Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum > Gesellschaft & Soziales


Hilfe Kalender Heutige Beiträge

Antwort
 
Themen-Optionen Thema durchsuchen
  #2171  
Alt 23.02.2007, 13:13
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard o.T.

amerikanlar kapatdi o paketi türkler, kapatamadi ama .
  #2172  
Alt 23.02.2007, 15:33
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Biz Türkiyeli degiliz

Dünyaliyiz )
  #2173  
Alt 23.02.2007, 18:08
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard S O N O S M A N L I !...

<a href="redirect.jsp?url=http://video.google.de/videoplay?docid=-4395750297510077105&q=son+osmanli" target="_blank">http://video.google.de/videoplay?docid=-4395750297510077105&q=son+osmanli</a>
  #2174  
Alt 23.02.2007, 18:13
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Bölüm - I -

<a href="redirect.jsp?url=http://video.google.de/videoplay?docid=6134574381273107208&q=son+osmanli" target="_blank">http://video.google.de/videoplay?docid=6134574381273107208&q=son+osmanli</a>
  #2175  
Alt 23.02.2007, 23:59
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard önemli olan paketin kapatilmasi

bakiyorumda birine dokanmis..kannst ihm ja gesselschaft leisten im gefängnis..cani parlak birini cekmistir zaten
  #2176  
Alt 24.02.2007, 01:36
Benutzerbild von roman
roman roman ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Yolculuğun nereye doğru Alpi!

Aktardığın yazılar hiç te dünyalı olmak ile alakalı değil!

Halen hedef mi Orhan Pamuk Faşist namlulara!!!

Bir insan korkamaz mı??? ürkemez mi???

En doğal hakkıdır.!!

Ben de Türkiyenin bu durumundan korkuyorum, ürküyorum ve bir o kadar da UTANÇ duyuyorum.

Yakında o ülkede ne düşünen, ne konuşan, ne yazan bir tane olsun AYDIN bulamayacaksınız!!!

Hepsi terk edecekler gibi.

Ve işte o zaman farkına varacaksınız nasıl bir Türkiyeyi kurduğunuza dünyalı mı, yoksa dünyadan kopuk, ilkel, şiddet dolu ve faşist bir ülkede ve acılarla, utançlarla yaşayacaksınız tüm dünyadan kopuk olarak.

Ben gazanızı şimdiden kutlayayım, ne demişler kurt eniği kurttur!!!

Tüm aklı başında olanlar sizler ile bir arada yaşamamak için terk edecekler o muğlak ülkeyi.

Mutlaka bir Faşizm dersini alacak o ülke, o faşizm yıkıldıktan sonra, ancak o zaman yeni bir dünyalı olan, insanlarına, aydınlarına, azınlıklarına, faklı olanlara sevgiyi ve saygıyı öürenecek, geçmişinde yapılan hataları çatır, çatır utanmadan konuşabilecek ve bir daha o hatalara düşmeyecek nesiller yaratacak, ne geçmişinden utanç duyacak, ne bu günününden ne geleceğinden. İşte o nesilleri yaratacağız biz Alpi!!!
  #2177  
Alt 24.02.2007, 01:47
Benutzerbild von roman
roman roman ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard YORUMSUZ!!!

Biz bugün burada ‘Hepimiz Hrantız’, ‘Hepimiz Ermeniyiz’ diye bağırarak dünyaya çok önemli bir mesaj veriyoruz. O katillin ve katillerin Türklük ve Türkiyelilikle alakası olmadığını söylüyoruz. Gerçek Türklüğün, Hrant’ın katiline katil demekten geçtiğini, gerçek Türklüğün, ‘Hepimiz Ermeniyiz’ diye bağırmaktan geçtiğini söylüyoruz. Hrant’ın katiliyle Türklük ve Türkiyelilik arasına mesafe koyduğumuzu ilan ediyoruz. İşte bizim 1915′e ilişkin yapmamız gereken bu.



Ben bir Türk’üm. Hrant bir Ermeni’ydi. Ben bir AGOS yazarıyım, Hrant AGOS idi. Hrant, AGOS’un Türk yazarları ve AGOS bir davaya baş koymuştu. Dava, Türk ve Ermeni insanına yönelik düşmanlık son bulsun, bu kin, bu nefret sonra ersin davasıydı; her iki halk, her iki ulus, karşılıklı saygı temelinde bir arada yaşasın istiyorduk.

Hrant ve AGOS Türkiye’nin bozkırında açmış bir çiçekti. Çiçeğimiz vurdular; çiçeğimizi kopardılar. Herkes ‘Hrant’a sıkılmış kurşun Türkiye’ye sıkılmıştır’, diyor. Doğrudur ama şu soruyu kendimize tüm açıklığıyla sormak şartıyla: Bu kurşuna sıkılacak hedefi kim gösterdi? Atılan ateş tam yerini bulsun diye Hrant’ı kim hedef yaptı; kim Hrant’ı hedef olarak sıkı sıkı tuttu ki, kurşun boşa gitmesin. Hrant’ı 17 yaşında biri tek başına öldürmedi. Hrant’ı, onu hedef yapanlar ve onu kurşun yerini bulsun diye hedef olarak sıkı sıkıya tutanlar öldürdüler.

Hrant bir kurşunla öldürülmedi. Hrant aylarca, her gün yavaş yavaş hedef yapılarak öldürüldü. 5 Ocak’ta, ‘korkuyorum Taner’, ‘çok korkuyorum’ diyordu. “Bana, AGOS’a yönelik saldırı çok sistemli bir saldırı Taner”, diyordu. “Beni İstanbul Valiliği’ne çağırıp tehdit ettiler, Taner” diyordu. “Yaptıklarını senin yanına bırakmayacağız, dediler bana Taner”, diyordu. “Bana ve AGOS’a yönelik tüm bu saldırılar bu tehditten sonra başladı, Taner” diyordu. “2007 çok kötü bir yıl olacak Taner”, diyordu. “Çok üstümüze gelecekler. Çok ama çok kötü hedef gösterildik. Basınıyla, politikacısıyla, hukukçusuyla öyle bir hava yarattılar ki, bizleri öyle lanetli durumuna soktular ki, artık çok kolay vurulacak bir hedef olduk Taner”, “av mevsimini açtılar ve bizi avlanacak av gibi orta yerde bıraktılar Taner,” diyordu.

Hrant’ı 17 yaşında bir katil öldürmedi. Her gün basında bu katile Hrant’ı Türk düşmanı diye gösterenler öldürdü. Hrant’ı 301. maddeden mahkeme kapılarında sürüyenler öldürdü. Hrant’ı, 301. maddeyi aydınların sürek avı olarak kullananlar, 301. maddeyi değiştirmeye cesaret edemeyenler öldürdü. Hrant’ı, korumak yerine, Valilik binasına çağırıp tehdit edenler öldürdü.

Timsah gözyaşlarına gerek yok, başımızı öne eğelim. Ellerimize bakalım. Ellerimizdeki bu kanı nasıl temizleyeceğimize bakalım. Siz, Hrant’ın ölümünden şoka uğrayan basın yayın organları, açın eski sayılarınızı, Hrant için neler yazdınıza, neler söyledinize, ona bakın, katili orada göreceksiniz. Siz 301′i aydın avında kullananlar, 301 üzerine yazdıklarınıza, mahkeme kararlarına bakınız, katili orada göreceksiniz. Sayın hükümet yetkilileri, timsah gözyaşları dökmeyin, bize Hrant’ı tehdit etmek için odasına çağıran Vali Yardımcısı’na ne yapacaksınız; onu tehdit eden Milli İstihbarat Teşkilatı yetkilisine ne yapacaksınız onu söyleyin.

Hrant, ‘Türklüğe hakaret eden Ermeni’ olarak hedef gösterildi ve bundan dolayı vuruldu. Hrant, ‘Türkiye tarihiyle yüzleşmek zorundadır’, dediği için vuruldu. 2007′de Hrant’a kurşun sıkan, sıktıran eller, 1915′te de Hrantlara kurşun sıkan, Ermenileri çölde boğan el aynı ellerdi. Hrant’a kurşun sıkanlar bize bir mesaj yolluyorlar. Diyorlar ki, “Evet! 1915′te yaptık 2007′de de gerekirse gene yaparız.” Hrant’ı vuranlar, onu Türklük adına vurduklarını düşünüyor. Tıpkı 1915′te Hrant’ları vuranların söylediği, yaptığı gibi… Onlar için Türklük cinayet işlemektir. Onlar için Türklük birilerini düşman görüp imha etmektir. Oysa onlar Türklüğün kara lekeleridir, onlar Türklük adını lekeyen, Türklüğün alnına kara leke sürenlerdir. İşte biz bu nedenle ayağa kalktık. Bizler, ‘Hepimiz Hrantız’, ‘Hepimiz Ermeniyiz’ diye bağırarak Türklüğü bu katillerin elinden almak istiyoruz. Biz Türklüğün, biz Türkiye’nin çığlığıyız. Türklüğü ve Türkiye’yi katillerin eline bırkmak istemeyen Türk’ün, Kürt’ün, Alevi’nin, laiğin, Müslüman’ın çığlığıyız.

Türklük, canilerin, katillerin eline bırakılmayacak kadar saygı duyulması gereken güzel bir şey, Ermenilik de öyle… Bizler biliyoruz ki, Türklüğümüzle ancak ve ancak katile katil demeyi başarırsak gurur duyabileceğiz. Bugün burada bunu yapıyoruz. Türklüğümüzün, ‘Hepimiz Ermeniyiz’ dedikçe güzelleştiğini biliyoruz; katile katil demeyi başardıkça Türklüğümüzle daha çok gurur duyabileceğimizi biliyoruz.

Biz bugün burada ‘Hepimiz Hrantız’, ‘Hepimiz Ermeniyiz’ diye bağırarak dünyaya çok önemli bir mesaj veriyoruz. O katillin ve katillerin Türklük ve Türkiyelilikle alakası olmadığını söylüyoruz. Gerçek Türklüğün, Hrant’ın katiline katil demekten geçtiğini, gerçek Türklüğün, ‘Hepimiz Ermeniyiz’ diye bağırmaktan geçtiğini söylüyoruz. Hrant’ın katiliyle Türklük ve Türkiyelilik arasına mesafe koyduğumuzu ilan ediyoruz. İşte bizim 1915′e ilişkin yapmamız gereken bu.

Bugün nasıl Hrant’ın katiliyle Türklük arasına mesafe koyamayan gerçek Türk değildir diyorsak, bugün nasıl Hrant’ın katiliyle Türklük arasına mesafe koyma yeteneğini, becerisini gösteriyorsak, 1915 için de aynı şeyi yapmalıyız. Bugün Hrant’ın katiline sahip çıkanlar, 1915′in katillerine de sahip çıkanlardır. Dünün Talat’ına, Bahaettin Şakir’ine, Dr. Nâzım’ına sahip çıkanlar, onların önünde secde edenler, bu katilin önünde de secde edecek olanlardır.

‘Hepimiz Hrantız, hepimiz Ermeniyiz’ diye bağırarak biz Türkler, biz Türkiyeliler tüm dünyaya diyoruz ki: Biz Türkler, Türkiyeliler, Türklüğü bu katillerin eline bırakmayacağız. Biz Türklük adının katillikle, cinayetle, Ermeni düşmanlığıyla lekelenmesine izin vermeyeceğiz. Ya katilin Türklüğü ya ‘Hepimiz Hrantız, hepimiz Ermeniyiz’, diye bağıranların Türklüğü… Üçüncü seçeneğimiz yok. Nasıl bügün cinayet işleyenlerin Türklüğü Türklük değil ancak Türklük alnına sürülmüş bir kara lekedir diyorsak, 1915′te de cinayetleri işleyenler Türklük adına leke sürenlerdir diyebilmeliyiz.

Nasıl bugün Hrant’ın cinayetine ‘Utanılacak bir eylem’ diyorsak, 1915′de işlenen cinayetlere, aynı Mustafa Kemal Atatürk gibi ‘Utanılacak bir eylem’ diyebilmeliyiz. Bilmemiz gerekiyor ki: Biz nasıl bu cinayeti, ‘Hepimiz Ermeniyiz’ diye lanetliyebiliyorsak, bugün nasıl bu cinayeti kınayan yüzbinlerimiz varsa, 1915′te de bunu, o cinayetleri işleyenleri lanetleyen Türkler, Kürtler, Müslümanlar, Aleviler vardı. Bizler hem bugüne hem düne ilişkin seçim yapmak zorundayız. Katillerin Türklüğünden mi yanayız yoksa katillere tavır alan, cinayetleri kınayanların Türklüğünden mi yanayız? Biz 1915′te Ermenileri imha eden Boğazlıyan Kaymakamı Kemal’in Türklüğünden mi yanayız, yoksa, “Ben Allah’ın gazabından korkarım” diyerek Kemal’in işlediği cinayetlere karşı çıkan, onun idamı için ifade veren Boğazlıyan Müftüsü Abdullahzade Mehmet Efendi’den mi yanayız? Biz Talat’tan, Enver’den Bahaettin Şakir’den, Doktor Nâzım’dan, Diyarbakır Valisi Reşit’ten; onların cinayetlerinden, onların Türklüğünden mi yanayız? Biz, onların Türklük adına cinayet işlemelerine mi sahip çıkacağız, bu cinayetleri lanetleyenlerin Türklüğüne mi sahip çıkacağız?

Bilmemiz gerekiyor, bizim 1915′lerde, Ankara Valisi Mazharımız, Halep Valisi Celalimiz, Kastamonu Valisi Reşit’imiz, Yozgat Mutasarrıfı Cemal’imiz, Kütahya Kaymakamı Ali Faik’imiz, Der-Zor Kaymakamı Ali Fuat’ımız vardı. 1915′lerde bizim Türklük adına sahip çıkacağımız askerlerimiz, komutanlarımız da var. Bizim 3. Ordu Komutanı Vehip Paşamız; Trabzon Garnizon Komutanı Avni Paşamız; Miralay Vasfi’miz; Yozgat Mevkii Kumandanı Binbaşı Salim’imiz var. Trabzonlular belki şimdi bir katile, Ogün Samast’a sahipler, 1915′te de Trabzon’da Vali Cemal Azmi; İttihatçı Yenibahçeli Nail gibi katiller vardı ama 1915′de Trabzon’da bu cinayetlere tavır alan, sonra mahkemelerde katillere katil diyen Trabzonlularımız da vardı. Trabzon Polis Şefi Nuri’miz; Trabzon tüccarı Ahmet Ali Bey; Trabzon Gümrük Müfettişi Nesim Bey’imiz var. “Ben Ermenilerin kayıklara doldurulup boğdurulduklarını gözlerimle gördüm ama engel olamadım” diyen Trabzon milletvekili Hafız Mehmet Emin Bey’imiz var…

Bu saydığım isimler, onlarcadan, binlerceden, onbinlerceden sadece bazıları.

Bugün Türklerin, Türkiye’nin bir tercih yapması gerekiyor, ya bugünkü ve dünkü katillerin Türklüğü ya bugün ‘Biz Ermeniyiz’ diye bağıranların ve dün “Ellerimizi kana bulamayız” diyenlerin Türklüğü.

Tüm dünya bugün bizi saygıyla izliyor, çünkü onlar burada gerçek Türklük ile barbarlık arasına çekilen duvarı görüyor. Bizler bugün burada katil ile Türklük arasına bir duvar örüyoruz; bizler bugün katile katil demesini bilen Türkleriz. Bu cesaretimizi 1915′e ilişkin de göstermek zorundayız. Hrant bizden bunu istiyordu. “Ben Türk’ü, Türkiye’yi seviyorum, Türklerle bir arada yaşamayı bir şans sayıyorum” derken bize bunu anlatıyordu. 1915′teki Hrant’ların katillerine katil demek, onlarla da Türklük arasına duvar örmek zorundayız. 2007′de katile katil deme cesaretimizi 1915′e ilişkin de yapmak zorundayız.

Tarihle yüzleşmek işte böyle bir şeydir. Biz zaten bugün Hrant’ın katiline “Sen Türk değilsin, sen bir katilsin” diyerek tarihimizle yüzleşmeye başlamış bulunuyoruz. 1915′te Ermenilerin katilleriyle Türklük arasına da bir duvar çekmeli ve Türklüğün alnına kara lekeyi sürenleri katiller olarak lanetlemeliyiz. Ancak o zaman tüm dünyada başımız dik dolaşacağız.

Benim çığlığım Türklüğün çığlığıdır. Hrant’ı, can kardeşini, Ermenisini kaybetmiş bir dostun, bir kardeşin, bir Türk’ün çığlığıdır. Türklüğümüzü, alnımıza kara leke sürmek isteyen katillerin ellerinden alalım. Hep bir ağızdan, ‘Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeni’yiz’ diye bağıralım.

Bu çığlık Türkler ve Ermeniler arasında kin, nefret ve düşmanlık yaratmak isteyenlere verilecek en büyük cevaptır.

Taner Akçam: ABD’deki Minnesota Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi

Kaynak: Radikal
  #2178  
Alt 24.02.2007, 03:28
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Böyle aydin olmasa da olur

Orhan Pamuk ile Elif Şafak almışlar Türkiye’yi ellerine oynuyorlar da oynuyorlar. Biri İstanbul’u dilinden düşürmüyor, diğeri kitabının yabancı baskısına “İstanbul’un Piçi” başlığını koyuyor. İstanbul’u çok seviyor ikisi de ama yazarlık güçleri ile Türkiye’yi koruyup kollamak hiçbirisinin aklına gelmiyor. Çünkü bizim memlekette aydın entelektüel olmanın önkoşulu Türkiye’den nefret etmek ve onun için güzel düşünmemektir. Elif Şafak ne yaparsa yapsın, o benim sorunum değil zaten. Onun önemi de yok ama Orhan Pamuk’u kınıyorum gerçekten de... Tavırları hakkında düşünüp iyi bir özeleştiri yapması gerekiyor onun.
  #2179  
Alt 24.02.2007, 04:42
Benutzerbild von roman
roman roman ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Bana hiç te kınama gibi gelmiyor Alpi!

Hedef göstermeden başka bir işe yaramıyor yazdıkların.

Niyetin farklı olabilir onu ancak sen bilebilirsin ama yazının muhtevası, ruhu hedeftir.

Bu hedefler için can atan binlerce yeni yetmeler bulunmakta Faşist cenahların, guruhların içinde.

Ve zaman o zaman.

Ne fark eder ki değilmi, bir Elif Şafak, bir Orhan Pamuk ve diğer aydınların keklik gibi teker, teker vurulmaları değil mi???

İnsan dediğin nedir ki, nasıl olsa bir gün ölecek, ha Faşist namlular ile vurularak can vermişler, ha Tanrının sunduğu yaşam süresine kadar yaşamışlar!!!

Utanç duyulması gereken ve bir o kadar da insanı ürküten hiç bir şekilde önü ve arkası düşünülmeden, yada düşünülerek ( belki de isteyerek) bu tür yazılar sunmak ve yazmaktır.

Nedir ki insan yaşamı ve canı şu altı buçuk milyarlık dünyada ha bir eksik, ha bir fazla.

Kim ağzını açarsa, kim düşünürse, kim yazarsa vur gitsin.

İşte Faşizmin ayak sesleri böyle duyulur.

Hep birlikte, el birliği ile getireceksiniz.

Buna ihtiyacınızda bulunmakta.!!

Ya sonrası???

Tarih her zaman öğreticidir, tüm Faşistler döktükleri kanda boğulmuşturlar.

Beni ürküten de bu, YETMEDİ Mİ DÖKÜLEN KANLAR???

Kanların, cesetlerin üzerinde kim yaşayabilmiş bu güne kadar???
  #2180  
Alt 24.02.2007, 10:48
Benutzerbild von idealkizz26
idealkizz26 idealkizz26 ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard senmi yaratacaksin o nesili ?

hahaha hicte gülecegim yoktu,sen bu dediklerini acaba rüyanda bile yapabiliyomusun ? burda atip tutuyosun ama is gercege gelince pisirip kaliyosunuz lafla peynir gemisi yürümez diye bir laf varmis hem ayrica sizin yaratacaginizi iddia ettiginiz o nesil acaba nasil olur oda bir mechul yani,ayni senin gibi vatanini satar iste gerci seninde türk vatandasi oldugunda tartisilir
Antwort



Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu