Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum > Aktuelles


Hilfe Kalender Heutige Beiträge

Antwort
 
Themen-Optionen Thema durchsuchen
  #1  
Alt 12.02.2015, 03:09
yoldaslarim
 
Beiträge: n/a
Standard Mihraç Ural'dan Türkçü Araplara Tokat gibi yazı

Bazen ulusalcı ırkçı milliyetçileri Türkleşmiş Kürtleri ve Türkleşmiş Arapları anlamak imkansız gibi. Empati yetileri olmayan bu acizleri bu cahilleri ciddiye almak çok güç.


Fikir yerine kin ve ihtirasla egemen ulus sergüzeştliğiyle müptela olanlara bir şey anlatmak çok güç. Kürtler bir ulus mu? Bir halk mı? Bunu bile kavramaktan uzak insanlar. Bu halkın kendi kaderini tayin hakkı var mı yok mu bunu bile bilmek istemezler. Bununla kalmazlar kendi uluslarına methiyeleri ister ama başka ulus ve değerlerine hakareti bir görev sayarlar. Oysa şu son 25 yılın gerçeklerini basit bir gazete okuru olarak algılasalar Kürtlerin ve önderlerinin ve değerlerinin nereden nereye geldiğini bilseler sorun olmayacaktır.

Bir daha tekrar ediyorum milliyetçiliğin her türü bir vebadır. Bunu kim yaparsa yapsın halkın toplumsal ilişkinin köküne kibrit suyu döküyor demektir. Bölücülüğün çirkin yüzü işte bu milliyetçiler ayrılıkçı olanlar da bunlardır. Osmanlıdan Cumhuriyete geçişi bile anlamamış bu cahiller ülkeyi maceracı algılarıyla yeni bir Sever anlaşmasına doğru hızla kaydırıyorlar. Ülkenin ayağını böylece kaydıran bu milliyetçi aptallara karşı sonuna kadar baka halkların özgürlüklerini ve haklarını savunacağım bilinmelidir. Bu benim Arap halkı için geçerli olan en ilkesel duruştur. Seçim sathı mayiline doğru giderken halkımın tavını açıklamadan önce bu konuda önemli gördüğüm bir yorumum paylaşacağım.

Bir okurum bana kızmış. Neredeyse beni siyaset sahnesinden silecek kadar da köpürmüş. Neden mi? Kürt ulusunun kendine en layık lider olarak seçtiği Başkan Öcalan’a neden “BAŞKAN” derim diye… Yorumumu sizlerle paylaşıyorum kararlılığımdan ilkelerimden taviz vermeden kurduğum her cümlenin arkasında olacağım biline..

YORUMUM

Sayın Öcalan’a “BAŞKAN” Dememe içerlenen ve hiç hoş olmayan akıl ve fikirle ilintili olmayan refleks gösteren cahillere söylemem gereken birkaç cümle bulunuyor. Suriye’de birlikte olduğumuz 18 yıl boyunca nezaket ve sevgi kuralları gereği o bana “Hoca” ben de ona kendi aralarındaki hitaba saygılı olarak “Başkan” diye hitap ederdim. O şimdi esir dolaysıyla hitabımın daha da içten ve saygın olması gereklidir. Tanımayanlar bilmez Sayın Öcalan nezaket kurallarını herkesten çok daha iyi bilen gerçek bir siyasi lider ve devlet adamıdır. Bu bir yana işin diğer boyutunda söylenmesi gerekenler de şudur;

Değerli arkadaşlar özellikle de TC'ci arkadaşlar, bu sayfada yıllardır fikir üretilir, fikir tartışılır kimseye hakaret edilmez, hakaret edilmesine de müsaade edilmez.

Beğenirsiniz beğenmezsiniz bu size ait bir hak ama milyonlarca Kürt’ün “Başkan” saydığı, lideri olarak peşinden gittiği bir siyasal şahsiyeti yok sayamazsınız, ona hitabınız de keyfi olamaz.

Devletinizin başı, yetkilileri zindana ayağına kadar gidiyor ve el aman anlaşmak ya da oyalamak ya da aldatmak için takla atıp duruyor. Ama o, esir olmasına rağmen ülkenin gündemini bir tek cümleyle belirleyebiliyor. Bunu neden anlamak istemiyorsunuz. Ne sanıyorsunuz dünkü çocuk olan TC devletinin üzerine kurulu olduğu topraklar ve halklar bu sığ yapısıyla bu devletin sürmesine, “ebede kadar” kalmasına olanak sağlayabilir mi? Bu tarihsel olarak mümkün değil, ilmi olarak da mümkün değil. Üzerine çöreklenmiş olan halklar haklarını istedikçe bu yapı yerle bir olacaktır. Esasında diktatör Erdoğan’ın yapmaya çalıştığı şey kendi egemenliklerini koruma adına yeni Osmanlıcı bir yapı oluşturma çabasıdır ki bu da tarihi geçmiş hiçbir şeye çözüm olmayacak tersine yeni bela ve felaketleri getirecek bir maceracı girişimdir.

Artık sakince bu ülkenin çıkarları için, barışı ve geleceği için ulusların kendi kaderlerini tayin hakkını savunalım. Bu hakkı yeryüzünde durdurabilecek bir güç yoktur, hele hele hak gaspları üzerine kurulmuş bu dandik Cumhuriyetin bunu becermesi mümkün değildir; dinci akımlar karşısında laik hiç bir kurumunu koruma becerisi gösterememiş bu dandik Cumhuriyetin ulusların kendi kaderlerini tayin hakkını durdurmasını düşünecek akıl sadece cehalet timsali olabilir. Ayrıca gerçekten demokrat olmak başkasının haklarını anlam ve onları savunmaktan geçtiğini bilmek gerek. Bu ise bölücülük değildir, tersine ırkçılığıyla milliyetçiliğiyle gerçek bölücülüğü yapanları dizginlemektir. Bu ülkede sadece Kürtlerin hakları değil onlar gibi hak arayışı olan, 8 milyon nüfuslarıyla en az Kürtler kadar kendi kaderlerini tayin hakkına sahip Arap halkı da orta yerde durmaktadır ve bu talepler hiç geç kalmayacaktır.

Biraz empati arkadaşlar biraz vicdan ve sağduyu, 200 yıldır kıyıma uğrayan Kürtleri anlamak için yeterli. Türkleşmiş Araplar için de kendi halkının çıkarlarını, anadil ve alfabe haklarını anadille eğitim kültürel haklarını geliştirme çabalarını da bu eklemek gerek...



Mihrac Ural – 6 Şubat 2015 / Perşembe – Kesab http://www.devrimcihaber.com/mihrac-...azi-11460h.htm
Antwort



Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu