| | Mitglied werden | | | Hilfe | | | Login | ||||||||
![]() |
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum |
Hilfe | Kalender | Heutige Beiträge | Suchen |
![]() |
|
Themen-Optionen | Thema durchsuchen |
#1
|
|||
|
|||
![]() 19.Temmuz.2014 Günümüzde basta Suriye ve Irak olmak üzere bölgemizde yasanan hadiselerin yanitlarini Afganistan’in Sovyetler Birligi tarafindan isgal edildigi 1980’li yillar’da aramaliyiz... Soguk Savas sonrasi küresel kapitalizm tarafindan Dogu Avrupa’ya yönelik gerceklestirilen müdehalelerin ilki’i Yugoslavya’nin parcalanmasiyla sonuclanmisti.Bunu post modern „renkli“ devrimler ve nihayetinde bölge ülkelerinin bir kisminin adete bir gecede alinan karar neticesinde AB’ye katilimi veya ABD’nin nüfüz alanlarinda jandarmalik görevi takip etmisti. Kuzey Afrika,Ortadogu ve Mezopotamya’ya kadar uzanan cografyalarda dünya enerji kaynaklarini emperyalist cikarlar dogrultusunda yeniden yapilandirmak maksadiyla tertiplenen ayaklanmalar (!) bu 20-30 yillik paradigmanin devami niteligindedir. 1980’de Sovyetler Birligi,Afganistan’i isgal ettiginde dünya’nin dörtbir yanindan binlerce islam (!) ve seriat sevdalisi sapkin paramiliter cani-katil sürüsü Afganistan’a kosmustu. ABD ve batili Küresel Emperyalist gücler, Sovyetler’in Afganistan isgaline karsi bu sözde mücahitleri-cihatcilari kullanarak Sovyetleri geriletebileceklerine inaniyorlardi.Sovyetler Birligi nüfuz alanlarinda cihatcilara,mücahitlere dayanan islami bir yesil kusak olusturarak Sovyetler geriletilecekti. Iste bu teorinin laboratuvari Afganistan oldu!!! ABD,para ve silah konusunda oldukca cömert davraniyordu.Ancak cihat icin gelenleri karsilayan onlari ideolojik ve dini egitimle donatan bir baska güctü.Sudi istihbaratinin servis sefi Türk i El Faysal’di. Kualisyon kurulmustu... ABD ve Sudi Arabistan para ve silah , Misir ve Pakistan gizli servisleri ise cok kissa bir sürede sayilari 25 bin’i bulan bu sözde cihatcilarin Afganistan’a giris cikislarindan sorumlu olacakti. Pakistan kamplarinda ABD ve Sudi dolarlariyla egitilen bu sözde müslümanlar Pakistan Ortadoks Müslüman inanc gurubu olan „Deobandi“ medreselerinde Selefi ideolojiye göre egitilmekteydi.Buarada Selefilik Sudi Arabistan’in resmi ideolojisidir.Sudi Arabistan’in nüfusunun yüzde 23 ve Katar’in nüfusunun yüzde 50’si Selefilerden olusmaktadir.Selefilik, önde olan anlamina gelmektedir.Dine öncülük yapanlarin ilke ve inanclarindan ve yasam bicimlerinden vazgecmemelerine dayanan oldukca kati bir islami yoruma dayanmaktadir. Afganistan savasi bitip, Sovyetler Birligi geri cekildiginde ,ABD’nin özgürlük savascisi olarak ilan ettigi sözde mücahitler icin o günler artik geride kalacakti. Savasin bitmesiyle birlikte ülkelerine dönen binlerce sözde müslüman beraberinde selefi-vahabi düsünce,inanc ve ideolojilerini kendi ülkelerine götüreceklerdi.Afganistanla baslayan gelenek Cecenistanla birlikte Kuzey Afrikaya ve tüm Ortadogu’ya yayilacakti. Cok yakin bir süre önce Musul’un ISID isimli ; Sudi Arabistan ve Katar yanlisi Fasist gücler tarafindan isgal edilisi ve günümüze kadar yasananlar yukarinda olusturmaya calistigimiz resmin devami niteligindedir.Ipleri ABD’nin elinde olan bu uluslararasi suc kualisyonuna messepci,gizli selefi AKP iktidarinida ekleyebiliriz! Simdi bulundugumuz noktadan geriye dogru baktigimizda onlarca tir kamyon dolusu insani yardim malzemesinin (!) nereye ve hangi amac dogrultusunda gittigini daha net anlayabiliz.Üstelik tüm bunlar buz daginin görülen kismi. Önceden tüm ayrintilari titizlikle gözden gecirilip planlanmis olan sinirlarimiza paralel yeni bir „ sünni“ devletin veya yakin gelecekte Irak Merkezi Hükümeti nin etkin kualisyon ortagi olacaklarina kesin gözüyle bakabiliriz. Maliki,ABD-Maliki,Türkiye gerilimi ve Irak petrolünun paylasimi bu ser ittifakinin aktörlerini bir araya getirmis oldu. Bu asamada ABD’nin neden Maliki’den vazgecip Selefi (!) fasist guruhla isbirligi yaptigindan cok meselenin bölgesel ve ülkemizle ilgili boyutlarina dikkat cekmeliyiz. Özellikle „cözüm“ süreci olarak ifade edilen Kürt sorununun zamana yayilip adeta türlü vesilelerle rolantiye alinmis olmasi ve sinir uclarina basan toplumsal gerilimin mevcut iktidar tarafindan bir cesit manipülasyon argümani olarak kullanilmasi anilan sürecle ilgili süpheleri cogaltmistir.Artik hicbir tereddüte magal birakmayacak sekilde sinirlarimiza paralel yeni bir sünni devletle gücüne güc katmak isteyen bir AKP ile karsi karsiyayiz.Ayni zamanda bu sünni rüzgarla Kürt hareketine ve ülkemizdeki toplumsal mücadelelere karsi elini güclendirmek isteyen bir AKP ile’de karsi karsiyayiz. Tamda bu noktada Kürt hareketinin ana bileseninin sünni toplumsal siniflardan olustugu iddia edilbileceginden animsatmakta yarar buluyoruz;Kürt Hareketi acisindan üst kimlikleri olan Ulusal Kimlikleri onlarin onlarca yildir aktif bir bicimde sürdürmüs olduklari savaslarinda belirleyici olmustur.Önce Kürt sonra Alevi ,Sünni,Yezidi,Süryani olduklari icin yani Kürt hareketi acisindan Ulusal kimlikleri etnik ve inancsal kimliklerinin üstünde oldugu icin yasanmakta olan bu mezhepsel catismanin karsisinda özgürlükcü-bagimsizlikci bir pozisyona sahiplerdir. Buradan süreci okudugumuzda kissa ve orta vadede mavcut oligarsik ittifak özellikle ülkemizdeki diger etnik ve inanc topluluklari üzerinde baski olusturmayi ve bu yolla toplumsal direnci kirarak nihayi iktidarini güclendirmeyi ummaktadir. Su rehineler meselesinede aktüel olusu nedeniyele kissaca deginecek olursak; ilgili herkesin malumu oldugu üzere AKP’nin rahatligi ve kendilerinden emin oluslari dikkatlerden kacmamaktadir.Anlasildigi kadariyla Türkiye nin Musul Konsoloslugu’nun basilmasi ve Konsolosluk calisanlarinin alikonmasi ISID,AKP kualisyonunu manipüle edebilmek maksadiyla tertiplenmis bir cesit mizansenden ibarettir. Daha bugunden baslayan ABD,Maliki pazarliklari cok yakinda Irak’in politik demografisinde cok önemli gelismelere isaret etmektedir.Maliki’nin ABD tarafindan Isid’la tehtit edilmesi tüm hainler icin tarihsel nitelikte ibretlik derslerle doludur.Bu hikayeden ders almayanlar Dogu Avrupa’ya baksinlar.Yüzyillarca birlikte ve kardesce yasamis halklar birbirlerine düsman edilip kanli bir bogazlasmaya sürüklenirken kimler kazandi ?Irak’a demokrasi getirecegiz diyenler kardesi kardese kirdirmaya devam ediyor. Saddam’i Maliki’ye astiranlar simdi Maliki’nin ipni sünnilere cektirmek istiyorlar! 19.Temmuz.2014 ![]() |
#2
|
|||
|
|||
![]() Zitat:
Interessante Sichtweise !!!!!!!! |
#3
|
||||
|
||||
![]() güzel bir tespit de cok fazla dis mihraklar düsüncesine kapilmamak gerekiyor. bu hastalikli bir düsünce.
sorun yanibasindaysa sorunu cözebilecek kahraman senin taaa kendindir. yanmadan,insanlarin acidan kavrulmalarina göz yummadan olay esnasinda daha bilincli ve vicdanli olmak gerekiyo. ayrica, kürt özgürlük hareketi "sunni kürtlerden olusuyo" tezine katilmiyorum. |