| | Mitglied werden | | | Hilfe | | | Login | ||||||||
![]() |
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum |
Hilfe | Kalender | Heutige Beiträge | Suchen ![]() |
![]() |
|
Themen-Optionen
![]() |
Thema durchsuchen
![]() |
#1
|
||||
|
||||
![]() Satılmışların Saltanatı ya da Adaletin Çöküş Belgesi
Adaletin yerini rüşvetin, vicdanın yerini emirlerin aldığı bir ülkede yaşıyoruz. Başrolde: Satılmış Hüseyin Kâmil Büyükcanayakın ve Akın Gürlek. Satılmış Hüseyin Kâmil , adında “kâmil” var ama karakterinde ne erdem ne utanma izi kalmış. Sarayın gölgesinde büyümüş bir bürokrat. Yatlarda boy gösteren, halkın değil, paranın tarafında saf tutan bir figür. O artık sadece bir “makam” değil, sistemin çürümüşlüğünün simgesi. Adaletin terazisini değil, ihalelerin dengesini gözetiyor. Ve Akın Gürlek… Şu anda İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı. Eskiden hâkimdi, şimdi saraydan gelen fısıltılarla karar yazan bir noter. Gündemde lüks yatlar, İBB’den tahsisli araçlar ve şaibeli bir servet var. Görev yaptığı yer: Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı. Ama orada “adalet” yok, sadece dekor var. Saray’a sadakatle, halka düşmanlıkla görev yapan bir “başsavcı” görünümünde. Hakkındaki iddialar ağır: yat, araç, malikhane... Ama tek bir savcı bile bu dosyaya dokunamıyor. Neden mi? Çünkü "dokunulmaz." Bu ikili, bu düzenin makyajı akmış yüzüdür. Cübbeyi değil şerefi çıkarıp askıya astılar. Halkın adalet umudu, bu ikilinin çıkar çarklarında ezildi. Ama unutmasınlar: Yatlar batar, saraylar yıkılır, dosyalar yeniden açılır. Ve bir gün bu millet, kendi adaletini kurduğunda, ne Hüseyin kalır ne Akın... Sadece hesap günü kalır. Geändert von Tabula_Rasa (Gestern um 20:38 Uhr). |