Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
  #24061  
Alt 10.09.2005, 13:39
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard ÖGRENIN !..

Yazan Kişi: Alpi003
Tarih: 04-27-05 11:04

Simdi Bana Mezhep Kabul etmeyenlerin mezhep e basvurmasi )

Fikihsiz olmuyor mus gibi Laflar söyleniyor. )

Yahu Ben Kuran in Türkce okunmasi gerektigini yillardan beri söylüyorum.
Fikihiniz a basvurmamin sebebi de Dosta düsmana sizlerin Kendi mezhebinizi Bile bilmediginizi Göstermektir.

Iste kanitlari verdim!..
Iste FIKIHINIZI ACTIM !...
Yeni asya diyor ki : ANLAMADIM !..

Hocalarina soracaksin Anlatacaklar Kardesim )

Bizzat Imam-i azam in dedigine Karsi cikan Mezhepperestlerin Mezhebi Tartisilir Arkadaslar.

Mezhep imamlarinin dedigini egip bükerek Ondan da öte Kuran a karsi cikarak bir Milliyetin Bir Dil in yalakaligina soyunanlar.Buradaki toplum Önünde Savunma yapmalidirlar.

ANLAMADIM demekle Olmuyor.
Ögrenin !..
  #24062  
Alt 10.09.2005, 13:52
Benutzerbild von kerio
kerio kerio ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 22
Standard kuran en ideal olarak arapca

anlasilir.

senin yazdiklarina da kimse de itiraz edecek degil. burada eksik olan sadece gerekli olan özentiyi göstermemek.

arapca müslümanlarin konustuklari ortak dildir. hacca gittiklerinde müslüman hayatinda hicbir fatiha suresini arapcadan duymadi ise dogacak sorunlari düsün?

burada her iki boyutu degerlendirmek önemlidir. hem arapcayi ögrenmeye calismak hemde kurani en iyi sekilde anlamaya calismak.

ben bircok meal okudum ve aradaki farklarin ve anlamada dogurduklari zorluklari iyi bilmekteyim.
  #24063  
Alt 10.09.2005, 13:57
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard C A N I M H A L K I M ! !.......

Ana dilde ibadete Karsi cikmak Arabca konusmayan kitleleri Örtülü bir KÜLTÜR EMPERYALIZM inin Egemenligi altina sokmaktir.

Bu Emperyalizm in en kahirli Faturasini TÜRKCE KONUSAN INSANLAR ödemistir.

Rusya nin Parcalanmasiyla Bagimsizlik Kazanan Türk cumhuriyetlerinin ortaya cikisindan sonra artik bir TÜRK MILLETLER TOPLULUGUNDAN söz etmek gerekir.

Bu Gün bu Milletler toplulugu Anadolu Türklügünün yüz yillardir acisini cektigi Arap Kültür Hegemonyasinin etki alanindan cikabilmesini Ancak Türkiye cumhuriyetinin Örnekligi sayasinde elde edebilir..

Türkiye Bu Örneklik görevini yerine getirmezse Dogmus bulunan onca Türk devletiyle " TÜRK DEVLETLER TOPLULUGU " na ulasmak yerine,Arap Güdümüne girmis sözde TÜRK,bir Insanlar toplulugu meydana gelecektir.

Su gercegi Görmeme gafletine asla düsmeyelim:

Türk dünyasinin Büyük güc haline gelmesini istemeyenler Israrli bir Gayetle Türk devletleri,oarada Cumhuriyet Türkiyesini Arab Kültürünün sömürü alaninda tutmak istemektedirler.

Bu Yolda en Yogun Gayret Türk Dünyasinin bir süper güc olma noktasina gelme ihtimalinden en cok rahatsiz olan EU ve Özellikle ALMANYA tarafindan sergilenmektedir.

USA ise ayni Tavri Takinmak icin Daha baska gerekcelere sahip bulumaktadir.

Arkadaslar;

Simdi sizlere kendi milletlerine Ihanet icinde olan Dillerinden tiksinen Ve kendilerine MÜSLÜMAN Yaftasi Vuran ama Aslinda Kilise ye calisan Arab yalakalarini Tanitacagim..

Bakalim Taniyabilecek misiniz ? )

Almanya da yasayan TÜRK cocuklarina verilecek din derslerinin dili tartisilirken Bu dersin TÜRKCE verilmemesi icin yogun mücadele sergiliyen Alman hükümeti ve alman siyasetcileri,Ayni dersin ARABCA verilmesinde bir sakinca olmadigi yolunda yaklasimlar sergilemislerdir. )

Yani yaklasik 3 milyon Türk azinligin cocuklarina kendi DINLERINI kendi DILLERIYLE ögrenmeyi yasaklamaya kalkanlar her ne hikmetse bu Cocuklara DIN dersinin Arabca verilmesine yesil isik yakmislardir.

Bu ANLAMSIZ veya ALLAH RIZASI icin bir Gayret midir ?..

Dahasi Var:

Türk cocuklarina verilecek din dersinin türkce olmamasi icin disini tirnagina katarak calisan Alman Siyasi odaklari,Bu Konu ile ilgili hazirlanan ve " deutsches Orient Institut " Tarafindan yayinlanan kitapcikta " Arabca ve arab olmayan Islam dünyasinda temel ve birlestirici bir Unsurdur. denilerek Din dersinin dili ne olursa olsun Müslüman cocuklara bir miktar Arabca Ögretmenin Iyi olacagini Söylüyorlar ( Bestandsaufnahme der kultur und sozialvissensahaftlichen Forschung über die Islamische Welt in der bundesrepublik Deutscland Hamburg,1997,syf.7 )

Katolik Kilisesi ve onunla isbirligi yapan ARAPCI ve ARAPCACI Alman asilli MÜSLÜMANLAR ( ! ) Türk Cocuklarina okutulacak din dersinin Türkce disinda herhangi bir Dil ile Olmasi icin Yogun gayret harcamaktadirlar.

Söylem cok Kisadir ve SUDUR :

TÜRKCE OLMASIN DA NE OLURSA OLSUN !.. )

Almanca GAVUR DILIDIR Diyebilecek duygusal cevreleri susturup bastirmak icinse bir baska duygusallik Sömürülüyor:

Almanca olmayacaksa ARABCA OLSUN !.. )

yani Canim Halkim Asirlardir Uygulanan tezgah ) Türkler anlamasin da Inceldigi yerden KOPSUN !.. )



Bahane hazirdir ve Yine bir duygusalligin sömürülmesine dayandirilmaktadir:

Islam evrensel bir dindir ama Arab Dilini Ögrenmek ve ögretmek islami bir görevdir.Onun Icindir ki Okullarda verilecek almanca din dersinde bile-basit de olsa arabca konusma ve yazmma Ögretilmelidir. ( Asiye ve AyyuB KOHLER ,Grundseatze Islamischen Religionsunterrichts,CIBEDO,11 /1997,syf.71 )



Müslümanlari cok düsünmekten geceleri uyuyamiyan iyi yürekli Almanlardan Bir baskasi Peter HEINE su teklifi getiriyor:

Islam dersi TÜRKCE verilemez;zira Türkce Müslümanlarin dillerinden sadece biridir.Almanya da yasayan Müslümanlardan Cogu Türkiye den diye Bengaldesli yahut filipinli bir cocuktan ona tamamen YABANCI bir dili ögrenmesini Nasil isteriz ?.. Arabca bir Alternetif olabilir ( ayni kaynak syf,187 )

Müslümanlarin Iyilik ve rahati icin yanip tutusan bu alman dostumuza sunu sormak gerekir:

bir kac yüz tane Bengaldesli,Filipinli cocuk icin gösterdiginiz su iyi yürekliligi Neden 3 MILYON Türk insani icin göstermiyorsunuz ?.. )

Bir Yabanci dil Ögrenilecekse bunu Bir Kac yüz cocuga mi ögretmek daha pedegojik olur Yaklasik bir milyon cocuga mi ?..


Bir kac yüz cocuk türkce ögrenmesin ama bir milyon Cocuk Arabca ögrensin !.

bu öneri Neyin göstergesi ?..
Iyi yürekliligin mi ?..
TÜRK DÜSMANLIGININ MI ?..

Neden türk cocuklarina arabca ?..
Hic Olmazsa sunu söyleyin Almanca olmayacaksa her kes kendi dilinde ögrensin..

Hayir !.. Tezgahin amaci ne uyumu saglamaktir ne de DIN ÖGRETMEK !..

Amac türk Insanina Kimligini Unutturmaktir. Ve bu Amac ORTAK AMACTIR !..


Burada oynanan oyun Bu islerle söyle ilgilenenlerin Bile dikkatinden kacmayacak kadar aciktir:

Türk cocuklari Türkiye de yapildigi gibi dünya nin öteki Ülkelerin de de Dinleri bahane edilerek Arab kültür Emperyaliziminin egemenligi altinda tutulmak ve kendi kimliklerinin farkinda olmamak durumunda birakiliyorlar.


eger durum Bati ülkelerinde oluyorsa o zaman Alternatif olarak o ülkenin Dili Ögretiliyor...

Türk Cocuklari icin Önü acilmayan tek dil onlarin ana dilleri olan TÜRKCEDIR !..

ve bunun meyvalarini görüyorsunuz:

Firkaciliktan Birbirlerini PIC ilan etmeye,Cumhuriyet Düsmanligindan Vatan Hainlerini Kardes olarak tanimaya , Ordusuna sövmekten Ata sina KÜFÜR DÜZMEYE KADAR MOSTIRALARI BURADA !.. )


Simdi size Oynanan oyunun ilgin bir sahnesini sunan ilahiyatci-Dogu bilimci Tamer BERCOGLU nun arsivimide bulunan bir maklesini aktaracagim:

Almanya nin resmi Islam politikasi cercevesinde Almanca Islam din dersleri projesi:


Almanca Islami din dersine Talip en ilginc Islami örgütlenme,Kisa adi ZDM olan:
Zentralrat der Muslime in deutschland dir

arabca adi: almanya Müslümanlarinin yüksek konseyi olan bu örgüt alman Katolik kilisesi ile SIKI bir Isbirligi icindedir. )
Ve yakin bir gelecekte Almanya müslümanlarinin sözcüsü olarak taninmak azmindedir.

Örgütün basinda Nedim ILYAS adli bir SUUDI ALMAN bulunmaktadir.Almanya da yasayan 923 SUUD ludan biri olan Ilyas in Bazi resmi Kurumlarca ikibucuk milyon TÜRKÜN IMAMI olarak taninmak istendigine delalet eden bir cok isaret bulunmaktadir.

Kökten dinci MÜSLÜMAN KARDESLER örgütünün asiri Kanadina layik görülen ZDM nin bir baska seref üyesi Alaman dogu bilimci SCHMMEL dir.Bayan schmmel in Iran Hesabina calistigi ve Misir da ki Müslüman kardeslere Üye oldugunu bir cok kez Ifade ettigi söylenmektedir...

Dolaysi ile almanya Müslümanlarinin temsili ve Islam din dersi konusunda da bir SUUD. FARS ittifakindan söz edilebilir.Isvicre ZDM"sinin basinda da ( tuhaftir ) yine bir SUUDI vatandas ( dr. Ibrahim SALAH ) bulunmaktadir.

Almanya da hedef kitle olan türklere karsi KATOLIK ve PROTESTAN kiliselerinin de adi gecen islami örgütle yakin Isbirligi yaptiklari Kamuoyuna acik yayinlarda GURURLA ITIRAF edilmektedir.

Nitekim ZDM :civit kökenli beyaz azizlerin Kurdugu " Hristiyan -Islam bulusma yeri ve dökümantasyon Merkezinin MÜSLÜMAN PARTNERIDIR !..

Dolaysi ile alman Devlet kurumu olarak görülmesi gereken ALMAN KATOLIK KILISESI de KOALISYON a dahildir )

ZDM in SUUDI sefi Nedim ILYAS a ve örgütüne Sayginlik Kazandirmak icin yogun bir caba harcamaktadir.

Nedim ILYAS son zamanlarda Günden maddesi yapilan " ALMANCA ISLAM DIN DERSI " ne talip olan cevrelerden belki de en önemlisidir.

DIYOR KI: Islam bir dindir.Onun Dille ilgisi yoktur.

Almanya da Müslümanlarin birligini saglayan dil Almancadir.Islam din dersi kontrol edilebilir olmalidir.Milliyetci ve entegrasyon a Uzak Icerikler din dersinden uzak tutulmalidir. Bu sebeple Islam din dersi Almanca olmalidir. ( Nedim ILYAS 27 mayis 1997 Frankfurt goethe Üniversitesinde verdigi konferans )

türk dünyasi Bati ülkelerinin ve kliliselerinin aleyhimize calisan Tüm Arabci-Mürteci HURAFE odaklarini acik veya örtülü bir bicimde destekledigini,Besledigini,Özetledigim bu gercekleri unutmadan degerlendirmelidir.

Hoscakalin

not:
Yakinda size 31 mart irtica hareketini verecegim

ve akabinde Ingiliz Casusu LAWRENCE in aciklamalarini..

Bakin bu Vatanlarini seven Türkiye icin canlarini veren arab yalakalarini izleyin..
  #24064  
Alt 10.09.2005, 14:07
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard O halde okullarimiza Arabca dil dersi

Koymak Ingilizce ,fransizca ve almanca kadar gereklidir..Hatta daha da gereklidir.

Bu yapilmadigi takdirde Tek alternatif var..
Dinimizi Türkce ögrenmek..

Ama Hakki ile ögrenmek !..
Bu günkü sekli ile Hurafeler icinde yüzmek degil..

Okudunmu bilmem ama Cagdas arkadas a Sünnet i sordum..Bir yaniti yok..
Sünnet denilenleri de ben yazdim..

Acikli bir durum degil mi ?..
Yasayan insanlar farkedemiyor cünkü Olay Kaniksanmis Durumda..
Birileri gercegi söyleyince de kiziyorlar..
Ne kadar kizilsa da gercek ortada..
  #24065  
Alt 10.09.2005, 14:23
Benutzerbild von kerio
kerio kerio ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 22
Standard evet bunlar bir baslangictir.

zaten kimse artik sadece kurani arapcasindan oku demiyor.

aliskanlik galiba ben hacda kabenin önünde kurani arapca okudugumda daha bir farkli oluyordu. hayal ediyordum vahy olunan anlari.
  #24066  
Alt 10.09.2005, 14:23
Benutzerbild von xstudentxnrw
xstudentxnrw xstudentxnrw ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Sana ne oluyor.. sanki türkcesini uygula

dinda!!!

abisi, bizim fikhi bilmek istiyorsan cimbizlamayi birak ve gercekleri gör! tuhaf insanlarin Kurani cimbizladigi gibi sende baskalarinin cimbizlayipta yazdigi yazilari aktaracagina, git bir kaynagini kendin oku!
  #24067  
Alt 10.09.2005, 14:24
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Ali-OSMAN ve AHILIK

Canim Halkim;

Misyon, yüklenilmiş görevi ifade eder. Gönüllü birlikteliğe dayanan örgütlerde en önemli misyon, örgütün amacı doğrultusunda üyeler arasında ortak bilinç ve hedeflere ulaştırıcı ortak nitelikler oluşturmaktır.
Bir sosyal organizasyon olan Ahiliğin de, diğer örgütlerde olduğu gibi amacı doğrultusunda bir misyon yüklendiği görülür.

Ahiliğin temel misyonu mükemmel fertler yetiştirerek mükemmel topluluklara ulaşmak, dünyayı düzene sokma yoluna yapışmak (1) ve bu şekilde "insanlara ve insanlığa hizmet"edebilmektir.

Dünyaya düzen ve hizmet verme iddiasında olan Ahiler, misyonlarını yerine getirebilmeleri için önce kendilerinin mükemmel olmaları gerektiğinin bilincindedirler. Ahi önce kendisine çekidüzen vermelidir ki, inandırıcı olsun, hizmet edebilsin. Bu bağlamda Ahi şöyle nitelendirilmektedir:

"Huyları güzel olan, namaza devam eden, zekatını veren, babasına ihsanda ve itaatte bulunan, komşusunu ağırlayan, eline geçeni veren, işlerini güzelleştiren, sözlerinde doğru olan, amellerini en güzel bir hale getirmeye çalışan, sırlarını saklayan, ahdi koruyan, sevgiye riayet eden, doğrulukta, arılıkta, muamelede bulunan, yalanı ve riyayı atan, helal kazanca koyulan, ulaşmak için arılaşan, haramı bırakan, halka ihsan eden, kendisinden çekilenleri dolaşan, ona vermeyene veren, zulmedeni bağışlayan, kötülük edene iyilik eden, şeriata mülazemette bulunan, hakikate giren, kardeşlerinin haklarını eda eden, komşularına karşı müsamahada bulunan, ihsanlarla
keremler eyleyen, onlardan uzak olanı soran, yakındakini dolaşan, hastayı ziyaret edip halini, hatırını soruşturan kişidir(2)."

Ahinin üç şeyi bağlanır, üç şeyi açılır: Gözü haram olan şeylere, ağzı günah olan sözlere, eli zulümlere bağlanır. Kapısı konuklara, kesesi kardeşlerden ihtiyacı olanlara, sofrası bütün açlara açılır(3).

Fertler mükemmel olunca, onlardan meydana gelen topluluklar da mükemmel olur. Misyon bu anlamda, fertten topluma yükselişi ifade eder. Mükemmel fertlerden oluşan topluluklar hem yakın hem de uzak çevrelerini kolay bir şekilde düzenleyip hizmet edebilirler.

Ahilerin toplumla ilgili misyonları fütüvvetnamelerde kısaca "Ayende ve Ravende"ye yani "gelene-geçene" hizmet biçiminde belirtilmiştir. İbn Batuta, Ahileri tanıtıp toplumla ilgili misyonlarını açıklarken, "Bunlar Anadolu"ya yerleşmiş bulunan Türkmenlerin yaşadıkları her yerde, şehir, kasaba ve köylerde bulunmaktadırlar. Memleketlerine gelen yabancıları karşılama, onlarla ilgilenme, yiyeceklerini, içeceklerini, yatacaklarını sağlama, ihtiyaçlarını giderme, onları uğursuz ve edepsizlerin ellerinden kurtarma, şu veya bu sebeple bu yaramazlara katılanları yeryüzünden temizleme gibi konularda bunların eş ve örneklerine dünyanın hiç bir yerinde rastlamak mümkün değildir" ifadelerini kullanır (4).

Misyonları gereğince; bir şehirde hükümdar bulunmadığı takdirde, Ahilerin hükümeti yönetmeleri söz konusudur(5).

Ahî birliklerinin en önemli özelliklerinden birisi, üyelerine bir meslek ve ortak davranışlar örüntüsünü kazandırmayı hedefleyen kurumlar olmalarıdır. Bu özellikleriyle Türk eğitim tarihinde öncelikli bir yer almışlardır.

Ahî birliklerinin, ortaya çıkışlarından başlayarak eğitim ve öğretim faaliyetlerinde bulundukları ve üyelerini eğittikleri bilinmektedir. Ahî birliklerinin eğitim öğretim faaliyetlerinin araştırılması, eğitim tarihimizin bir yönünün aydınlanmasını sağlayacağı gibi, günümüzün eğitim faaliyetlerine de ışık tutacaktır.

Eğitim kelimesi yerine eskiden Türkçe"de "terbiye" kelimesi kullanılırdı. Arapça"dan Türkçe"ye geçen bu kelime; "a) Artmak, çoğalmak, b) Olmak, meydana gelmek, çocuğu yetiştirmek, geliştirmek, büyütüp beslemek, c) Islah etmek, düzeltmek, idare etmek, işini gözetmek, şekil vermek(1)" anlamlarına gelmektedir.

Sözlükte ise eğitim; "Belli bir amaç için gereken bilgileri verme işi, talim, tedris, tedrisat(2)" olarak tanımlanmıştır. Eğitim ve öğretim, birbirini tamamlayan, bazen biri diğerine aktarılan iki kavram olarak literatürde yer alır. Eğitim daha çok tavır, davranış, karakter ve bunlara esas olan değerler düzeni ile ilgili olduğundan; "insanın davranışlarına etkileme sanatı(3)"dır. Öğretim ise bireye bilgi ve beceri kazandırma çabasıdır.

Eğitim ve öğretim birbirini tamamlayan iki kavramdır. Bununla birlikte bazen eğitim, öğretimi de kapsayacak şekilde geniş olarak tanımlanmaktadır. İki kavram nasıl tanımlanırsa tanımlansın eğitimsiz bir öğretim düşünülemeyeceği gibi, öğretimsiz bir eğitim de düşünülemez. Dolayısıyla "toy" olarak doğan insanı "olgun" hale getirmek için yapılan bütün faaliyetler eğitimin konusunu oluşturur.

Bu çerçeve içerisinde Ahî eğitim ve öğretimini incelediğimizde karşımıza genel olarak; İslâm eğitiminin prensipleri, faaliyet alanı, amacı ve araçları çıkar. Ahî kurumunun eğitimi de, İslâm eğitiminin bütünlüğü içerisinde değerlendirilmelidir. Ahî eğitimi, "bilenin bilmeyenin elinden tutması" biçiminde karşımıza çıkar.

Buradan hareketle Ahîlik eğitimi; İslâm dinî esaslarına uygun olarak bireyin fikirlerinin geliştirilmesini davranış ve duygularının düzenlenmesini hedefleyen, düşüncede, söz ve eylemde, yöntem ve düzende tutarlı olan, kısaca dünya ve ahirette mutlu olmayı amaç edinen "iyi insan" yetiştirme sanatı olarak tanımlanabilir.

Siyasal otoritenin tam gelişmemiş olduğu dönemlerde ve özellikle Moğol istilaları sırasında, Ahîlik örgütü, yerel siyasal otorite olarak çıkar karşımıza. İbn Batuta, seyahatnâmesinde bu durumu şöyle açıklar:

"Bu ülke (Kayseri) törelerinden biri de, bir şehirde hükümdar bulunmadığı takdirde, Ahîlerin hükümeti yönetmeleridir. Ahî, kudreti ölçüsünde geleni gideni ağırlar, giydirir, altına binek çeker, davranışları, buyrukları, binişleri ile aynen hükümdarı andırır(1)."

Devlet otoritesinin zayıfladığı yerlerde Ahîlerin siyasal fonksiyonu daha açık bir şekilde ortaya çıkmıştır.

Osmanlı merkezî otoritesinin kuruluşu sırasında meydana gelen yönetim kademelerinde genellikle Ahîler görevlendirilmiştir. Bu durum Ahîlerin siyasal faaliyetlerdeki etkinliğini ortaya koymaktadır(2).

Iste Bu sistem Rafa kaldirilip emevi örfü devlet islerine sokuldugundan sonra Osmanli herseyini Kaybetmistir.

Bakiniz Yavuz Sultan selim Han ve Hilafet
  #24068  
Alt 10.09.2005, 14:31
Benutzerbild von xstudentxnrw
xstudentxnrw xstudentxnrw ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Kötülemek, yaniltmak icin yazilan..

konulari gidip herkes bir sürü yerden bulabilir. bunlarin bazilarina cevap verenler olmustur. simdi önemli, bilgili sahislar bunlari yapmisken, burada dolasin bizim gibi siradan birinin o güzel sekilde bunlara cevap vermeleri yerinde olurmu? her seye cevap vermeye calissaydik, namaz kilma, yemek yeme, temizlikle ugrasma gibi önemli konularla hic ilgilenemeyiz!

benim kanaatimda böyle tuhaf fikirleri sunanlarin bir yerde niyetlerinden biride bu gibi görünüyor!

onun icin bazi sapitma olaylarini ispat etmek o kisilerin bozuk niyetlerini millet tarafindan anlasilmasi icin yeterli olabilir.

bizler neden her bos vaktimizi tuhaf düsünceli insanlarla, yanlis bir sekilde harciyalimki? onlarin hakkindan Allah(c.c.) gelecektir. hic bir amel unutulmaz! hic bir kötü davranista unutulmaz. din gününde, hesap medaninda herkesin hesabi görülecektir. bundan kuskunuz olmasin!

Saygilarimla
  #24069  
Alt 10.09.2005, 14:35
Benutzerbild von xstudentxnrw
xstudentxnrw xstudentxnrw ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard ne dedigimi bilmiyorum diye düsünelim..

öyle oldugunu söylemiyorum ;O)

böyle olsa bile ben Kuranin tüm anlamiyla sekline söylüyorum. Baska dilde söylüyense sadece o tercümeyi yapanin söylediklerini söylüyor!! bunu unutma ;O)

kilip kilmadigin seni ilgilendirir.. bana kildin kilmadin bir sey anlatmana gerek yok, ama yalan söyliyende bir gün hesap verecektir!
  #24070  
Alt 10.09.2005, 14:37
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Sen O cimbizla Fazla tüylerini al :o)

Fikihi da bilene birak..
Antwort


Themen-Optionen Thema durchsuchen
Thema durchsuchen:

Erweiterte Suche

Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu