[Boldenontips]

Ich bin gleichzeitig Studentin und Inhaberin eines Unternehmens. Auch wenn mir die Arbeit viel Freude bereitet, lege ich Wert darauf, jeden Tag Zeit für mich selbst einzuplanen. Ich habe mich immer auf die Unterstützung meiner Familie und meiner Freunde verlassen, weshalb ich es zu einer Priorität mache, so viel Zeit wie möglich mit ihnen zu verbringen. Weil es mir so viel Freude bereitet, an neue Orte zu reisen, hoffe ich, dass ich es eines Tages auf alle Kontinente der Welt schaffen werde. Zu meinen Lebensstilen gehört wie Training, und ich bin ein Fitness-Typ, in meiner Freizeit verbringe ich im Fitnessstudio,

[Tabula_Rasa]

kim sildi lan?

[Tabula_Rasa]

Boğaziçi mezuniyetinde bir genç çıktı sahneye ve susturulmak istenen milyonların sesi oldu.

Diplomasını aldı, ayağa kalktı ve haykırdı:

“Müstakbel cumhurbaşkanının diplomasını iptal eden, kafasına göre fakülte açan, kapatan, bölen bu istibdat rejiminin bana verdiği diploma hükümsüzdür!”

Ve o an…
Diplomasını herkesin önünde parçaladı.
Çünkü o diploma, artık bir onur belgesi değil, zulmün mührüydü.

O genç, sadece bir kağıdı değil, bu düzene boyun eğmeyen yüreğini ortaya koydu.

Alkışlayanlar çoğunluktaydı.
Çünkü bu ülkede hâlâ onurlu insanlar, baş eğmeyen gençler, susmayan vicdanlar var.

O genç, saraya değil, halkına bağlı bir neslin sembolüdür.

Işte bu:

Bir nesil geliyor.
Diplomayı değil, zulmü yırtmaya geliyor.

#İmamoğlu #Boğaziçi #Mezuniyet #İsyanVar #GençlikYıkacak #HalkKazancak

https://www.sozcu.com.tr/mezuniyet-t...yirtti-p190486

[Tabula_Rasa]

DİPLOMASINI DEĞİL, ZULMÜ YIRTTI! ŞİMDİ DE REJİM ONDAN İNTİKAM ALIYOR!

Boğaziçi mezuniyetinde ayağa kalkıp diplomasını yırtan o genç, sadece susturulmak istenen milyonların değil, karanlığa teslim olmayan bir ülkenin sesi oldu.

Ve ne yaptı bu çürümüş düzen?

Zulmü reddeden bir yüreği tutukladı!

Çünkü bu rejim, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür gençlerden korkuyor. Saraylar, tanklar, coplar… Hepsi o gencin haykırdığı birkaç cümleden daha aciz!

“Bu istibdat rejiminin bana verdiği diploma hükümsüzdür!” diyerek parçaladığı kâğıt, aslında iktidarın suratına inen tokattı. Ve şimdi o tokadın intikamını almaya çalışıyorlar.

Ama başaramayacaklar. Çünkü o genç yalnız değil. Alkışlayanlar, omuz verenler, onunla birlikte yürüyecek milyonlar var. Her tutuklanan vicdanın yerine bin vicdan daha doğar bu topraklarda.

O genç susarsa, bu ülke susar. Ama susmayacağız!

O genç; korkmayan, eğilmeyen, satılmayan, susmayan bir Türkiye’nin öncüsüdür.

Zincirleri kıracak olan nesil işte budur.

Diplomayı değil, düzeni yırtanlar gelecek. Ve bu kez halk kazanacak!

#Boğaziçi #GençlikTetikte #İsyanVar #ZulmeBoyunEğmeyeceğiz #HepimizOÇocuğuz

[Tabula_Rasa]

Mustafa Kemal Atatürk: "Şayet bir gün, çaresiz kalırsanız, bir kurtarıcı beklemeyin. Kurtarıcı kendiniz olun!”

[Tabula_Rasa]

Mücahit Birinci, senin gibiler bu milleti tanımaz!

Sen kimsin de bu memleketin onurlu evlatlarına “sokak köpeği” diyeceksin?
Biz sustukça siz kudurdunuz.
Ama unutma: Biz bu toprakların mayasıyız, çimentosuyuz, son direnişiyiz!

Senin efendilerin saraylarda sefa sürerken, bizim dedelerimiz Kuvayı Milliye saflarında can verdi.
Biz namusumuzla, alnımızın teriyle, bileğimizin gücüyle yaşıyoruz.
Senin temsil ettiğin çürüme düzenine her zerremizle karşıyız!

CHP’yi kapatın diyorsun ha?
Siz kimsiniz lan alcak köpekler?
CHP'yi kapatmak, Cumhuriyet’i boğmaktır!
O hayali kuran her kim varsa, ya tarih önünde mahcup olur, ya da milletin öfkesiyle silinir!

Bak Mütahit ya Mücahit:

Kuvayı Milliye bir gün yeniden ayağa kalkarsa, bu sefer affetmez!
Ne saraylarınız sizi koruyabilir, ne de arkanıza saklandığınız makamlar!

Ve o gün geldiğinde, biz sadece yürümeyeceğiz…
Yıkmaya geleceğiz!

Çünkü biz, bu toprakların sessiz öfkesi, bastırılmış fırtınasıyız.

Eğer biz harekete geçersek, sizin saltanat dediğiniz o çürük düzeni yerle bir ederiz.
Ve biz bir gün ayağa kalkarsak, sizin adınızı ne tarih yazar ne de torunlarınız fısıldar...
Sadece enkazınız kalır


https://www.cumhuriyet.com.tr/siyase...ediyor-2415463

[Tabula_Rasa]

Özgür Özel ateş püskürdü: "Erdoğan bana siyasi rüşvet teklif etti "

Olağanüstü MYK toplantısının ardından açıklama yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Bana siyasi rüşvet teklif ediyor. Ankara'da dur orada siyaset yap diyor. Senin icazetinle Ankara'da duracağıma namusumla Silivri'de dururum. " dedi. (OKUMAK ICIN --->LINKI tiklayin)

[Tabula_Rasa]

Ekrem İmamoğlu’ndan Saray Rejimine Net Mesaj: “Bu bir beka meselesidir!”

Silivri Cezaevi’nden gelen bu sözler sadece bir siyasi açıklama değil, sistemin çöküşüne karşı milletin çığlığıdır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, susturulmak istendikçe daha da gür bir sesle konuşuyor. Bu kez hedefinde sadece Saray değil; suskun kalan siyasetçiler, çıkarını korumak uğruna ülkenin çöküşüne göz yuman bürokrasi ve “parama dokunulmasın da ülke batsın” diyen iş dünyası vardı.

“Artık sus, dur, bekle devri bitmiştir” diyen İmamoğlu, Türkiye’yi adım adım felakete sürükleyen iktidarın maskesini bir kez daha yırttı.

Külliye'de alınan kararlarla devlet bir hanedan oyuncağına dönmüş durumda. Seçimden kaçanlar, milletin iradesinden korkanlar, rakiplerini zindanla susturmaya çalışanlar, kendilerini artık milletten değil, yabancı başkentlerden onay alarak meşrulaştırmaya çalışıyorlar.

İmamoğlu, açıklamasında doğrudan isim vermese de oklar doğrudan Saray’a ve onun sultasına çalışanlara yönelmişti:

“Milletten ve seçimden kaçan, yenemediklerini korkakça hapse atan ve yabancı devlet başkanlarının rızasıyla iş yapan bu aklın millet tarafından ilk fırsatta gönderilmeyeceğini mi sanıyorsunuz?”

Bu sözler, siyasi nezaketle söylenmiş bir uyarı değil, halk adına verilmiş bir hüküm gibiydi.

İmamoğlu’nun işaret ettiği gerçek açık: Ülke içeride yargı vesayetiyle, dışarıda teslimiyetle yönetilmeye çalışılıyor. Devlet, millete değil, bir kişinin ikbaline göre şekillendiriliyor. Ama bu gidişatın sürdürülebilir olmadığı ortada.

“Bu bir beka meselesidir” derken, rejimin ısrarla istismar ettiği kavrama asıl anlamını geri kazandırıyor: Beka, bir kişinin değil, milletin bekasıdır!

Ve son mesajı net:

“Biz safımızı millete göre belirledik. Herkes yerini ona göre alsın. Milletin vicdanı elbet herkesi yargılayacaktır.”

Bu ses artık Silivri’den değil, Anadolu’nun vicdanından yükseliyor. Ve bu ses, susturulamayacak kadar haklı, bastırılamayacak kadar güçlü.




Son dakika gelişmesi... Silivri'de tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, siyasetçilere ve iş dünyasına seslenerek, "Artık milletten ve seçimden kaçan, yenemediklerini korkakça hapse atan ve yabancı devlet başkanlarının rızasıyla iş yapan bu aklın millet tarafından ilk fırsatta gönderilmeyeceğini mi sanıyorsunuz?" ifadelerini kullandı. (benim özetimi degil de haberi okumak icin ---> LINKI tiklayin)

[Tabula_Rasa]

Biz bu ülkede Kürt sorununun çözümünü istiyoruz. Ama bu çözüm, tek bir adamın koltuğunu koruması için değil; insan hakları, özgürlük ve eşit yurttaşlık temelinde, tüm milletin faydasına olacak şekilde gerçekleşmelidir.

AKP’nin sözde “çözüm süreci”, halkı değil, Erdoğan’ı kurtarmak içindi. Ne zaman sıkışsa “Kürt kardeşlerim” diyerek sahneye çıkan bu iktidar, seçim bitince ilk fırsatta tankla, topla, kayyumla geri döndü. “Barış” dedikleri şey, bir siyasi rüşvetten ibaretti.

Bugün yeniden aynı oyun sahnelenmek isteniyor. Erdoğan’ın aday olabilmesinin önü açılsın diye anayasa ayaklar altına alınıyor, Kürt halkının talepleri yeniden araçsallaştırılıyor. Biz buna çözüm değil, çürümüşlük deriz!

HDP ve Kürt halkı bu ülkenin meşru siyasi aktörüdür. Talepleri nettir: Anadilde eğitim, eşit yurttaşlık, yerel demokrasi, kültürel özgürlükler. Bunlar lütuf değil, haktır!

Barış Saray’dan değil, halktan doğar!
Ve bu ülkenin gerçek çözümü, halkların birlikte var olmasıyla mümkündür.

Zulüm karşısında eğilmeyen, günümüzün Hz. İmam Hüseyin’i olan Ekrem İmamoğlu’na selam olsun.
Adaletin, hakkın ve halkın yanında olanlara bin selam olsun!