Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum > Gesellschaft & Soziales


Hilfe Kalender Heutige Beiträge

Antwort
 
Themen-Optionen Thema durchsuchen
  #16231  
Alt 28.04.2005, 15:58
Benutzerbild von xstudentxnrw
xstudentxnrw xstudentxnrw ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard YNÖ"nün bir baska oyunu!

YNÖ"nün kitabindan:

Taha Suresi ayet: 114



S-Hz.Peygamber’e 114. ayette verilen emrin esprisi nedir?

C-“İki emir verilmiştir:



1-“Kur’an vahyi tamamlanmadan Kur’an’la son hükmü vermede acele etme.” bu emir, Kur’an’ın bir bütün olarak düşünülmesinin gerektiğini ve bu bütün içinde hiçbir ayetin hüküm dışı tutulamayacağını ifade eder. Bundan da anlaşılır ki, Kur’an’ın bazı ayetleri nesh edilmiştir, yani hükümden düşürülmüştür demek, Kur’an’a iftiradır. Hükümden düşürülmüş hiçbir Kur’an ayeti yoktur. Her ayet hüküm dayanağıdır. Burada bugün yürürlük alanı bulamazsa, bir başka yerde yarın yürürlük alanı bulur.

Kur’an bütün zamanların ve mekanların kitabıdır. Bir yer ve bir zamanda uygulama alanı doğmayan ayetleri neshedilmiş göstermek, Kur’an’ın evrenselliğini ve zaman üstünlüğünü zedeleyen şeytani bir aldanıştır.

2-İlminin artırılması için dua et. Vahy, ilim üstündür, ama ilim dışı değildir. Vahy, Hz. Peygambere geldikten sonra ilim haline dönüşür. Hz. Peygamber de dahil hiç kimse ilim dışı kalamaz ve ilme sırtını dönen iman, Kur’an’dan onay alamaz. Daha öncede gördüğümüz gibi, Kur’an’a göre ilim Allah’ın varlığına tanıklık eden en büyük ve güvenilir güçlerden biridir. Kur’an, vahy’in en büyük muhatabı olan Hz. Muhammed’e bile ilim istemeyi emretmekle bu konuda, deyim yerinde ise, suyu baştan kesmiş ve insanlığa en etkili dersi vermiştir.

İlimsizlik, körlük getirir. Körlüğün olduğu yerde isi iman ve ilahi aydınlık barınamaz. 124-125. ayetler, bu dünyada kör olanın ölüm sonrası alemde de kör olacağını göstererek ilimsiz imandan bir şeyler beklemenin aldatıcı olabileceğine dikkat çekmiştir.” (Kur’an’daki İslam Sayfa: 157)

----------------------------------------------

Sayın Öztürk!

Yukarıda görüldüğü gibi Taha suresinin 114. ayetinde verilen espiri nedir? diye bir soru soruyor ve ayetin aslını tahrif ederek şöyle tercüme ediyorsun:



“Kur’an vahy’i tamamlamadan Kur’an’la son hükmü vermede acele etme.” Her yerde sitayişle bahsettiğin, tefsirinden pasajlar aldığın, fakat Kur’an mealinde senin gibi ayetlerin aslını kasıtlı olarak değiştirdiğine rastlamadığım ama senin gibi reformist olan ve reenkarnasyon’ u savunan sayın Ateş’in meali keriminden, aynı ayetin mealini alıyorum. Bakalım senin Kur’an’a yaptığın ilave ve iftiralar orada var mı?











114. ayet Ateş’in mealinden:



“Gerçek hükümdar olan Allah, yücedir. Sana vahyedilmesi henüz tamamlanmadan Kur’an’ı acele okumağa kalkma; ‘Rabb’im ilmimi artır.’ de” (20/114)




“Andolsun biz önceden Adem’e (o ağaçtan yememesini) tavsiye etmiştik, (bizim tavsiyemizi) unuttu. Biz onda bir azim (ve sebat) bulmadık.” (20/115)



Şimdi soruyorum ayette olmayan “Kur’an’la son hükmü verme” cümlesini nerden uydurdun, Allah’dan korkmadın mı? sonra inen ayet hüküm ayeti de değil, ondan sonraki ayet de Hazreti Adem’i anlatıyor. Senin iddia ettiğin gibi “Kur’an bir bütün olarak düşünülmesi gerektiğini ve bunun için de, hiçbir ayetin hüküm dışı tutulamayacağını ifade eder.” diyorsun. Vahy’in sonu da gelmeyeceğinden, senin ayete verdiğin manaya göre son vahy’i beklemesi için yirmiüç yıl hüküm vermeden gözlemesi mi gerekirdi! Ve ilaveten diyorsun ki;



“Kur’an’ın bazı ayetleri neshedilmiştir yani hükümden düşürülmüştür demek, Kur’an’a iftiradır. Hükümden düşürülmüş hiçbir Kur’an ayeti yoktur. Her ayet hüküm dayanağıdır. Burada bugün yürürlük alanı bulamazsa, bir başka yerde yarın yürürlük alanı bulur.” derken hiç özün titremeden Bakara suresinin 106. ayetini ve Nahl suresinin 101. ayetini nasıl inkar edersin? İşte Ateş’in mealinden ayetlerin manası: Bakara Suresi: “Biz daha iyisini veya benzerini getirmedikçe bir ayeti neshetmez (silmez, yürürlükten kaldırmaz) veya onu unutturmayız. Allah’ın her şeye gücü yeter olduğunu bilmedin mi.” (2/106)

“Biz bir ayetin yerine başka bir ayet getirmediğimiz zaman Allah ne indirdiğini bilirken ‘sen (Allah’a) iftira ediyorsun. (Bu sözleri kendin uydurup Allah’a atıyorsun)’ derler. Hayır onların çokları bilmiyorlar.” (16/101)



Sayın Öztürk, şimdi bu ayetleri nasıl yok sayacaksın? Ayrıca ilk zamanlarda bazı şeylerin helal olduğuna dair inen ayetleri, sonradan nesheden hükmünü kaldıran onlarca ayetten, yalnız içki ile ilgili ayetleri ibret için buraya alıyorum:



1.Ayet: Nahl suresi:


“Hurma ağaçlarının meyvelerinden ve üzümlerden de içki ve güzel rızık elde edersiniz. Şüphesiz bundan aklını kullanan bir toplum için (Allah’ın büyüklüğüne) işaret vardır.” (16/67)



2.Ayet: Bakara suresi:



“Sana şaraptan ve kumardan soruyorlar. De ki; O ikisinde büyük günah vardır. İnsanlara bazı faydaları varsa da; günahları yararlarından büyüktür. “Ve sana Allah yolunda ne vereceklerini soruyorlar. Deki: “Af (yani ihtiyaçlarınızdan fazlasını veya helal ve güzel olan şeyleri verin)” Allah size ayetlerini böyle açıklıyor ki düşünesiniz:” (2/219)



3.Ayet: Nisa suresi:



“Ey inananlar, sarhoşken namaza yaklaşmayın ki ne dediğinizi bilesiniz. Yoldan geçici olmanız dışında, cünüp iken de yıkanıncaya kadar (namaza yaklaşmayın.) Eğer hasta yahut yolculukta iseniz, yahut biriniz tuvaletten gelmişse, yahutta kadınlara dokunmuşsanız (bu durumlarda) su bulamadığınız takdirde temiz toprağa teyemmüm edin: (toprağı) yüzlerinize ve ellerinize sürün. Şüphesiz Allah, çok affeden, çok bağışlayandır.” (4/43)



4.Ayet: Maide suresi:


“Ey inananlar, şarap, kumar, dikili taşlar (putlar, üzerine yazılmış) şans okları (çekmek ve bunlara göre hareket etmek), şeytan işinden bir pisliktir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.” (5/90)



5.Ayet: Maide suresi:



“Şeytan, şarap ve kumar (yolu) ile aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah’ı anmaktan ve namaz kılmaktan alıkoymak istiyor. Artık (bunlardan) vaz geçtiniz değil mi?” (5/91)



Bu ayeti kerimeleri tekrar dikkatle okuyacak olursak:

1-Görüleceği gibi; Nahl suresinin 67. ayetinde “Hurma ağaçlarının meyvelerinden ve üzümlerden de içki ve güzel rızık elde edersiniz” denilerek, içkinin mübah olduğu bildirilmektedir.

2-Bakara suresinin 219. ayetinde ise: “sana şaraptan ve kumardan soruyorlar, deki: ‘o ikisinde büyük günah vardır, insanların bazı faydaları varsa da, günahları yararlarından büyüktür”

Bu ayet bir önceki, Nahl suresinin 67. ayetinin hükmünü neshetmiş. Helal olma hükmünü kaldırmış ama yasaklayarak artık içmeyin hükmü getirilmemiştir. Müminlerin bir kısmı içkiyi terk etmiş, açık yasak olmadığı için bir kısmı içmeye devam etmişlerdir.

3-Nisa suresinin 43. ayetinde ise; bir önceki ayetin hükmünü neshederek, kaldırarak: “Ey insanlar, sarhoşken namaza yaklaşmayın ki, ne dediğinizi bilesiniz…” Yasağı gelince yine; müminlerin büyük bir kısmı içkiyi terk etmişler; ancak alışık olanlara terk çok zor geldiğinden

“Biz de yatsıdan sonra içeriz sabah namazına kadar ayıkırız namazda içkili olmayız.” demişler. Böylece devam etmişlerdir.

4-Maide suresinin 90. ayetinde ise: Daha önceki ayetlerin hükümlerini neshederek kaldırarak: “Ey inananlar şarap, kumar, fal okları şeytan işlerinden bir pisliktir, bundan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.” Şeklindeki tavsiye ve yumuşak genel yasaktan sonra bütün müminlerin hepsi; içki, kumar, fal oklarını haram bilmiş tümden terk etmişlerdir.

5-Maide suresinin 91. ayetinde ise; bir önceki ayetle yasakladığı içki ve kumarın zararlarını sayarak: “Şeytan; şarap ve kumar ile aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah’ı anmaktan ve namaz kılmaktan alıkoymak istiyor. Artık vat geçtiniz değil mi? buyurarak son hükmü bildirmiş ve de müminlerden manen ahit almıştır.



Sayın Öztürk, bu ardı ardına gelerek, bir öncekinin hükmünü nesheden, yürürlükten kaldıran ayetleri göre göre, nasıl “Kur’an’ın bazı ayetleri nesh edilmiştir, yani hükümden düşülmüştür demek, Kur’an’a iftiradır. Hükümden düşürülmüş hiçbir Kur’an ayeti yoktur. Her ayet hüküm dayanağıdır. Burada bugün yürürlük alanı bulamazsa bir başka yerde yarın yürürlük alanı bulur.” diyebiliyorsunuz?

Yoksa aradan bindörtyüz küsür sene geçti diye: içkiye, kumara cevaz mı vereceksiniz? O tarihte orada yasak oldu ama bu tarihte burada uygulanabilir, caizdir mi diyeceksiniz?

Allah hidayet versin!
  #16232  
Alt 28.04.2005, 15:59
eniskaya
 
Beiträge: n/a
Standard Tamamda Resüle itaat etmek nedir ??

sen o konuyu bir Tefsirologa sorduktan sonra acarmisin bakalim....
  #16233  
Alt 28.04.2005, 16:00
eniskaya
 
Beiträge: n/a
Standard Wer soll das den Lesen ??

Sen kitabinin ismini yainlkanis tarihini ver bakalim.....

Zaten Yasar Hoca eski kitaplarinda yanlisla r oldugunu kendisi acikladi....
  #16234  
Alt 28.04.2005, 16:02
eniskaya
 
Beiträge: n/a
Standard kaldiki sen bana cevap veremzeken bir

Yasar Nuri Öztürke nasil cevap vereceksin bilemiyorum dogrusu.....

Varmisin bir TV yayinina onunla... ???

Istedigin ikinci bir kisiyide yanina alma izni veriyoruz sana....

Tüm masraflarinizda bana ait....

Wie wärs... wärst du bereit Ihm das Maul zu stopfen ???? oder kneifenmi yapacaksin ?
  #16235  
Alt 28.04.2005, 16:18
Benutzerbild von xstudentxnrw
xstudentxnrw xstudentxnrw ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard cünkü kuranda sünnetin yeri vardir..

ve YNÖ"nün inkar ettigi diger konularida kuranda bulabilirsin.
  #16236  
Alt 28.04.2005, 16:22
Benutzerbild von xstudentxnrw
xstudentxnrw xstudentxnrw ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Ben baskalari gibi söhret olma telasina

kapilmam allahin izniyle. YNÖ zaten onun fikrini paylasan kisilerden cagriliyor. bos bos konusan insanlarla benim isim olmaz. onlara fazla vakit harciyamam. sorry. YNÖ"nün hatalarini ard arda gördügün halde, dogru yolu secmek istemiyorsun? kaldiki senin uydugun o insan sanki isbatlara bir sey diyecek. o degisecekmi?
  #16237  
Alt 28.04.2005, 16:38
Benutzerbild von xstudentxnrw
xstudentxnrw xstudentxnrw ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Kuranin manasii anlamadan okumak

KUR’AN’ IN MANASINI BİLMEDEN OKUMAK VE YALNIZ MEAL OKUMAK KUR’AN OKUMAK SAYILMAZMIŞ (!)
A. Hulusi Diyor Ki;



“Arap harfleriyle ( manasını bilmeden de olsa) kelimeleri okuyabilmek, günümüzde “ Kur"an okumak” zannedilmektedir... bazıları da, meal okumayı “ Kur"an okumak” diye yorumlamaktadır. Oysa bunlar, Kur"an “ oku” manın ön aşamalarıdır, ancak...

Bu tarz okuyuşlar, Kur"an’ı “ oku” mak sayılmaz kanaatimce!. “(Ahmet hulusi dini yanlış algılama S.191)



Sayın Hulusi; Bu husustaki yanlışlarınızı da, inşeallah bu ayetleri ve hadisleri okuduktan sonra düzeltirsiniz !



إِنَّ الَّذِينَ يَتْلُونَ كِتَابَ اللَّهِ وَأَقَامُوا الصَّلَاةَ وَأَنفَقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً يَرْجُونَ تِجَارَةً لَّن تَبُورَ

“Allah’ın kitabını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah için) gizli ve açık sarfedenler, asla zarara uğramayacak bir kazanç umabilirler.” (Fatır Sûresi âyet: 29)





İlgili Hadis-i Şerifler:



Ebu Ümame Radıyallahü Anh’dan:

Resûl’i Ekrem (s.a.s):

“ Kur’an okuyunuz; zira Kur’an, okuyanlara, kıyamet gününde şefaatçı olarak gelir.” Buyurmuştur. (Müslim, Riyazüs-salihin Tercemesi Hadis: 995)



Nevvas B. Sem’an Radıyallahü Anh’dan:

Resûl-i Ekrem (s.a.s):

“ Kur’an ve onunla amel edenler mahşer yerine getirilirler. Bakara ile Al-i İmran sûreleri, kendilerini okuyup amel eden kimseler hakkında birbirleriyle “ ben şehadet edeceğim.” Diye mücadele ederek ( o kimselerin ) önlerine gelirler.” Buyurmuştur. ( Müslim, Riyazüs-salihin Tercemesi Hadis: 996)



Osman B. Affan Radıyallahü Anh’dan:

Resûl-i Ekrem (s.a.s) Efendimiz:

“ Sizin en hayırlınız, Kur’an-ı öğrenen ve onu öğretendir.” Buyurdu ( Buhari, Riyazüs-salihin Tercemesi Hadis: 997)

Aişe Radıyallahü Anha’dan:

Peygamber (a.s.):

“ Kur’an okuyan ve bu hususta mahareti olan kimse, mukarreb meleklerle beraberdir. Kur’an-ı kekeleyip zorlukla okuyan kimseye iki kat ecir vardır.” Buyurmuştur ( Buhari ve Müslim Riyazüs-salihin Tercemesi Hadis: 998)



Ebu Muse’l-Eş’ari Radıyallahü Anh’dan:

Resulullah (s.a.s):

“ Kur’an okuyan mü’min ütrücce ( ağaç kavunu) gibidir. Kokusu da, taamı da hoşdur. Kur’an okumayan mü’min, hurma gibidir. Rayihası yok fakat tadı hoştur. Kur’an okuyan münafık reyhana benzer. Kokusu hoş, tadı acıdır. Kur’an okumayan münafık, Ebu Cehil karpuzuna benzer. Kokusu olmadığı gibi tadı da acıdır.” Buyurmuştur ( Buhari ve Müslim, Riyazüs-salihin Tercemesi Hadis: 999)



Hz. Ömer Radıyallahü Anh’dan:

Nebiyy-i Ekrem (s.a.s.):

“ Allah’ü Teala şu Kur’an’la ( amil olan) kavimleri yükseltir. Ve onun izinden gitmeyenleri de alçaltır.” Buyurmuşlardır. ( Müslim, Riyazüs-salihin Tercemesi Hadis: 1000)



İbn-ü Ömer Radıyallahü Anhüma’dan:

Resûl’i Ekrem (s.a.s):

“ İki kimse gıpta edilmeye şayandır: Birisi Kur’an öğrenmiş olup onunla gece gündüz meşgul ve muktezası ile amil olandır. Diğeri de Allah’ın kendisine mal ihsan ettiği kimsedir ki, gece gündüz o malı Allah yoluna sarf eder.” Buyurmuştur ( Buhari ve Müslim, Riyazüs-salihin Tercemesi Hadis: 1001)

Bera’b. Azib Radıyallahü Anhüma’dan:

Bir adam kehf sûresi’ni okuyordu ve yanında iki iple bağlanmış atı vardı. Bu adamın üzerine bir bulut geldi ve ona yaklaşmaya başladı. Atı da bundan ürktü. Sabah olunca o adam vak’ayı Resulullah (s.a.s.) arzetti. Peygamber (a.s.) “ O bulut Kur’an için inmiş bir sekinedir.” Buyurdu. ( Buhari ve Müslim, Riyazüs-salihin Tercemesi Hadis: 1002)



İbn-ü Abbas Radıyallahü Anhüma’dan:

Resulü Ekrem (s.a.s.) Efendimiz:

“ Kalbinde hiçbir âyet bulunmayan kimse, harap bir ev gibidir.” Buyurmuştur. ( Tirmizi, Riyazüs-salihin Tercemesi Hadis: 1004)



Ebu Musa Radıyallahü Anh’dan:

Nebi ( s.a.s.) Efendimiz:

“ Şu Kur’an-ı her vakit tekrarlayınız. Muhammed’in nefsi, yed-i kudretinde olan Zat’a yemin ederim ki, Kur’an’ın hafızadan kaçması, kösteklenmiş devenin kaçmasından daha şiddetlidir.” Buyurmuştur. ( Buhari ve Müslim, Riyazüs-salihin Tercemesi Hadis: 1006)



İbnü Ömer Radıyallahü Anhüma’dan:

Resulallah (s.a.s.) Efendimiz:

“ Kur’an’ı hıfzeden kimse, kösteklenmiş deve sahibine benzer ki, onu sık sık yoklarsa elinde tutar; bırakıverirse kaçırır.” Buyurmuştur. ( Buhari ve Müslim, Riyazüs-salihin Tercemesi Hadis: 1007)

Enes Radıyallahü Anh’dan:

Rivayete göre Resulallah (s.a.s.) Efendimiz:

“ Şüphe yok ki, bu mescidler yalnız Allah’ı zikretmek ve Kur’an okumak için te’sis edilmiştir.” ( Müslim, Riyazüs-salihin Tercemesi Hadis: 1727)
  #16238  
Alt 28.04.2005, 17:12
Benutzerbild von xstudentxnrw
xstudentxnrw xstudentxnrw ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Namazini kilarken..

Kurandan okumalisin. Kuran ise arapca olarak indi. Kuranda türkce mealini okumanda olur diye yazmiyor, yani özüne göre oku, oda arapcadir.
Namazi bitir ve zikirleri getir. ardindan istedigin kadar türkce dua edebilirsin.
  #16239  
Alt 28.04.2005, 17:33
Benutzerbild von xstudentxnrw
xstudentxnrw xstudentxnrw ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Ayetlerin meallerini biliyorsunda..

arapcasini ögrenipte.. neden bilerek namaz kilmiyorsun dedigin gibi?
Cogu insanin ezan türkce olsun namaz türkce olsun demeleri onlarin araplara karsi kinlerinden dolayi. unutulmamasi gereken bir konuda, böyle seyler asil namaz kilmayan insanlar tarafindan ortaya konuluyor.
  #16240  
Alt 28.04.2005, 20:08
eniskaya
 
Beiträge: n/a
Standard Neresinde vardir.. yani senin anladigin

sekilde.....

Eger Sünnetin Kuranda var olduguna inanan birisi... hem Kurana akla ve ayni zamandada HZ. Muhammede iftira atmis olur....

Yahu göster su senin Dinindeki Ayetleri.... neresinde yaziyormus Kuranin Sünnet DINDir diye.....

Ayetleri ver lütfen
Antwort



Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu