Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
  #1  
Alt 16.10.2013, 09:05
Benutzerbild von Billy73
Billy73 Billy73 ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 24.12.2011
Beiträge: 1.848
Standard Yol bizi yoruyor ve Michael Jackson gibi dans ettiriyor

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/...n=yazarsonyazi


Melike Karakartal
mkarakartal@hurriyet.com.tr
8 Ekim 2013

Bizi iş değil, okul değil, YOL yoruyor

Öğrencileri, çalışanları yoran, yıldıran şey derslerin zorluğu, işlerin ağırlığı, işverenin ya da hocaların zorlayıcı olması değil esasında.

Konumuz: Yol.
Mesela, bu şehirde 6.45’te başlayan köprü trafiğine takılmamak için horozlar ötmeden uyanıp, yola 6’da çıkan adam var.
Sabahları Bakırköy’deki evinden yola çıkıp trafik çekmemek için deniz otobüsüyle Kadıköy’e gelip Beşiktaş’a geçen var. (Ciddiyim)
Metrobüs hızlı ve kolay, tabii konserve sardalye ortamında hele ki kadınsanız, fırsatçı adamlardan kendinizi korumak ve sekiz günde bir yıkananlardan bünyeyi korumak zorundasınız.
Minibüslere kalabalık saatlerde ayakta manevraları esnasında oluşan kuvvetlerle mücadele etmek için Çağla Kubat’tan rüzgar sörfü dersi almak şart, yoksa ayakta iken dengeyi korumak imkansız. Hızlandığında Michael Jackson’un Thriller klibindeki gibi kendine öne öne eğim vereceksin, ani fren esnasında aksi istikamete abanacaksın, off bunlar zor işler.
En rahatı şüphesiz vapur ve deniz otobüsü.
Onların da ulaşımı sınırlı. Kafe olarak işletilen veya sadece “nostalji” olsun diye duran (sadece durmak) iskeleler var mesela, 3’er yanı denizle çevrili Asya ve Avrupa yakasında.
Denizi, gölü, akarsuyu olmayan bir kara parçasında hapsolmuş gibi trafik çekmeye ve metroya mecburuz.
Toplu taşıma dediğimiz şey de bildiğin “doğal felaket olmuş da herkes hayatta kalmaya çalışıyor” ortamı. Herkes birbirinin ensesinde, “hızlı davranan kurtulur” yöntemiyle süper medeni ortamlarda seyahat etmeye mecbur kalmış insanlar.
Milletin sekiz günlük kol altı kokusunu, balık istifi ortamları çekeceğine, imkanı olan da aracına biniyor, vuruyor kendini yollara.
Saatlerce yollarda kilitlenmeyi ve akıl hastası olmayı tercih ediyor.
Ha, orada da “felaket” anlarından farklı değil durum. Metrobüs kapıları açılınca nasıl “altına hücum” koşuşu söz konusu oluyor, iki aracın tek araçlık yola gireceği zaman da vaziyet aynı: Ölürüm de önce ben geçerim.
Bir çıkarı olmasa da yol vermiyor, veremiyor, sokuyor burnunu, bir türlü basamıyor o fren pedalına. Çakallık motivasyonlu sürücülük kabiliyetlerin gelişmişse sen kazanıyorsun.
Minibüsler, otobüsler, kamyon ve TIR’lar ile taksiciler her zaman öncelikli.
Yol vermezsen kazaya sebep olursun, ne var canım. Arkandakiler senin ısrarın yüzünden oluşan üç kilometrelik yola iki buçuk saatini harcamak zorunda kalır, o kadar.
İşte böyle, ömrünü yollarda çürüten Habitus okuru. Halimiz budur. İnsanları işler, güçler, dersler değil, YOLLAR yoruyor.
Becerikli olduğu değil, mecbur kaldığı işlerde çalışmak durumunda kalanlar o çok sevdikleri işlere enerjilerinin çoğunu kurban ediyor.
Bu koşullarda İstanbul’da ikamet eden ortalama vatandaş için “verim”den söz edebilir miyiz? Hayır edemeyiz.
Hal böyleyken yapılan-yapılacak metro ağlarıyla ilgili olarak vatandaşın parasıyla ilanlar vermeden önce bir düşünmek lazım.
“Ben ne yapıyorum, bu insanlar her gün işkence çekerken bu ilanları okuyunca bana ne derler bana?” diye insanın, şapkayı önüne koyup bir düşünmesi lazım.

N’apıyorsunuz Allah aşkına?

Futbolun bir zevki kaldı mı?
Keyifle maç izleyen var mı?
Geldiğimiz durumdan utanmayan var mı?
Eyyy (moda tabir, ben de kullanayım) futbolu bir spor dalı olmaktan çıkaranlar! Başkaları adına utanmanın kitabını yazdık sayenizde.
Güç ve para uğruna bir spor dalını kendileriyle birlikte aşağı çekenler, dünyadaki prestijini yerle bir edenler, gurur duyuyor musunuz ulaştığımız vaziyetten?
Bir spor dalında “spor” adına pek az şey kalmış olması hali, memnun ediyor mu bu işe bir zamanlar gönül verenleri?
Siz hangi ara bu kadar çürüdünüz?
Güç ve para nasıl bir zehir ki, yontulmamış adamlara futbolu esir etti?
“Taraftar” dediğimiz kimileri, hangi ara bu kadar vahşi bir topluluğa dönüştü?
Hepinize soruyoruz:
Ne yapıyorsunuz Allah aşkına?
Ne yapıyorsunuz?

#
bu cagda futbol bakanlar bes para etmez
Antwort


Themen-Optionen Thema durchsuchen
Thema durchsuchen:

Erweiterte Suche

Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu