Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum > Gesellschaft & Soziales


Hilfe Kalender Heutige Beiträge

Antwort
 
Themen-Optionen Thema durchsuchen
  #15321  
Alt 19.04.2005, 00:14
eniskaya
 
Beiträge: n/a
Standard KAVRAMLAR

Bakin arkadaslar...... artik LAGA LUGAYI biraklaim tamammi......

Burada bilen ve bilmeyen bagirip cagiriyor.....

Akif ne diyor..
---------------------------
"Hiç bilenle bilmeyen bir olurmu? " (Kuran-ı Kerim)
Olmaz ya... Tabii... Biri insan, biri hayvan!
Öyleyse &lt&gt denilen yüz karasından
---------------------------

O yüzden ilk önce kavramlari anlamamiz ve o kavramlarda anlastiktan sonra dinden sohbet edelim....

Bazilari burada anne babalarinin dinini anlatiyorlar..... yahu banane birnin öbürünün dininden.... ben Muhammediyim Resül Muhammedin dinindenim ve tüm dinler Teolojisini kabul eden birisiyim......

Gelelim kavramlara......

1.) DIN NEDIR ?

2.) KURAN NEDIR ?

3.) SÜNNET NEDIR ?

4.) MEZHEP NEDIR ?

5.) HADIS NEDIR ?

6.) DEMOKRASI NEDIR ?

7.) DIN KIMLER ICINDIR ?

8.) RIVAYET NEDIR ?

9.) LAIKLIK NEDIR ?

10.)PUT NEDIR ?

11.)HEYKEL NEDIR ?

12.)HEYKEL PUT ILE SEITSE NEDEN AYRI AYRI KELIMELER ÜRETILMIS ?

Herkesten lütfen ama lütfen kimsenin yazisina bakmadan bu kavramlari nasil ALGILADIGINI mesele DIN NEDIR ? = söyle böyle seklinde yazsin....

AMA RICA EDIYORUM HERKES AYNI SEKILDE KENDI KAFASINDAKI KAVRAMLARI BIR YAZSIN YAW......

Ve bu kavramlarin anlamini cözdükten sonra din tartismasi yapalim.....

Alles andere bringt nichts... nicht das geringste... cünkü ben ASLA bir kisinin din algilayisini ne DIN nede baskalarini baglayici olarak kabul ederim....

Selamlar, Sevgiler
ENis
  #15322  
Alt 19.04.2005, 00:36
eniskaya
 
Beiträge: n/a
Standard 3 tanesine benden cevap

zaten benden baskasi yine bunlari cevaplamayacak yine üzerine cullanacaklar... bence Oezsu bunlari cevaplar, ama ne yazikki yeterince Foruma katiliyor... hakta vermiyor degilim... Foumda din tartismasi yerine Hurafe tartismasi yapiliyor...

Ama yinede 3 tanesini ben cevaplayayim dedim.... "umulurki sakinirsiniz"


1.) DIN NEDIR ?

DIN, Allah’ın ezelde yaratmis oldugu bir düzendir veya
DIN, her akli olan insana Allah Rasulü tarafindan yapilmis olan bir teklif ve uyaridir.

3.) SÜNNET NEDIR ?

HERKES İcİN TEK BİR SÜNNET VARDIR ODA “ALLAH SÜNNETİ”!
"VELEN TECİDE Lİ SÜNNETALLAHİ TEBDİLA"...
"ALLAH`IN SÜNNETİNDE ASLA YENİLENME (değisiklik) OLMAZ"!

Falanca icin "SÜNNET" baska türlü, filanca icin "SÜNNET" baska türlü, fismekanca icin "SÜNNET" baska türlü olmaz..
Herkes icin gecerli tek bir "SÜNNET" vardır! ODA
"ALLAH SÜNNETİ"!

YANI SÜNNETULLAH



4.) MEZHEP NEDIR ?

ÖLÜM ÖTESİNDE, MEZHEBDEN SUAL OLMAYACAK!
Mezhep ise bir zatin kisisel kapasitesine göre Kurani Kerim yorumudur
Bende olabilirim, sizde olabilrisiniz





En azindan bir iki tanesinide sizler cevaplayin bari... ama Lütfen küfür etmeden
  #15323  
Alt 19.04.2005, 00:44
Benutzerbild von berlinfatih
berlinfatih berlinfatih ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard ISLAM düsmani Mustafa Kemal

Tercüme: www.expliciet.nl



TIME gazetesi


15 şubat 1926, sayfa 15-16


“Bu zamanda, Türkiye misyoner çalışma için en vaatli bölgeyi temsil etmekte diye Hıristiyan İşi’nin son baskında misyoner çalışmaların müdürü olan James L. Barton yazmıştı. Fakat 1923’te Türkiye de gerçekleşen devrimlerden bahsettikten sonra bu bu devrimler: (...) yüz yıldır Hıristiyan misyonerler çaresiz bir şekilde Müslümanların kalbinden halifelerini atmaları ve bu şekilde kalplerini kazanmaları için mücadele ettiler. Onlar “Müslüman Allah’ın rahmetine nail değildir” diye düşünmeye başlamışlardı, dedi bay Barton


9 Ocak 1933, sayfa 64


Türkler geçen hafta ışıldayarak gökte ay’ı aradılar. Eğer ay’ı görürlerse bu Ramazanın başlayışı olacaktı. Ramazan Kuranın peygamber Muhammed’e indirildiği kutsal aydır. Bu yıl, yeni ayın ilk yansıyışının özel ve gizemli bir anlamı vardı. Kendilerine başörtüsünü ve fesi yasaklayan katı diktatör Mustafa kemal Paşa Türklere bu Ramazan dan itibaren İlahlarının Arapça ismi olan Allah’ı kullanmalarını yasakladı. Kendisi imanlı olmayan Atatürk, Türklerin Allah yerine Tanrı dememelerini gerektiren hiçbir gerekçenin olmadığını düşünüyordu. Ve yine, asrın geleneği dışında, Türk imamlarının tümü Kuranı Arapça yerine bazılarının sadece Türkçe mealini bilmelerini gerektirmeyen hiçbir neden olmadığını da söyledi.

Diktatör kemalin gaddarlığa yakın olan devrimi müezzinlerin, ki bunlar iman etmiş insanları Türkiye’deki minarelerden namaza davet ediyorlar, artık “Allah-u Ekber” (Arapça Allah büyüktür demek) yerine yabancı kelimeler olan “Tanrı Uludur” sözlerini okumaları gerektiğidir.

Türk imamları görevlerine son verip imam kıyafetlerini gizleme tehdidinde bulununca, devlet onlara 400 yeni kıyafetlerinin olduğunu söyleyerek “Onların yarini doldurabilecek ve Kuranı Türkçe olarak öğrenen müezzinlerinin olduğu tehdidini de yaptılar.

Yeni ay yaklaşmaktaydı. Türkiye de neredeyse Ramazandı ki Kültür Bakanlığından (dinde bu bakanlığa dahildi) bakanlar bütün cesaretlerini toplayıp diktatör kemale Türkiye’nin İlahına ait olan ay’ı değiştiremeyeceğini söylediler, en azından bu hafta yapamayacağını söylediler.

Bu zaman sarfında hala Allah-u Ekber’de ısrar eden birkaç müezzin hapishanelere girmişti.

Halk huzursuzlaşmaya başlamıştı ve alenen Allah-çağrısı yapanların yanlarındaydılar. Aniden diktatör Kemal “Bırakın, şimdilik nasıl ibadet etmek istiyorlarsa öyle etsinler” diye homurdandı. Bakan bu güzel haberi yeni ay’ın gözükmesine birkaç saat kala açıklamak için oradan hızla ayrılır.

“Müezzin ve imamların karşı çıkmalarından dolayı” ibadetleri ve Kuran’ı Arapça olarak okuyacaklardı, fakat imamlar arasındaki diyaloglar Türkçe olarak yapılmaya devam edecek”. Ramazanda bütün Müslümanlar yemek yemedikleri için çok hassastırlar. Oruç bittikten sonra Türkler daha itaatkar olacaklardır ve ilahlarının ve Diktatörlerinin ismini kabulleneceklerdir.


20 Şubat 1933, sayfa 18


Tıpkı sinirli bir babanın evlatlarına söylediği gibi Mustafa kemal Aralık ayında Türklere İlahlarının Arapça ismini (Allah’ı) unutmalarını ve yerine Türkçe’si olan (Tanrıyı) öğrenmelerini söyledi. 1300 yıllık olan ilah kavramını unutmanın duygusallığını kabullenerek Kemal müezzinlere Kuran’ı Türkçe olarak öğrenmeleri için zaman verdi

“Yeşil şehir”, Bursa da insanlar 14 asır boyunca hep “Allah-u Ekber” çağrısına kulak vermişken geçen hafta bir müezzin minareden “Tanrı Uludur” diye seslendi insanlara. Kemal Paşanın ilahına kızgın olan bir topluluk bu müezzini ve ona yardıma gelen polisi aşağıladılar.

İlahın yeni adını ve Türkiye’nin yeni dinini bu “eski kafalılardan” korumak için Kemal “galip gelen” süratle Bursa’ya gitti ve bu inananlardan 60 kişiyi tutukladı, Ouglubjami camisinin müftüsünü görevden aldı ve bundan böyle İlah Tanrıdır açıklamasında bulundu.

Emil Lengyel: “TÜRKİYE”, 1941 sayfa 134

Kemal Allah’a hiç değer vermiyordu, o sadece kendiyle ve Türkiye’yle ilgileniyordu. O Allah’tan nefret ediyor ve Türkiye’nin başına gelenlerden O’nu sorumlu tutuyordu. Allah’ın hakimiyetiydi Türkleri felçleştiren. Fakat kendisi Türk çiftçiler, ki onlar için ırkçılık söz konusu değil, Allah’ın gerçek olduğunu bilmekteydi. O yüzden kendisinin ırkçı hedefi için Allah’ı da bu çalışmasına danışman olarak dahil etmeye karar verdi.

Allah’ın da yardımıyla insanlarının Muhammed’in ümmeti olmaktan vazgeçip Türk olmalarını gerçekleştirecekti ve Allah’ı hedefini gerçekleştirdikten sonra tekrar kovacaktı


Sayfa 140-141


Kemalin kariyerinin başlarında iken onu takip edenlerin çoğu onun İslam’ın şampiyonu olduğunu ve Hıristiyanlara karşı savaştıkları kanaatinde idiler. “Kemal, Hıristiyanları yok eden” lakabını vermişlerdi ona. Eğer onun gerçek amacını bilmiş olsalardı “Kemal, İslam’ı yok eden” lakabını verirlerdi ona.

H.C. Armstrong: “Milliyetçi, Mustafa kemal: “Bir diktatörün özel portresi”, 1934

Çok içiyordu. Alkol ona destek ve güç veriyordu fakat, hassasiyetini de artırıyordu. Hem özel hem genel hayatında çok direkt, net ve kırıcı idi. En ufak bir yorumda hiddetleniyordu. Kendisi ile yapılacak her tartışmayı engelliyordu. En ufak ayaklanmada sinirleniyordu. Kimseye güvenmiyor kimseyle birlikte çalışmıyordu. Politikacı ne zaman kendine bir tavsiye de bulunursa onun orayı terk etmesini söylerdi. Meclisten saygın bir üyenin kendisine Türk kadınlarının açıkta (meydanda) dans etmelerinin doğru olmadığını söylediğinde, Kuran’ı ona fırlatarak sopası ile onu bürosundan kovmuştu...


Sayfa 241


Şöyle dedi: “500 yıl boyunca Arap Şeyhin kanunları ve düşüncelerini ve işe yaramaz tembel papazların yorumları Türkiye’nin muamelat ve ceza yasalarını belirledi.

Onlar Türkiye’nin anayasasını belirlediler,her türkün yaşamının detaylarını, yemesini, yatmasını kalkmasını, kıyafetlerini, çocuklarının eğitim hususunu, okuldaki eğitimini, adetlerini, fikirlerini hatta en özel hallerini bile ..., Arabın dini olan İslam öldü

Çöldeki göçebelere uygun bir dindi fakat bu modern bir devlete ters

Allah’ın ayetleri ve Allah yoktur. Bu rahiplerin ve zalim idareciler insanları bir arada tutmak için kullandıkları zincirlerden biriydi.

“Yönetebilmek için dine ihtiyacı olan bir yönetici zayıftır!” Ve hiçbir zayıf insan yönetmemelidir.” Ve rahipler Onlardan nasıl nefret ederdi. Halkın rızkını yiyen işe yaramaz tembel papazlar.

Onları adam gibi çalışsınlar diye camilerden ve kiliselerden kovaladı.

İnancı! Türkiye’den, tıpkı bir ağaca tırmanan sarmaşığı ağacı kurtarmak için çıkartır gibi çıkartıp yok eder


Sayfa 243


Bunların ötesinde dinsiz olduğu ve bütün kanunları çiğneyip onlarla alay ettiği kitlesel bir sırdı.

O Şeyh-ul İslam’ı bürosundan kovup Kuran’ı da arkasından atmıştı. Angora’daki kadınları başörtülerini çıkartmaları için zorlamıştı. Ve onları vücutlarını lanetlenmiş yabancı erkekler ve Hıristiyanlarla bitiştirerek dans etmeleri konusunda cesaretlendirmişti.

Lord Kinross: “Atatürk”: Bir ulusun yeniden doğması”, 1965


Sayfa 365


Yıllarca aslı konusunda hep bir bilinmezlik içerisindeydiler.

Anatolia’daki birkaç askere müfettişliği esnasında Kemal bir keresinde şunu sordu:

“Allah kimdir ve nerede yaşar?”

Asker, büyük bir istekle; “Tanrı Mustafa kemal Paşadır ve Angora’da yaşıyor” diye cevaplar

“Peki Angora nerede?” diye sordu Kemal.

Cevap: “Angora İstanbul’dadır” oldu.

Sırayı inerek başka bir askere; “Mustafa kemal kimdir?” diye sordu

Cevap: “Bizim sultanımızdır” oldu


Sayfa 437


Kemal için İslam ve kalkınma iki zıt kelimelerdi. Bir keresinde “Onları bir Hıristiyan yapabilseydik” dedi.

Onunki Müslümanların arzuladıkları değiştirilmiş İslam Devleti olmayacaktı fakat, Sultan zamanındaki gibi kendi bürokrasisi ile dönen bir ordu tarafından desteklenen kati bir seküler devlet olacaktı.


Sayfa 470


Müzik zevkinde de düşüncelerini anlayabiliyorduk. Bunu İstanbul’daki Park Hotel’e getirttirmiş olduğu 2 orkestra, biri Türk diğeri Avrupalıyı dinlerken algılayabiliriz. Birisi duruyor, diğeri çalıyor, duraklamalar eşliğinde dinliyordu. Nihayet, rakı etkisini gösterdiği anda sabrı taşıyor ve lokantayı şu sözü ile terk etti: “eğer istiyorsanız şimdi birlikte çalabilirsiniz’’

Başka bir akşam, müezzinin sesi dans grubununki ile çatıştığında sinirlenip minareyi yerle bir edeceği emrini verir -bu ertesi sabah iptal edilen emirlerden bir tanesidir- ...
  #15324  
Alt 19.04.2005, 00:50
eniskaya
 
Beiträge: n/a
Standard SÜNNET KAVRMINA ILAVE

3.) SÜNNET NEDIR ?

HERKES İcİN TEK BİR SÜNNET VARDIR ODA “ALLAH SÜNNETİ”!
"VELEN TECİDE Lİ SÜNNETALLAHİ TEBDİLA"...
"ALLAH`IN SÜNNETİNDE ASLA YENİLENME (değisiklik) OLMAZ"!

Falanca icin "SÜNNET" baska türlü, filanca icin "SÜNNET" baska türlü, fismekanca icin "SÜNNET" baska türlü olmaz..
Herkes icin gecerli tek bir "SÜNNET" vardır! ODA
"ALLAH SÜNNETİ"!

YANI SÜNNETULLAH


---------------------------------------

Bu olay Fetih Suresi 23 Ayetinde anlatiliyor aciklaniyor.....

Neredeyse tüm Meallerde
"VELEN TECİDE Lİ SÜNNETALLAHİ TEBDİLA"...
"ALLAH`IN SÜNNETİNDE ASLA YENİLENME (değisiklik) OLMAZ"! IN YERINE.....

Allah"ın o kanununda asla bir değişiklik de bulamazsın....... yada

Allah"ın o kanununda asla bir değişiklik de bulamazsın......

diye Meal edildigini görürsünüz....

Birincisi Elmalili Hamdi Yazirin Meali digeri ise Yasar Hocanin Meali....

Yani her ikiside Sünettulah kavramini kullanmamislar.... oysa Arapca metini aynen VELEN TECİDE Lİ SÜNNETALLAHİ TEBDİLA söylüyor....

O yüzden karaborsa anlamadanda Kuran harflerini birbirine baglayip/katip sese cikarmasini becerenler bir göz atsinlar FETIH SRUESI 23 AYETIN SON SATIRINA.......

ISTE KURANDAKI SÜNNET KAVRAMI ORADA YAZIYOR.....

Selamlar
ENIS
  #15325  
Alt 19.04.2005, 00:53
eniskaya
 
Beiträge: n/a
Standard DIN KAVRAMI NEDIR FATIHCIGIM ???

Senin kapasiten ve anlayisina göre DIN nedir ???

Ondan sonra geliriz Kemale yada bana
  #15326  
Alt 19.04.2005, 01:08
Benutzerbild von berlinfatih
berlinfatih berlinfatih ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Din ISLAM dir

ISLAM bir Hayat Nizamidir, ve Hayata 1302 sene hükmetmistir, taki 03.03.1924 yilina kadar.
  #15327  
Alt 19.04.2005, 01:10
eniskaya
 
Beiträge: n/a
Standard Din Islamdir sormadim

DIN ne demektir.... anlamini sordum.... Islam Din degildir Islamin kavrami baska....

Tekrar soruyorum... DIN nedir ???

Senin icin ne ifade ediyor ???
  #15328  
Alt 19.04.2005, 01:11
eniskaya
 
Beiträge: n/a
Standard kabullenmekle olay hallolur

ma ancak nefsini yenmis olan bir ruh bunu kabullenir ve huzura erer
  #15329  
Alt 19.04.2005, 01:18
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard ...

was ist mit Hinduismus, Buddhismus, Taoismus und Konfuzianismus?
du redest wie ein unwissender geblendeter..
  #15330  
Alt 19.04.2005, 01:20
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard o.T.

seit wann darfst du das wort "falsch" definieren?
Dein Glaube, Deine Richtung ist die richtige, erlösende Richtung?

Glauben heißt nicht wissen wollen was wahr ist!
Antwort



Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu