[benekalice]

- Kadına Şiddet: 2002'den bu yana kadına şiddet vakaları %1400 arttı. 1

- İşgücüne katılım oranda %22'ye kadar düşüş gerçekleşti. (Diğer ülkelere oranla çok düşük olması ve son 20 yıldır devamlı düşüş halinde olması önemli.) 2

- Kürtaj yasal hak olmaktan çıkarıldı. Kadınların kendi bedeni üzerindeki hakları elinden alındı.

- Hukuk, yargı kadınların haklarını korumak yerine tecavüzcülerin hakkını korumak amacıyla çalışır hale geldi.

- '' Örtüsüz kadın perdesiz eve benzer. Ya kiralıktır ya satılıktır.'' zihniyeti bilerek yaygınlaştırıldı.

Cuma, 08 Mart 2013 23:15
TGB'nin Kadın Mücadelesini Ele Alışı

Kadın sorunu... Doğu Anadolu'daki töre cinayetleri...Toplumsal üretimden eve kapanış süreci ...Kürtaj hakkının kadının elinden alınması... Kadının cinsel metalaşması... Devletin ''yasal'' hak tecavüzleri... Kadına şiddet... Emeği görülmeyen kadın... Ezilen kadın, sömürülen kadın...

Bir ''kadın sorunu''dur ki gidiyor... Ancak nedir bu kadın sorunu? Öncelikle belirtmeliyiz ki kadın sorunu toplumsal bir sorundur. O halde kadın sorunu bizim için sınıfsal bakış açısından uzak cinsiyetçi bağlamda baktığımız bir konu olamaz. Bu sorun, kadının üretim faaliyetindeki yeri ve emeği ile kadının kendini gerçekleştirmesinde toplumun rolü, hukuki-siyasi haklarının kazanımı ile ilgilidir. Aynı zamanda bu ifade kadın sorununun mevcut toplumsal ilişkilerin ve sistemin bir sonucu olduğunu gösteriyor; feodalizm ve neoliberal politikalar.

Baskı var, Şiddet var, Gericilik var; O halde Mücadele Etmemiz Meşrudur!

AKP iktidarının bu konuda dosyası hayli kabarık. Bu konuda daha da ileri adımlar atmaya devam ediyor.Kadın haklarının gelişmesi bir yana, gün geçmiyor ki yeni bir onursuzca uygulama, yeni bir şiddet haberi gelmesin.Her gün yeni uygulamalarla kadın eve daha da hapsediliyor.Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanının son yaptığı açıklamayı duymuş olmalısınız. Neymiş kadın memurlar öğleden sonra eve gidecekmiş ''evin refahı artacakmış''. ''Özgürlük'' kelimesini dillerinden düşürmeyip demokrasi masalları anlatan AKP hükümetinin somut verilerini ortaya koyalım.

- Kadına Şiddet: 2002'den bu yana kadına şiddet vakaları %1400 arttı. 1

- İşgücüne katılım oranda %22'ye kadar düşüş gerçekleşti. (Diğer ülkelere oranla çok düşük olması ve son 20 yıldır devamlı düşüş halinde olması önemli.) 2

- Kürtaj yasal hak olmaktan çıkarıldı. Kadınların kendi bedeni üzerindeki hakları elinden alındı.

- Hukuk, yargı kadınların haklarını korumak yerine tecavüzcülerin hakkını korumak amacıyla çalışır hale geldi.

- '' Örtüsüz kadın perdesiz eve benzer. Ya kiralıktır ya satılıktır.'' zihniyeti bilerek yaygınlaştırıldı.

- AKP'nin Yeni sosyal güvenlik yasa tasarısı da –önceki yasa gibi- kayıtlı, çalışan ve prim ödeyebilen kesimler üzerinden tasarlandığı için, kadın nüfusunun önemli bir bölümünü –başta ev kadınları olmak üzere, kayıtsız, tarımda, ev hizmetinde çalışan kadınları- sosyal güvenliğin dışında bırakıyor.

Peki Nasıl Değiştireceğiz, Neler Yapabiliriz? Hedeflerimiz ne olmalı?

Öncelikle TGB olarak kendi içimizde kadın konusundaki bakışımızı ve tespitlerimizi doğru temeller üzerinde oluşturmalıyız ki mücadele yöntemlerimizi bunun üzerine inşa edelim. Bugün Türkiye'de kadın konusuna pek çok bakış açısı var. TGB'nin farkı ne olmalı, hangi araçlarla AKP diktatörlüğünün altında gün be gün geriye atılan kadınları harekete geçirmeliyiz?

Kadın konusunda temel olarak AKP'nin açıklamaları ve bugünlerde öne çıkan kadın eylemleri medyada yer buluyor. AKP kadın konusundaki uygulamalarını görmezden gelerek hala bu konuyu kendisine övünç kaynağı olarak görmekte olsaki 14 Şubat günü CHP'li milletvekillerini de karşılarına alıp oynayarak şiddete ''hayır '' demekten geri kalmadılar. 3Diğer kitlesel kadın eylemlerine baktığımızda kadın konusuna çok duyarlı olduklarını görüyoruz. TGB olarak bu konuyu bugüne kadar ele almamamız ve müdahale etmememiz bir eksiklik. Fakat eylemleri, temel noktayı ele alırken ıskalıyor. Gericiliği, feodalizmi, kapitalizmin yozlaşmış kültürü ve bunlarla işbirliğine girişen emperyalizmi hedef almadan yürütülen bir kadın mücadelesi gerçek bir kazanım elde edemez. Çünkü tarihsellikten ve toplumsal mücadeleden kopuk salt cinsiyet temelinde ele alınıyor.

Tüm bunların yanı sıra kadın konusu şu an Türkiye'nin güncel meselelerinden biridir ve bizler için mücadele alanıdır. Bu konudaki mücadelemiz hem TGB'nin toplam mücadelesini tamamlayacak hem de çevremizde bu konuda duyarlı arkadaşları da örgütlü güce çevirmemizin bir aracı olacaktır. Ayrıca kendi içimizde de kafalarımızda olan bazı kalıplaşmışlıkları yıkmamız gerekiyor. TGB'nin içerisindeki kadın arkadaşlarımızın bu süreçte daha önder konuma gelmesi gerekir.

Bundan sonraki süreçte TGB olarak bu konuda politika üreten,sürece müdahale eden hamleler yapan ve ani refleksler veren konuma gelmeliyiz. Örneğin Tayyip Erdoğan bir açıklama mı getirdi kadınların onurunu kıran ya da yeni bir uygulama mı çıktı, hemen okullarımızda tepki afişlerimiz, bildirilerimiz,bültenlerimiz hazır olmalı. Önümüze bu konuyla ilgili Kadın kuruluşlarını harekete geçirmeyi hedef koymalıyız.Çevremizdeki bu kitleyi harekete geçirip, doğru amaçlarla eylemsellik sürecine geçmeliyiz. Yaratıcı çalışma tarzımızı bu konuda önemsemeliyiz, çekeceğimiz küçük de olsa videolar, panolar, duvar gazeteleri bir anda bu konudaki atmosferi değiştirebilir. Ayrıca bu konuda arkamıza alacağımız kitle çok büyüktür. Harekete geçireceğimiz sanatçılar, öğretim üyeleri, yazarlar çok fazladır.

Devrim Ancak Kadınların Mücadeleye Katılmasıyla Mümkündür!

Yineliyoruz kadın sorunu bir sistem sorunudur ve biz bu sisteme karşı mücadele ederken tarihimize,başarılarımıza dayanacağız. Nasıl ki tarihte kadınlar bir araya gelmiş ve bu toplumsal mekanizmalara ayak diremenin yolunu kitlesel mücadelede görmüşlerse bizler de çözümü burda aramalıyız.

''Kadın ancak, yeni toplum ve üretim güçleri koşullarına göre düzenlenecek bir toplumda gerçekten eşit ve özgür olabilir. '' (Aleksandra Kollontai)

Bizler bu tarihin mücadele birikimine güvenerek diyoruz ki bugünün de ötesinde geleceği kuracak olanlarız. Kendimizde Türkiye'nin tam bağımsızlığını ve gerçek özgürlüğünü sağlayacak güç ve iradeyi görüyoruz. TGB olarak geleceği şekillendirmek için planlarımızı şimdiden yapıyoruz. Güneşi zaptedeceğimiz günlerde kadın politikasını bizler belirleyeceğiz. Kadın ve erkeğin gerçekten adaleti göreceği , kadınların gerçekten özgür olduğu, toplumda omuz omuza üretim içerisinde olacağı günler bizimle gelecektir.

Kaynak:

http://www.odatv.com/n.php?n=akp-don...tti-2411121200 : 1

Kırmızı-Beyaz Aralık 2010 sayısı: 2

http://www.bursahakimiyet.com.tr/hab...dur-18003.html :3

http://www.odatv.com/n.php?n=akp-ve-...tti-1402131200 :3

Gizem Doğan – Güldane Pekdoğan- Nuray Kaya

http://www.tgb.gen.tr/manset/9058-de...din-mucadelesi

Zitat von Zulfiqar

kötü agizlida sensin yalancida sensin.

ben sana burada her yalanini gösteriyorum ama görmemekte israr ediyorsun.

ben sana küfür etmedim ama öyle iftira atiyorsunki bana baska care birakmiyorsun.

bundan böyle yalan haber veya yillar önce cikmis haberleri burada yeniymis gibi yutturmaya calisan "orospu" olsun mu?

evet olsun dersen hemen ispatlamaya baslarim. ama sana da bundan böyle hakkettigin sekilde hitap ederim.

iyi düsün ve cevap ver!!!!!!

bundan böyle yalan haber veya yillar önce cikmis haberleri burada yeniymis gibi yutturmaya calisan "orospu" olsun mu?

Zitat von benekalice

1- Kadına Şiddet: 2002'den bu yana kadına şiddet vakaları %1400 arttı. 1

2- İşgücüne katılım oranda %22'ye kadar düşüş gerçekleşti. (Diğer ülkelere oranla çok düşük olması ve son 20 yıldır devamlı düşüş halinde olması önemli.) 2

3- Kürtaj yasal hak olmaktan çıkarıldı. Kadınların kendi bedeni üzerindeki hakları elinden alındı.

4- Hukuk, yargı kadınların haklarını korumak yerine tecavüzcülerin hakkını korumak amacıyla çalışır hale geldi.

5- '' Örtüsüz kadın perdesiz eve benzer. Ya kiralıktır ya satılıktır.'' zihniyeti bilerek yaygınlaştırıldı.

bak kelekalice battikca betiyorsun.

bu dediklerin kaynaksiz uydurma haberler.

tek tek kaynak göster. odatv ve sözcü yalan haber yapmakla meshur.

benim daha önce söyledigimi alinti olarak kopyalamissin. orospu olmamak icin kanitla dediklerini.

AKP ve kadin haklari bir cümlede ancak bu kadar celiski olur..

Zitat von the_last_time

AKP ve kadin haklari bir cümlede ancak bu kadar celiski olur..

AK Partinin secmenlerinin 60% kadin.

AK Parti kadin kollari gelmis gecmis en basarili parti kolu.

sandikta 3 kere tokat yediniz, size yine türk kadini tokati atacak az kaldi