Bu EVETİSTAN'a Hayır!

Belma Nur Kartal

Recep İvedik 2’yi izliyor oğullarım, büyüğü sesleniyor: “Anne koş, Recep’in ninesi vasiyetini açıklıyor.” Bayram temizliği yapmışım, yorgun bedenimi sürüye sürüye, söylene söylene gidiyorum yanlarına… İzliyoruz birlikte… Nine can çekişiyor ölüm yatağında… Mavi sandık miras kalacak Recep’e… Recep’in aklı can çekişen ninesi değil, mavi sandığın içinden ne çıkacağında…

* O mavi sandık var ya Recebim…
* Hee var?
* O mavi sandık var ya oğlum…
* Hee mavi sandık?.. Nineee… Nineee! He geldi!
* Mavi sandık var ya tosunum.
* Nine, anladık mavi sandığı; devamını söyle…
* O mavi sandık var ya Recebim; senin gözüne girsin!

Çocuklar gülüşürken ben de yarınki sandığı düşünüyorum. “Evet mi? Hayır mı? / Söyle bana nedir senin cevabın / Beklemek istemem / Ne olacak bilinmez ki yarın…” Yarın neler olacağını bilenler hayır derken, bilmezden gelip yetmez ama evet diyen hacıyatmazların voyvodanın tarlasına paraşütle atlayan Ofludan ne farkı var?
Oflu paraşütle atlamış, bakmış aşağısı voyvodanın tarlası… Tarlanın her yeri kazık dolu. Voyvodaya seslenmiş:

- Sök o kaziklari.
- Sökemeyrum.
- Öyleyse, yana yatir onlari.
- Uğraşayrum ama yatiramayrum.
- Öyleysa bi güzel yağla o kaziklari…

Yalnız, yetmez ama evetçiler Ofludan beter; voyvodanın kazıklı tarlasına gönüllü atlıyorlar. İstifa eden Samsun EDP il başkanı gibi ayağı yere sağlam basıp paraşütle atlamayanlar da var tabii… Ya istifa edersiniz, ya da istifade edilirsiniz. Kazıklı tarla orada…
Şaka gibi… Yarın, 12 Eylül faşist darbesinin seneyi devriyesinde 12 Eylül'ün ikincisine evet dememiz istenecek. Bu cuntayı sarımsaklasak da mı saklasak, sarımsaklamasak da mı saklasak?.. Kırk küp, kırkının da kulpu kırık küp… Biz bu 12 Eylül çocuğu anayasanın hangi kulpunu tutsak da elimizde kalmasa? Afyonkarahisar’daki miting kürsüsünde abayla arz-ı endam eden Recep’in koyunları mıyız biz?

* Abamın altındaki sopayı yemek ister misiniz?
* Ebeeeeett…
Bektaşi'ye sormuşlar:
- Gelişmemiş yerlerde devlet yönetimi neye benziyor?
- Hintyağına...
- Neden?
- Kim tadına baksa ya altına ediyor, ya da ülkenin içine...

Bizdekiler ülkenin içine etmekle meşgul şimdilik… Altlarına edecekleri günler ise yakındır.
Kimbilir, belki yarın, belki yarından da yakın…
Tonya’da bir mezartaşında yazıyor: “Vurdi, vurdi, vurdi, vuruldi.” Yani üç kişi vurmuş, sonra da vurularak öldürülmüş. Bir başka mezar taşında ise “Vurdi, vurdi vuruldi”. Taşlar hep böyle. Adam bakmış, bir taşta hiçbir yazı yok. Sormuş:

- Neden yazı yok?
- Haaa o mi?.. Ne vurdi, ne vuruldi?.. Eceliyle öldi... Pohu pohuna gitti.

Şimdi boykotçuların yaptığı işin siyasi meali de budur: ''Ölüler bile mezardan kalkıp 12 Eylül'de evet oyu vermelidir" buyururken Pensilvanyalı; boykot demek susmaktır, susmak da onaylamaktır. Onaylamaktır; çünkü ''Ancak oy sandıklarını yakacak güçteyseniz boykotun bir anlamı olabilir" demiş bizim Lenin… Lenin aşkına, inandığınız ne varsa onun aşkına pohu pohuna gitmemek için sandığa gidin. Oy sandıklarını yakın demiyorum, geleceğinizi yakmayın yeter!
Karadeniz Demokrat Avukatlar Platformu'na üye avukatlar cüppelerini giyerek yaptıkları basın toplantısında 'Evet' diyeceklerini açıklamışlar. Cüppeli Ahmet Hoca da evet diyecekmiş yarın… Cüppe önemli tabii…
Cüppeliler konuşur da Samsunlu medyum Sevgi’nin neyi eksik; o da referandum kehanetini açıklamış. Medyum Sevgi'ye göre 12 Eylül'de yapılacak referandumdan 'evet' çıkacak, Samsun da çok güzel yerlere gelip işşizlik azalacakmış; hızını alamayan Sevgi, "Samsunspor'un orta sahası güçlü görünüyor” demiş. 8 yılda 2,3 milyon kişi işsizlik maaşı için başvuru yaparken, memleketin orta sahasına edenler, yarın üstüne tüy dikmeye hazırlanırken hızla azalan işsizlik değil, akıl ve izan… Polis Koleji Sınavı, KPSS, LYS, TUS ve Açık Öğretim Sınavı. Organize ettikleri bütün sınavlarda skandallar dökülürken, milyonlarca halk çocuğunun kaderi 12 Eylül çocuklarının ve onların cemaatlerinin elinde belirsizleşirken hızla azalan işsizlik değil, güven duygusu…
AKP’nin vekili Suat Kılıç, “12 Eylül'de partilerin değil, milletin kaderi oylanacak. Türkiye tam gaz giderken bu hukuk sistemi el frenini çekiyor. Artık bu anayasa yağ kaçırıyor, su kaçırıyor” diyerek Samsun’da sanayi işçileriyle konuşuyor. Önce babalar gibi satanların şimdi neden anayasa derdine düştükleri işte bu kadar açık… Çünkü haklarında açılmış yüzlerce dava var, çünkü çaldıkları binlerce minare var, şimdi kılıf hazırlama zamanı… Yağma yok, hayır ulan hayır, her dilde hayır!

”Çünkü yurdum sahneden /Yanar-dönerler giymiş bir zıpırın /"Evet dedi diye yarışmada /İzmir Marşı'yla indirdiği /Ağzı sade "evet" demek için açılan /Şaşkınların sirki değildir "Hayır!" diyoruz artık "Hayır!"
"Hayır!"
Bu EVETİSTAN'a Hayır!”

Eger bir kimsenin yüreginde azicik vatan sevgisi varsa. Artik CHP nin diktatör ve insan haklarini
saymayan tutumuna hayir diyorsa.
Her vatandasin gercek hakki verilmesine deger veriyorsa. Yarginin ve diger kurumlarin keyfi yaptirimlarinda bikmissa gelecege aydinlik ve gelismis bir türkiye istiyorsa EVET demelidir

REFERANDUMA HAYIR DEMEK EN BÜYÜK VATAN HAINLIGIDIR
YASASIN BAGIMSIZ TÜRKIYE YASASIN DEMOKRASI
REFERANDUMA HAYIR DEMEK EN BÜYÜK VATAN HAINLIGIDIR
YASASIN BAGIMSIZ TÜRKIYE YASASIN DEMOKRASI
REFERANDUMA HAYIR DEMEK EN BÜYÜK VATAN HAINLIGIDIR
YASASIN BAGIMSIZ TÜRKIYE YASASIN DEMOKRASI
REFERANDUMA HAYIR DEMEK EN BÜYÜK VATAN HAINLIGIDIR
YASASIN BAGIMSIZ TÜRKIYE YASASIN DEMOKRASI
REFERANDUMA HAYIR DEMEK EN BÜYÜK VATAN HAINLIGIDIR
YASASIN BAGIMSIZ TÜRKIYE YASASIN DEMOKRASI
REFERANDUMA HAYIR DEMEK EN BÜYÜK VATAN HAINLIGIDIR
YASASIN BAGIMSIZ TÜRKIYE YASASIN DEMOKRASI