Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum > Gesellschaft & Soziales


Hilfe Kalender Heutige Beiträge

Antwort
 
Themen-Optionen Thema durchsuchen
  #9291  
Alt 05.12.2004, 01:17
eniskaya
 
Beiträge: n/a
Standard Welches Buch hast du über Ihm

gelesen..... ???

Mir sind in seiner Biographie..... verläumdungen des Propheten nicht bekannt.... zumal das so ähnlich eine Verleumdung wäre wie, über den Propheten......z.B 9 Frauen und was noch alles......

Würde mich mal interessieren......

Er war mit Sicherheit nicht ein schlechterer Moslem wie der rest seiner Zeit, zumal seine Ehefrau auch einen Kopftuch getragen hat..... Zeitgemäß seiner Zeit.....

Das ist Moslem sein..... Kopftuch tragen wo es sich gehört und es weglassen wenn es nicht erforderlich ist.....

Isin püf noktasi zaten örtünmek...

Selamlar
ENis
  #9292  
Alt 05.12.2004, 01:30
Benutzerbild von 77aisha
77aisha 77aisha ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Müsste ich nachgucken...

Ich bin nicht zu Hause und habe daher Buch nicht zur Hand...

Ob Atatürk ein "guter" Moslem war, kann kein Mensch beurteilen, aber wenn ich zu Hause bin und die Zeit finde schreibe ich dir gerne mal die Zitate nieder...und du kannst dir gerne eine Meinung darüber bilden!:-)

-&gtKopftuch...
wusstest du, dass seine Frau die erste Frau war, die das Koptuch abgelegt hat nachdem das neue Gesetz entlassen wurde?!
Der Frau blieb damals nix anderes übrig als sich ebenfalls zu verschleiern!!
(aber zu einem so mutigen Mann gehört auch eine mutige Frau ;-) )

CA
  #9293  
Alt 05.12.2004, 01:45
eniskaya
 
Beiträge: n/a
Standard Kuran Meali

Sevgili arkadaslar.....

Kuranin en celiskili Ayeti olsa olsa Nur Suresi 31 inci Ayettir....

Yani Basörtüsü olayi..... bakin Hocalar nasil ve hangi sekilde Kurani Meal ediyorlar....

Mealleri karsilastirdim

Sonuc su

Diyanet Vakfi bas örtüsü
Abdulbaki Gölpinarli örtünmek
Diyanet Isleri bas örtüsü
Edip Yüksel örtünmek
Elmalili Hamdi Yazir bas örtüsü
Yasar Nuri Öztürk örtünmek /bas örtüsü
Gültekin Onan bas örtüsü
Ömer Nasuhi Bilmen bas örtüsü
Suat Yildirim bas örtüsü
Süleyman Ates bas örtüsü
Saban Pric bas örtüsü



Bu sisteme göre... cogulari o gögüsleri örtme olayini bas örtüsü olayi olarak aktarmakta....

Görülüyorki.... o klasiklesmis bas örtüsü tabirinin arasindan sizanlarda var.....

Tabi bu demek degildirki... onlar dogru yada yanlis yapiyorlar.... ama mevcut olan Hamdi Yazirin Mealini düzeltmek veya yanlistir demek öyle her yigidin harci degildir.... aynen Mezhep olaylari gibi bir durum.... adama ben Mezhepsizim de.... bak ne oluyor... ya seni vuru yada döver..... )))))

Anlasilan suki..... daha dpgrusu benim algiladigim.... bu kadar Mela karsilastirdiktan sonra....

"Örtülerini gögüs yitmaclarinin üzerine vursunlar......."

Tüm Meallerde bu hitap geciyor... demekki gögüs olayinda mutabiklar......

Ama gelelim su bas olayina..... bas örtüsü gögüs yirtmaclarinin üzerine vurulmazki..... zaten bas örtüsü yapi ve dizayn olarak buna müsait degil...... olsa olsa bastan dibe dizayn edilmis bir tulum olabilir.... oda HZ. Meryemin resimlerinden görüzüküyorki o zamanlarda bas örtüs normal örtünme giysisinden ayriydi.....

HZ. Meryem diyorum su yüzden.... ayni böylegede ceryan eden Hiristiyanlar bile zamaninda bas örtüsü takarlardi..... ama ortama uyarak... ve sembol falanda degildi....

Tüm bu durumu göz önünde bulundurarak... HZ. Meryemin bas örtü ve diger Araplarin bas örtü takma olayini göz önünde bulundurusak.....

Kurandakinin bas örtme olayi degilde..... gögüslerin örtünmesi olayi oldugunu anlariz....
cünkü tabir gögüs olayidir.... bas falan degil...
Saci görsen ne olur görmesen ne olur........
Ama gögüs öyle olmadigi icin... 100 de 100 tüm erkeklerin dikkatini ve istahini cektigi icin....

"Örtülerini gögüs yitmaclarinin üzerine vursunlar......." denmistir.....
Burdaki tabir örtünme olayidir.... yani vucudu ve vucudun hatlarini kapatmaktir....
Also somit kein mini etek, bikini oder der gleichen in der normalen Gesellschaft.....

Ama benim sahsi anlayisima göre..... yerine görede basin baglanmasi gerekli.... cünkü bölgesel din anlayislarina saygidan dolayi insanlar gittigi yerlere uyum saglamalilar.... Kuranin evrenselligide burda gizli....

Köyde basini bagla, ama sehire gttigin zaman efendice giyin ve basini acta gez... hic bir mahsuru yok... ama sen öyle süslenip biraz süslü elbiseyle köyde biraz zor gezersin....

Selamlar
Enis

Bos konusuyorsun diyenler icin.....

Linke bakip Nur 31 Ayetini karsilastirsinlar

<a href="redirect.jsp?url=http://www.kuranmeali.com/" target="_blank">http://www.kuranmeali.com/</a>
  #9294  
Alt 05.12.2004, 01:56
eniskaya
 
Beiträge: n/a
Standard Hepsi dogruda

bunlari degistirece adam öyle dünden bugüne dogmuyor....

Bir Atatürk, Menderes, Erdogan yada özal öyle her gün dogan insanlar degil....

Bana su an devletin yönetimini verseler... hic bir sey yapamam.... cünkü degistirebilecek ne yeterli bilgi nede yeterli kapasiteye su ani ile sahibim.... 30 yil sonra ne halde olurum onu tabiki bilemem....

Demek istedigim su.....

Devletimizi öyle pasif görmeyelim...... Türkiyenin yönetim ve devlet mekanizmasi Almanyaninkinden farki.....
Su an AB deki devletlerin en zengini ve en iyisi Norvectir.... adamlarin gelecek 100 yil icin parasi kenarda...... 600 Miliiarden Euro reines Geld auf der kante......

Bizler Norvecel kiyaslanamyizki...... 5 Millionen im vergleich mit 75..... misal yani....

Sen Türkiyeyi kendi bölgesi ve kendi imkanlari cercevesinde degerlendirirsen.... göreceksinki.... eskiye nazaren ne kadar bir düzelme var...

O eski populist Politikacilar yok artik....
Aber es braucht seine Zeit.... ich denek in 10 Jahren werden wir Frankreich überholt haben

Selamlar
Enis
  #9295  
Alt 05.12.2004, 02:34
Benutzerbild von akshalil
akshalil akshalil ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Evren ve Tanri

Evrende hassas bir denge vardır. Güneşin dünyadan mesafesi, Planck sabitinin değeri ve pek çok başka şey sanki özel olarak tasarlanmış gibidir. Tüm bunlar evrenin ardında bir zeka olduğunu göstermiyor mu?


Evren"in son derece hassas bir dengede olduğu doğru değildir. Daha doğrusu, o dengeler, kendilerinin oluşması için bir ayar yapıldığının göstergesi değildir. Herhangi bir süreç, mevcut doğa yasalarına göre eninde sonunda belli bir denge durumu oluşturur. Kuralları değiştirip, sistemi tekrar kendi haline bıraktığınızda, bu sefer başka bir denge durumu oluşur. Yeni kurallara, yeni duruma göre. Belli bir denge durumuna ve o duruma uygun olarak meydana gelmiş oluşumlara bakarak, bunun altında tasarım aramak, meseleyi tersinden görmektir. Burnumuz gözlük takmak için mi yaratılmıştır, yoksa burnumuzun şekline göre gözlük diye bir şeyi biz mi icat ettik? Atomlar bir arada kalabilsin ve bildiğimiz gerçeklik oluşabilsin diye mi Planck sabiti o değerdedir, yoksa Planck sabiti o değerde olduğu için mi atomlar bildiğimiz gibidir ve gerçeklik böyledir? Dünyada yaşam olsun diye mi dünyanın güneşten uzaklığı bildiğimiz mesafededir, yoksa dünyanın güneşten uzaklığı bildiğimiz mesafede olduğu için mi dünyada yaşamın olması mümkün olmuştur? (Nitekim başka mesafelerde gezegenler var ve onlarda yaşam yok). İnançlıların bu mantığı çok ilginç bir kendini kandırma örneğidir. Meseleyi tepetaklak eder, tersinden görürler. Fok balıklarının derilerinin altında o kadar kalın bir yağ tabakası olmasını, üşümesinler diye öyle yaratılmalarına bağlayan bir açıklamadır bu. Yaşadıkları fiziksel ortama evrimsel adaptasyon yaptıkları için bu yapıya kavuştuklarını (çünkü başka türlü olanların o ortamda barınamayıp öleceğini) görmez bu mantık. Aradaki uyuma bakıp, sonuca göre sebep üretir. Komplo teorilerini üreten mantık da benzer bir mantıktır. Şartlanmış zihinde, olayların böyle tersinden görülmesi çok yaygın bir bakış açısıdır. Bunları destekleyen (desteklediği iddia edilen) olasılık hesaplarını da yine önyargılı ve yanlı yaparlar. Gökten düşen bir tek yağmur damlasının beni ıslatma olasılığı, sıfır denecek kadar düşüktür. Eğer gökten düşecek her yağmur damlası için bu hesabı tekrarlarsam, her damlanın beni ıslatma ihtimali sıfır çıkar. Tüm bu olasılıkları toplayıp, bu damlaların beni ıslatma ihtimali sıfır olur dersem, o zaman herhangi bir yağmurda ıslanma ihtimalimin hiç olmadığı sonucu çıkar ortaya. Peki kim buna güvenerek sağanak yağan yağmurda şemsiyesiz çıkar? Ve kim sağanak bir yağmurda ıslanmadan eve dönebilir? Burada problem nerededir? Burada problem, olasılık hesabının yapılış şeklindedir. DNA"nın oluşumu olsun, hayatın meydana çıkışı, vs. olsun, olasılığının çok düşük olduğunu iddia ettikleri durumların çoğunda, yaratılışçı kesim bu tür yanlışlar yaparlar hesaplarda.
  #9296  
Alt 05.12.2004, 02:35
eniskaya
 
Beiträge: n/a
Standard TC Parlamentosuna

ziyaretci olarak giren ilk kadindir ayni zamanda..........
O zamanlar devrim niteliginde bir olaydi.....

Hoch gebildet und passte meiner Meinung nach zu Atatürk.......


Hatta Lozanda Ismet Inönü"ün karisida basi acip Hut takmistir.......
Man muss sich halt anpassen...

Bis dann
Iyi geceler...

Enis
  #9297  
Alt 05.12.2004, 02:37
eniskaya
 
Beiträge: n/a
Standard Yazinin kaynagini verirmisin

yazi stili bana yabanci gelmedi......

Selamlar
Enis
  #9298  
Alt 05.12.2004, 02:39
Benutzerbild von akshalil
akshalil akshalil ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Din hikaye ise neden bu kadar inanan var

Çünkü üç büyük din, aslında tek bir din sayılır. Hıristiyanlık ve Müslümanlık Tevrat"ı referans alır. Toplumdan topluma biraz farklılık gösteren bu inanç sistemi toprağa dayalı büyük imparatorluklar ortaya çıkmaya başladığında, bu imparatorluklarla birlikte yayıldı. Bu inanç sisteminin mensubu olan toplumlar, tarihte siyasi ve askeri açıdan daha başarılı oldular ve bu yüzden de inançları yayıldı. Eğer başka bir dinin mensupları Hıristiyan Avrupa ve Müslüman Türk ve Araplar kadar yayılmacı ve gaddar olsalardı, şu anda birileri eğer bu söz konusu din doğru değilse neden bu kadar kişi ona inanıyor diye soracaktı.

Cennet, cehennem, Allah, Şeytan, Adem, Havva fikirlerine dayalı bu inanç sisteminin bu kadar yaygınlaşmasının sebebi odur. Fakat, "Neden tüm toplumların şu ya da bu şekilde bir dini vardır ve neden tümü doğaüstü güçlere, ruhlara, Tanrı ya da tanrılara inanır?" diye sorulursa, o zaman cevap değişir.

Bunun sebebi dünyanın neresinde doğarsa doğsun, tüm insanların aslında bu evren denen bilinmezde aciz oluşu. Neden varolduğumuzu bilmiyoruz. Hayattaki amacımızı bilmiyoruz. Hayatta bir amacımız olup olmadığını bile bilmiyoruz. Kökenimizi zaten bilmiyoruz. Hele de geleceğimizi, ölümü ve ölümden sonrasını hiç bilmiyoruz. Dolayısıyla bu kadar boşluk içindeki bireyleri bir araya getirebilmek, bir amaç etrafında toplayabilmek ve onlara hayatta sağ kalıp bir şeyler yaratma ve bir şeyler başarma mücadelesinin içine çekebilmek için fikirsel olarak tutunacakları dallar göstermek gerekiyordu. Bazı ruhani liderler ve karizmatik toplum önderleri de insanlara bu tür gerekçeler verdiler. İşte dinler bundan ibarettir diyebiliriz.

Bu başka işlere de yaradı toplumda. Çünkü din öyle bir kontrol mekanizmasıdır ki, normalde bir amaç etrafında toplanamayacak binlerce değişik kişi ve karakteri kontrol etme imkanı veriyor. Dünya nimetlerinin haksız bölüşümünü de insanların kolay kabul etmelerini sağlayacak bir psikolojik kontrol mekanizmasıdır din örneğin. Bu amaç için idealler zaten. Hatta bazılarına göre dinlerin ortaya çıkış sebebi de odur, yeryüzündeki tek fonksiyonları da.
  #9299  
Alt 05.12.2004, 02:42
Benutzerbild von akshalil
akshalil akshalil ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Ateist sitesine takilip sonra

dinsiz falan olursun:-))
  #9300  
Alt 05.12.2004, 02:49
Benutzerbild von akshalil
akshalil akshalil ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Kozmos düzen veya Kaos

Evrende düzen var, canlılık var. Bu düzen nasıl kendiliğinden ortaya çıkabilir? Evren nasıl sahipsiz olabilir?
´
Evren için kaos değil kozmos denir zaten. Yani adında bile düzen var. Bize düzenli gözüktüğü açık evrenin. Fakat ortada hala 3 sorun var:



1) Bütünü kaotik olan sistemlerin bile kurallara uyan (düzenli) alt parçalarının olabildiği saptanmış. Evrenin daha üst bir kaosun düzenli bir alt parçası olması teorik olarak mümkün.

2) Evren düzenlidir, doğru, ama düzenin ille de bir zekadan çıkması gerektiği mantıksal olarak gösterilemez. hiç kimse düzenin ille de zeka gerektirdiğini mantıksal olarak kanıtlayamaz. Bize düzen zeka gerektirirmiş gibi geliyor olsa da, bu pekala günlük düşünce alışkanlıklarımızdan ve şartlanmalarımızdan kaynaklanıyor olabilir. Şartlanmalarımızın bizi yanılttığı durum bilimde az değildir ve bir şeyin bize "öyleymiş gibi" geliyor olması hiçbir zaman bir bilimsel kanıt değildir.

3) Evrendeki düzenin zeka gerektirdiği kabul edilse bile, bu zekanın belli bir dinin, ya da açıklamanın önerdiği zeka olması şart değildir. Bu zeka birden fazla olabilir, çok değişik formlarda olabilir, vs.

Ayrıca, "Evrenin bir sebebi olmalı" demek, bu sebep Tanrı olmalıdır demek değildir. Kısacası, teist kesim ne yaparsa yapsın düzen akıl yürütmesinden giderek hipotezlerini kanıtlayamaz.

Eğer bir sonucu, bir öncül önermeden doğrudan dedektif akıl yürütmeyle çıkaramıyorsam, o önerme a apriori doğru değildir, dolayısıyla kanıt gerektirir. Yani "Düzen=Zeka" gibi bir denklemi mantıksal olarak yazamıyorsam, ya da başka bir ifadeyle, "zeka" denen kavramı "düzen" denen kavramın tanımının içinden çıkaramıyorsam, bu zekanın mantıksal olarak düzenden doğrudan çıkarılamayacağını gösterir. Dolayısıyla, ortada bir kanıtlama yükümlülüğü vardır. Düzenin zeka gerektirdiğini söyleyenlerin sırtına binen bir kanıtlama yükümlülüğü.

"Başka nasıl olacak ki?" demeyin. Bir şeyi sizin zihniniz göremiyorsa, bu onun olamayacağı anlamına gelmez. İnsan zihni örneklere göre işler ve örneğini görmediği bir şeyi kavramakta güçlük çeker. Teist de, zekadan çıkmamış bir düzeni günlük hayatımızda pek görmediğimiz için, bunun aksinin olamayacağını düşünür.

Bu yüzden günümüzde bilim adamları daha dikkatliler. İyi bir bilimsel yöntem geliştirmişler ve bir şey eğer öncülünden mantıksal olarak dedektif bir akıl yürütmeyle çıkarılamıyorsa, bu şey doğru kabul edilemez, kanıt gerektiren hipotezler listesine eklenir. Düzenin zekadan çıkıp çıkmaması konusunda olduğu gibi.
Antwort



Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu