| | Mitglied werden | | | Hilfe | | | Login | ||||||||
![]() |
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum |
Hilfe | Kalender | Heutige Beiträge | Suchen |
![]() |
|
Themen-Optionen | Thema durchsuchen |
|
||||
![]() Sual: İpek çorap, kravat, iç çamaşırı, bunlar saf ipek olursa durum nedir?
CEVAP Caiz değildir. Sadece kravat 4 parmak eninde ise caizdir. Sual: İpek giymek erkeğe haramdır, ipek karışımlı çorap, iç çamaşırı caiz midir? CEVAP Hakiki ipek ise, %50 den fazla olursa haramdır, % 50den aşağı olursa mekruh olur. |
|
||||
![]() Türbanlı öğrencilere başı açık arkadaşlarından destek geldi. Boğaziçi Üniversitesi’nde okuyan bir grup öğrenci türbanla eylem yaptı. Eylemciler arasında mini etekli kızlar da vardı.
Eylemde mini etek giyen kız öğrenciler, ile türbana bürünen erkek öğrenciler dikkat çekti. Boğaziçi Üniversitesi farklı bir türban eylemine sahne oldu. |
|
||||
![]() Bismillahirrahmanirrahim
"Ey insanlar! "Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamıyacağım. "İnsanlar! "Bugünleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız, namuslarınız da öyle mukaddestir, her türlü tecavüzden korunmuştur. "Ashabım! "Muhakkak Rabbinize kavuşacaksınız. O"da sizi yaptı olayı sorguya çekecektir. Sakin benden sonra eski sapıklıklara dönmeyiniz ve birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyetimi, burada bulunanlar, bulunmayanlara ulaştırsın. Olabilir ki, burada bulunan kimse bunları daha iyi anlayan birisine ulaştırmış olur. "Ashabım! "Kimin yanında bir emanet varsa, onu hemen sahibine versin. Biliniz ki, faizin her çeşidi kaldırılmıştır. Allah böyle hükmetmiştir. İlk kaldırdığım faiz de Abdulmutallib"in oğlu (amcam) Abbas’ın faizidir. Lakin anaparanız size aittir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız. "Ashabım!" "Dikkat ediniz, Cahiliyeden kalma bütün adetler kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Cahiliye devrinde güdülen kan davaları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib"in torunu Iyas bin Rabia’nın kan davasıdır. "Ey insanlar! "Muhakkak ki, şeytan su toprağınızda kendisine tapınmaktan tamamen ümidini kesmiştir. Fakat siz bunun dışında ufak tefek islerinizde ona uyarsanız, bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bunlardan da sakininiz. "Ey insanlar! "Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah"tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah’ın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allah’ın emriyle helal kildiniz. Sizin kadınlar üzerinde hakkiniz, kadınların da sizin üzerinizde hakki vardır. Sizin kadınlar üzerindeki hakkinizi; yatağınızı hiç kimseye çiğnetmemeleri, hoşlanmadığınız kimseleri izisiniz olmadıkça evlerinize almamalarıdır. Eğer gelmesine müsaade etmediğiniz bir kimseyi evinize alırlarsa, Allah, size onların yataklarında yalnız bırakmanıza ve daha olmazsa hafifçe dövüp sakındırmanıza izin vermiştir. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, meşru örf ve âdete göre yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir. "Ey mü"minler! "Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanetler, Allah’ın kitabi Kur-ân-ı Kerim ve Peygamberin (a.s.m) sünnetidir. "Mü"minler! "Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman Müslümanın kardeşidir ve böylece bütün Müslümanlar kardeştirler. Bir Müslüman kardeşinin kani da, mali da helal olmaz. Fakat malini gönül hoşluğu ile vermişse o başkadır. "Ey insanlar! "Cenab-ı Hakk her hak sahibine hakkini vermiştir. Her insanin mirastan hissesini ayırmıştır. Mirasçıya vasiyet etmeye lüzum yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona aittir. Zina eden kimse için mahrumiyet vardır. Babasından başkasına ait soy iddia eden soysuz yahut efendisinden başkasına intisaba kalkan köle, Allah’ın, meleklerinin ve bütün insanların lanetine uğrasın. Cenab-ı Hakk, bu gibi insanların ne tövbelerini, ne de adalet ve şahadetlerini kabul eder. "Ey insanlar! "Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Âdem’in çocuklarısınız, Âdem ise topraktandir. Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahin da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah"tan korkmaktadır. Allah yanında en kıymetli olanınız O"ndan en çok korkanınızdır. "Azası kesik siyahî bir köle başınıza amir olarak tayin edilse, sizi Allah’ın kitabi ile idare ederse, onu dinleyiniz ve itaat ediniz. "Suçlu kendi sucundan başkası ile suçlanamaz. Baba, oğlunun suçu üzerine, oğlu da babasının suçu üzerine suçlanamaz. "Dikkat ediniz! Şu dört şeyi kesinlikle yapmayacaksınız: Allah"a hiçbir şeyi ortak koşmayacaksınız. Allah’ın haram ve dokunulmaz kıldığı cani, haksiz yere öldürmeyeceksiniz. Zina etmeyeceksiniz. Hırsızlık yapmayacaksınız. "İnsanlar Lâilahe illallah deyinceye kadar onlarla cihad etmek üzere emrolundum. Onlar bunu söyledikleri zaman kanlarını ve mallarını korumuş olurlar. Hesapları ise Allah"a aittir. "İnsanlar! "Yarin beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz?" Sahebe-i Kiram birden söyle dediler: "Allah’ın elciliğini ifa ettiniz, vazifenizi hakkıyla yerine getirdiniz, bize vasiyet ve nasihatte bulundunuz, diye şehadet ederiz!" Bunun üzerine Resul-i Ekrem Efendimiz (S.A.V.) şehadet parmağını kaldırdı, sonra da cemaatin üzerine çevirip indirdi ve söyle buyurdu: "Şahid ol, yâ Rab! Şahid ol, yâ Rab! Şahid ol, yâ Rab!" |
|
|||
![]() siz hangi mini eteklilerden bahsediyosunuz? benimde bi tane türbanli arkadasim vardi mini etek giyiyordu... konusu olan minililer acikmi kapalimi?
|
|
|||
![]() hört ihr nicht auf die leute zu verurteilen, isteyen üstünü kapali alt tarafini acik giyer, isteyen üstü acik, alti kapali giyer, veyahut herhangi kombinasyon ile...her koyun kendi bacagindan asilir, o kadar!
|
|
|||
![]() " Muhammed her zaman Evangelizm in üstüne cikiyor.O insani Allah saymiyor ve kendini de Allah ile bir tutmuyor.Müslümanlarin Allah dan Baska ilahi yoktur Ve Muhammed O"nun peygamberidir.Burada hic bir Muamma ve sir yoktur. " ( Lev Nikolayevic TOLSTOY )
Sevgili arkadaslar; Bu günden itibaren sizlere " Tolstoy un itiraflari " adi altinda Allah arayisini Ve müslüman olusunu Kesitler halinde ve sizi SIKMAMAYA özen göstererek bölüm bölüm vermek istiyorum.. Insallah Okuyarak tartisarak Bu Büyük Dahi nin Allah arayisindaki Felsefeyi anlamaya calisiriz. ......." benim dini inanclarimdan kopusum,kültürlü ve aristokrat (soylu ) tabakaya mensup insanlarda nasil olmussa ve simdi de Nasil olmaya devam ediyorsa öyle olmustu.Sanirim bu durum bir cok insan icin ayni seyri takip etmektedir.Yani cevresindeki cogunluk nasil yasiyorsa insan da öyle yasiyor. Insanlarin büyük bir kismi inanc esaslariyla hic bir ortak noktasi olmayan,hatta cogunlukla ona ters düsen ilkelere bagli olarak yasiyorlar.Inanc ögretisinin yasantimizda pek yeri yoke baska insanlarla olan iliskilerimizde rastliyoruz ona,ne de bizzat kendi yasantimizd onunla iliskimiz oluyor.Inanc esaslarini her hangi bir yerde yasamdan uzakta ve yasamdan bagimsiz olarak kabulleniyoruz.O,herhangi bir zamanda karsimiza cikinca da Yasami icten hic ilgilendirmiyen ve sanki sadece distan bir olaymis gibi karsiliyoruz. Bir insanin dindar olup olmadigini eski zamanlarda oldugu gibi simdi de o insanin hayatindan ve davranislarindan anlamak oldukca güctür. Inanc bu gün ya da eski devirlerde olsun hep dis baskilarla ayakta tutulmaya calisilmistir. ve insanlar sonsuz bir güven Duyarak,Yasamlarinda inanca bütünü ile yer verememeislerdir..Inanc bu gün artik bilimlerin ve inanc esaslariyla ters düsen hayat deneyimlerinin etkisi altinda erimektedir,ve erimistir. Insanlarin büyük bölümü kendisine daha cocuklukta ögretilen dini inanclarin kendisinde hic bozulmadan varligini devam ettirdigini sanir.Oysa ki Bu bu ögretiyi,o inanci coktan kaybetmistir. Bu durum insanlarin cok büyük cogunlugunda sanirim aynidir.Elbette bizim gibi egitim görmüs insanlardan yani kendi kendine samimi davranan insanlardan bahsediyorum;yoksa inandiklari dinleri dünyevi amaclarina alet eden insanlardan degil.Aslinda bu tip insanlar gercek inancsizlardir;cünkü inanc onlar icin herhangi bir dünyevi amaca ulasmak icin arac durumundadir.Bu ise süphesiz ki asla INANC DEGILDIR. Bazi insanlar bilginin ve hayatin isiginin yiktigi o cürük binanin kalintilarini coktan silip süpürmüs bazilari ise bunu henüz fark edememislerdir. Evet Allah a inaniyordum;daha dogru söylemek gerekirse Allah i inkar etmiyordum ama nasil bir Allah a inaniyordum,iste bunu anlatamazdim. ( Bu anlatim Burada yazan bir cok arkadasa uyuyor ) Yanlizca kendi adima tek gercek olduguna inandigim seyi,ulastigim bu gercek bilgiyi yazilarimda diger insanlara ögretiyordum.Yani benim simdi sürdürdügüm gibi yasamak gerektigini ve insanin en rahat yasadigi yerin ailesinin yani oldugunu anlatiyordum insanlara.Yasantim böyle sürüp gidiyordu.Fakat yasantimin bu akisa girmesinden bes yil sonra tuhaf bir seyle karsilastim.Bazi anlarda zihnimi birdeb bire kuskular sariyordu.Sanki yasam böyle Anlarda duruyor zaman akmiyordu.Nasil yasamam ne yapmam gerektigini bilmiyor gibi oluyordum.Dengemi yitirdim ve melankoliye düstüm.Fakat bu durum kisa bir süre sonra gecti Yasantimi kaldigi yerden yine eskiden oldugu gibi sürdürmeye baslamistim ki,bu kusku anlari Saha SIK hem de öncekine göre cok daha yogun bir halde tekrar etmeye basladi.Hayatimin durdugu bu anlarda hep ayni sorular ortaya cikiyordu: NICIN ?.. Peki,ya sonra ne olacak ?... Baslangicta bunlarin anlamsiz sacma sorular oldugunu düsündüm.Saniyordum ki bunlarin cevaplari belli,ortada olan cevaplari var ve ben cevaplara kolayca ulasacagim her seyden önece bu sorularin cözümü ile ugrastigimda meselenin ortadan kalkacagini düsünüyordum.Fakat bununla ugtrasacak zamanim yoktu.Eger günün birinde canim isterse cevaplari bulabilirim diye düsünüyordum.Ancak sorular gittikce daha SIK ortaya cikmaya basladi,üstelik Bu sorular cevaplarini bulmanin cok güc oldugu sorulardi.Durmadan ayni yere düsen noktalar gibi,bu cevapsiz sorular da kara bir leke halinde toplanip büyüyordu.Bir ic hastalik nedeni ile aci ceken hastanin hali nasilsa benim halimde öyleydi. Önce Hastanin Önem vermedigi kücük isaretler belirir,sonra bu isaretler daha SIK tekrarlanir ve zamanla kurtulmanin imkansiz oldugu bir istirap haline gelir.Aci giderek büyür ve hasta düsünmeye vakit bulamaz olur.O zaman sunu fark eder ki,kendisinin saglik icinde yasarken pek fazla önemsemedigi sey aslinda dünya da onun icin en önemli seydir: Yani, ÖLÜMDÜR !.. Burada kesiyorum.. Sözü olan arkadaslari dinlemek istiyorum Daha sonra devam edecegim.. simdilik Hoscakalin __________________ |
|
|||
![]() Bizler Türk milleti olarak Islam in en büyük Mücahidlerinin Torunlariyiz.
Atalarimizin dik Tuttugu Islam bayragini layik oldugu sekilde tasiyamamaktan Utaniyoruz. Ama Görüldügü gibi Cenab-i Hakk Nur"unu Almanya da da Amerikada da Parlatiyor. Hic Süphe olmasin ki: Canab-i Hakk dinini Hurafeler icinde inletmez. Onu Medeniyetin En ileri bölgesinde Parlatir. |
|
|||
![]() Dinde baski zorlama tiksindirme (Irkah ) yoktur.
Dogru bilgiye dayali eris ( Rüsd) sakat bilgiye dayali sapistan ( gaay) acik bir bicimde ayrilmistir. Kuran a göre RÜSD Allah in elindedir.yani RÜSD ilahligin haklarindan biridir.Peygamberler ancak Allah dan aldiklari Vahye dayanarak irsat yapabilirler.Yani onlari yaptiklari irsat in arkasinda Allah in kendilerine ulastirdigi bilgiler vardir. Allah in görevlendirmesi olmadan peygamberler dahil hic kimsenin Irsat üretme ve yapilandirma hakki ve yetkisi yoktur. Hz.Muhammed e verilen su emir gercegi bütün ürperticiligi ile ortaya koyuyor.: De ki: Ben size zarar verme gücünede isik ve aydinlik ( Rüsd ) verme gücüne de sahip degilim ( Cin 21 ) O halde irsadin arkasinda derece derece bilgi bulunacaktir.Bu bilgi saglikli bilgi olacaktir.Bilginin kaynaklari icinde vahiy de vardir. Peygamberler disindaki insanlar icin vahiy kaynakli bilginin anlami; vahiy kaynakli bilginin verilerini toplayan ilahi kitaptir. Müslümanlar icin Bu kitap KURAN dir !.. Kuran a göre Irsat faliyeti bir bilgi alis verisidir.Bu öylesine tartisilmaz bir gercektir ki KURAN ilahi vahyi bile insanlik dünyasina inisinin ardindan "" ILIM "" olarak anmakta ( bakara 145 ) Böylece bizim Kuran dan yani ilahi vahiyden yararlanmamizin da ancak BILIM sayesinde mümkün olacagini göstermektedir. Vahiy ancak onu alan nebi icin bilgi üstüdür.Bizim icin vahiy de bir bilgi alanidir. Bunun Pratik anlami sudur: Din adina yol gösterenlerin yetki ve güvenirlilik belgeleri BILIMSEL nasiplerini gösteren belgelerdir, Tarih boyunca bu belgelere sahip olmayan ama kitle üzerinde hegemonya kurmak sevdasindan da asla vazgecmeyen odaklar,baslarina adeta bela olan BILIM DENETCISINDEN kurtulmak icin careler aramis ve bu careyi bulmuslardir. Bilimin yerine SUBJEKTIF- SPEKÜLATIF ilham ve ICE DOGUSU yerlestirmek !.. Irsadi bir bilgilendirme bilgi ile yol gösterme kurumu olmaktan cikaran zihniyetler ( mezhepler-tarikatlar ) Dinin kutsallarini kullanarak kitleler üzerinde HEGEMONYA kurmak isteyen SÖMÜRÜ SINIFLARIDIR ! Bunlar ilk is olarak Irsadi bilgilendirme kurumu olmaktan cikarmaktadirlar. Cünkü BILGININ denetci olmasi bunlarin islerini cikmaza sokmaktadir.. MÜRSIT sifati verilen kisinin BILGIN sifati tasima zorunlulugu dislaninca is kolaylasiyor Otorite artik kiyafete bagli olan tarikatla,tamamina yakini uydurulmus secerelerle birilerinin RÜYADA görmesi ile cikar sebekesi icinde yer alan baglilarin ürettikleri KERAMETLERLE saglanmakta ve günden güne güclenmektedir. Cünkü bu sayilanlarin hic birinin BILIM ile denetlenmesi söz konusu degildir. Hatta cogu mezhep de böyle bir denetimden söz etmek bile günahtir.CEHENNEMLIK OLMANIN ALAMETIDIR !.. KURAN irsat konusunda bu anlayisin tam tersini öne cikarmaktadir.Kuran a göre,ilimsiz irsad a kalkmak sapiklik ve rezillikten baska hic bir sey getirmez.Ilimsiz irsad iddalarinin varacagi yer: SEYTAN a TESLIMIYET ve HÜSRANDIR !.. Yapilan isi Allah adina göstermek ve hatta iyi niyetle ALLAH adina yapmak sonucu degistirmez.HÜSRAN KACINILMAZDIR !.. Kuran söyle diyor: Insanlar icinde öylesi vardir ki Allah konusunda Ilimsiz klavuzsuz ve Aydinlik getiren bir kitaba sahip olmaksizin Mücadele edip durur.yanini egip bükerek Ugrasir ki Allah yolundan saptiriversin.böyle kisiye dünya da bir yüzkarasi öngörülmüstür.Ve Kiyamet günü biz ona kasip kavuran yanginin azabini tatdiracagiz ( Hac 8-9 ) Insanlardan öyleleri vardir ki hic bir ilime sahip olmadan Allah konusunda mücadele eder ve her inatci kaypak Seytan in ardi sira gider.O Seytan üzerine söyle yazilmistir: Kim buna Dost olursa Muhakkak o onu saptirir ve onu alevi zorlu atesin azabina götürür. ( Hac 3-4 ) Kuran in bu verilerini dikkate alarak su ilkesel tebiti yapabiliriz: Mürsid bilgi ile donatilmis bir kilavuzdur.Irasat in esasinda bilgi vardir. Tam bu noktada Mustafa Kemal ATATÜRK ün su Ölümsüz sözünün altini,Kuran in yüzlerce ayetinin Bir özeti olarak cizebiliriz. HAYATTA EN HAKIKI MÜRSIT ILIMDIR !.. __________________ |