kafir oldugunu gururnua yediremiyormusun.
hayvandan türedigini neden simdi inkar ediyorsun baska zaman düsüncelerinin arkasindayken simdi neden degilsin

kuranin ayetlerini secmece ve kesmece gibi kullaniyorsun üstelik yetmezmis gibi kaynak ve yama da yapiyorsun.

du machst dich lächerlicher als den jee
bazen gercekleri duymak aci veriyor degilmi peren

[isinsu]

aber das ist wirklich mal interessant...

cidden en azindan bir haber olarak oku hani su .. tekeri ben icat etttim cinsinden

[isinsu]

stuttgarttan nefret ediyooommmmmmmmmmmm.. immer nur stau ey!!!!! überall blitzer!!!

[xbaburx]

Nasır Husrev, 1052 yılında Horasan hücceti (Imamın tanığı) ve Fatımi Ismaili baş dai’si olarak karargahını Belh’de kurdu; oradan Nişabur ve Horasan’ın diğer kentlerine Ismaili propagandasını yönetti. Onun başarıları, Selçuklu yöneticilerinin desteğini alan Sünni ulemanın düşmanlığını yükseltmiş (Farhad Daftary, Ismailis, their history and doctrines, s.204,216) ve kuşkusuz heterodoks Islam inançlı Türkmenler ve Iranlılar (Oniki Imamcılar, yedi Imamcı Ismaililer) bu ortamda kendilerini gizlemek zorunda kalmışlardı. Ancak Hasan Sabbah’ın Alamut Nizari devletini kurmasından ölümüne kadar (1090-1124) ve ölümünden sonraki Alamut şeflerinin, Melikşah (1063-1092) ve oğullarıyla mücadeleleri boyunca Ismaili dai’leri Isfahan’da Belh ve Nişabur’da çok geniş propagandaya girişmişler ve Onikimamcı Şiilerden kendilerine büyük katılımlar olmuştu. Bunlar Sünni Selçuk oğullarının baskılarından ötürü akın akın Hasan Sabbah’ın kalelerine (darül hicralara) gidip yerleşiyorlardı. Kentlerde kalanlar da gizli ilişkiler içerisindeydiler. Hacı Bektaş Veli’nin babasının ve dedesinin bu olaylarla ilişkileri olmadıkları söylenemez. Ayrıca çocukluk dönemi hocası Lokman Perende’nin bile bu ortam içinde Yesevici olduğu iddiası bizce geçersizdir.
(www.alevi.com)


ismaililik hakkında kısa bir bilgi.bu adam ismailiymiş.(yani hetorodoks ve butun alevi siteleri bu adamı alevi cerceveye dahil ediyor)

İsmaililik"te de, diğer Batıni inanç kurumları gibi ketumiyet esastı ve yemin işkence altında dahi bozulmazdı. İsmaililik"te, İmamın Tanrının yeryüzündeki tezahürü olduğuna inanılırdı. İmamlık soydan soya geçerdi ve İmamın söylediği her şey doğru, yaptığı her hareket haklıydı. Tarikatın lideri olan Şeyh el Cebel (Doğanın şeyhi) İmam soyundan gelmekteydi.

İsmaililik inancına göre gökler ve yerler yedi kattır. Bu nedenle tarikatta mükemmelliğe 7. ve sonuncu derece ile ulaşılır. Bu derecenin sadece Şeyh el Cebel"e verilmesi, onun mükemmelliğine ve Tanrı ile bir olduğu inancına dayanmaktadır. Diğer İsmaililer en çok 6. dereceye kadar ulaşabilirler. Yani, ancak mükemmelliğe yaklaşabilirler fakat hayattayken onu elde edemezlerdi.

İsmaililer, Tanrının salt ışık olan yüce bir varlık olduğuna, ondan çıkmış olan tüm ruhların yine ona döneceğine inanırlardı. Onlara göre, 6. dereceye malik olabilmiş kişilerin ruhları, ölümden sonra Tanrıya dönme mutluluğuna erişirken, daha düşük dereceli kardeşlerin ve sıradan insanların ruhları, gövdeden gövdeye geçerek, dünyada acı çekmeye devam ederlerdi. İsmaililer için, yeryüzü cehennemin ta kendisiydi. Bu nedenle de, şeyhlerinin emri üzerine kendilerini feda etmekten çekinmezlerdi, çünkü, daha iyi bir hayata doğacaklarına ya da Tanrıya ulaşacaklarına inanırlardı.

arkadaslar simdi kurandan

4 madde ekleyecegim.Buranin en üst düzey ateist bilginleri bu konuya ne diyecekler? diyecekleri birsey oalbilecekmi yoksa yine güzelim dinimiz islamla dalgami gececekler ? yada benim sahsiyetimlemi dalga gececekler? dalga gecmeselerde hakaretmi edecekler.

diger ateistler gibi yarim yamalak yazmiyorum.cünkü yazdiklarim kurandan ve akla mantiga yatkindir.

peren , roman ve dueslerin kadini gibi.kivirmiysorum.cevap bulamyinca kisisel saldirya geciyorlar.
bunu recm ile nur suresi nin ikinci ayetinde gördük.

peren hanim nur suresinin ikinci ayetine yama yapiyor. mela de yani tercümede recm kelimesi gecmiyor arapcasinida okudum kuran da orada da recm kelimesi gecmiyor.
ve vermis oldugu linke baktimi.
peren hanimin yazdigindan daha fazlasi yaziyor.
o olaya aciklik getrimisler.bunuda yapan peren hanim icin cahillik yapmis olmali.perenin düsüncesine göre cahil insanlar kurani kerimin mealine / tercümesine yorum yapar.
ama peren hanim ve bilgialis verisinde bulundugu arkadaslari islamiyeti kötülemek icin ayetlerin tercümesi hakkinda yorum yapiyorlar. ozaman bunlarda cahil ?yazdiklari celiskli.

simdi en üst 3 bilgin ateistler icin yaziyorum.hodri meydan diyorum.bu kuran insan elinden yazma ise bunlara cevap verin.

roman ; ziyaretci defterime bakarak hakkimda yorum yapiyor. yapa bilir.yaradan herkezin iradesini eline vermistir.ben böyle pis mahluklar tarafindan öfke iile anildigim zaman seviniyorum. mahluk diyorum insan demiyorum.

dueslerinkadini ; arkadaslari ayetler ve aciklamalarimin karsisinda darbe aldiklarini görünce.anneme , esim olacak hanima dil uzatmaktan geri cekinmiyor.dueslerinkadini nada erkegin cinsellik organi agzinada güzel yakisiyor.hep imali imali o kelimeyi kullaniyor benim ziyaretci defterimde.yazmis olduklarima adam akilli birsey yazdigini görmedim.göremeki cünkü akil ve mantik denilen birsey yok.sonrada insanliktan bahsediyor.insani ve hayvani ayit eden unsur akil dir.

insanin Sudan Yaratilisi

21. Enbiya Suresi / Ayet 30
30 - O kâfir olanlar, görmediler mi ki, göklerle yer bitişik bir halde iken biz onları ayırdık. Hayatı olan her şeyi sudan yarattık. Hâlâ inanmıyorlar mı?


24.Nur Suresi / Ayet 45
45 - Allah, her hayvanı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üstünde sürünür, kimi iki yağı üstünde yürür, kimi dört ayağı üstünde yürür... Allah dilediğini yapar; çünkü Allah her şeye kâdirdir.


25.Furkan Suresi / Ayet 54
54 - O (hakir) sudan, bir insan yaratıp ona bir neseb bahşeden ve sıhriyet bağı ile akraba yapan O"dur. Rabbinin her şeye gücü yeter.

anlamayanlar icin.
Neseb ; Sülale, hisimlik, karabet, soy. Baba soyu, atalar zinciri
SIriyet ; Evlenmek suretiyle meydana gelen AKRABALIK.

Canlilarin ve insanin yaratilisi konusundaki ayetlere baktigimizda, bu yaratilislarin mucizevi sekilde oldugunu acikca görürüz.
Bu mucizevi yaratilis sekillerinden biri , canlilarin sudan yaratilmasidir.
Pek cok ayette acikca ifade edilen bu bilgiye insanlarin ulasmalari ise , yüzyillar sonra mikroskobun icadi ile mümkün olmustur.
Bugün en temel ansiklopedilerde " Su, canli maddenin en büyük ögesidri ( Elementidir ).Canli organizmalarin agirligin yüzde 50 - 90 i sudur"
ifadeleri yer almaktadir.Ayrica bütün biyoloji kitaplarinda bahsi gecen standart bir hayvan hücresinin
sitoplazmasi ( hücrenin temel maddesi ) yüzde 80 sudan olusur.Sitoplazmasinin analiz edilip bilimsel kayitlara gecirilmesi,
kuranin indirlmesinden yüz yillar sonra gerceklestmistir.Dolayisiyla bugün bilim dünyasinin kabul ettigi bu gercegin kuranin indirldigi dönemde
bilinmesi kuskusuz ki mümkün degildi.Ancak buna ragmen,insanlarin kesfinden 14 yüzyil önce kuran da bu bilgiye dikkat cekilmektedir.

Camurdan Yaratilis

Allah kuranda insanin yaratilisinin mucizevi bir bicimde oldugunu haber verir.ilk insan , ALLAHIN camuru sekillendirip
insan bedeni haline getirmesi ve ardindan bu bedene ruh üflemesiyle yaratilmistir.

37. Saffat Suresi / Ayet 11
11 - Şimdi onlara sor: "Yaradılışça kendileri mi daha çetin, yoksa bizim yarattıklarımız mı?" Gerçekten biz onları cıvık bir çamurdan yarattık.

38. Sad Suresi / Ayet 71 - 72
71 - Hani Rabbin meleklere demişti ki: "Ben çamurdan bir insan yaratmaktayım."

72 - "Onu tesviye edip, düzeltip de ruhumdan ona üfledim mi derhal ona secdeye kapanın."


Bugün insan Dokulari incelendiginde, yeryüzünde bulunan pek cok elementin insanin dokularinda da bulundugu ortaya cikar.
Canli Dokularin yüzde 95"i Karbon / Kohlenstoff ( C ) , Hidroyen / Wasserstoff ( H ) , Oksijen / Sauerstoff ( O ) ,
Nitrojen / Stickstoff ( N ) , Fosfor / Phosphor ( P ) , Sülfür / Schwefel ( S )" den olusur ve canli dokularda toplam 26 element
bulunur.KURAN"IN bir baska ayetinde söyle buyurulmaktadir ;

23. MÜ-MiNUN Suresi / Ayet 12
12 - And olsun biz insanı, çamurdan, bir sülâleden (süzülüp çıkarılmış çamurdan) yarattık.


Ayette " sülale " kelimesi, " Temsili Örnek, Öz , Hulasa, Esas " gibi anlamlara gelmektedir.Görüldügü gibi
Kuranda 14 asir evvel bildirilenler, modern bilmin bize söylediklerini - insanin yaradilisindaki malzeme ile topragin icerdigi temel elementlerin ortak oldugu gercegini tesdik etmektedir.

insanlaridaki organlarin gelisme sirasi

6.En"am Suresi / Ayet 46
46 - De ki: "Söyleyin bakalım, eğer Allah kulaklarınızı ve gözlerinizi alır da kalblerinize mühür vurursa, Allah"tan başka onları size getirecek tanrı kimdir?". Dikkat et, âyetlerimizi nasıl türlü türlü açıklıyoruz, sonra da onlar yüz çeviriyorlar?


16.Nahl Suresi / Ayet 78
78 - Allah sizi annelerinizin karnından çıkardığı zaman hiçbir şey bilmiyordunuz. Şükredesiniz diye size işitme (duygusu), gözler ve gönüller verdi.


23.Mü"minun Suresi / Ayet 78
78 - Halbuki sizin için o kulağı, o gözleri ve o gönülleri yaratan O"dur. Ne de az şükrediyorsunuz!


76. insan - Dehr Suresi / Ayet 2
2 - Doğrusu biz insanı, imtihan etmek için karışık bir nutfeden (erkek ve kadın sularından) yarattık da onu işitici, görücü yaptık.


Yukaridaki ayetlerde Allah"in insana bahsettigi birtakim duygulardan bahsedilmektedir.Dikkat edilirse.Kur"an"da bu duygulardan hep belli bir sira ile bahsedilmektedir;
Duyma , Görme , Hissetme ve Anlama.

Embbriyolog Dr. keith Moore, Journal of Islamic Medical Association"da yayinlanan bir makalesinde,embriyonun gelisim sürecinde ic Kulaklarin ilk halinin
belirmesinden sonra gözün olusmaya basladigini ifade etmektedir Hissetme ve anlama merkezi olan beyin ise , kulak ve gözün ardindan gelisimine basladigini söylemektedir.
Anne karnindaki cocuk fetus halindeyken,hamileligin yirmi ikinci günü gibi erken dönemde kulaklar gelisir ve hamileligin dördüncü ayinda kulak tam olarak fonksiyonel hale gelir.
Fetus bundan sonra annenin karnindaki sesleri duya bilir.Dolasyisiyla yeni dogan bir bebek icin isitme duyusu, diger yasamsal fonksiyonlardan önce olusur.
Kur"an ayetlerindeki öncelik sirasi bu bakimdan dikkat cekicidir.

Parmak izindeki Kimlik

KURANDA , insanlarin ölümden sonra diriltmenin ALLAH icin cok kolay oldugu anlatilirken ,
insanlarin parmak ucuna dikkat cekiliyor.

75.KIYAMET Suresi / Ayet 4
4 - Evet, bizim onun parmak uçlarını bile aynen eski haline getirmeye gücümüz yeter.

Ayette Parmak uclarinin vurgulanmasi, son derece hikmetlidir.
Cünkü parmak izindeki sekiller ve detaylar, tamamen kisiye özeldir.
Su an dünya üzerinde yasayan ve tarih boyu yasamis olan tüm insanlarin parmak izleri birbirinden farklidir.
Dahasi, ayni DNA dizilimine sahip tek yumurta ikizleri dahi farkli parmak izine sahiptirler.
Parmak izi cenin ( rahimde oluşumunu tamamına erdirememiş,) üzerinde son seklini alir ve kalici yara olmasi disinda ömür boyu sabit kalir.
iste bu nedenle parmak izi, herkeze özel cok " önemli " bir " Kimlik Karti " sayilmakta ve
parmak izi bilimi ise insanlar tarafindan bilinen tek degismez ve yanilmaz kimlik tespit yöntemi olarak kullanilmaktadir.
Ancak önemli olan,parmak izinin özelliginin ancak 19. yüzyilin sonlarina dogru kesfedilmis olmasidir.
Ondan önce, insanlar parmak izini hic bir özellige ve anlami olmayan cizgiler olarak görmüstür.
Fakat Kuran da , o dönemde kimsenin dikkatini dahi cekmeyen parmak izleri vurgulanmakta
ve bu izlerin ancak cagimizda fark edilen önemine dikkat cekilmetedir.

[xbaburx]

yuzde 99 u musluman olan ulkelerde musluman bayanlar basortusuyle okuyamayıp islam her yerde tehditmiş gibi yaygaralar kopartılırken papazların bunları yapması elbetteki sorgulanacaktır.yoksa egitim almıs herhangi bir musluman papa gelse anlatsa anlattıgını yedirir ona.