| | Mitglied werden | | | Hilfe | | | Login | ||||||||
![]() |
#8311
|
|||
|
|||
![]() Gelgelelim,
Beter, bize kısmetmiş. Ölüm, böyle altı okka koymaz adama, Susmak ve beklemek, müthiş Genciz, namlu gibi, Ve çatal yürek, Barışa, bayrama hasret Uykulara, derin, kaygısız, rahat, Otuziki dişimizle gülmeye, Doyasıya sevişmeye,yemeğe... Kaç yol, ağlamaklı olmuşum geceleri, Asıl, bizim aramızda güzeldir hasret Ve asıl biz biliriz kederi... |
#8312
|
|||
|
|||
![]() Hep tanıdık gelir bana aşk acısı yaşayanlar.Kimbilir dünyanın hangi ucunda,hangi umutsuz sevda dan almışlardır yaralarını,yarasını gösterirken boynu önüne düşer aşığın.Gururu vardır sahiplendiği,onuru ile aşkı amansızca savunur.Gerçek olmadığını bile bile,gerçekmiş gibi yaşar aşkını içinde....Kısaca aşıklar birbirlerini acılarından tanırlar....
|
#8313
|
|||
|
|||
![]() Ben
senden önce ölmek isterim. Gidenin arkasından gelen gideni bulacak mı zannediyorsun? Ben zannetmiyorum bunu. İyisi mi, beni yaktırırsın, odanda ocağın üstüne korsun içinde bir kavanozun. Kavanoz camdan olsun, şeffaf, beyaz camdan olsun ki içinde beni görebilesin... Fedakârlığımı anlıyorsun : vazgeçtim toprak olmaktan, vazgeçtim çiçek olmaktan senin yanında kalabilmek için. Ve toz oluyorum yaşıyorum yanında senin. Sonra, sen de ölünce kavanozuma gelirsin. Ve orda beraber yaşarız külümün içinde külün, ta ki bir savruk gelin yahut vefasız bir torun bizi ordan atana kadar... Ama biz o zamana kadar o kadar karışacağız ki birbirimize, atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz yan yana düşecek. Toprağa beraber dalacağız. Ve bir gün yabani bir çiçek bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse sapında muhakkak iki çiçek açacak : biri sen biri de ben. Ben daha ölümü düşünmüyorum. Ben daha bir çocuk doğuracağım. Hayat taşıyor içimden. Kaynıyor kanım. Yaşayacağım, ama çok, pek çok, ama sen de beraber. Ama ölüm de korkutmuyor beni. Yalnız pek sevimsiz buluyorum bizim cenaze şeklini. Ben ölünceye kadar da bu düzelir herhalde. Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bu günlerde? İçimden bir şey : belki diyor. |
#8314
|
|||
|
|||
![]() Evet yine kaldık sizlerle başbaşa;ben keyfim ve kahyası.Kürkçü dükkanı hesabı,dönüp dolaşıp,bir kısır döngüdeymişiz gib,başa dönüyoruz.Saatimiz ne zaman birinde durdu,neyi vardı pek bilemedik.Tamirci olamayacak kadar çıraktık hayatta.Usta olurmuyuz yada biri bize o yolu açarmı bilemiyorum.Acemice yola devam yinede...
|
#8315
|
|||
|
|||
![]() Bazen diyorum,çok hızlı bir arabayla giderken,bisikletle devam etmek zorunda kalmaktır hayat.Hayatta karşılaştığımız insanlarda öyle,en küçük bir rüzgarı,aşk olarak algıladığımızı sanıyorlar.Halbuki biz,fırtanalarla tanıdık aşkı..
|
#8316
|
|||
|
|||
![]() Bizim şarkımız buraya kadarmış.Yazan;nakaratı unutmuş,tek kelimeye yüklemiş herşeyi.Güfte yanlış,söz yanlış,zaman yanlış.Katliam haberlerinin,bayram havasında anlatıldığı bir zamanda Aşk ta yanlıştı,katle uğrama şansı vardı.Belki birgün rüyalarına gelirim,belki otururum orada,gönlünün baş köşesine....Belki birgün,sende beni özlersin kimbilir....
|
#8317
|
|||
|
|||
![]() Vazgeçemediklerim var benim,ne yaparsam yapayım,nereye gidersem gideyim asla kopamadıklarım var.Bazılarına basit gibi görünsede tavrım,üstelemesemde ayrıntıların inceliklerini,görürüm ben aslında herşeyi.Gönül gözüyle bakamayanlar,beni anlayamaz,çözemez....Vazgeçtiklerime yada benden vazgeçenlere bile,asla kötümseyen bir duygu ile bakmadım.Severken deli gibi sevdim,hiçbir umar beklemeden,sonucu ne olacak diye düşünmeden sevdim.Sonucun ne olacağını bile bile,göğüs kafesimden çıkarıp yüreğimi ateşli sevdalara attım...Giderken yüreğimi geride bırakıp,asla tereddüt etmedim,köprüleri dinamitleyip giden bir militan gibi gittim...Aslında gitmek kolay,yüzünü asıp kederlere yürümek kolay,zor olan kalabilmek küçük bir tebessümle...Birde;giden terk etmemiştir gerçekten,onu anladım,gidenin aklında o hep bildik soru vardır.Hep o ''Acaba''ile birlikte yaşar.Aklı fikri orada kalır,korkakça dönüp dolaşıp aynı yere gelir...Kısaca dönüp dolaşıp aynı yerde,aynı şeyleri bulacağını bile bile gelip,yalana dolana bulaşmış bir ik cümle ile oyalanıyorsun,gerçek söz yürekte aslında.Tabi kaldıysa bir yürek.....
|
#8318
|
|||
|
|||
![]() Zitat:
|
#8319
|
|||
|
|||
![]() Yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın bir sincap gibi mesela, yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden, yani bütün işin gücün yaşamak olacak. Yaşamayı ciddiye alacaksın, yani o derecede, öylesine ki, mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda, yahut kocaman gözlüklerin, beyaz gömleğinle bir laboratuvarda insanlar için ölebileceksin, hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için, hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken, hem de en güzel en gerçek şeyin yaşamak olduğunu bildiğin halde. Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin, hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için, yaşamak yanı ağır bastığından. 1947 2 Diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız, yani, beyaz masadan, bir daha kalkmamak ihtimali de var. Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini biz yine de güleceğiz anlatılan Bektaşi fıkrasına, hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden, yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğiz en son ajans haberlerini. Diyelim ki, dövüşülmeye deşer bir şeyler için, diyelim ki, cephedeyiz. Daha orda ilk hücumda, daha o gün yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün. Tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu, fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu. Diyelim ki hapisteyiz, yaşımız da elliye yakın, daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının. Yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız, insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla yani, duvarın ardındaki dışarıyla. Yani, nasıl ve nerede olursak olalım hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak... 1948 3 Bu dünya soğuyacak, yıldızların arasında bir yıldız, hem de en ufacıklarından, mavi kadifede bir yaldız zerresi yani, yani bu koskocaman dünyamız. Bu dünya soğuyacak günün birinde, hatta bir buz yığını yahut ölü bir bulut gibi de değil, boş bir ceviz gibi yuvarlanacak zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız. Şimdiden çekilecek acısı bunun, duyulacak mahzunluğu şimdiden. Böylesine sevilecek bu dünya "Yaşadım" diyebilmen için... / Nazım HİKMET |
#8320
|
|||
|
|||
![]() Ya sevdiği tarafından öldürülenler? isimsiz mezar taşları gibi bakar onların gözleri.Bir kara delik taşırlar tam da sol göğüslerinde. Ellerinden yalnızlık fışkırır, cesetlerinden hüzün damlar yerlere. Ayakları onları nereye götürür bilmezler. Gittikleri yerlerde tanıdık yüzler görmek istemezler. Bilmedikleri ıssız yerleri tercih ederler. Kalabalıklar iğneli fıçılar gibi gelir onlara. Acıyan gözlerle bakanlar tarafından kurşuna dizilirler meydanlarda, dar sokaklarda. söylemek istedikleri acı bir çığlık gibi yayılır bakışlarından o kalabalıkların içinde. Kimsenin duyamayacağı bir çığlıktır bu çığlık. Birinin duymasını istemezler, yeniden ölmeyi kaldıramayacaklarını bildiklerinden.. herkes öldürür sevdiğini, ya sevdiği tarafından öldürülenler?...
|