Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum > Gesellschaft & Soziales


Hilfe Kalender Heutige Beiträge

Antwort
 
Themen-Optionen Thema durchsuchen
  #28221  
Alt 29.05.2006, 15:05
naschkatze
 
Beiträge: n/a
Standard provokativ zuschreiben muss gelernt sein

zunächst einmal, die Frauen können selbst entscheiden, ob sie ein Kopftuch tragen wollen oder nicht.. Es liegt in ihrem Ermessen, ob sie es aus Überzeugung anlegt oder weil es ihr Mann so wünscht! Und im übrigen, wenn denn Damen soviel daran liegt, können sie auch für ihr Recht selbst eintreten... Die Emanzipation hat auch in der Türkei stattgefunden!

Und was ist so schlimm daran, dass sich auch Männer für das Recht einer Frau einsetzen... Atatürk hat es auch getan! Die Art und Weise ist entscheidend!

Mit Gewalt hat man bis heute nichts erreicht als Gegengewalt und mit solchen Äußerungen, wie du es gemacht hast, schürt man nur böses Blut!

Provokation sollte dazu dienen, die Leute zum Denken anzuregen nicht sie zu verärgern!
  #28222  
Alt 29.05.2006, 15:23
naschkatze
 
Beiträge: n/a
Standard sie MUSS Koptuch tragen??

Seltsam! Hab ich drüber hinweg gelesen?

Es gibt zwei Meinungen diesbezüglich die einen sagen, dass es Pflicht, also sie muss Kopftuch tragen und andere sagen, sie kann!

Letztens Endes interpetiert es jeder so wie es ihm oder ihr gerade nützlich erscheint!
  #28223  
Alt 29.05.2006, 15:33
Benutzerbild von takozi
takozi takozi ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard tarafsizlik bizim sorunumuz

Kocasinan kardesim,,,acikladigin görüs acisi son derece sacma. Neden Sacma,,,hadi diyelim kameralar kapali,,,50 cesit yorum yapilabilir,,,amma yapmiyorum,,,hadi hepsini kursunlamis olsa orsda,,,illede birisimi telefon etmesi lazim o silah sesinde, o serefsizin yakalanmasi icin, allahini sviyorsan, biraz gercekci olalim. Yapilan olay gayet net ortada, bazi gücler türkiyede bu Hükümeti istememektedirler. Olay derin Ordu organlarindan tesebbüs edilmistir.Arabada vakit gazetesini bulundurmasi büyük bir tesadüfte olabilir, amma tesadüf orani cok düsük. Belliki bu suikasti belirli bir yere yönlendirmek istiyorlar, hersey planlanmis. Acik konusmak gerekirse, büyük bir ihtimalle Ordunun eli var bu iste. Ancak, ordu deyip gecmeylim,,ordudada,,,her partide oldugu gibi serefsizler cok. Siyasi kollari olan bir sahisin yaptiginin orani cok yüksek. Bu demek degildirki , Ordu hükümeti yildirmak istiyor, hayir, bence orduda AKPye sempati duyan belirli sahislar,,laiklige bir darbe vurmak icin yapilmis bir olaydir. Türkiye daima laik kalacaktir, bunlar kizgin tasin üstünde bir damla sudur, Türkiyede her kim ise bu cesit girisimlerde bulunmaya kalksin,,,Duvara karsi kosmak demektir. Laiklik cok büyük bir Orana sahiptir, ve Basörtüsü konusundada herkez buna ayak uydurmasi lazimdir. Din ile Siyaset daima ayri tutulacaktir.Bunu kabullenmeyenler, aci sekilde kabullenecek eninde sonunda.
  #28224  
Alt 29.05.2006, 16:36
Benutzerbild von kocasinan
kocasinan kocasinan ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Konu aynı aslında

Genelde aynı şeylerden bahsediyoruz ama sen konuhyu laiklik ve başörtüsüne getirmeye çalışıyorsun ayrı.Başörtüsü konusunda seninle tartışacak değilim.Ben özgürlüklerden yanayım.Laiklik konusunda ise hemfikir olabiliriz.
  #28225  
Alt 29.05.2006, 19:22
Benutzerbild von isinsu
isinsu isinsu ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Provokation heisst nicht...

jemanden einen Denkanstoss in lieblicher Weise zu geben...
<a href="redirect.jsp?url=http://de.wikipedia.org/wiki/Provokation

Ataturk" target="_blank">http://de.wikipedia.org/wiki/Provokation

Ataturk</a> meclisi kurdugunda her turlu muhalefeti yasaklamisti.. demek istedigim o zamandaki durumlari simdiye ornek gostermeye calisiyorsan daha farkli bir meclis , daha farkli bir ortam, daha farkli kosullar cercevesinde insanlari bir araya getirmislerdi...

Vielleicht gefällt dir mein Schreibstil nicht.. ja, dann ist meine PRovokation gelungen.. Danke ...
  #28226  
Alt 29.05.2006, 19:24
Benutzerbild von isinsu
isinsu isinsu ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard provokation heisst nicht..

jemanden einen Denkanstoss in lieblicher Weise zu geben...
<a href="redirect.jsp?url=http://de.wikipedia.org/wiki/Provokation" target="_blank">http://de.wikipedia.org/wiki/Provokation</a>

Ataturk meclisi kurdugunda her turlu muhalefeti yasaklamisti.. demek istedigim o zamandaki durumlari simdiye ornek gostermeye calisiyorsan-ki o zamanlar daha farkli bir meclis , daha farkli bir ortam, daha farkli kosullar altinda insanlari bir araya gelmislerdi... Ataturku yanlis yerde kullanmissin... yine de ovgu ile soz etmen hos.. demek ki cok farkli bir bakis acimiz yok..

Vielleicht gefällt dir mein Schreibstil nicht.. ja, dann ist meine PRovokation gelungen.. Danke ...
  #28227  
Alt 29.05.2006, 20:16
naschkatze
 
Beiträge: n/a
Standard ganz wie du meinst o.T.

ohne Text
  #28228  
Alt 29.05.2006, 20:25
naschkatze
 
Beiträge: n/a
Standard das was du geschrieben hast ist nicht pr

ovokativ!!! sondern vorurteilsbeladen...

Von welcher Provokation sprichst du?

Provokation = Herausforderung!!! Du brauchst mich nicht auf ein Lexikon zu verweisen!
Es gibt eine Vielzahl von Arten jemanden herauszufordern! Die Frage ist hier nur zu was?

Man sollte wissen, was Provokation bedeutet, also lies besser selbst erst einmal genau nach!
  #28229  
Alt 29.05.2006, 23:00
Benutzerbild von cagdasturk
cagdasturk cagdasturk ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Altan"dan polemik yaratacak soru...

Yüz yıl önce, dünya haritasını basan matbaaların kullandıkları klişelerin arasında ?Türkiye Cumhuriyeti? kalıbı bulunmuyordu. Öyle bir ülke yoktu. Yüz yıl sonra olacak mı peki? Doğrusu bundan çok emin değilim.

Burası bir ülke mi?

İçinde bulunduğumuz durumu sonsuza kadar sürecek sanmak yanılgısına hepimiz sahibiz.
O anda durum neyse onun ilanihaye süreceğini sanıyoruz.
Bütün düşünce sistemimizi, hayattaki duruşumuzu, bu ?sonsuzluk? anlayışı üzerine bina ediyoruz.
Yüz yıl önce, dünya haritasını basan matbaaların kullandıkları klişelerin arasında ?Türkiye Cumhuriyeti? kalıbı bulunmuyordu.
Öyle bir ülke yoktu.
Yüz yıl sonra olacak mı peki?
Doğrusu bundan çok emin değilim.
Biz Türkiye Cumhuriyetini ?dünya durdukça duracak? bir gerçeklik gibi algılıyoruz ama doğru mu algılıyoruz?
Türkiye Cumhuriyeti varlığını sürdürebilecek mi?
Yoksa ?cumhuriyet, Osmanlı?nın yıkılışının son bölümüdür? diyen tez doğru mu?
2006 yılında ülkemize baktığımızda ?yanlış giden? bir şeyler olduğunu görüyoruz.
Bir ?ülke? görüntüsünden gittikçe uzaklaşıyoruz.
İkinci Dünya Savaşı felaketini yaşamış, yakılıp yıkılmış, tarumar olmuş Avrupa ülkeleri çoktan başlarını alıp gittiler.
Aramızdaki fark gittikçe açılıyor.
Daha on yıl önce, bizim en çok korktuğumuz ?faciayı? yaşayıp parçalanmış olan Rusya kısa zamanda toparlanıp yeniden dünyanın en önemli ülkelerinden biri oldu.
Rejimleri yıkılan Doğu Bloku ülkeleri yeni rejimlerini oturtup birer birer AB?ye giriyorlar.
Biz ise dengemizi bir türlü bulamıyoruz.
Yeni bir çağın başında hala en büyük sorunumuz, ?üniversiteye giden kızlar başını örtsün mü örtmesin mi? tartışması.
Bu, bize doğal gözükebilir.
Ama bir adım geri çekilip tabloya öyle bakın.
Genç kızların ?saçlarını? rejim meselesi yapmanın bir ülkenin yapısı hakkında pek iyimser ipuçları vermediğini göreceksiniz.
Ülkenin her yanından ?çeteler? çıkıyor.
Bu kadar çok ?çetesi? olan herhangi bir ülke biliyor musunuz?
Bu çeteleri hangi yapı doğuruyor?
Ve, bence en korkuncu, liselerimizin birer cinayet mahalline dönmesi, ?liseli katil? sayısının patlaması.
Böylesine korkunç bir gelişmeyi gerçekten sadece ?Kurtlar Vadisi? dizisiyle açıklayabileceğinize inanıyor musunuz?
Hiç aklınıza ?eğitim sisteminde bir hata mı var? sorusu gelmiyor mu?
?Din? ve ?ırk? üzerinden hastalıklı bir böbürlenmeyle doldurulan çocukların, o eğitimle sahte biçimde şişirilmiş egolarının hayatın gerçekleriyle karşılaştıklarında delik deşik olmasının nasıl sonuçlar vermesini bekliyorsunuz?
Amerika?daki, İngiltere?deki, Almanya?daki yaşıtlarıyla rekabet edecek olan çocukları, bu rekabete hazırlayabiliyor muyuz?
Yoksa o ülkelerin gençlerinin bizim gençlerimizden daha iyi yetişmesini bir ?doğa yasası? gibi kabul etmekten yana mıyız?
Toplumun, belki de en önemli sorunu karşısındaki sessizliği sizi bu ülkenin geleceği için ümitlendiriyor mu?
Cumhuriyeti kurarken ?devleti? gerektiği biçimde oluşturamadık.
Atatürk?ü, bir devleti kuran bir lider konumunda tutmayı beceremeyip onu ?kutsal bir tabu? haline getirmemiz elbette ülkemizin entelektüel derinliği konusunda soru işaretleri yaratıyor.
Ama daha önemlisi, kurduğu devletin mayasına ?demokrasiyi? katmayı başaramayan bir lideri kutsallaştırdığınızda ?demokrasi dışı? bir yapıyı da kutsallaştırmış oluyorsunuz.
Ardarda kuşakları ?demokrasi? bilincinden yoksun yetiştiriyorsunuz.
Demokrasiyi kendi ?kutsalları? arasında görmeyen insanlar yetiştiren bir ülke demokrasiyi özümseyebilir mi?
Peki, siz hiç geleceği parlak ?demokrasisiz? bir ülke gördünüz mü?
Gelişmiş bütün ülkelerin demokrasisi olması pek de aldırmamamız gereken bir tesadüf mü?
Yaşadığımız iç savaşta, faili meçhul cinayetlerde, her yandan fışkıran çetelerde, o çetelerin içinden her seferinde askerlerle polislerin çıkmasında, liseli gençlerin birbirlerini vurmasında, yetmiş milyonluk bir toplumun 2006 yılında en büyük sorununun ?genç kızların saçı? olmasında siz ?demokrasi? eksikliğinin hiçbir izini görmüyor musunuz?
Sakatlanmış bir imparatorluktan ?sağlam? bir cumhuriyet yaratma mucizesini ne yazık ki gerçekleştiremedik.
Bu mucizeyi bundan sonra gerçekleştirebilir miyiz?
Televizyon programlarında bir tek özgün cümle söylemeden yalnızca ezberlenmiş cümleleri tekrarlayan, hamasetten ihtiyarlamış üniversite gençlerine, her yanından silah fışkıran liselere baktığınızda bu mucizenin işaretlerini görebiliyor musunuz?
Türkiye Cumhuriyeti iyi bir yere gidiyor gibi gözükmüyor.
Ne olacağını bilemem ama kesinlikle söyleyebileceğim tek şey, yola böyle devam etmemizin mümkün olmayacağı.
Toplum ve devlet kendini değiştirmek için gerekli iradeyi gösteremezse bizi hayat değiştirecek.
Geleceği kişisel olarak pek de umursamayacak bir yaştayım artık.
Ama gönlüm genç çocukların gelişmiş ülkelerdeki çocuklar gibi huzurlu ve zengin yaşamasını istiyor.
Ama bugünkü tabloya baktığımda, aklım gönlüme acıyor.
Ahmet Altan / 29.05.2006
  #28230  
Alt 30.05.2006, 11:56
Benutzerbild von roman
roman roman ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard o.T.

Nihayet cok yönlü düsünen ve bakanlarda olusmaya baslamis.

Ve bu (birde) akli basinda bir kadindan irdelenmeye baslaniyorsa daha da güzel.

Biliyorsunuz ki, asker gülmez, aglamaz, yorulmaz, yorumlamaz, irdelemez, sanattan, estetikten, sosyalbilimlerden ve en kötüsü düsünmekten ve mantiktan hic hoslanmaz.

Ve Tanrinin birde yilmaz savascisi oldugunun acmazini daha dogrusu salagi oldugunu düsünebilecek kadar bir sürrealisti olursa takilir kalir bir bez parcasina.

Sevgili Tanri emin olun ki bu kadar basitlikler ile ugrasmiyordur. Ama bu tür ilkel beyinlerin varligi ile ugrasiyordur.

Askere ve bir bez parcasina gereklilik duysa idi yarattigi insanlarini önce bez parcali askerler olarak yaratirdi ve sizlerde savasabilecek insanlar bulamazdiniz.

Biliyorsunuz ki o tüm savaslara ve siddete karsidir.

Sonucta yine aklinizi ve ruhunuzu kullanmayi ögrenirdiniz.

Ama, daha engin bir sevgi ve düsünebilme yetisi ile.

Insanlar evrende olmayan hic bir seyi düsünemezler.

Var olan her seyin temeli sevgi ile yaratilmistir.

Asker mantiksizligi ve sevgisizli ile degil...

(Iyi bir yazi yukarida okudugum yazi.)
Antwort



Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu