| | Mitglied werden | | | Hilfe | | | Login | ||||||||
![]() |
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum |
Hilfe | Kalender | Heutige Beiträge | Suchen |
![]() |
|
Themen-Optionen | Thema durchsuchen |
|
|||
![]() ohne Text
|
|
|||
![]() Bismillahirrahmanirrahim
Her kim Rabbine suçlu olarak varırsa, şüphesiz ki ona cehennem vardır. Orada ne ölür, ne de dirilir. Kim de ona bir mümin olarak salih ameller işlemiş olduğu halde varırsa, işte onlara en yüksek dereceler vardır. (Taha Süresi 74-75) -------------------------------------------------------------------------------- Bugün kafirler dininizi ortadan kaldırmaktan umut kesmişlerdir. O halde onlardan korkmayınız, benden korkunuz. Bugün sizin hesabınıza dininizi bütünledim. Size yönelik nimetimi tamama erdirdim ve sizin için din olarak İslâm"ı beğendim. Maide Süresi 3 |
|
||||
![]() dünyaya acilir ülkeleri isgal eder ve papaz lariylan hiristiyanliklarini yayarlardi....
10 milyondan fazala kizil deriliyi katleden otom lan ülkeleri zehirliyen ve sonrada kendilerine medeni diyen Putperestler asla ve asla medeni olamazlar.. bazi kofti aydin gecinenlerin hosgörüden bahsedib avrupanin propagandalarina destek cikib onlari demokrasi adi altinda katliyam yapmalarina ses cikarmayip bir iki bina yikildiginda Islama agzina alinmiyacak hakaretler yapmalarina ancak bizler güleriz............ |
|
||||
![]() Mehmet Emin Kazcı
O yılların palavraları bile hoştu Gerçi Anadolu"nun birçok yöresinde hâlâ öyle, ama özellikle 1960"lı ve 70"li yıllarda "Alamancı" diye bir kavram çok popülerdi Türkiye"de. Malum, Türkçemizde "ci, cu, cı, cü" gibi takılar bir meslek ifade etmekte kullanılır. Fırıncı, inşaatçı, şarkıcı, tatlıcı gibi. Halkımız, Almanya"da çalışmanın kendisini başlı başına bir meslek olarak görüyor olmalı ki, böyleleri için ayrıca bir meslek nitelemesine gerek duymaz, "Alamancı" der çıkardı: -Ali Dayının oğlu nerelerde? -Alamancı. -Öyle mi? Peki mesleği ne? -Alamancı dedik ya! Alamancı, kısaca "para babası" demekti. Alamancı, Türkiye"ye sıradan ahalinin şaşıracağı vantilatör, elektrikli tıraş makinesi, değişik kasetçalarlar getirdi. Alamancı, bol bol "adamlar yapmış kardeşim"li öyküler anlatırdı: "Ne yalan söyliim, Şututgardda adamlar öyle temiz asfalt yollar yapmış ki, bal dök yala. Sizse burada çamur içindesiniz!" Hele kahvelerde bir yandan Alaman karılarının bizim ahlâkımıza uymadığından yakınırmış gibi yapılarak, bir yandan da etraftakilerin imrenen bakışlarından havalara girerek anlatılan abartılı ve uyduruk öyküler pek meşhurdu. Alamancının olmadığı yerde "İstanbul görmüşlerin" havaları devreye girerdi. Hasbelkader İstanbul"a yerleşip de arada bir memleketine tatil için dönenlere bir nevi "Alamancı" muamelesi yapılırdı. Onlar da, "Bir gün boğazda yürüyorum, bir de baktım karşıdan Cüneyt Arkın geliyor!" türünden öyküleri zevkle anlatırlardı. Bizim Gaziantep"te de, İstanbul"da bir süre kalmış böyle bir tanıdık vardı. İstanbul anılarını anlatırken kullandığı bir giriş cümlesini asla unutmam. Şöyle başlardı: "Bir gün Beyoğlu"nda bir yerde oturuyoruz, dur bir düşüneyim bakayım kimler vardı?" Böyle dedikten sonra dudaklarını ısırır gibi yapıp kendisine sanki hatırlamaya çalışıyormuş edaları verir, birkaç saniyelik sessizlikten sonra da sayardı: "Necdet Abi?.. bizim Edip?. Ben? bir de Filiz." Biz sorardık tabii: -Necdet abi, kim abi? -Aa, Necdet Tosun"u bilmiyor musunuz? Hani var ya filmlerde oynar, şişman adam? -Ha evet. Peki, "bizim Edip" kim abi? Kunduracı Rüstem ağabeyin oğlu mu? -Yok be kardeşim. Onunla ne işim olur benim. Edip Akbayram canım, malum Antepli hemşehrimiz. -Anladım, peki Filiz? - O mu? Filiz Akın işte yaaa. Ben ona Filiz derim. Tabii, o bu kişilerle samimi arkadaş olduğu için sadece isimlerini sayar, soyisimlerini bizim gibi İstanbul görmemiş sıradan fanilerin sormasını beklerdi. Ona göre Ayhan Işık, "Ayhan", Yılmaz Güney, "Yılmaz", Orhan Gencebay sadece "Orhan"dı. Biz şaşırdıkça keyfi iyice yerine gelir, daha sonra bizim sinemadan tanıdığımız birçok ünlüye nasıl da yüz vermediğini, esasen ünlü de olsa "sırnaşık" insanlardan hazzetmediğini ballandıra ballandıra anlatırdı. Televizyon sayesinde birçok şeyin büyüsü eskisi kadar kalmadı tabii. Ama yine de köy ve kasabalarda İstanbul görmenin ya da oralardan gelmenin yol açtığı değişik durumlar yaşanıyor tabii. Televizyoncu Tayfun Talipoğlu"nun bir programında izlemiştim. Gezici ekibiyle doğuda karlı bir köye uğrayan Talipoğlu"na bir köylü vatandaşımız, elinden tuttuğu 7-8 yaşlarında bir çocuğu getirerek soruyordu: -Evladım, şunun dişleri çok ağrıyor, sen anlarsın, bir baksana! O köylü vatandaşımıza göre İstanbul"dan gelmek, televizyoncu olmak, bir nevi doktorluk gibi bir şeydi belli ki! Azıcık bakıp gerekirse dişi çekse ya da acıyı dindirici birkaç ilaç söylese diline yapışmazdı ya! Evet, o yıllardan bu yıllara çok şey değişmiş gibi görünüyor, ama işin özüne indiğimizde pek de fazla bir şey değişmediğini görüyoruz. Olumlu açıdan yani. Yoksa olumsuz anlamda değişim epey fazla. Eskisi gibi Alamancı hikâyeleri anlatılmıyor belki, ama Avrupa ülkeleri bugün de işçi alıyoruz deseler milyonlarca işsizimiz yollara düşmeye çoktan hazır. İstanbul hâlâ hızla göç alıyor. İnsanlar üç kuruş ekmek parası uğruna hâlâ büyük kentlerdeki varoşların tavuk kümesini andıran evlerinde veya gurbetçilere özel bakımsız otellerde telef olup gidiyor. Şöhret olmak uğruna evden kaçan genç kızların, televole izleyip hayal kuran genç erkeklerin haddi hesabı yok. Bizim zamanımızda hava atmaya veya egoları tatmine dönük olarak anlatılan çoğu palavralar, şimdilerde anlatılıp gösterilenlerin yanında çok masum ve zararsız kalıyor bence. Öyle ya; "Adamlar yapmış kardeşim" ya da "Bir gün boğazda oturuyoruz?" hikâyeleri nerde, "Gelinim ol köşeyi dön, gel biri seni gözetlesin de kasetin çıksın" yutturmacaları nerde? Her şey çok yozlaştı, çok!... MÜNAŞAKA CHP lideri Baykal, "İktidarlar ebedi değildir, biri gider, öteki gelir" demiş. Doğru ama ne kadar seçim olursa olsun bir türlü iktidar yüzü göremeyen CHP"ye bakınca, insanın?. "İktidar geçidir ama muhalefet ebedidir" diyesi geliyor!.. SÖZÜN ÖZÜ Gelmez o günler / Dönmez o günler / Mazide kaldı hep? (Yıldırım Gürses bestesi) <a href="redirect.jsp?url=http://www.vakit.com.tr/detail.asp?id=6110" target="_blank">http://www.vakit.com.tr/detail.asp?id=6110</a> |