Alman gazeteci-yazar Dr. Jochen Thies, gönüllülerin Almanya'da açtığı okullarda fedakarlığı, azmi ve kaliteyi gördüğünü, bunların kamuoyunda bilinmemesine üzüldüğünü belirtti. Bu okulların 5 yıl sonra Alman eğitim sistemine fener olacağını kaydeden Dr.Thies, "Devlet okulları gelip, bu işi nasıl başarıyorsunuz, diye soracaklar." diye konuştu.

Alman gazeteci-yazar Jochen Thies, gönüllülerin Almanya'da açtığı okulları konu alan 'Biz Bu Toplumun Parçasıyız-Gülen Hareketinin Eğitim İnisiyatiflerine Bakış' adı altında yazdığı kitabını Wiesbaden Kurhaus'da tanıttı.

Forum Für Interkulturelle Dialog e.V. (FID) derneğinin organize ettiği tanıtım programında gazeteci-yazar Dr.Jochen Thies'in yanısıra Erfurt Üniversitesi Öğretim Üyesi İncil Araştırmaları Uzmanı Prof. Christoph Bultmann ve Frankfurt Cizvit Cemaati İslam Sorumlusu Dr. Tobias Specker'de konuşmacı olarak katıldı.

Gönüllüler Hareketi üzerine konuşma yapan Prof. Bultmann, sözlerine Zümer Suresi'nin 41. ayetinin mealini okuyarak başladı: Biz bu kitabı, insanların faydası için sana hak ve gerçek olarak indirdik. Artık kim doğru yola girerse kendi yararına olarak girer, kim de yoldan saparsa kendi aleyhine olarak sapar. Sen onlar üzerinde bekçi değilsin. Bultmann, "Bu ayette açıkça belirtildiği gibi, inananlar kimseyi vesayeti altına almaya çalışmamalı, ben bu hareketteki insanların bu doğrultuda hizmet ettiğini görüyorum." dedi.

Fethullah Gülen Hocaefendi'nin Perlen Der Weissheit kitabınından alıntı yapan Bultmann, "Bu literatürlerden beslenen öğrenciler, baskısız, vesayet altında kalmadan inançta kendi yollarını bulacaklar." diye konuştu.

Dr. Tobias Specker ise kendisinin de bir azınlık cemaatine mensup olduğunu belirterek, tepki almanın ne olduğunu yakından müşahede ettiğini dile getirdi.

Dr. Speck, gönüllü hizmetin ve eğitim kalitesinin başarıda en önemli faktörler olduğunu dillendirerek, "Başarılı imaj görüntüsü vermek için baskılı mücadele hizmet kalitesinde olumsuzluklara yol açar, herkes rahat taşıyabileceği yükle kaliteli hizmet verir." dedi.

Özeleştirinin önemine dikkat çeken Dr.Specker, dini 'ateşten koruyucu' olarak niteledi. Cemaatten ayrılanları bir hain veya düşkün olarak görmenin hata olacağını vurgulayan Dr. Specker, "Hangi sebepten olursa olsun başka yola yönelenleri kendilerine terk etmemek gerekir. Bazen insanlarda dış görünümüne yansımayan çeşitli iç rahatsızlık meydana gelebilir bu gibi durumlarda insanlar daha fazla ilgiye ihtiyaç duyuyor." şeklinde konuştu.

ALMAN TÜRKLERİ BİRER PRUSYALI

Programda gazeteci-yazar Dr.Jochen Thies, tebessümle başladığı konuşmasında kitaptan iki bölüm okudu. İlk olarak Stuttgart şehrinin Bad Cannstadt semtinde bulunan BİL Okulu'nda hizmet eden Muammer Akın'ın hikayesini okuyan Dr.Thies, daha sonra Berlin'deki TÜDESB Okulu'na sponsor olan ve çocuklarını aynı okulda okutan esnaf Kamil Kan'ın hikayesini okudu.

Bu okullarda Alman toplumunda küllenmiş fedakarlığı, azmi ve kaliteyi gördüğünü anlatan yazar, bunların kamuoyunda bilinmemesi ve yansımamasına üzüldüğünü belirtti.

Bu okulların 5 yıl sonra Alman eğitim sistemine fener olacağını kaydeden Dr.Thies, "Devlet okulları gelip, bu işi nasıl başarıyorsunuz diye soracakla.r" dedi.

Kendisinin de Prusyalı göçmen kökenli olduğunu söyleyen Thies, Alman Türklerinin yaşadığı zorlukları yakından bildiğini ifade ederek, "Benim ailem ve akrabalarımda en az 20 yıl içine kapanık, yerli halkla irtibatsız yaşadı. Alman toplumu bünye olarak göçmenleri uzun yıllar sonra kabulleniyor. Sizden rica ediyorum, sabırlı olun. Almanya'nın birleşmesi uyum sürecini en az 10 yıl geriye attı. Basından takip ediyorsunuz doğru yönde gelişmeler var. Azmi, fedakarlığı ve sabrıyla her Alman Türkü'nde bir Prusyalı görüyorum." şeklinde konuştu.

Ekonomik gelişmelerin yakın zamanda Türkiye'yi cazibe haline getireceğini kaydeden Thies, Alman Türklerinin potansiyelini yetiştikleri Almanya'da kullanmasını istedi.

Konuşmacılarla katılımcıların sorulu-cevaplı sohbetinden sonra Dr.Thies kitabını imzalayarak okur severlerle birer hatıra fotoğrafı çektirdi.

(CİHAN)

 Mit Zitat antworten