| | Mitglied werden | | | Hilfe | | | Login | ||||||||
![]() |
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum |
Hilfe | Kalender | Heutige Beiträge | Suchen |
![]() |
|
Themen-Optionen | Thema durchsuchen |
|
|||
![]() bugünkü maci merakla bekliyorum.... bakalim bizim Laz usaklari ne haldeler.. yani Hocalarinin etkisi ne halde... ???
Ikinci dönem Senol Günes ile benca daha iyi gececek cünkü ilk döneminde su anki Futbol kalitesi yoktu ve üstelik elinde güzel bir kadro var...... Trabzonspor ancak Trabzonlularla yönetildiginde basiya ulasmisti... Baskan eski Futbolcu, Menejer ve Antröner eski Futbolcu... von A bis Z die altes Spieler ve her seyden önemlisi Trabzonlular... Artik hayirlisi |
|
|||
![]() mi??
![]() |
|
|||
![]() ohne Text
|
|
||||
![]() 6-0 biten galatasaray fenerbahçe maçından sonra gs li arif tanınmamak için yaşlı bir adam kılığına girer ve bır cafe ye gider. Cafe de yanına yaşlı bır bayan yanaşır ve :
-naber Arif, der. Bunun uzerıne arif delirir nasıl tanıdı bu kadın beni diye düşünüp durur. Ertesi gün yine aynı cafede aynı kadın yanaşır arifin yanına yine -naber arif. 3. gün arif cok değişik bır kılıkta gider cafeye ve yine aynı kadın yanaşır ve yine: - Naber arif. Arif dayanamayıp sorar nerden tanıyosun beni diye. Yaşlı teyze : - Olum ben Bülent lan. |
|
||||
![]() Fatih Terim bir gün İtalya’daki Trapattoni´ye gitmiş ve demiş ki:
- Bizimkilerde futbolcu sizinkilerde; siz niye bu kadar başarılısınız da biz değiliz? Trapattoni Bak şimdi anlayacaksın demiş ve Zidane´ı çağırmış, demiş ki - Bak Zidane. Babanın oğlu olup da senin kardeşin olmayan kişi kimdir? Zidane - Benim... demiş. Fatih Terim´in bu çok hoşuna gitmiş ve hemen Türkiye’ye gelip antrenmanda olan Hakan Şükür´ü çağırmış, demiş ki - Hakan babanın oğlu olup da kardeşin olmayan kişi kimdir? Hakan düşünmüş bulamamış ve hemen Ergün´ün yanına gitmiş.Soruyu Ergün´e sormuş. Ergün cevap olarak - Benim demiş. Hakan büyük sevinçle hocasına gelmiş. Hocam Buldum buldum Ergün´müş. demiş. Fatih Terim de : - Ne Ergün´ü oğlum Zidane Zidane... demiş |
|
||||
![]() Derbi maçından bir gün önce, iki taraftar konuşurlarken, biri sorar:
- Yarın maça geliyor musun? - Hayır gelmiyorum, karım izin vermiyor. Diğeri: - Bak, bu işin kolayı var. Maçtan iki saat önce karımı kucaklıyorum, yatak odasına götürüyorum. Üzerindeki parçalarcasına çıkarıyorum, deliler gibi sevişiyoruz. O mutlu bir şekilde yatarken, ben de kaçıp koşa koşa maça geliyorum. Sen de bu yolu dene. Önceleri benim karım da izin vermiyordu. - Olur. Maçtan sonraki gün iki arkadaş yine buluşurlar: - Dünkü maçta yoktun? Yoksa dediklerimi yapmadın mı? - Yaptım, ama bak anlatayım. Maçtan iki saat önce, dediğin gibi karımı kucaklayıp yatak odasına götürdüm. Önce giysilerini parçalarcasına çıkardım, sonra yatağa fırlattım. Tam pantolonumun düğmelerini açarken, "Yahu boşver, bizim takım bu sezon bunca zahmete değecek kadar güzel oynamıyor zaten." deyip vazgeçtim. |