[6666mahfuz]

Dazu wird von Musa (Moses), der Friede sei mit ihm, überliefert, sein Herr habe ihn angesprochen und gefragt:
"Hast du irgendeine Tat für Mich getan??"
Da antwortet er Ihm:
"Mein Gott, ich aheb gebetet für dich, ich ahbe gefastet für dich und SADAQA Deinetwillen gegeben. Ich habe dich gerühmt und gepriesen. Dein Buch habe ich rezitiert und den Dhikr geübt für dich."
Da sprach Allah-ta`ala:
"O Musa! Was das Gebet angeht, so ist es ein Beweis für dich. Was das Fasten angeht, so ist es ein Garten für dich. Was das SADAQA angeht, so ist dieses ein Schatten für dich. Was den TASBIH angeht, so ist dieser die Bäume im Garten. Was die Rezitation Meines Buches angeht, so sind dies Schlösser des Gartens und seine Huris für dich. Was deinen Dhikr angeht, so ist dieser Licht für dich. Also ist alles von dem, was du sagtest, für dich, o Musa! Doch welche Tat hast du für mich allein getan?"
Da antwortete Ihm Musa:
"Mein Gott, leite Du mich zu einer Tat, die allein für Dich ist!"
Da sprach Er:
" O Musa! Warst du jemandem ein Freund, der mir ein Freund ist, und warst du jemanden ein Feind, der Mir ein Feind ist?"

Da erkannte Musa,(vielleicht auch Damia, hehe), der Friede sei mit ihm, daß die beste der Taten Liebe um Allahs willen ist und Haß um Allahs willen.

bis auf mein Senf zu Damia, aus:

Daqa`iqu`l-akhbar fi Dhikri`l-Jannati wa`n-Nar

von Imam `Abd ar-Rahim ibn Ahmad al-Qadi

Take it or leave it!
Believe it or not!

Anlayan, anlasin-)))
inanmayan, inanmasin-)))

[6666mahfuz]

ohne Text

[6666mahfuz]

ohne Text

[6666mahfuz]

ohne Text

Amin!

[6666mahfuz]

Bugün benim oglum bunu bana sordu:

"Baba, hayvanlar rüya görüyorlarmi??"

Ben, äh,....hmmmmm, sonra...ruhlari var, uyorlar..ama rüya?? bilmiyorum dedim, ama iyi bir soru, afferin sana!!

Internet`e bir bakayim dedim...ve...???

[xstudentxnrw]

sünniler yapti sunlar etti demek yanlis olur.
Bir sünninin atesi verdigini gözünle gördünmü? Bunu iddia edenler bütün sünnilere iftira etmekte, bunu bilsinler. Giybet ve iftiranin ne kadar agir oldugu ortada. Bu Hadisi bilmiyorum, dogrumu bir sey diyemem. Ama sayet dogruysa, buna dayanaraktan Hz. Ali"nin "yolunda" olan insanlar otomatikmen Peygamberimize (s.a.v.) ve bundan dolayida sünnete uymus olurlardi, Peygamberimiz (s.a.v.) ve Hz. Ali gibi namazlarini kilar oruclarini tutar, hacca giderler. Sünneti kabul etmeyen bugünlerde uygulanamaz diyenler Peygamberimizin getirdigi kurallarin evrenselligine Allahin (c.c.) dedigi seyleri yaptigina inanmamis olmazmi?

Birde su var, mezhep ayrimi Allahin(c.c.) emirlerini ayirt etmeyen insanlardan yapabilirsin. Peygamberin dediklerine uymaya karsi cikan ve onlari inkar eden insanlarda mezhep konusu biraz zor olur.

Cesitlilik ne zaman kötü olmuski? Mezhepler arasinda hafif defek sürtüsmeler su an olabilir. Ama o mezheplerin yanlisligi degil, O yanlisi yapan insanlarin hatasi!!! Bu imamlarin birbirine olan saygi cogu insan tarafindan biliniyor ve bunu bilmeyenlerede anlatmak lagzim. Mezhepteki insanlar namazda mesela hafif farkliliklar gösteriyor, ama namazin kacinilmaz sartlari hepsinde var, hepsi Allaha (c.c.) ve Peygamberinin (s.a.v.) dediklerine karsi cikmiyor ve farkli yorumlarada karsi cikmiyor. Ince yorumlari bu isin ehli yapar, senim benim ve diger "normal" halkin yaptigi yorumlar onlarinki gibi olamaz.

Onlar arap olabilir, Peygamberimiz (s.a.v.) ve Hz. Ali"de arap degillermiydi?

Sunuda unutmamak lagzim, inanmis olarak sayilan insanlarda dini esaslar aranmasi lagzim. Yani imanin sartlari olarak bilinen hususlar iman eden eden insanlarda bulunur.
Allaha, peygamberlerine, kitaplara, meleklere ahiret gününe, hayir ve serrin allahtan geldigine inanmak. Peygamberimizin (s.a.v.) zamanindan itibaren onunda peygamberligini kabul etmek sarttir.

yoksa gönderdigi kitaplarin icinde sifreli mi yaziyor?

Hem ayatlerde yaziyorsa aciklarmisin lütfen!

Evren bir din veya inanc degildir ne insana ne de insandan üstün birisine. (Allah ve melekleri ve seytan icin bir genisleme alani desek)

"Biz gögü büyük bir kudretle´bina ettik ve süphesiz Biz (onu) genisleticiyiz" (zariyat, 47)
Big Crunch veya Evrenin Sonu

ALLAH DINSIZ OLAMAZ nedeni Insan oglunu degisik inanclari gösterip yani bizi kandirmis gibi olur...... insallah anlamissindir

DINLERARASI DIYALOG VE HOSGÖRÜ

Diyalogun mahiyeti

Aslinda, Dinlerarasi Diyalog ve Hosgörü yeni ortaya cikmadi, asirlardir bu zaten vardi. Asri Saadet’te ve sonraki zamanlarda, Müslümanlar, Hiristiyanlarla, Yahudilerle ic ice yasadilar. Biribirlerinden borc aldilar; borc verdiler. Ticari alis veris yaptilar. Örnegin, Peygamber Efendimiz vefat ettiginde, bir Yahudiye borcu vardi; Hazret-i Ali’ye bunu ödemesini vasiyet etti. Bu tür, komsuluk ve diger insani iliskiler zamanimiza kadar devam etti.

Kimse kimsenin, yasayisina, ibadetine karismiyor; isteyen Kilisesine, isteyen Havrasina gidiyor rahat bir sekilde dinlerinin icablarini yerine getiriyordu. Bu zaten Islam dininin de bir emriydi.
Ancak, günümüzdeki diyaloglar bu insani, sosyal boyut ile sinirli kalmadi. Dini inanclara ve yasayislara da yansitildi. Üc din mensuplarinin bir araya gelip vahiy Tanri inanci gibi konularda teologlar seviyesinde görüsmeler yapmalari, Papazlarin, Hahamlarin iftar yemegine cagirilmalari; Müslümanlarin, Kilisede onlarin Yortu ve Noel günlerine katilmalari bunun musahhas örneklerindendir.
Iftar, Müslümanlar icin dini muhtevali bir yemektir. Dolayisiyla Islam dininin emrettigi sekilde ve Islami ölcüler icinde yapilir. Hal böyle olunca su soruyu sormamiz gerekir: Iftar yemeginde, papazin ne isi var. Yine, Yortu ve Noel Hiristiyanlarin bir ibadetidir. Kendi sartlarina göre yapilir. Ayni sekilde burada da Müslümanin ne isi var? Hiristiyanlara, papazlara yemek ziyafeti verilecekse, iftar yemegi disinda baska bir zamanda verilemez mi? Özellikle iftar yemegine papazin cagirilmasindan maksat nedir?

Diyalog icin yer ve zaman mi bulunamiyor? Bir araya gelinecekse, dini günlerin ve mekanlarin disinda, belli bir zamanda ve mekanda bulusmak pek ala mümkün. Yemek mi yenecek, konusma mi yapilacak burada yapilir. Iste farkli din mensuplari arasinda diyalog ve hosgörü budur.

Son yillarda gündeme getirilen, Diyalog ve Hosgörü baska manada ele alinmaktadir. Hosgörüden ziyade, üc dinin belli bir eksen etrafinda toplanmasi, bir nevi dinlerin birlestirilmesi seklinde algilanmaya baslandi. Bu, Islam dinine, 14 asirlik tatbikata uymayan, iste bu anlayis seklidir. Yoksa bildigimiz klasik manada hosgörüye hicbir Müslüman karsi cikmaz.

Isin baska garip bir yönü de sudur: Bugün bu üc din mensuplarinin kendi dinlerinden baska dinleri reddettikleri bir gercektir. Kabul etselerdi zaten o dinde olurlardi. Yani her din mensubuna göre, kendi dini dogru digerleri batildir, yanlistir. Yani baska hak din yoktur. Batil olan, pesinen reddettiginiz bir seyle nasil diyalog yapilacaksiniz? Onu kabul ederseniz zaten kendi dininizi inkar etmis oluyorsunuz. Buradan su cikiyor, diyalog dinlerarasi degil, ancak din mensuplari arasinda yapilabilir. Bu da, cesitli din mensuplari arasindaki, siyasi, ekonomik, sosyal boyutlu iliskilerdir.

Bu tür diyaloglar; dün vardi, bugün de var, yarin da olacak, olmasi da lazim

PS: GALVANI bana hosgörü ayaklari ile gelme... Sizin terörist abilerinizin hangisinde hosgörü vardi :-) bana sakin POLEMIK yapma...!

sen yine ALMANCA yazmaya devam et meine GOLDSTÜCK