| | Mitglied werden | | | Hilfe | | | Login | ||||||||
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum |
Hilfe | Kalender | Heutige Beiträge | Suchen |
|
Themen-Optionen | Thema durchsuchen |
#141
|
|||
|
|||
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne. "O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin...
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
"O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin. Demeyeceksin işte. Yaşarsın çünkü. Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki. Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın. Ve zaten genellikle o daha az sever seni, Senin onu sevdiğinden. Çok sevmezsen, çok acımazsın. Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem. Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin. Senin değillermiş gibi davranacaksın. Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın. Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın. Çok eşyan olmayacak mesela evinde. Paldır küldür yürüyebileceksin. İlle de bir şeyleri sahipleneceksen, Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin. Gökyüzünü sahipleneceksin, Güneşi, ayı, yıldızları... Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak. "O benim." diyeceksin. Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan birşeylerin... Mesela gökkuşağı senin olacak. İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın. Mesela turuncuya, yada pembeye. Ya da cennete ait olacaksın. Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın. Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat. İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak... Can YÜCEL |
#142
|
|||
|
|||
Değişen ben değilim...
Hepsi Bu
http://www.youtube.com/watch?v=sYG9FuuHkOg Değişen ben değilim dönüşen savaş yaşlanmakla ıslanmak aynı şey: bir yağmurun gölgesinde ihtiyarlanmak şimdi ölüm bile yetmiyor acılarımızı tartmaya dostlar alıngan bir sahili pinekliyorlar bir merhabayı bıçaklar gibi artık selamlaşmalar değişen ben değilim dönüşen savaş artık zaman bile yetmiyor yaşadığımızı sanmaya yine de ışıklar bu kenti güzelmiş gibi gösteriyor geceleri... geceler... yani Ahmet Haşim in kafiyeleri... seni aklıma düşüren yerçekimi değil yalancı yıldızlar öyle uzaksın ki üflesem soğuyacaksın sarılsam okyanus bir aşka yetecek kadar ve anımsatacak kadar sebepsiz bir ölümü, acılarımız ve kafiyelerimiz var... işte hepsi bu kadar... Yılmaz Erdoğan |
#143
|
|||
|
|||
Ne Olacak Halim
http://www.youtube.com/watch?v=iwGyZ...eature=related Sen bu satırları okurken ben cok uzaklarda olacağım... Böyle başlardı bütün bildiğimiz mektuplar, Biliyormusun? Bu ikimizin hikayesi, Şu anda nerdesin, ne yapmaktasın; Bildiğim yerlerdemisin yoksa hiç görmediğim bir evin penceresinde mi, Sevdiklerin özlemi sardımı nicedir kalbini, Pişman mısın başlamadıkların için, iç cekiyorsundur şimdi Düşünüpte yazmadığın yazıpta yollamadığın mektupları saklıyormusun hala, Kafanda hep aynı cümle biliyorum ne olacak halim, Ah, biriktirdiğimiz bütün hevesler nasılda hızla tükendiler. En çok kimi özledin, en çok neyi bekledin? Şimdi düşlediklerimin neresindesin... Dedim ya. Bu ikimizin hikayesi... Islandımız bütün yağmurları, dudak kanatan kalpli sızı aşklarımızı, Bizi buluşturan kaldırımları, İşte bütün bunları bütün bunları yazıyorum. Ben unutmadım diye Hatırlıyormusun sonunu değiştirmediğimiz filmleri Hayatın gerceğidir sandığımız kabullenilmiş yenikliği Bir ağızdan söylediğimiz en kahraman cenkliği, Büyürken vazgectiklerimizi yada vazgeçittirdikleri seyleri, Ne Olacak Halim... Çabuk mu büyüdük dersin Biliyorum.. NE Olacak Halim... Sen bu satırları okurken, ben nerde olacağım kim bilir. Neleri bırakmış olacağım birde, Ne aşkları Ne başlangıçları Ne ayrılıkları tıpkı senin gibi. Biliyormusun... Tek sorum var kendimle şimdi Ahhh Ne Olacak Şimdi Halim.... İclal Aydın |
#144
|
|||
|
|||
Masallar
Daha uyanmamalıydık masallardan.Ne zaman bitti o eşsiz ormanlar, yollar? ne zaman ayrıldı yolları şehzade ile ipek kızın? ve ne zaman vazgeçti yakışıklı prens yüzyıl uyuyan güzeli uyandırmaktan? Ne zaman yoruldu aladdin lambasını ovmaktan? iyilik perileri, sevimli cinler şimdi neredeler? Daha uyanmamalıydık...Masallar hep o renkte ve aynı inandırıcılıkta kalmalıydı kalbimizde.Bir şey oldu, bir yerlerde.Büyüdük mü küstük mü birşeylere ne; inanmaz olduk masallara.Dinlemez olduk ve anlatmadık bir daha.Belki anlatılacak masalımız kalmadı, çabuk yordu hayat bizi.Oysa ne güzeldi küllerinden yeniden doğan Anka kuşu, Kaf dağının ardındaki o gizemli ülke, lal bir oba uşağı ile güzeller güzeli bey kızının başkaldıran sevdası.Nasıl özlüyoruz geçmişi...Neden özler ki insan? Hele birde mutsuz bir çocuksanız...Çocuktuk çünkü.İnanıyorduk.Köprüler geçmemiş, aldatmamış, aldatılmamış, bedeller ödememiş, ayrılık ve hasret mektupları okumamıştık.Ve dizlerimizi kanatmamıştı henüz hayat.İnanıyorduk, duruyduk, saftık, çocuktuk.Şimdi anlatacak bir masalımız bile yok, bir köşesine sığınacak... İclal Aydın |
#145
|
|||
|
|||
...İnsan hergün anımsar mı aynı gözleri?...
http://www.youtube.com/watch?v=hh0n6...eature=related
Seni Seviyordum Sana uzak kentlerden birinde zamanın bir yerinde seni ve senli günleri anımsattı akşam güneşi... Onca zamanın üstünde eskimeyen bir düşüncesin şimdi İnsan hergün anımsar mı aynı gözleri SENİ SEVİYORDUM ve senin haberin yoktu Saçlarını izliyordum uzaktan, kulağının arkasına düşüşü ve burnun, herkesten başkaydı işte... Güldüğü zaman yukarıya bakardı; Yukarı kalkan başın ve gülen gözlerin vardı... Ne güzeldiler sen bilmiyordun... BEN SENİ SEVİYORDUM... Kalbime sığmıyordu aklımdan geçenler Duvarlara, vitrin camlarına, kaldırımlara çarpıyordu Geri dönüyordu, çoğalarak Senin sesini duyduğum masalarda erteliyordum herşeyi, herseyi erteleyişim oluyordun Kalp ağrısı oluyordun, Birlikte soluduğumuz sokak isimleri oluyordun, Mevsimler değişiyor ve büyüyorduk, Dönemeçler geçiyor, köprüler göze alıyorduk ve bazen tekin olmayan suların üzerinden atlıyorduk Cesurduk... Ufuk çizgisi maviydi, gün batımı hep turuncu ve kırmızıydı bütün karanfiller... Ben SENİ SEVİYORDUM sen bilmiyordun... Sevinçlerim oluyordun arasıra sen hiç bilmiyordun Sonra herhangi biri oldun, bütün sevinçlerim bittikten sonra Yağmurlar yağdı, serin haziran akşamları Derken bir gün uzaktan gördüm seni... Saçların bana inat başın herseye meydan okuyarak işte yine aynı Kalbimi acıttı her zamanki gibi... Değiştik sanıyordum ve sen yine bilmiyordun Şimdi bunları anlatsa sana birileri kim bilir yada boşver bilme en iyisi... İclal Aydın |
#146
|
|||
|
|||
Acıya Aşina Bir Yüzün İfadesi
Havanın karardığı andır yürekteki söz Hangi resime baksam çeviriyor yüzünü Saçlarımı yakıyor mendilimde sönmüş köz Aynalar çoğaltınca unutulmuş bir hüznü Bulutun ağladığı geceyi bulamadım Sana giden yol nedir, nasıldır; bilemedim Göğsümü açtım aya karşı hep ayazlarda Ufuktaki kızıllık gitmedi hayalimden Ve titredim, yutkundum, en derin niyazlarda Sudaki halka bile etkilendi halimden Bulutun ağladığı geceyi bulamadım Seherin dudağından sabahı alamadım Seni aradım yine kelebeğin renginde Bir gülücük bûsesi bulur muyum diyerek Kırıldı merdivenler, mesafeler; derinde Kapılarda yoruldum ağıtlar söyleyerek Bulutun ağladığı geceyi bulamadım Senin kaldığın yerde, nedense kalamadım Açılsın derken bugün okyanusun perdesi Sular durulmaz oldu aktığı yatağında Can dostun çok yakından geliyorken hoş sesi Şimdi sürgün menzilim, sesinin uzağında Bulutun ağladığı geceyi bulamadım Gel dese de yıldızlar, oraya gelemedim Kartalın pençesinde serçenin emelleri Yağmur yerine kara lekeler gökyüzünde Celladımı sorarsan; daraltıyor çemberi İp koptu kopacak bir insafsızın sözünde Bulutun ağladığı geceyi bulamadım Gelsin diye kimseye bir haber salamadım Bebeği öksüz koyan kurşuna lânet olsun Hangi hoyrat eldir ki, kısar bülbül sesini Bu nasıl bir gidiştir yüreğe hasret koysun Yarı yolda bıraksın yolcunun hevesini Bulutun ağladığı geceyi bulamadım Efkârın tozlarını aynadan silemedim Hüzün, cenderesiyle yoklarken gündüzümü Sorarlarsa bu nedir? Derim ki işim budur İhanet örüyorsa ateşten bir düğümü Çare yok, yol göründü; işte gidişim budur Bulutun ağladığı geceyi bulamadım Mehtabın uykusunu yüzünde bölemedim Bulayım derken onu; işgal edilmiş evler Süvarisi vurulan küheylân at gibiyim Susuzluk âhâ döndü; suyun başında devler Dağı kökten yıkılmış garip Ferhat gibiyim Bulutun ağladığı geceyi bulamadım Şirin’e yol verecek dağları delemedim 22/4/2002 Amsterdam-Zaandam Hüseyin Kerim Ece |
#147
|
|||
|
|||
Aciya gülmek
ACIYA GÜLMEK
Öpüyorsam ayrılığı gözünden Söküyorsam yüreğimi göğsümden Geciyorsam gözlerinin icinden Sana olan sevdamdandır bilesin Geciyorsam bir çiçeğin özünden Sana olan sevdamdandır bilesin. Meğer ne yanlızız insan olmuşsak Yaprak gibi dalda sesziz solmuşsak Yeri gelmiş acıyda gülmüşsek Sana olan sevdamdandır bilesin Yeri gelmiş ayrılığa gülmüşsek Sana olan sevdamdandır bilesin . -Biliyorum sen yine parmak uclarında üşüyorsun. Aramızda kıvrılıp yatan uzaklığa inat Ayaklarınla kasıklarımın kasırgasını Ellerinle yüreğimde yaktığın ateşi düşlüyorsun. Sularımız sızıp karışıyor ay karanlıkta Ve cırılcıplak bir ırmağa dönüşüyoruz yatağımızda.. Apansız pencerende gülümsüyor güneş ne güzel. Bütün parmakların tıkır tıkır işliyor İştahla gülüyorsun yaşamaktır aşk Geceyle gündüzün sesziz gecişimidir bir uyku boyunda. Delice bir yangın parmaklarının buzulunda Ah şahrut her yerimiz nasıl da şaşırıp kalmaya istekli. . Karşılıksız sevebilmekse sevda Gercek seven küle dönmüş her cağda Elim kolum bağlanmışsa kıyında Sana olan sevdamdandır bilesin Sevdunayım gebermişsem kıyında Sana olan sevdamdandır bilesin. biliyorum sen yine parmak uçlarında üşüyorsun. aramızda kıvrılıp yatan uzaklığa inat, ayaklarınla kasıklarımın kasırgasını, ellerinle yüreğimde yaktığın ateşi düşlüyorsun. sularımız sızıp karışıyor ay karanlıkta ve çırılçıplak bir ırmağa dönüşüyoruz yatağımızda. apansız pencerende gülümsüyor güneş, ne güzel! bütün parmakların tıkır tıkır işliyor. iştahla biliyorsun, yaşamaktır aşk geceyle gündüzün sessiz geçişimidir bir uyku boyunda delice bir yangın parmaklarının buzulunda ah şahrud, her yerimiz nasıl da şaşırıp kalmaya istekli! öpüyorsam ayrılığı gözünden söküyorsam yüreğimi göğsümden geçiyorsam gözlerinin içinden geçiyorsam bir çiçeğin özünden sana olan sevdamdandır bilesin meğer ne yalnızız insan olmuşsak yaprak gibi dalda sessiz solmuşsak yeri gelmiş acıya da gülmüşsek yeri gelmiş ayrılığa gülmüşsek sana olan sevdamdandır bilesin karşılıksız sevebilmekse sevda gerçek seven küle dönmüş her çağda elim kolum bağlanmışsa kıyında seydunayım gebermişsem kıyında sana olan sevdamdandır bilesin |
#148
|
|||
|
|||
ACILARA TUTUNMAK
"Kavuşmak özgürlükse özgürdük ikimizde, Elleri çığlık çığlık yan yana iki dünya. İkimiz iki dağdan iki hırçın su gibi akıp gelmiştik, Buluşmuştuk bir kavşakta, Unutmuştuk ayrılığı, yok saymıştık özlemeyi Şarkımıza dalmıştık. Mutluluk, mavi çocuk oynardı bahçemizde." Acı çekmek özgürlükse, Özgürüz ikimizde O yuvasız çalıkuşu Bense kafeste kanarya O dolaşmış daldan dala Savurmuş yüreğini Ben bölmüşüm yüreğimi Başkaldıran dizelere. Aramakmış oysa sevmek Özlemekmiş oysa sevmek Bulup bulup yitirmekmiş Düşsel bir oyuncağı. Yalanmış, hepsi yalan Yalanmış, hepsi yalan Sevmek diye bir şey varmış Sevmek diye bir şey yokmuş. Acı çektim günlerce Acı çektim susarak Şu kısacık konuklukta Deprem kargaşasında. Yaşadım bir kaç bin yıl Acılara tutunarak Acı çekmek özgürlükse Özgürdük ikimizde. Acılardan arta kalan İşte şu bakışlarmış Buğu diye gözlerimde Gün batımı bulutlarmış. Yalanmış, hepsi yalan Yalanmış, hepsi yalan Savrulup gitmek varmış Ayrı yörüngelerde. Söz: H.Hüseyin Korkmazgil Müzik: Ahmet Kaya |
#149
|
|||
|
|||
zeilen an meinen EX! KENDINE IYI BAKMA!
heryerde seni ariyorum
sensiz bi hayat düsenemiyorum ama istemiyorsan... hast du pech gehabt ! Irgendwann wirst du es bitterböse bereuen denn niemand wird dich so sehr lieben können niemand wird mit deiner kranken art umgehen können veee kimse seni benim kadar alttan alamiycak du wirst hunderte von frauen haben, aber keine von diesen schlampen wird es mit dir mehr als einpaar monate aushalten können. Diese frauen sind genauso wie du, der eine kommt,der andere geht. das ist euer lebensmotto, viel spass !!! Du sagst zu mir du willst mich nicht ??? Warum hat das, dann solange angehalten ??? warum hast du dich immerwieder mit mir getroffen ??? warum haben wir immer schöne zeit zusammen verbracht ??? warum hast du mir erzählt,dass du mich ja doch vermisst hast ??? Wir haben eigentlich ganz gut zusammengepasst. bis auf den punkt, dass du nicht kompromissfahig und kritikfähig warst. Du willst mich nicht mehr, dann hast du pech gehabt. ich werde auf den tag warten an dem du angekrochen kommen wirst. ich werde warten auch wenn du nicht kommst, icin gidecek biliyorum. ama bende gelmiycem, hep ben geldim... bu sefer gelmiycem!!! du wirst es sehen !!! du bist für mich gestorben. artik siliyorum seni!!! und so jemand wie du,war mein traum-mann ??? hilfe...was hab ich nur für ein problem,dass ich dir diesen titel verpasst habe. |
#150
|
||||
|
||||
kurşuni gözlerin…
Yıldızsız bir çöl gecesi bakışların,
mahkeme duvarı! Ve ölü bir balık bedenin, Kızılırmak kıyısında, durma! Öyle çığlık at ki, kimse duymasın seni, kızılcık şurubu sansınlar kızıllığı ağzındaki. Bir ölünün ilk gecesi kadar sessizsin mezardaki. Bekaretini verdiği gün gibisin bir fahişenin! Durma, öyle cümleler kur ki kanasın sözlerin, faili meçhul bir cinayetin iki kurşunu gözlerin! kurşuni gözlerin… |