| | Mitglied werden | | | Hilfe | | | Login | ||||||||
![]() |
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum |
Hilfe | Kalender | Heutige Beiträge | Suchen |
![]() |
|
Themen-Optionen | Thema durchsuchen |
#1
|
||||
|
||||
![]() Pek yakında devamı geliyor.
Ekrem İmamoğlu’nun iddianamesi hâlâ yazılamadı. Yangından mal kaçırır gibi acele eden polisler, talimatla hareket eden savcılar ve sözüm ona “sarayın adaleti” aylardır ortada yok. Koskoca devlet aygıtı, bir iddianame bile üretemeyecek kadar aciz duruma düşürülmüş. Hani bir ay sonra birbirimizin yüzüne bakamayacaktık? Nerede o sözler, nerede o tehditle savrulan laflar? Biz asla yol arkadaşlarımıza iftira atmayız. İftirayı siyaset sananlar ise eninde sonunda kendi yalanlarının altında kalacaktır. Bu gecikme, aslında gerçeğin tek ifadesidir: Ortada suç yok, sadece siyasi kin var. Hukuku araçsallaştıranlar, milletin iradesini susturamayacak. Adaletin yerini baskı aldığında, tarihin kara sayfalarına not düşülür ve bu nottan kimse kaçamayacak. İmamoğlu günümüzün İmam Hüseyin’idir. Seçim de bir savaştır; “her türlü hile mubahtır” diyenler, Muaviye’nin mirasının günümüzdeki devamıdır. Sıffin Savaşı (657) Hz. Ali ile Muaviye arasında gerçekleşen en önemli savaşlardan biridir. Savaş, neredeyse Hz. Ali’nin zaferiyle sonuçlanmak üzereyken Muaviye’nin komutanı Amr bin As bir hileye başvurdu. Kuran Sayfalarının Mızraklara Takılması Amr bin As, askerlerine Kur’an sayfalarını mızraklarının ucuna taktırdı. Bu görüntü, karşı tarafta büyük bir tereddüt yarattı. Çünkü Kur’an’a karşı savaşmak istemeyen Hz. Ali’nin ordusundaki bir grup (Hariciler) savaşı durdurmak için baskı yaptı. Hz. Ali’nin İtirazı Hz. Ali, bunun bir hile olduğunu biliyordu. “Bunlar Allah’ın kitabını değil, kâğıdı mızraklara kaldırdılar. Kur’an’ı kendileri değil, biz konuşuruz!” dedi. Fakat ordusundaki bazı gruplar onu dinlemedi ve savaşı durdurmaya zorladılar. Hakem Olayı Böylece savaş yarıda kesildi ve “hakem olayı”na gidildi. Hakemlik müessesesi Muaviye’nin lehine sonuçlandı, Hz. Ali’nin otoritesini zayıflattı. Bu olay İslam tarihinde çok kritik bir dönüm noktası oldu. Özetle, Kur’an sayfalarını mızraklara takmak, dini kullanarak siyasi çıkar sağlama yönteminin en çarpıcı örneği oldu. Hz. Ali bunun bir “hile” olduğunu söyledi, ama kendi ordusundaki baskılar nedeniyle geri adım atmak zorunda kaldı.Her yol mübbah ya, o bakimdan! HEPİMİZ İMAMOĞLU’YUZ Geändert von Tabula_Rasa (27.08.2025 um 16:22 Uhr). |
#2
|
||||
|
||||
![]() Bu kurultayda konuşulacak şey sandık değil, mukadderattır.
Artık mesele kimin il başkanı olacağı değil, bu ülkenin laik mi kalacağı yoksa Arap yarımadasına mı benzeyeceğidir. İmamoğlu NEREDEYSE! BIZ de oradayız! Çünkü mesele CHP değil, mesele vatandır. Sokaklarda adım adım ilerleyen şeriat gölgesi, okul sıralarında hurafeyle büyüyen nesiller, cami kürsüsünden siyaset yapan yobazlar... Yeter! Siz sustukça, onlar büyüdü. Siz bekledikçe, onlar yayıldı. Siz tartıştıkça, onlar aldı! Bundan sonra yok tartışma! Yok hizip! Yok delege hesabı! Ya bu partiyi devrimci bir halk hareketine dönüştürürüz ya da tarihe “seyirci kaldılar” diye geçeriz! İmamoğlu’nun gözleri bir şey söylüyor artık: "Sokağa gel." Ve biz oradayız! Bu halkın sırtına bindirdiğiniz Arap sevdanızı, bu ülkenin damarlarına pompaladığınız mezhepçi zehri, o iğrenç tarikat düzenini, o çakma Osmanlı fantezilerinizi söke söke silip atacağız! Bu ülke sahipsiz değil! CHP sadece bir tabela değil! O bayrak bizim ellerimizde yeniden yükselecek. CHP, sadece solculuk değil, ayağa kalkmaktır! CHP, artık sadece bir parti değil, devrimdir! Korkmayın demeyeceğiz size! Korkun! Çünkü biz artık korkmuyoruz. Kurultayla başlayacak bu ateş. Ama orada bitmeyecek! O ateş sokak sokak, mahalle mahalle, meydan meydan büyüyecek! Mesele parti değil kardeşim, Mesele memleket! Ve biz, bu memlekete sahip çıkmaya ant içtik! |
#3
|
||||
|
||||
![]() Akin Gürlek, senin anani avradini tüm Nevsehir siksin amina kodugumun orospu cocugu.
Senin anani sikmezsem bende neyim. Gizli kacak Kur'an kurslarinda hoca denen ipneye götünü siktren, pardon badelenmis orospu cocugu! Yaptiginin yanina kalmayacak! |
#4
|
||||
|
||||
![]() Sorarlarsa kim söyledi?
SORANIN DA ANANSINI AVRADINI SIKIYIM!!! |
#5
|
||||
|
||||
![]() AZİZ MİLLETİM,
Cumhuriyet’i kuran iradeyi, Türkiye’nin birinci partisini ve milletin egemenliğini hiçbir kuvvet esir alamayacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve demokrasimizin sigortasıdır. Bir avuç muhteris, milletin kendi kaderini tayin etme ve demokratik yollarla iktidarı değiştirme hakkını gasp etmeye çalışıyor. Devletimize ve milletimize yaşatılan bütün kötülüklerin önünde sarsılmaz bir iradeyle duran Cumhuriyet Halk Partisi’ni yok etmek istiyorlar. Geceleri uykularını kaçıran mücadelemizden ve milletin iktidarından çok ama çok korkuyorlar. Demokrasiye karşı yaptıkları bu müdahaleyi finanse edebilmek için milletin sofrasındaki ekmeği küçültüyor, ülke ekonomisini yok olma noktasına getiriyorlar. Kendilerini ev sahibi, milleti kiracı zannediyorlar. Sandığa ve millet iradesine savaş açarak iktidarda kalacaklarını düşünüyorlar. Tertemiz olan İstanbul İl Kongremizi ve Kurultayımızı lekelemeye çalışarak, partimizi kayyımla tehdit ederek ve delegelerimizin iradesini hiçe sayarak sonuç alabileceklerini sanıyorlar. Buradan güçlü bir şekilde ifade ediyorum; CHP kongreleri ve İl Başkanımız Özgür Çelik onurumuzdur. Bilsinler ki “ben CHP’liyim” diyen hiçbir siyasetçi, bu irade gaspına ve onursuzluğa alet olmaz. Cennet vatanımızı siyasi mühendislikle, davalarla, tutuklamalarla, masa başı planlarıyla ve kayyımlarla ele geçirmeye çalışanların yargı eliyle demokrasiye yapmaya kalkıştıkları müdahale, 19 Mart’ta Saraçhane’yi inleten milletimizin gür sesi ile durdurulmuştur. Bitirmeye çalıştıkları bu umut seferberliğini, ne bizleri esir alarak ne de CHP’yi tehdit ederek durdurabilirler. Türkiye Cumhuriyeti’ni darbeler değil, demokrasi yönetecektir. Millete savaş açmayı tercih edenler, devletin kurumlarını milli irade gaspı için kullananlar ve kayyımlardan medet umanlar sizin iradenize yenilecek ve kaybedeceklerdir. Mesele CHP değil, Türkiye’dir. Demokrasiye karşı yapılan bu saldırıyı durduracak kudret sizin gönlünüzde, aklınızda, ruhunuzda, Türkiye’ye ve demokrasiye olan inancınızda mevcuttur. Yorulmayacağız ve asla pes etmeyeceğiz. Hep birlikte geleceğimize ve demokrasimize sahip çıkacağız. Azim, kararlılık ve cesaretle milletin iktidarı, Türkiye’yi umuda ve huzura kavuşturacak. Zulümleri, asla milletin zaferinden büyük olamayacak. Onlar gidecek, millet gelecek! Ve onları korkudan tir tir titreten o cümle kulaklarından hiç çıkmayacak: Her Şey Çok Güzel Olacak! |
#6
|
||||
|
||||
![]() "Cesaretin Olduğu Yerde Kayyum Olamaz"
Cumhuriyet Halk Partisi, yalnızca siyasi bir örgüt değil, birbirine can bağıyla bağlı, omuz omuza yürüyen büyük bir ailedir. Bu bağ, seçim sonuçlarıyla ya da koltuklarla tanımlanamaz. Bizim birliğimiz; adalet, halk iradesi ve özgürlük uğruna verilen mücadeleyle yoğrulmuştur. Bugün bu ailenin başında sadece bir genel başkan değil, kalbiyle, sözüyle, tavrıyla bu ülkenin vicdanı olan bir yol arkadaşımız var: Özgür Özel. Artık o, benim için yalnızca bir siyasi figür değil; gerekirse uğruna canımı vereceğim bir mücadele arkadaşım, halkın haklı sesi, halk iradesinin yılmaz savunucusudur. Kayyum atamak; halka "Siz seçseniz de biz karar veririz" demektir. Kayyum demek, sandığa darbe, demokrasiye kelepçe, halk iradesine ihanettir. Seçilmiş belediye başkanlarının yerine atanan her kayyum, bu ülkenin demokrasisine vurulmuş bir zincirdir. Ancak unutulmasın: Zincirleri kırmak cesaret ister. Dünyada taklit edilemeyen tek şey vardır, o da cesarettir. Cesaret gösteremeyen, er ya da geç esareti yaşar. Biz bu ülkenin onurlu yurttaşları olarak, cesareti seçiyoruz. Kayyuma karşı durmak, sadece bir belediye başkanını savunmak değil; halkın onurunu, emeğini ve iradesini savunmaktır. CHP olarak biz, bu ülkenin dört bir yanında halkın iradesinin tecelli ettiği her yerde nöbetteyiz. Sandıkla gelen, ancak sandıkla gider. Başka hiçbir yol kabul edilemez. Özgürlük, eşitlik ve demokrasiye olan bağlılığımız; tehditlerle, baskılarla ve kayyumlarla sarsılamaz. Bugün susanlar, yarın kaybettiklerinde seslerini kimseye duyuramazlar. O yüzden şimdi ses olma, söz olma, dirayet gösterme zamanıdır. Şimdi can bağıyla birbirine bağlı halkın gücünü gösterme vaktidir. Biz buradayız. Halk burada. Cesaret burada. Ve cesaretin olduğu yerde kayyum olamaz. SELAM SANA ÖZGÜRLÜGÜN ÖNDERI!!!! Geändert von Tabula_Rasa (Gestern um 14:27 Uhr). |
#7
|
||||
|
||||
![]() "Türkiye Cumhuriyeti kimsenin tapulu malı değildir!"
Eyyyyy Erdoğan, Bu ülke ne senin, ne ailenin, ne de etrafını saran çıkar çetelerinin mülküdür. Türkiye Cumhuriyeti halkındır ve halkın iradesiyle yönetilmek zorundadır. Sandıkları, yasaları, kurumları kendi çıkarına göre eğip bükmek, seni devlet adamı yapmaz. Aksine, bu milletin geleceğini gasp eden bir zihniyetin temsilcisi olursun. Bayraktar’larla, dizilerle, hamasetle, şovla ülkeyi kandırdığını sanıyorsan; bilin ki bu halk artık uyanıyor. Milletin gerçek sorunları varken, sokak serseriliğiyle siyaset yapılmaz! Dizi senaryolarıyla halkın bilincine şekil verilemez! Devlet; adaletle, liyakatle, şeffaflıkla ve halkına hizmetle yönetilir. Senin iktidarın ise bunların tam tersini temsil ediyor: Adalet yok. Liyakat yok. ama diplomasiz Hakan Fidan var, evet o diplomasiz!!! TikTiok, TikTiok! Yoksa tık yok bunlarda tık yok Ekonomi çökmüş. Gençler ülkeyi terk etmek istiyor. Yargı susmuş. Basın korkutulmuş. Ve sen hâlâ konuşuyorsun. Artık yeter! Milletin sabrını test etmeyin. Bu ülkenin sahibi halktır hükümetler geçicidir. Devleti kutsallaştırıp kendini onun yerine koyamazsın. Çünkü egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir! https://www.cumhuriyet.com.tr/siyase...limati-2432275 Geändert von Tabula_Rasa (Gestern um 15:35 Uhr). |