Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
  #23751  
Alt 04.09.2005, 15:19
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Muhahahahahahahahahahahhahha

Ona ZIYNET yani Süs takisi derler )

Sen saclari süs mü zannedersin Ey boynu bükük pejmurde ?..
  #23752  
Alt 04.09.2005, 15:21
Benutzerbild von xstudentxnrw
xstudentxnrw xstudentxnrw ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard senin kaynagin imam gazali böyle diyor

deyip kaynak olarak bir seyler yazmis. bende gazali oralarda ne yazmis onu soruyorum.. ve o bir önceki sordugumun tam nerede oldugunu soruyorum..

yani sende gazalinin eserleri mevcutmus gibi davraniyorsunda.. acip bir yaziver diyorum iste
  #23753  
Alt 04.09.2005, 15:25
Benutzerbild von xstudentxnrw
xstudentxnrw xstudentxnrw ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard ziynetten neler anlasilmis bir yazsana

;O)
  #23754  
Alt 04.09.2005, 15:26
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Benim acimdan degil

Cünkü ben Alimleri okurum Fikirlerini ögrenirim..
Fakat Fikirleri benim Icin hüküm niteligi tasimaz..
Hüküm kuran dadir !

Alimleri yazmamin nedni siz SÜNNETCILERIN Kuran dan anlamadiginiz ve onu tek basina yeterli bulmadiginiz icindir..

En azindan Bilmediginiz fikhinizi ögrenin ki Sagda solda rezil olmayi diye..

)
  #23755  
Alt 04.09.2005, 15:29
Benutzerbild von xstudentxnrw
xstudentxnrw xstudentxnrw ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard o zaman alimleri neden kendi dediklerini

desteklemek icin kullaniyorsun?
Kuranin dedigi gibi, peygamberimizin Kurani nasil acikladigi ara ve bul.. peygamberimiz kendi keyfinden konusmaz diyor kuran..

peygamberimizde benim demedigim seyi bana isnat eden cehennemdeki yerini hazirlasin manasinda bir sey söylemis (hadislerde mevcut)..
  #23756  
Alt 04.09.2005, 15:30
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Sehine sor sana anlatsin :o)

Onda ziynet kilo ile )
  #23757  
Alt 04.09.2005, 15:33
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Ben bir sey göstermiyorum :o)

Olup Biteni söylüyorum )

ne isi var onun oarada ?..
Hic mi hadis ögrenmemis ?..
Peygamber efendimiz Buyurmadi mi ?

Kadinlarinizi odalarda oturtun onlara okuma yazma ögretmeyin sadec nur suresini ve dokuma islerini ögretin diye..

Ne yapiyor o orada Oynas a mi gelmis ß..

Bu Gün öperler yarin ne bileyim ben yani
  #23758  
Alt 04.09.2005, 15:35
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard O zaman yerini hazirla

acilen Cehennem de )

Hadis ci olan sensin..
  #23759  
Alt 04.09.2005, 15:35
Benutzerbild von xstudentxnrw
xstudentxnrw xstudentxnrw ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard her zamanki yaniliyorsun, benim sehim

yokki ;O)
  #23760  
Alt 04.09.2005, 15:38
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard o.T.

ALLAH"A VE AHİRETE İNANÇLARI YÜZEYSELDİR

Dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın her insan, Allah"a iman etmekle, O"nu tek olarak ilah edinmekle ve O"na ibadet etmekle yükümlüdür. Bundan dolayı da, Allah"ın sözü olan Kuran"a ihtiyacı vardır.

Ancak kendisine henüz hiçbir ilim gelmemişyani Kuran"a hiç davet edilmemişkişinin yükümlülüğü ile Kuran"ı yaşaması için teklifte bulunulmuş, onun inceliklerini anlamışolan kişinin üzerindeki yükümlülük elbette ki bir değildir. İkinci grup, Allah"a karşı ibadetlerini yerine getirmekle "tam anlamıyla" sorumludur. Münafık, Allah"a inandığını ve Kuran"ı kabul ettiğini söylemekle bu büyük sorumluluğun altına girmiştir. Öncelikle, Allah için yaşaması gerektiğini öğrenmiştir. Müminlerin arasında kaldığı süre içinde sürekli olarak Allah"ın ve Kuran ayetlerinin anıldığına şahit olmakta, ayrıca elçiyi de tanımaktadır. Fakat herşeye rağmen yüz çevirmektedir. Allah, bu davranışta bulunanlara şu şekilde hitap etmektedir:

Allah"ın ayetleri size okunuyorken ve O"nun elçisi içinizdeyken nasıl oluyor da inkar ediyorsunuz?... (Al-i İmran Suresi, 101)

Yukarıdaki ayet münafıkların Allah"ın ayetlerine karşı olan bakışaçılarını ortaya koyması bakımından oldukça önemlidir. Zira Kuran"ı okumak ve dinlemek müminin imanını arttırır. Elçiyle aynı ortamı paylaşan münafığın da "inanıyorum" dediği ayetleri işittiğinde, normal şartlarda imanının artması ve kalbinin yumuşaması gerekir. Fakat o imanını artırmak değil, dünya hayatından kar ve çıkar elde etmek peşindedir. Bu nedenle de, işte bu mucize gerçekleşir; Kuran ayetlerini sürekli dinliyor ve uygulama yöntemleri kendisine sürekli gösteriliyor olsa da, kalbindeki hastalık bir türlü şifa bulmaz. Unutulmamalıdır ki sadece Allah"ı razı etmek için yapılan şeyler birer kıstas olabilir ve cenneti hak etmeye vesiledirler. Oysa münafığın en belirgin özelliklerinden biri, "bir şekilde" iman ediyor gözükse bile, Allah"ı razı etme konusunda gösterdiği gevşek tavırlardır. Nitekim bu zayıflık ve gevşeklik, karşısına çıkan en ufak bir zorlukta kendini hemen gösterir. Allah şöyle buyurmaktadır:

... Fakat iş, kesinlik ve kararlılık gerektirdiği zaman, şayet Allah"a sadakat gösterselerdi, şüphesiz onlar için daha hayırlı olurdu. (Muhammed Suresi, 21)

Görülüyor ki, münafık zor bir zamanda daha önce verdiği sözleri unutur ve sadakatsiz bir tavır ortaya koyar. Her an alabora olup dağılmaya, göstermelik inancını kaybetmeye müsait bir yapısı vardır. Bu da, Allah"a gerçek anlamda iman etmemesi, "inanıyorum" dese de aslında ahirete kesin bir bilgiyle inanmaması nedeniyledir.

Hz. Muhammed (sav)"in komutasındaki müminler inkarcılara karşı savaşırlarken, aralarından bir grup, düşman karşısında imanlarını yitirmişler, Allah ve Peygamberimiz (sav) hakkında zanlarda bulunmaya başlamışlardır; böylece gerçek yüzlerini göstermişlerdir:

İşte orada, iman edenler, sınanmışve şiddetli bir sarsıntıyla sarsıntıya uğratılmışlardı. Hani, münafık olanlar ve kalplerinde hastalık bulunanlar: "Allah ve Resulü, bize boşbir aldanıştan başka bir şey vadetmedi" diyorlardı. (Ahzab Suresi, 11-12)

Mümin olanlar ise münafıkların gösterdiği zaafın tam tersine daha da güçlenmişlerdir:

Müminler (düşman) birliklerini gördükleri zaman ise (korkuya kapılmadan) dediler ki: "Bu, Allah"ın ve Resûlü"nün bize vadettiği şeydir; Allah ve Resûlü doğru söylemiştir." Ve (bu,) yalnızca onların imanlarını ve teslimiyetlerini arttırdı. (Ahzap Suresi, 22)

İMANLARINDAN SONRA İNKARA SAPARLAR

Allah"a and içiyorlar ki (o inkar sözünü) söylemediler. Oysa andolsun, onlar inkar sözünü söylemişlerdir ve İslamlıklarından sonra inkara sapmışlardır ve erişemedikleri birşeye yeltenmişlerdir... (Tevbe Suresi, 74)

Münafıklar kendi aralarında çeşit çeşit olabilmektedir. Örneğin kimi, mümin topluluğunun içine yalnızca kendisine maddi çıkar sağlamak için girerken, kimi de -sırf onlara olan kininden- aralarına gelip, aleyhte planlar uygulama niyetindedir. Bunların yanında, iman ederek müminlerin aralarına katılan, ancak sonradan kalpleri katılaşarak imanlarını yitiren ve onlardan ayrılan münafıklar da var olabilmektedir. Bu tarz kişiler iman ettikten sonra niyetlerini bozmuşlar ve inkara sapmışlardır. Oysa onlar, daha önce Allah"a ve müminlere bağlılık sözü vermişler, imanlarında kararlı olacaklarına dair vaatte bulunmuşlardır. Bu ikiyüzlü davranışları Kuran"da şöyle ifade edilmektedir:

Ki (bunlar) Allah"ın ahdini, onu kesin olarak onayladıktan sonra bozarlar... (Bakara Suresi, 27)

MÜMİN TOPLULUĞUNUN İÇİNDEN ÇIKARLAR

Doğrusu, uydurulmuşbir yalanla gelenler, sizin içinizden birlikte davranan bir topluluktur... (Nur Suresi, 11)
Antwort


Themen-Optionen Thema durchsuchen
Thema durchsuchen:

Erweiterte Suche

Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu