim dünyada bir sûret yaşarsa, Kıyamet günü buna can vermekle yükümlü tutulur. Halbuki ona can verecek değildir." İbn Abbas ve Ebû Hureyre"nin naklettiği başka bir rivayet şöyledir: "Kim suret yaparsa, ona can verilinceye kadar azap olunur. Halbuki bu surete can verebilecek değildir" (Nesai, Zinet,113). İbn Ömer"den, Nebi (s.a.s.)"in şöyle dediği nakledilmiştir: "Suret yapan kimselere kıyamet gününde azap olunur ve kendilerine; yarattığınız şeylere can veriniz, bakalım denilir" (Nesai, Zinet, 113).

İmam es-Sindi, Nesâi Hâşiyesinde yukarıdaki İbn Abbas ve İbn Ömer hadislerini şöyle açıklar: İbn Abbasa hükmü sorulan "suret" ten maksat "canlılara ait sûretler" dir." Sureti diriltinceye kadar azap olunmaktan maksat, azabın sona ereceği zamanı belirtmektir. Hadiste; sureti hiçbir zaman diriltemeyeceklerinin belirtilmesi azabın devamlı olarak uygulanacağını ifade eder. Ancak es-Sindi, yukarıda sözü edilen azabın, suret yapma sebebiyle dinden çıkan kimse ile ilgili olduğunu belirtir. Ve bunun da üç şekilde ortaya çıkabileceğini ifade eder. a) Helal kabul ederek suret yapmak, b) Tapınmak amacıyla yapmak, c) Zaten mü"min olmayan kimsenin suret yapması? Bu üç sınıfın dışında kalanlar, sureti helal saymadan ve tapınma kastı da taşımaksızın yapmışsa bu fiili sebebiyle "asi" olur. Hak ettiği azabı Allah affetmezse azap görür, sonra azaptan kurtulur. Yahut da bu azaptan maksat; işin çirkinliğini şiddetle ortaya koyup, yasaklayarak suret yapımını engellemektedir. Bu son değerlendirmeye göre, hadisin açık anlamının kastedilmediği düşünülebilir (es-Sindi, ö 136/1724 Haşiye Süneni"n-Nesâi, İstanbul 1931, VIII, 215).

Heykelin yasaklanma nedeni: Yukarıda zikredilen hadisler incelendiğinde heykelin yasaklanma nedenini de ifade ettikleri görülür. İslam bilginlerinin ortaklaşa belirttiklerine göre heykelin yasaklanma nedeni, onları yapanların Allah"ın yarattıklarına benzetmeye çalışmaları kendilerini yaratıcı yerine koymuş olmalarıdır. Yasağın hikmeti ise, insanları putperestlikten uzaklaştırmak, saf tevhid inancını şirk ve putperestlikten korumaktır. Çünkü bütün kavimlere putperestlik heykel yoluyla girmiştir.

Âyette Nuh Peygamberin kavmi ile ilgili olarak şöyle buyrulur: "Sakın ilahlarınızı bırakmayın "ved ", "suvâ", "Yeğâus", "Nesr" gibi putlarınızdan vazgeçmeyin, dediler. Böylece bir çok insanı sapıttılar. Sen bu zalimlerin sadece sapıklıklarını arttır" (Nuh, 71 /23-24). Bunlar Nûh kavminin Allah"tan başka kendilerine taptıkları putlarının adlarıdır. Abdullah bin Abbas ve Muhammed bin Kays"tan şöyle dediği nakledilmiştir: Ayette adı geçen put isimleri Nuh kavminin bazı salih kimselerinin adlarıydı. Bu kimseler öldükten sonra, şeytan onların birer heykelinin dikilmesini öğütleyerek: "siz onların yaptıklarını bu heykeller aracılığıyla hatırlar ve yaparsınız." der. Şeytanın bu yanıltmasına kanan insanlar o salih kimselerin heykellerini yaparak dikerler. Önceleri güzel amelleri hatırlamada birer araç olan heykeller, bir kaç nesil geçtikten sonra nitelik değiştirir ve kendilerine tapınılan birer put halini alırlar. İşte İslam"dan önceki arap toplumunda bu putları yeni ilavelerle devir almış ve onlara tapınırken İslam güneşi doğmuştur (İbn Kesir, Muhtasaru Tefsiri İbn Kesir, 7. baskı, Beyrut 1402/1981, III, 554).

Sonuç olarak, İslam"ın heykel yasağının kökeninde tevhid inancını korumak, yaratmada yüce yaratıcıya benzemeyi engellemek, mahrem yerleri tasvire karşı tedbir almak ve zararı faydasından çok olan bir alanda israfı önlemek gibi sebebler yatar. Diğer yandan İslam"da ne Hz. Peygamberin ve ne de din büyüklerinin heykellerle tasvir edilmeye ihtiyaçları yoktur. Onlar mû"minlerin gönüllerinde taht kurmuş, mesaj ve doktrinleri İslam toplumunda baş tacı edilmiştir. Hatta İslam Peygamberi sözle aşırı övmeyi bile yasaklamıştır. O şöyle buyurur: "Hristiyanların Meryem oğlu İsa"yı övdükleri gibi beni övmeyiniz. Yalnız, Allah"ın kulu ve elçisidir. Deyiniz" (Buhari, Enbiya, 48; A.B. Hanbel, Müsned, I, 23, 24, 47, 55).

Şamil İA
  #13544  
Alt 31.03.2005, 12:15
Benutzerbild von donpepelino
donpepelino donpepelino ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Can Dündar Ne Diyor.

Kimininki kalpaklı kiminki fraklı, kimi sert kimi güler yüzlü... Herkes kendine göre bir Atatürk portresi çiziyor. Peki bunların hangisi gerçek Atatürk?

CAN DÜNDAR 07 Kasım 2003 Cuma : MİLLİYET


Ben gözümle görmedim, anlattılar: Atatürk, Anadolu"nun direniş ruhunun nasıl örgütlendiğinden söz ederken "küçük kıvılcımlardan büyük yangınlar doğabileceğini" söylemiş.
Sonra bu söz "Küçük kıvılcımlar, büyük yangınlar doğurur" diye pankart olup asılmış.
Nereye biliyor musunuz?
İtfaiyenin girişine...

Hangisi yalancı?
Atatürk"ü hepimizin değilse de, çoğumuzun yanlış ya da hiç değilse eksik anladığımızı söyleyebiliriz.
Yıllar önce TRT"de Üç Yalancı diye bir program vardı.
Üç tiyatro oyuncusu yan yana dizilir, ekranda gösterilen bir nesnenin ne olduğunu anlatırdı. Mesela birisi o nesnenin bir motor parçası, diğeri çocuk oyuncağı olduğunu söyler, üçüncüyse savaş meydanında bulunduğunu iddia ederdi. Yarışmacı "üç yalancı"dan hangisinin doğru söylediğini bulmaya çalışırdı.
Günümüzün Atatürk tarifleri biraz bu yarışmayı andırıyor.
Baksanıza, Ata"nın müzede sergilenecek balmumu heykeli, gerçek boyuna uygun olarak 1.68 yapılınca, Atatürkçüler "Bu çok kısa" diye tepki gösteriyor ve heykelin boyu sipariş üzerine 1.85"e çıkarılıyor.
Boyu konusundaki karmaşa, fikirleri konusunda da yaşanıyor.
Atatürkçülük modası öyle bir hal aldı ki, artık herkes ondan bir parça koparıyor, o parçayı öne çıkarıp ona övgüler düzüyor. Zamanla Atatürk"ün sadece o parçadan ibaret olduğuna kendisi de inanıyor. İşte o yüzden, bütün bu parça-koparıcılar kadar çok sayıda Atatürk çıkıyor ortaya...

Erbakan"dan Çelik"e kadar
Ne demek istediğimizi anlatmak için Atatürkçüler listesine şöyle bir göz atmak yeterli:
Adnan Hoca da Atatürkçü, Doğu Perinçek de...
Popçu Çelik de Atatürkçü, "ordu göreve" pankartı açan gençler de...
Erbakan Başbakanken "En büyük Atatürkçü biziz" demişti; tabii onu hapseden Kenan Evren de...
Eski Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, partisinin başkanı Tansu Çiller"in yarımyüz fotoğrafını Atatürk"ünkiyle eşleştirecek kadar Atatürkçüydü...
Bu kadar farklı eğilimden insan, aynı liderden "Bizim önderimiz" diye söz ediyorsa bu işte bir yanlışlık olmalı.
O zaman da sormak gerekiyor:
Kaç farklı Atatürk var?
Ve hangisi gerçek Atatürk?



Bir liderden kaç farklı kimlik çıkar?

Devrimci Atatürk
Aslında "Kuvvacı Atatürk" demek daha doğru...
Kuvvacılarınki, post bıyıklı, kalpaklı, antiemperyalist bir lider.
Daha 1960"larda Deniz Gezmiş, anti-Amerikan gençlik mücadelesine başlarken babasına şöyle yazıyordu:
"Sana müteşekkirim, çünkü Kemalist düşünceyle yetiştirdin beni... Küçüklüğümden beri evde Kurtuluş savaşı anılarıyla büyüdüm. O zamandan beri yabancılardan nefret ettim. Biz Türkiye"nin ikinci kurtuluş savaşçılarıyız." Bu antiemperyalist ve sivil direnişçi ruh, bugün de siyasal alanda pekçoklarına ilham veriyor.
"Ordu göreve" diyen Türk Solu dergisi, kalpaklı Mustafa Kemal kapağıyla çıkıyor.
Kemal Paşa"nın 1920"de bir komünist partisinin kurucusu olması, Lenin"e "ezilen milletleri emperyalizmin hegemonyasından kurtarmak için" mektup yazması "Solcu Atatürk"çülerin dayanakları...
Onun Anadolu halkına hitaben yayınladığı bir beyanname elden ele geziyor:
"Müslüman kardeşlerim, komünist arkadaşlar...!
Büyük devletler yeni bir Müslüman kurbanını boğazlıyorlar. Onu yok etmek azmindedirler. Fakat biz, elde silahımız, anavatan topraklarını savunarak ve haklarımızı haykırarak ölmesini bilenlerdeniz. Köylülerimiz topraklarını, yurtlarını ve köylerini istilacıya karşı müdafaa ederken, şehit düşerken emin olabilirler ki, yakın bir zamanda bütün İslamiyet, komünizmle birlik olarak onların intikamını alacaktır."

Ülkücü Atatürk
Ata"nın sağlığında yazılan tek biyografisinde H. C. Amstrong, ona "Bozkurt Atatürk" ismini takmıştı.
Nazım Hikmet"in tabiriyle "sarışın bir kurda" benziyordu.
MHP Kongresi"nde asılan bir afişte o Atatürk"ü, bıyıkları fırça darbeleriyle sarkıtılmış, sert bakışlı bir asker olarak tanımıştık.
Ülkücülerinki, "Komünizm gördüğü yerde ezilmelidir" dediği önesürülen, daha 1933"te Sovyetler"in ilerde dağılabileceğini görüp "Oralardaki dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimize sahip çıkmalıyız" diyen bir "başbuğ"...
Atatürk, 1927"de piyasaya çıkarılan 5 ve 10 liralık banknotların üzerine bozkurt resmi koydurmuştu.
1930"da tarihçilere "Türk tarihinin ana hatları"nı yazdırmaya başladığında, İslam"ın Türk tarihinin sadece bir bölümünü oluşturduğunu, oysa ondan önce de Türklere ait şanlı bir mazi bulunduğunu anlatmıştı. Alfabede, giyside, müzikte Osmanlı"yı çağrıştıran ne varsa silmeye çalışıyordu.
Yıllar önce Celal Bayar"ın damadı Ahmet İhsan Gürsoy"dan dinlediğim bir anıyı burada nakletmekte yarar var. Gürsoy"un anlattığına göre Atatürk, 30"lu yıllarda Türk bayrağını da değiştirmeyi düşünmüş. Çünkü ayyıldız simgesinin Osmanlı"yı ve Arap dünyasını çağrıştırdığına inanıyormuş. Türklere yeni bir ulusal kimlik kazandırmaya çalışırken, ona İslamiyet öncesi köklerini hatırlatan bir bayrağın yakışacağını hesaplamış ve Göktürk"lerin bayrağını düşünmüş.
O proje gerçek olsaydı, bugün Türk bayrağında ne olacaktı biliyor musunuz:
Mavi fon üzerinde yeşil bir kurt profili...

Kürtlerin Atatürk"ü
Mustafa Kemal, Anadolu"ya geçtikten sonra Amasya"dan Kâzım (Karabekir) Paşa"ya çektiği telgrafta şöyle diyordu:
"Ben Kürtleri ve hatta bir özkardeş olarak tekmil milleti bir nokta etrafında birleştirmek ve bunu cihana göstermek karar ve azmindeyim."
Bu kararla, Amasya protokolünde "Türklerin ve Kürtlerin oturdukları yerler" diye adlandırılan ülke için milli mücadele başladı ve BMM kuruldu.
Meclis"teki ilk tartışmalardan biri Kastamonu Mebusu Yusuf Kemal Bey"in, "Türklerin sağlığı korunmalıdır" demesiyle patlamış, Sivas Mebusu Emir Paşa, bu vatanda sadece Türklerin yaşamadığını hatırlatmıştı. O aşamada, Mustafa Kemal Paşa devreye girmiş ve "Meclis"in sadece Türklerden değil, Çerkezlerden, Kürtlerden, Lazlardan oluştuğunu ve bunların çıkarlarının ortak olduğunu" vurgulamıştı.
Kurtuluş Savaşı başlarken Kemal Paşa, Kürtlere özerklik verilmesinden bile söz etmişti.
Kürt sorunu yeniden gündeme geldiğinde, şahinler, Dersim isyanını sertlikle bastıran Atatürk"ü örnek alırken, güvercinler Mustafa Kemal"in 1920"lerdeki sözlerini arşivden çıkardılar.

Dindar Atatürk
Bitmek bilmez bir tartışma da Atatürk ve din meselesidir.
Timur Selçuk, Yaşar Nuri Öztürk gibi Atatürkçü müminler Kur"an"la Nutuk"u bir arada saklar kütüphanelerinde... Başuçlarında Ata"nın Meclis açılışında ellerini kaldırmış dua ettiği fotoğrafı asılıdır. Fotoğrafın altında da Ocak 1923"teki konuşması vardır.
"Bizim dinimiz en makul ve en tabii dindir. Ve ancak bundan dolayıdır ki, son din olmuştur. Bir dinin tabii olması için akla, fenne, ilme ve mantığa tetabuk etmesi lazımdır. Bizim dinimiz bunlara tamamen mutabıktır."
Onlara göre "Atatürk dinin özüne değil, din olarak kabul edilen geleneğe ve eskimiş kurumlara karşı tavır almış"tır ve vahiy ile akıl arasında uzlaşmazlık görmemiştir.
Ateistler, buna bir başka Atatürk metniyle karşı çıkar.
Onların elindeki metin, 1 Kasım 1937 tarihli Meclis açış konuşmasıdır: "Dünyaca bilinmektedir ki, bizim devlet idaresindeki ana programımız, Cumhuriyet Halk Partisi programıdır. Bunun kapsadığı siyasetler, idarede ve siyasette bizi aydınlatıcı ana hatlardır. Fakat bu prensipler gökten indirildiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutulmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz."

Demokrat Atatürk
Ve nihayet liberal-demokrat Atatürk...
Özellikle Cumhuriyet"le yaşıt İktisat Kongresi"nde uygulamaya konan ekonomi politikası ve Celal Bayar"ın Başbakanlığı döneminde hayata geçirilen uygulamalar, Atatürk"ü, İş Bankası"nın kuruluşuna imza atmış bir "liberal devlet adamı" yönüyle öne çıkarır.
Hele İsmet Paşa"nın Başbakanlığında iki kez direkten dönen çok partili rejim arayışları onu "demokrat" sıfatıyla bir arada değerlendirenlerin en inandırıcı kanıtıdır.
Her ne kadar Cumhuriyet tarihi boyunca demokrasiyi askıya alan tüm askeri müdahaleler, Atatürkçülük adına yapılsa da, Cumhuriyet"in asıl hedefinin demokrasi olduğuna inananlar, "muhtaç oldukları kanıt"ı, onun Afet İnan"a verdiği el yazısı notlarında bulabilirler:
"Artık bugün demokrasi fikri daima yükselen bir denizi andırmaktadır. Yirminci asır, birçok müstebit hükümetlerin bu denizde boğulduğunu göstermiştir."

<a href="redirect.jsp?url=http://www.islamustundur.com/hangisi.htm" target="_blank">http://www.islamustundur.com/hangisi.htm</a>
  #13545  
Alt 31.03.2005, 12:17
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard PUTPERETLIK ve HEYKELPERETLIK aynisidir

Insanların, Allah Teâlâya yapmaları gereken ibadet, göstermeleri gereken saygı, sevgi ve korkuyu, Onun dışında herhangi bir mahluku mabud kabul ederek ona yöneltmeleri hali. Put, ayet ve hadislerde "sanem” ve "vesen” şeklinde de isimlendirilmektedir. "Asnâm-putlar”, "sanem” kelimesinin çoğuludur. İbnul-Esîr, en-Nihâye, adlı kitabında "sanem" kelimesini; "Allah"dan başka ilâh edinilen şey" diye tanımlamaktadır. Bu da müşriklerin taptıkları putlar anlamına geldiği gibi, Allah"ın nizamına ve hâkimiyetine engel olan tüm tağutlar manasınadır.

Allah"ın nizamına ne şekilde olursa olsun engel olan ve bu manada putlara, heykellere ve büstlere değer veren kimseler de aynen putperest müşrikler gibidirler. Namaz kılsalar, oruç tutsalar, hac yapsalar da, onlardan hiçbir farkları kalmaz.
  #13546  
Alt 31.03.2005, 12:18
eniskaya
 
Beiträge: n/a
Standard Sen Müslüman olda gitme

digerlerinin seysinin amiri olarak Allah seni görevlendirdiyse o ayri.....

HZ. Muhammed Islam dini sadece Teblig etmek ile görevlendirildigi Kuranda yaziyorken.... seni simdi Allahmi baskalarinin üzerine Jandarmami gönderdi.....

Varsa senin sahsi düsüncelerine uymayan seyler..... o halde gitme güzel kardesim... gitnme sende kerhaneye, veya icme ickiyi veya oynama kumari.....

Seni zorlayanmi var, kendi iman zaafiyetini Laik düzenemi dayatiyorsun.... ????

Olacak sey degil yahu.... sen kimsenin kisisel din anlayisina yada yasantisina karisamazsin..... hatta kendi aile cercevesinde bile fazla sözün bile gecmez, cünkü kimse kimsenin emri altind yasamaz yasamakta istemez.....

O yüzden hör auf deine sahsi und Private Ideologie als Gottes Wort anzusehen.... Resule bile bu izin yoktu ki sana zaten yoktur
  #13547  
Alt 31.03.2005, 12:19
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard :-) o.T.

ohne Text
  #13548  
Alt 31.03.2005, 12:20
Benutzerbild von donpepelino
donpepelino donpepelino ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard yaa eniss milleti biktiriyorsun burda

senin gercekten kafani yikamislar herzaman hakli görüyorsun kendini gercekten biktim usantim seninlen yazismaya..........

illaaa ben baska seyy demiyorsun tamam bazi seyleri dogru söyliye bilirsin ama baskasini da biraz dinle ögren.....


herzaman sen hakli olamazsin tiksindiriyorsun insani buraya girmeye.........
  #13549  
Alt 31.03.2005, 12:20
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard ENIS bazen gülünc oluyorsun KARDESIM !:)

ohne Text
  #13550  
Alt 31.03.2005, 12:21
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Len DON haklisin :-)) sevdim seni !:-)))

ohne Text
Antwort



Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu