[AVSAROGLU_CAN]

Ligde 18. haftanın panoraması..
Ligde 18. haftanın panoraması..


Uzun yıllar sonra Trabzonspor’un ciddi ciddi şampiyonluğa oynaması, geçen sezonun şampiyonu Bursaspor’un tesadüfü bir başarı yakalamadığını ispat etme içinde olması, Fenerbahçe’nin kötü başlayıp, iyi bitirme çabaları, Kayserispor’un istikrarlı bir hava yakalaması, Beşiktaş’ın 14 puan geriye düşüp ikinci devre için 17’de 17 düşünceleri ve G.Saray’ın önlenemez düşüşü, Süper Lig’in ilk yarıda ki genel gidişatıydı.

Peki ikinci devre bu ligde neler değişir ?..
Valla tepedekiler ilk yarıdaki oyunlarını bozmayıp yollarına devam ederlerse fazla bir değişiklik olmaz diye düşünüyordum. Ancak ligin ilk haftasında Trabzonspor ve Bursaspor’un arka arkaya puan kaybetmeleri, aşağıdan gelen takımları oldukça heyecanlandırdı. Unutmamak gerek.. Arkadan gelen her zaman öndekini rahatsız eder. Bizim ligde de böyle bir durum yaşanacak gibi.

Trabzonspor, Bursaspor, Kayserispor, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın aralarında oynayacakları maçlar ligin sıralamasına kesinlikle yön verecektir. Belki bu hafta Trabzonspor ve Bursaspor’un alt taraftaki takımlara puan kaybetmeleri, arkadan gelenleri heyecanlandırsa da, bu beş takımın kendilerinden daha altta olan takımlara karşı kolay kolay puan kaybedeceğini sanmıyorum.

Ancak futboldur bu. Oynarsın oynarsın, kaleciyi geçemezsin. Yapmadığın varyasyon kalmaz, direkleri döversin. İşte bunlarda futbolun içinde olan şeyler.

Neyse lafı fazla uzatmadan ikinci devrenin ilk haftasına geçelim.

BEŞİKTAŞ-BUCASPOR 5-1
Yaptığı her hareketle olay olan bir Beşiktaş ile bir türlü istediği kadroyu kuramayıp, sıkıntı üstüne sıkıntı yaşayan bir Bucaspor. Maç öncesi “ne olur” dendiğinde en az 6-7 gollü bir sonucun çıkacağını söylemiştim. Belki tam olarak skoru tutturamasam da, kazanılan farklı galibiyeti bilmiş oldum.

Beşiktaş yaptığı transferlerle müthiş bir hava yakaladı. Taraftarın ve camianın da havaya girmesi, Avrupa’da ilerleyen Beşiktaş’ı daha da bir havaya soktu. Evet yapılan transferlere söz söylemek futbol adına ihanet olur. Bence, Beşiktaş ikinci devrenin en flaş ve skorer takımı olacaktır. Çok gol atıp, çok da gol yiyecektir.

Ders vermek bize düşmez ama, eldeki bu kadro zaten ligin ikinci yarısında çok gol atacaktır. Önemli olan savunmaya önlem alınmasıdır. Eğer Alman hoca, ilk yarı ve ikinci devrenin ilk maçındaki defans anlayışından vazgeçmezse, sıkıntılı maç sayısı çokça olacaktır. Son olarak her zaman söylediğim şeyi tekrarlamak istiyorum. Eğer bu savunma anlayışı devam ederse, Beşiktaş beş maç üst üste kazanamaz. Ama olur da değişirse, işin rengi kökten değişikliğe uğrar.

Bucaspor için ise ne söylesek faydasız. Transfer üstüne transfer yaptılar. Ama yerlerinde saymaktan da geri kalmadılar. İşleri zor. Sihirli bir değneğe ihtiyaç olduğu kesin.

TRABZONSPOR-ANKARAGÜCÜ 1-1
İlk yarı haftaların değerlendirmesini yaparken, hep söylediğimiz bir şey vardı. “Eğer Trabzonspor kendi evinde, kendinden daha güçsüz takımlara karşı puan kaybetmezse bu ligi önde bitirir..” diye. Dediğimizde de yanılmamaya başladık. Manisa’ya karşı alınan mağlubiyet ve Eskişehir ile Ankaragücü’ne kaybedilen puanlar ortada. Hoş Trabzonsporlu Umut’un Ankaragücü maçında kaçırdıkları olmasa karşılaşmanın sonucu çok farklı olurdu. Ama dedik ya futbol bu. Bu oyunun içinde her türlü şans gibi şansızlıkla da yok değil. Bana kalırsa Trabzonspor bu hafta ufak bir iş kazasına uğradı. İleriki haftalarda bu durumu telafi edeceğini düşünüyorum.

İlk devrede böylesine yüksek bir ivme yakalayan bir takımın, ikinci devre bu işten vazgeçeceğini hiç sanmıyorum. Ankaragücü ise, Trabzonspor’dan kiraladığı Gabriç ile istediğini almış oldu. Başkent ekibi için Trabzonspor deplasmanından bir puan kazanmak, çölde seraba rastlamak gibi bir şey.

KONYASPOR-BURSASPOR 0-0
Mutlak olarak Bursaspor’un favori gösterildiği bir maçtı. Ne yalan söyleyeyim ben de, Bursaspor’un bu maçı rahat kazanacağını düşünüyordum. Ancak yanıldım. Çünkü ilk devrede izlediğimiz Konyaspor’un, ligin zirvesindeki Bursaspor’dan puan bile alabileceğine ihtimal vermiyordum.

Fakat, Ziya Doğan ilk devredeki hatalarından ders çıkarmış olmalı ki; daha derli toplu bir Konyaspor izledik. Gelecek haftalarda bu derli toplu futbolları devam ederse, kurtarma yönünde büyük adım atmış olurlar. Ama olur da ilk devrede izlediğimiz “Bir var, bir yok” Konyaspor tekrar devreye girerse, ikinci lig yolu kaçınılmaz olur. Bursaspor’a gelince; benim beklemediğim bir sonuç aldılar. Sanırım bu kayıp Ertuğrul Sağlam’ın da planlarında yoktu. Kaybedilen iki puan, şu an için herhangi bir önem arz etmese de , ilerleyen haftalarda muhakkak etkisini gösterecektir.

ANTALYASPOR-FENERBAHÇE 0-1
Herkesin ortak kanısı Fenerbahçe’nin bu maçta puan kaybedeceği yönündeydi. Oynanan bahisleri bile incelediğiniz de, Antalyaspor’a verilen şans, misafir takıma oranla daha fazlaydı. Ancak Fenerbahçe altın değerinde üç puan alarak, ikinci yarıya iyi bir giriş yaptı. Antalyaspor ise, ikinci devre akıllı ve etkin oynamasına rağmen skoru kendi lehine çeviremedi. Üst üste kaçan goller Antalyaspor’un şansızlığı, Kaleci Volkan’ın da gününde olmasına denk geldi.

Fenerbahçe aldığı bu üç puan ve üzerindeki Bursaspor ile Trabzonspor’un puan kaybetmesiyle derin bir nefes aldı. Eğer ki, hafta sonu Trabzonspor’u İstanbul’dan puansız yollayabilirlerse, ligin seyri bir hayli değişir.

KASIMPAŞA-GAZİANTEPSPOR 0-1
Sezon başladığında Kasımpaşa’dan bir hayli ümitliydim. Zira geçen sezonun ikinci yarısında gösterdikleri performans beni ve birçok futbolseveri şoka uğratmıştı. Ancak Kasımpaşa için aynı şeyleri bu sezon söylemek oldukça zor.

İlk devre hakem hatalarının kurbanı oldular. Bir de yaşadıkları şansızlıkları da eklerseniz ne demek istediğimi tam olarak zaten anlarsınız. Yılmaz Vural’ın bile hırsı bu takımı, kurtarmaya yetmedi.

Artık bu saatten sonra Kasımpaşa’nın kurtulması imkansız gibi. Ama futboldur bu diyerek açık kapı bırakmayı da unutmayalım.Gaziantepspor ise yıllardır sürdürdüğü çizgisinden asla şaşmıyor. Tam tabiriyle ne etliye, ne de sütlüye karışıyorlar. Bu ligde top oynamaya çalışan ender takımlardan birisi. Aldıkları galibiyet ise haklarıydı.

MANİSASPOR-KARABÜKSPOR 4-2
Ligin iki olmazsa olmaz ekibinin maçı oldukça zevkli geçti. Hele hele atılan gol sayısına ve dakikalarına baktığınızda işin keyfi zaten kendiliğinden ortaya çıkıyor. Manisaspor yıllardır çizgisini bozmayan bir ekip, zaman zaman iyi futbol oynasalar da, sezona çok kötü bir giriş yaptılar. Hikmet hocanın gelmesiyle de tırmanışa geçtiler. Büyük takımlara karşı deplasmanda aldıkları galibiyetlerle ilk yarının sükse yapan ekipleri arasında yer aldılar. Hele hele mütevazi ve ilk yarının en sempatik takımı Karabük karşısında dört golle aldıkları galibiyet ise, onları ikinci devreye moralli bir şekilde soktu.

Karabükspor, Manisaspor karşısında maçı kaybetti ama, en büyük kaybını Emenike’yi vererek yaşadı. Emenike’nin gördüğü kartlar onun yavaş yavaş bizden biri olduğunu gösterdi. Kısacası Emenike takımını bir eksik bırakarak mağlubiyetin en büyük mimarlarından biri oldu.

GENÇLERBİRLİĞİ-ESKİŞEHİRSPOR 0-1
Ligin iki orta sıralara hakim takımının mücadelesini Es-Es kazandı. Alınan bu galibiyet onları oldukça rahatlatacaktır. Çünkü Anadolu takımları için G.Birliği deplasmanları oldukça zor geçer. Böylesine bir maçı 3 puan ile kapatmak Eskişehirspor için büyük moral oldu.

Her iki takımında oynadıkları oyunu masaya yatırdığınızda, çok fazla eksikliklerinin olduğunu çok rahat görebiliyorsunuz. Bilhassa Eskişehirspor’un gol yollarındaki silahlarının tutukluk yapmaya devam etmesi, onlar için büyük handikap. Anca kadro yapısı ve ligdeki durumları itibarıyla bu sezonu ortalarda bitirecek takımlardan biri. Gençlerbirliği ise, bildiğiniz gibi. Seyircisiz bir takımın yapabileceğinden her zaman fazlasını yapan bir ekip. Ancak bu maçta oldukça durgun gözüktüler. Yüksek pas hatası ise en büyük sorunları oldu.

GALATASARAY-SİVASSPOR 1-0
Galatasaray’ın çalkantılı günler yaşadığı şu günlerde aldığı bu galibiyet, sarı-kırmızılılara rahat bir nefes aldırdı. Çünkü yaşanan bu kadar kötü olayın ardından bir de futbol takımı Sivasspor karşısında puan kaybetseydi, o zaman olabilecekleri ben bile düşünmek istemiyorum. Allah’tan ortada alınan üç puan var da, sarı-kırmızılılar rahat bir nefes aldılar.

Hoş benim için maçın sonucundan çok yeni açılan bu statta ilk golü atacak kişinin kim olacağıydı. Ben biraz da bu yönden bakarak maçı izledim. Servet’in gol atmasına ise sevindim. Uzun yıllardır Galatasaray’a hizmet veren birinin gol atması güzel bir durumdu. Ya hala taraftar tarafından kabullenilememiş Kazım atsaydı ?. O zaman ne olurdu bilemem !.

Sivasspor bu ligde kalmak için çok çalışması gerekiyor. Bu maçta da Hayrettin’i kaybettiler. Ve Rıza hocanın bütün planları suya düştü. Her zaman iyi bir Sivas’ın bu ligde olmasına inanların başındayım. Ancak bu sene izlediğim Sivas maalesef iyi değil !.

KAYSERİSPOR-İBB 3-2
Haftanın en zevkli mücadelelerinden biriydi. Kayserispor’un 3-0 öne geçmesine rağmen İstanbul Belediye’nin durumu 3-2’ye getirmesi ve de son saniyelerde de bir golden olması maçtaki heyecana heyecan kattı. Kayserispor 3-0’ın vermiş olduğu avantaja güvenip oyunu rölantiye aldı. Bu rölanti az kalsın pahalıya patlayacaktı. Ama beklenen olmadı.

İstanbul Belediye bu ligin en sağlam takımlarından bir tanesi. Yenmek öyle çok kolay değil. Ne yapacaklarını kestirmek ise mümkün değil. Ancak bu lige futbol anlamında çok şey kattıkları ise ortada.

Haftanın Takımı:
Beşiktaş

Haftanın Golü:
Yiğit Gökoğlan (Manisaspor)

Haftanın Oyuncusu:
Yiğit Gökoğlan (Manisaspor)

Haftanın Kareası:
Yiğit Gökoğlan (Manisaspor),
Guti (Beşiktaş,
Amrabat (Kayserispor),
Dany (Gaziantepspor)

Haftanın Olayı:
Trabzonspor'dan A.Gücü'ne kiralık giden Gabriç'in eski takımına gol atması..