| | Mitglied werden | | | Hilfe | | | Login | ||||||||
![]() |
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum |
Hilfe | Kalender | Heutige Beiträge | Suchen |
![]() |
|
Themen-Optionen | Thema durchsuchen |
|
||||
![]() sen dinini afyon gibi cek ve kendi hayaller görmeye devam et! ac tavuk kendini bugday ambarinda sanir
düzenmis! görüyoz lan hangi düzen iyi diye gir bir devlet dairesine de gör düzeni imanli 5 vakit namaz kilanlarin düzeni mi iyi, yokda bu gavur yolda cikmislerin düzeni mi iyi ülen senin imanli dediklerinin devlet dairesinin kapisina bile ugramiyorsun lavuk herif hepiniz geldiniz bu gavurlarin devlet dairelerinde insan oldugunu ögrendiniz bir hayvan olmadiginizi, insan gibi muamelenin ne oldugunu ögrendiniz zurna herif |
|
||||
![]() Bu hayrani oldugun batililar, insanlari cadi diye yakarlarken, benim neslim astronomiyle ugrasiyordu.
Ben ve benim gibi müslüman türkler, insanligi ve medeniyeti batiya ögrettiler. Eger sana ve senin gibilere hayvan olmayip insan oldugunu batililar ögrettilerse, vay senin haline benim dingil gelmis dingil gidecek arkadasim. |
|
|||
![]() likla Politika yapilmaz oldugunu anlamadigimiz icin...
Ne zamanki KARA SEREFSIZ DIN AZMANLARINI Politikadan disari atik, ancak o zaman huzur bulduk ve su anki halimizi aldik..... Bir Hocaya ne sorarsan sor, bilmem mutlaka demez, kesinlikle bir seyler uydurur sana ve sonuc olarak kazik yersen.... GOTT WOLLTE ES SO.... |
|
||||
![]() İslâm, yaklaşık üç asırdan bu yana ilk kez, tarihe, tarihin akışına ve yapılmasına özne olarak damga vurabilecek bir konuma ulaştı. Müslümanların değil, İslâm"ın özne konumuna ulaştığından sözediyorum. Zira Müslümanlar, İslâm"ın modern tarihte ilk kez özne konumuna yerleştiğinin farkında değiller henüz. Zaten bunu fark ettikleri ândan itibaren özne konumuna yerleşmeye, tarihin akışı değişmeye, tarihin akışının şekillenmesinde kilit rol oynamaya (artık "figüran" değil, "aktör" olmaya) başlayacaklar.
Şu ân yegâne bilgi/lenme kaynağımız, medya olduğu için bu yakıcı gerçeği görmekte zorlanıyoruz. Medya, olup bitenleri görebilmemizi, kavrayabilmemizi ve anlamlandırabilmemizi zorlaştırıyor. Her şeyden önce, bütün dünyada insanların, yegâne ve en yaygın bilgi ve bilgilenme kaynağı medyadır. Medya hemen her şey hakkında yegane bilgi ve başvuru kaynağımız hâline gelmekle, hepimizin en vazgeçilmez kilisesi konumuna yerleşmiş, hayatımızı çepeçevre kuşatmış durumda. İçinde yaşadığımız çağ, görüldüğü gibi yaratıcı olduğu kadar yıkıcı, belki de daha çok yıkıcı olan bir paradokslar çağıdır: Bir yandan dünya küreselleşiyor ve küçülüyor; ama öte yandan, bu küçülen dünyada olup bitenleri anlayabilmemiz, kavrayabilmemiz, haksızlıklara, hukuksuzluklara karşı durabilmemiz sürgit zorlaşıyor. İslâm"ın özne konumuna geçtiğini ancak medyada varlık göstererek gösterebiliriz. Batılılar, insanlığı, savaşların, çatışmaların, hukuksuzlukların ve adaletsizliklerin ortasına fırlatmaktan başka bir şey yapamadılar. Bunu çok iyi biliyorlar. Batılar, bizim henüz fark edemediğimiz bir başka şeyi de çok iyi biliyorlar: İslâm, 8. yüzyıldan 17-18. yüzyıla kadar yaklaşık bin yıl, tarihe özne olarak damgasını vurdu: Müslümanlar, özne olduklarının bilincindeydiler: İnsanlığa, adaletin, hakkaniyetin, farklılıkları birlikte yaşatmanın, kısacası medeniyetin ne demek olduğunu Müslümanlar öğrettiler: Batılıların tüm kıtaları sömürgeleştirdikleri, tüm kültürleri yağmaladıkları bir zaman diliminde Müslümanlar, hâkim oldukları coğrafyalarda sömürgecilik ve kültürleri yağmalama ilkelliğine soyunmadılar. Batılılar, varlıklarını ve hâkimiyetlerini, İslâm"ı düşman olarak konumlandırma stratejisine borçlular: Ama bir gün İslâm hakkında uydurulan hikâyelerin / yalanların, belki de insanlık tarihinde işlenen en büyük cinayetlerden biri olduğunun anlaşılmasından fenâ hâlde ürküyorlar: O yüzden Müslümanlara nefes bile aldırmak istemiyorlar. İşte İslâm"ı özne konumuna yerleştiren şey, Batılıların bu reaksiyoner tavrıdır: Kendileri bir aksiyon üretemeyeceklerini fark ettikleri için, İslâm"ın üreteceği aksiyona şiddetle reaksiyon gösterme ihtiyacı hissetmek, İslâm"ın özne, Batılıların da nesne konumuna geçmesi demektir. Bunun için, önce, medyada ve akademide öncü bir kuşak yetiştirmek, medyada ve akademide varlık gösterebilecek, medyanın ve akademinin omurgası konumuna gelebilecek dünyevî ve kişisel çıkarları elinin tersiyle itebilecek fedakâr, vefakâr ve büyük rüyalar görebilecek uzun bir yolculuğa çıkmaya hüküm giymek gerekiyor. İkinci aşamada atılacak en hayâtî adım, atılım ve açılım ise, mevcut medyaların ve akademinin dönüştürülmesi ve yeni medya dillerinin icat edilmesidir. |
|
|||
![]() Schreibe mal was neues und einfallsreiches damit das Interesse bei einigen Leuten geweckt wird. Kritikfähigkeit scheint nicht gerade die Stärke von Dir und Deinesgleichen zu sein. Doch solltest Du beachten, dass eigenlob den Himmel hoch stinkt. Der einzige Grund, warum ich trotz der mich überfallender Müdigkeit nicht schlafen kann, ist dieser üble Geruch, der durch den Monitor zunächst in mein Arbeitszimmer und dort im gesamten Haus breitmacht.
|
|
||||
![]() Ooo caykarali gözümüz yollarda kaldi yaa :-)
Biliyorum, senin gibilerin kapasitesini asiyor yazdiklarimi anlamak ama, zaten hedef kitlem senin gibi anlayisi kit ve carpiklardan olusmadigi icin anlasilmama gibi bir sorunum olmuyor. Benim sözüm akledenlere, düsünenlere, inananlara, inandigi gibi yasayanlara. Onun icin sen üstüne alinma, bilirsin akildan yoksun olanlara sual olunmaz.. |
|
|||
![]() Götzenanbeter. Die hatten sich damals auch geweigert den Islam als den Lezten Schluss der Weisheit zu betrachten und haben für Ihre Argumentation auch platte Sprüche herangezogen wie, dass sie den Weg Ihrer Ahnen beschreiten, Tradition und ähnliches dumme Zeug. Allah"s Weg zu beschreiten heisst ein hellwaches Auge auf das Baby zu werfen und nicht mit schlafenden Augen auf einen Grab zu starren. Durch Heranziehung des von Dir statuierten Exempels sieht man aufs neue was es heisst Götzenanbeter zu sein. Und dass Dein ach so herrliches Osmanisches Reich untergegangen ist, hat auch mit Gottes Willem zu tun. Dem Geschöpf widerfährt kein Unheil, wenn es Gott nicht so geschrieben hat, und Gott schreibt kein Unheil, wenn das Geschöpf nicht lästernd wird. Eine ganz einfache Geschichte. Du kannst doch nicht Geschehnisse aus vergangenen Epochen des Westens aus Ihrem Kontext herausreißen, um sie dann wiederum mit den Werten des aus der Aufklärung heraus hervorgegangenen Wertesystems als babarbarisch zu titulieren.
Erkundige Dich mal tiefgründiger was die eigentlichen Ursachen den Zusammenbruch des Osmanischen Reichs bewirkten. Dann wirst Du anhand dieses Beispiels sehen, dass das Unvermeidliche immer geschenn wird. |
|
|||
![]() Manti yemek ile mantikli mantikli olunmaz. Sen körü körüne inananlardansin. Senin gibilerinin elinde en dogru seyler bile cehalet cihazi olusuverir. Biz din deriz sizler mezhep diye diretirsiniz. Biz kitap deriz, siz fikih, hadis vs. diretirsiniz. Dini babaninizin mali gibi kullanilmasina izin vermedigimiz icin kuduz zebralar gibi ziplar durursunuz. Milliyetcilik deriz Osmanli Asireti diye ahkam kesersiniz. Turan desem, bizim bakkalin oglunu nerden taniyorsun dersiniz ;-)) Ne dinin derinliklerine varip gerceklerine ulasabiliyorsunuz ve ne de milliyetcilikten bihabersiniz. ;-))
Binmissiniz bir alamete gidiyorsunuz KIYAMETE! |