[KIRKTA_BIT]

İnsanların umutlarını mahvettin, kinimizin şiddetiyle gebereceksin Kılıçdaroğlu

Bak, bu tehdit filan değil, bu bizim öngörümüzdür... Sonun çok kötü olacak. Prio musun, ne boksun... Siktir ol git

Sikerim lan senin Ghandiliğini, bana Ghandi Kemal değil, MUSTAFA KEMAL lazım



Ulan Kılıçdaroğlu, Erdoğan'a karşı pamuk şekersin; Özgür Özel'e ve şu an milletimizin umudu olan CHP'ye mi Sedat Peker'sin?

Eceli gelen köpek, cami duvarına sıçarmış, ya da cemevi duvarına. Bak, CHP’ye yanaşma; millet seni istemiyor. Dövüle dövüle gebereceksin.

Sen kendini hâlâ sahte bir Gandhi zannediyorsun ama gerçekte zavallı bir karakterden ibaretsin. Herkese ahlâk dersi vermeye kalkıyorsun ama aynaya bakınca bile dürüst olamıyorsun. Sahte tevazu ve gösterişli suskunlukla kimseyi kandıramazsın.

Erdoğan seni şamar oğlanına çevirdi lan, siktir ol git.

Eceli gelen köpek cami duvarına sıçarmış. CHP’ye el uzatanın elini kıracağız. Gezi’nin yanında çocuk kalır! Bu da Erdoğan’a gelsin. Kod adı '1 Numara'ya... (Evet, burada herkese açıkça söylüyorum: '1 Numara' Erdoğan’dır.) (Ali Ağaoğlu)

"Halep oradaysa, arşın da burada

Kul Halil'im der ki nekas gülmesin
İyiler gidip de kemler kalmasın
Herkes bildiğinden geri durmasın
Sana malum olsun ALLAHHHH halımız....

[KIRKTA_BIT]

CHP Kurultayının İptali: Yargı Görünümlü Siyasi Darbe Girişimi

Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurultayının iptali, hukuk kisvesi altında sahnelenen bir siyasi darbedir. Bu karar, yargı bağımsızlığına değil; sarayın gölgesinde emirle çalışan bir düzenin kokuşmuş yapısına aittir. Ortada bir hukuk metni değil, bir siyasi infaz belgesi vardır.

Bu iptalin hemen öncesinde yaşananlar ise rezaletin boyutunu daha da ortaya koymaktadır:
Sabaha karşı bölgeye konuşlandırılan kamera ekipleri, olay anını servis etmek üzere hazır bekleyen havuz medyası, ve sanki bir savaş suçlusuna operasyon yapılıyormuş gibi gönderilen zırhlı araçlar, özel harekât destekli timler… Bunlar bir siyasi partinin iç işleyişine değil, ancak düşmana yapılan operasyona yakışır. Bu görüntüler, artık devleti yönetenlerin muhalefeti "düşman" olarak kodladığının, hukuk tanımadığının ve gözü dönmüşlüğünün en net kanıtıdır.

Bu bir siyasi davadır ve açıkça bir güç gösterisidir.

Devletin silahlı organlarını, yargısını ve medyasını bir muhalefet partisine karşı topyekûn seferber eden bir iktidarla karşı karşıyayız. Ve bu, yalnızca CHP’ye değil, halkın iradesine, demokrasinin kendisine yönelik ağır bir saldırıdır.

Bu düzenin aktörleri; "Devlet benim" zannıyla, her türlü baskıyı mubah sayıyor. Ancak unuttukları bir gerçek var: Devlet sizin değil, bu milletindir. Ve o millet, gün gelir sizi hukuk önünde diz çöktürür.

Kurultay iptali, demokrasiye, hukuka ve halkın iradesine atılmış bir kelepçedir. Ama o kelepçeyi elinde tutanlar, yarın kendi boyunlarına dolanacak zincirin de mimarı olduklarını çok yakında anlayacaklardır.

Zırhlı araçla gelecek kadar korktuğunuz bu halk, günü geldiğinde size yalnızca adaleti değil, tarihin kara sayfalarında bir yer de ayıracaktır.

[KIRKTA_BIT]

Çok ağlanacak bir durum olmasa, gülme krizine girerdim

https://www.sozcu.com.tr/o-sloganin-...evinde-p180549

[KIRKTA_BIT]

CHP’nin onurlu, liyakatli, inançlı ve yiğit evlatları, haksızlığa uğrayan bir yol arkadaşını asla yalnız bırakmaz.
Hele hele Devlet Bahçeli’nin sözleriyle “Saraçhane’den vazgeçin, Ankara’ya gelin, normalleşin” gibi söylemlere asla itibar etmez.

Yani “Ekrem İmamoğlu’ndan vazgeçin” demek istiyorlar, ama biz tam tersini yaparız.

CHP, Türkiye’nin açık ara birinci partisi ve yurttaşlarımızın umududur.

Asla Kilicdaroğlu gibi, Erdoğan’ın belirlediği sınırlar içinde bundan sonra asla muhalefet yapmaz.

Zira buna muhalefet denemez; bu olsa olsa tiyatro bile değildir.

CHP, HDP'li de olsa ya da MHP’li de olsa bile Ümit Özdağ’ın dahi hakkını savunur. Çünkü bizde adaletin gözü kördür ama vicdanı açıktır.

Kılıncı keskindir ama paslı değildir.
AKP’nin yaptığı gibi, gözü açık ama küflü kılınçla iş gören çarpık bir adalet anlayışına asla teslim olmayız.

Mehmet Akif Ersoy’un dizelerinde olduğu gibi:
“Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım.
Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.”

Bize kimse alan belirleyemez!

Devletin imkânlarını kullanarak milleti korkutmaya çalışmak nafiledir.
Çünkü devlet ile millet karşı karşıya gelirse, kazanan her zaman millet olur.

AKP denen bu cebbarut yapı, "milletin amına koyan" ve topu 500 kişiyi geçmeyen bir cebbarut yapıdır. Onlar bizden korksun

�� Altını çizerek söylüyoruz:
AKP devlet değildir!
AKP, devletin imkânlarını kendi çıkarı ve hırsı için kullanan bir hükümettir, hepsi bu.

BİRİMİZ HEPİMİZ İÇİN, HEPİMİZ BİRİMİZ İÇİN!

Ekrem İmamoğlu ve diğer yol arkadaşlarımız haksız yere hapsedilmişken bize gülmek bile haramdır.
Böyle bir normalleşme olmaz, biz de buna yokuz.

Biz gücümüzü milletten alıyoruz; bu gücü de milletimiz için, daha güzel yarınlar, daha adil ve özgür bir Türkiye için harcıyoruz.

Ne saraydan korkarız, ne baskıdan.
Biz halkız. Biz CHP’yiz.
Ve bu mücadele, halk için, hak için, sonuna kadar sürecek!

Artık sonu her neyse, ölümden öteye köy yok!

Hz. İmam Hüseyin saraydan korktu mu ki biz korkalım?
Biz korkumuzu Kerbela’da bırakanlarız!

�� Zulme karşı susan, dilsiz şeytandır!

Zitat von KIRKTA_BIT

Çok ağlanacak bir durum olmasa, gülme krizine girerdim

https://www.sozcu.com.tr/o-sloganin-...evinde-p180549

[KIRKTA_BIT]

İsrail'den Madleen gemisine saldırı! Özgür Özel Erdoğan'a çağrı yaptı, Mavi Marmara'yı hatırlattı (izlemek icin tiklayin)