Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
  #32761  
Alt 15.05.2007, 23:24
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Niyemi !?

Ben dinimi yasayacagim diye yasadiginiz toplumu huzursuz yapiyorsunuz !
Sanki islam sadece basörtüsünden ibaretmis gibi essekler gibi basörtüsüde basörtüsü diye aniriyorsunuz, senelerdir sadece Türkiyeyi degil almanyada yasayan medeni Türkleri bile huzursuz ettinizde ondan !

Basörtüsünü kizlar kadinlar istemiyor, daha cok baslarinda herifler istiyor !
Erkek demek istemiyorum cünki erkeklik namina bu namussuz dürzülerde birsey yok !

Bircok kadini kizi korkutarak, genc beyinlerini zehirleyerek zorbalikla kapandiriyorsunuz !

Kendisini yetistirememis cahil cühela yobaz bir müslüman baska insanlarin üzerinde, aile bagi araciligiyla olsun veya cevresinin verdigi imkanlar sayesinde olsun, baski kuruyor !

Yani kisacasi medeniyetsiz yabanilerle ayni toplumun icerisinde yasamak istemiyorum ! :-))
  #32762  
Alt 15.05.2007, 23:26
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Tarihe bakma sen bugüne bak !

Sen hala oaralardami kaldin !?

Madem hala tarihde kaldin ne isin var kreuzzug ritterlerin ülkesinde !?
Neden onlarin torunlarina hizmet usaklik ediyorsun !?
Hic agrina gitmiyormu !? :-))

Sen tarihin gelismesinde ne yaptinki tarihi öne sürüyorsun !?
Sanki islam ciceklerle yayildi !? :-))
Sen önce Türkler nasil, kac sene savas süreci sonunda müslümanlastirilmis onu ögren ondan sonra tarihde dönerek hiristiyanlari sucla ! :-))
  #32763  
Alt 16.05.2007, 00:13
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Müslümanlarin sahtekarliliginin ispati !

Müslümanlarin islami süslemek icin bircok yalani vardir !
Bunlardan biride altdaki sahtekarlik !
Buyurun hep birlikde okuyalim ve gülelim ! :-))


Aya ilk ayak basan adam anlatıyor:

20 Temmuz 1969"da Ay"a ilk insan indi. Adı Neil Armstrong. Astronot Armstrong şu tarihi sözleri
naklen yayın içinde de dünyaya duyurdu:

"Kartal inmiştir." Apollo-11 personeli Aldrin ve Collins ile birlikte üç astronottan oluşuyordu.
Ay"da yürüyen Armstrong inançları güçlü bir hristiyan idi. Ancak yolculuk boyunca birtakımşeyler
"Sansür" ediliyordu. Üç astronot birden "Başka bir cisim" görmüşlerdi.Bütün konuşmalar bantlara
geçiyordu.

ASTRNOT ALDRİN: Açık kitap gibi bir şey var burada, tam durgunluklar denizinin üstünde."

ASTRONOT ARMSTRONG: "İki halka gibi, daha doğrusu bir kitap gibi."

ASTRONOT COLLİNS: "Sekstantın odağını değiştirdiğimde bir kitap biçiminde olduğu daha iyi belli
oluyor.

YER KONTROL: "Ne diyorsunuz siz, ayda kitap mı var?

Tuhaflıklar bantlarda yer almaya devam ediyordu. Ertesi gün kitap yok olmuştu ama şimdi
de bir parazit radyoyu sürekli meşgul etmeye başladı. İtfaiye arabasının sirenine benzeyen
bir ses.

COLLİNS: "Duyuyor musunuz? Şu sesi kesin yoksa kulaklarım patlayacak."

YER KONTROL: Bu ses bizden değil, yabancı kaynaklı. Orada sizinle birlikte başkalarının da bulunmak
istemediğine emin misiniz?

ARMSTRONG: "Şimdi de bir müzik başladı. Yer kontrol, şu parzitlerinizi keser misiniz?"

YER KONTROL: "Hiçbir arıza yok. Müzik oradan sizden geliyor."

ALDRİN: Hiçbir zaman anlaşamayacağız galiba. Bu müzik sesi bizden gelmiyor.

Ertesi gün Armstrong, Ay"a ayak bastı "Kartal indi" diyordu. İlk insan ay"da geziyordu.
Birden yine o siren sesi gibi parazit geldi. Ama bu kez keskin seslerin içinde şu sözler
bantlara geçti: "RABBİ-EL ARDZ- DİNİ ENDAHU- İZA- KUN-ALİM"

YER KONTROL: "Hey kim konuşuyor?"

Bu sırada Armstrong ayda yürüyordu. O müzik gibi ses bir daha başladı. "Eşhedu enlailahe
illallah"

YER KONTROL: "Yine uçan daireler mi? Neydi o şarkının sözleri?"

COLLİNS: "EŞEN MAHATMA RESSAMBALLA" filan dedi. Bu Hintçe.

ARMSTRONG: "Tamamını dinledim. Kalbe bir huzur veriyor. Galiba Afrika radyolarından
biriydi."

ALDRİN: "Frekans değiştirdim yine aynı ses. Bu ses Ay"dan geliyor. Radyo mesajı değil.
İnanılmaz bir şey."

YER KONTROL: "Çıldırdınız mı siz? Havasız yerde ses yayılır mı?"

COLLİNS: "Ne yani, yine uçan daireler mi?"

ARMSTRONG: "Kitap biçiminde uçan daire olur mu?"

YER KONTROL: "Bilinmeyen bir hastalık, uzay vurgunu mudur nedir? Bu sesler, kitap,
melodi, hep hayal olmalı."

ARMSTRONG: "Hayali kamera çeker mi, hayalet bir ses teyp bandına kayıt olur mu?"

YER KONTROL: "Peki havasız ortamda ses yayılır mı?"

Sonra Armstrong ve Apollo-II Astronotları salimen dünyaya döndüler. Bantlar yeniden
dinletildi. Bu sırada NASA"da görevli olan Mısır asıllı Faruk El Baz"a danışıldı. Ay"da okunan
bir mesajın sözlerinin "Arapça kutsal bir cümle olduğuna" ilişkin bilirkişi raporu verildi. Daha
sonra aynı cümleyi Apollo-16 astronotu "Worden"de işitti. Aslında hiç kimse tatmin olmamıştı.
Belki UFO, belki başka birileri ama Ay"da bir mesaj vardı. Armstrong hiç mi hiç tatmin olmuyordu.

Bu sırada astronotlar dünyayı geziyorlardı. Gittikleri her yerde büyük bir ilgi ile karşılanan
astronotlardan Armstrong"un yolu Mısır"ın başkenti Kahire"ye düşmüştü. Armstong kendisine
gösterilen rağbetten memnundu. Bu sırada olan oldu.

Armstrong irkildi "Hey, bu müzik sesi ne?"

Mısırlılar gülmemek için kendilerini biraz tuttular. Sonra da cevap verdiler "O müzik değil, Ezan..
Kilise çanları neyse, Cami"nin de ezanı odur."

Armstrong, "Ben bunu daha önce de işittim."

Elbette işiteceksiniz, dünyada bir milyara yakın Müslüman var. Hangi ülkeye gitseniz
mutlaka ezan okunur.

"Ben, dünyayı kastetmiyorum, bu sesi Ay"da duydum."

Armstrong"un yüzü kireç gibiydi: "Aman Allah"ım, Seni şurada yanıbaşımda değil, ta Ay"da buldum


Armstrongun müslüman oldu iddiasi tabiki koskoca bir yalandan ibaret ! :-))
Devam okuyalim nedenini görüsünüz ! :-))

Aya seyahatin orijinal görüntülerini incelemek isteyen bilim adamına NASA şok bir cevap verdi: "Görüntülen bulamıyoruz!" Duruma en çok sevinense "Zaten hepsi tezgahtı" diyen komplo teorisyenleri oldu.


Benim için küçük, insanlık için büyük bir adım..." Neil Armstrong"un 37 yıl önce dünya tarihine geçen bu sözünün artık hiçbir kanıtı yok. O anın orijinal görüntülerinin, NASA"nın Maryland"deki üssünde kaybolduğu ortaya çıktı. Avustralyalı bir bilim adamı tarafından ortaya çıkarılan olay, "ABD Ay"a gitmedi. Görüntüler stüdyoda tezgahlandı" tezini savunan binlerce komplo teorisyenini de sevindirdi. Teorisyenler, NASAnın sırrını örtbas etmek için kasetleri ortadan kaldırdığına inanıyorlar.

Tarihi önemi çok büyük
Ay"dan gelen görüntülerin tarihiyle ilgili bir araştırma yapan Avustralyalı bilim adamı John Sarkassian, NASA"ya başvurarak kasetleri izlemek istediğini söyledi. Ancak tüm aramalara rağmen kasetler bulunamadı. Hiç kimse kasetlerin yerini bilmiyordu. Bu olay bilim dünyasını ayağa kaldırdı. Bilim adamları şimdi büyük bir engelle karşı karşıya olduklarına inanıyorlar. Orijinal görüntüler, manyetik bantlara kaydedildiği için bozulma riskleri çok yüksek ve bir an önce bulunup dijital disklere kaydedilmeleri gerekiyor. Yoksa, gelecek nesiller, insanlık için büyük adımları sadece bozuk televizyon görüntülerinden izleyebilecek.

Detaylar görülemiyor
20 Temmuz 1969"da gerçekleşen seyahat, NASA"nın zamanın son teknolojisiyle üretilen kameraları tarafından canlı olarak yine NASA"nın Kaliforniya ve Avustralya"daki televizyon istasyonlarına gönderildi. O zamanlar bu görüntüleri işleyecek teknolojisi olmayan televizyon kanalları ise orijinal görüntülerin yansıtıldığı perdelerden çekim yaptılar. Bu nedenle detaylar, orijinallerindeki kadar net olarak görülemiyordu. Manyetik bantlı video kasetlere kaydedilen orijinal görüntüler ise 1970 yılında ABD Ulusal Arşivleri"ne kaldırıldı. Ancak görüntüler, 1984"de hiçbir neden belirtilmeden Maryland"deki Goddard Uzay Üssü"ne taşındı.

Stüdyoya mı ayak basıldı?
Komplo teorisyenlerine göre aya hiç gidilmedi, tüm görüntüler bir stüdyoda çekildi. ABD, SSCB ile bir uzay yarışına girişmiş, rakip uzaya insan göndererek öne geçmişti. NASA da buna karşılık, Ay"a gittik yalanını uydurdu. İşte komplo teorisyenlerinin iddiaları:

70 kilo olan Neil Armstrong, yüzeyde derin izler bırakırken, 1 tonluk uzay aracı neden hiçbir iz bırakmıyor?

Astronot gölgede kalmasına rağmen nasıl bu kadar net ve parlak görülüyor?

Güneş gibi çok uzak bir ışık kaynağından bu kadar güçlü bir ışık gelip de taşların bu şekilde gölge yapmasına neden olamaz. Ama stüdyodaki spotlar yapabilir.



Ay cikisindaki fotolardaki ve filmlerdeki gariblikler ve celiskiler:
- ayda cekilen video goruntulerin ebakarsak eger sanki yerçekimi azmış gbi duruyor ama filmi 2 kat
hızlandırırsak normal bir çölde koşan insan yada giden araç gibi.
-USA bayrağını ayın yüzeyine dikmekte bi hayli zorlansalarda bırakıp yanından uzaklasırken bayrak
dalgalanıyor, havanın dogal olarakta atmosferin olmadıgı bir yerde bayragın dalgalanması ne kadar
mantıklı siz düsünün
-Uzay mekiginin modülü aya inis yapıyor ve indigi yerde o sıcaklıga ragmen hic yanık izi yok oysa
osnradan gonderilen insansiz araclarda bu yanık izi var. Nasa yetkilileri toz nedeniyle yanık
ollmadı diyorlar ama bu defa mekigin aya indigi genis ayakcıklarda hic toz yok
-aracı kullanmaktan cok aciz olan ekip 6 defa aya iniyor ve hic sorun olmuyor. mekigin tasarımcısı
aya gidip geri canlı ihtimali neredeyse % 0.0017 yani imkansız gibibi durum diyor.
-aydaki tek ışık kaynağı güneşken astronot resimlerinde ki gölgeler ışık kaynagının cok farklı
yönlerden geldigini gösteriyor ve profesyonel fotografcılar bunun ancak ısıklandırma ile mumkun
olacagını soyluyorlar.
-mekik ten inen astronot karanlık bölge tarafından iniyor ama astronotun tum kıyafetindeki en ince
ayrıntı bile görünüyor
-mekik farklı gunlerde farklı yerlerde cekim yaptıgını soylerken 2.5 mil ilerliyorlar ve goruntu
geliyor aynı filim ustuste bindirildiginde goruntude hic bir fark yok.
-kamerada bulunan + isareti bazen goruntulerin arkasında kalıyor buda goruntunun ustune
resimlerin bindirildigini gosteriyor.
-Gus Crissom adlı astronot apollonun bilgilerini dışarı sızdırıyor ve herkez öldürülmesini beklerken
yakalanıyor ve bir müddet sonra yeniden mekik araştırmasına katılıyor ve bir denemede 3 astronot
mekige biniyor kapatılıyor mekigin ici birden alev alıyor ve kapılar acılamadıgından 3 astronot
icerde yanarak ölüyor.
-uzayda dunyanın 500 mil dışında güneşteki patlamalardan kaynaklanan çok kuvvetli bir radyasyon var
işte bu radyasyon nedeniyle Ruslar asla aya insan indirmedigini acıklarken ve bu radyasyondan
kurtulmak icin cok kuvvetli radyasyon onleyiciler kullanmısken apollo nn kagıt kadar ince aluminyum
la bunu engellems olması imkan dahilinde bile degil.
-kameraların goruntusu cok cok bozukken mukemmel fotograflar cekmesi ayrı bir komedi
-boron adlı bir astronot apollonun tam bi fiyasko oldugunu soyluoyr ve 500 sayfalık bi rapor
hazırlıyor meclis e ama arabasına tren carpıp ölüyor aile si ile birlikte ölürken raporu asla
bulunamıyor .
-ayrıca aydan kalkarken mekigin fırlatılması esnasında bırakılan lunar ın dan iz yok.

Görüldügü gibi yalan üzerine yalan kurulmus ! :-))
  #32764  
Alt 16.05.2007, 00:20
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Basörtüsülü ögrencilere mektub ! :-))

Dindar bayan üniversite öğrencilerine açık mektup:

KURAN’A GORE, ISTEMEYEREK BAS ACMAK GUNAH DEGİLDİR

Sayın Türbanlı/Başörtülü Bayan Üniversite Öğrencileri,

Liseyi bitirdiniz, yüzbinlerce kişinin girdiği çok zor bir sınavı kazanarak üniversiteli oldunuz. Bu, aklınızı kullanabildiğinizi, mantık ve düşünce yeteneğinizin üstün olduğunun bir göstergesidir.

Okuduğunuz binlerce sayfalık bilgiyi özümlediniz, aklınızın süzgecinden geçirdiniz, yorumladınız ve işte, üniversiteli oldunuz.. İnancınıza göre kendinize bir dış görünüm seçtiniz, kıyafetiniz inancınıza uygun.. Ve, başınızı örtme gereğine inanıyorsunuz. Çünkü “size göre” Kuran"ın Nur (24) Suresi"nin 31.ayeti örtünmeyi emretmektedir:

Nur (24) suresi, 31. Ayet: Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunanlar (köleleri), erkeklerden, ailenin kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb. Tâbi kimseler, yahut henüz kadınlaryn gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (Dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler). Ey müminler! Hep birden Allah"a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz.

Burada, “ziynet” kelimesinin gerçekten ne anlama geldiği ayrı bir tartışma konusu olabilir.. Malum, ziynet, önce “takı” anlamına gelir. Sizin, “kadın bedeni” olarak yorumladığınız anlaşılıyor ki, başınızı örtüyorsunuz.

Ancak, ayetteki "Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar" cümlesinden, buradaki zinetin sert yürüyüşte ses getiren takı, mücevher gibi eşyalar olduğu gün gibi açıktır. Hırsızların, kağkaççıların dikkatini çekmemek için günümüzden 1400 sene önce yapılan Muhammed"in bu önermesi, bugün bir Tanrı sözü sanılarak kadınarın saçlarının başka insanlarca görülmemesi görülmemesi, hava ve güneş görmemesi için bir çeşit işkence emri olarak algılanması ve uygulanması son derece yanlıştır.

Buna rağmen, varsayalım ki, siz yine de bu şekilde algılamak istiyorsunuz:

Bu durumda, unutmamak gerekir ki, toplum yaşamında bazı kurallar vardır. Bu kurallara istesek de istemesek de uymak gerekir.

Kuran"ın, akla ve mantığa hitap eden bir kitap olduğunu düşünüyorsanız, ki, öyle düşündüğünüzü varsayıyorum, çünkü akıllı ve mantıklı bir kişi olarak ona inanıyorsunuz, başörtmek/türban konusunda da akıl ve mantığınızla çözüme ulaşacaksınız. (Bu arada, size göre eğer Allah varsa ve eğer Allah Kuran"ı göndermişse, Allah "neden"kadınların başını örtmesini istemektedir? Neden? Neden?.. Bunun mantıklı bir nedeni var mıdır? O devire göre mantıklı bir nedeni var ise, bugün o neden hâlâ geçerli midir? Eğer bundan 1400 sene önceki neden bugün mantıksız ise, başınızı örtmenin bir mantığı kalmadığına göre, o zaman başınızı açabilirsiniz).

Çünkü; Kuran, "istemeyerek" yapılan davranışları Allah"ın-varsa eğer- affettiğini yazar. Ve, başörtmek, Islamiyet dininin farzları içinde yoktur.

Bildiğiniz gibi, Kuran"ın Nahl(16) Suresi"nin 115.ayeti leş, kan ve domuz etini yemeyi kesin bir ifade ile yasaklamıştır. Bununla beraber, bunları "istemeyerek" yerseniz, Allah"ın affedici olduğunu da belirtir.

Nahl(16)/115:

"Allah, size ancak les, kan, domuz etini, Allah"tan baskasi icin kesileni haram kilmistir. Kim istemeyerek ve siniri asmayarak yemek zorunda kalirsa, bilsin ki Allah, Gafur ve Rahim"dir."

Şimdi Kuran"ın bu ayeti ile örtünme konusundaki ayetini düşünecek olursak; göreceğimiz şudur:

Eğer, "istemeyerek" basınızı açarsanız, Allah size bir günah yazmayacaktır. Çünkü, O, gafur ve Rahim"dir.

Çünkü, açıkça yasak olmasına rağmen, leş, kan ve domuz etini "istemeyerek" yiyenlere Gafur ve Rahim olan Allah; süphesiz ki, başınızı üniversite kuralları gereği "istemeyerek" açtığınızda da Gafur ve Rahim olacaktır.

Kuran"daki bu ayetleri göz önünde tutarak, başınız açık resim çektirebilir, ve derslere girerken başınızı açabilirsiniz.

Unutmayınız ki, Kuran’da yazılı oldugu üzere, "istemeyerek" yaptığınız davranışlar için Allah, Gafur ve Rahim"dir.

Ayrıca, asla ve asla unutulmamalıdır ki; Başörtmek/Türban, Islamiyette buluna 32 farz arasında yoktur. Kısaca, başörtmek/türban, Islamiyet"te farz değildir.

Şimdi, İslamiyet"teki 32 farzı hatırlayalım:
ISLAM"da 32 FARZ

İslamiyet"e inananlar için; İman"ın şartları: 6 adet, İslam"ın şartları: 5 adet, Abdest"in şartları: 4 adet, Gusl"ün farzları: 3 adet, Teyemmüm"ün farzları: 2 adet, Namaz"ın farzları: 12 adet olmak üzere, 32 adet farz vardır:
İman"ın şartları:

1. Allah"ın "varlığına" ve "bir"liği"ne iman etmek
2. Allah"ın meleklerine iman etmek
3. Allah"ın kitaplarına iman etmek
4. Allah"ın peygamberlerine iman etmek,
5. Ahiret gününe iman etmek
6. Kader"e, hayr ve şerrin Allah"tan geldiğine iman etmek.

İslam"ın şartları:

1. Kelime-i şehadet getirmek
2. Namaz kılmak
3. Oruç tutmak
4. Zekat vermek
5. Hacca gitmek

Abdestin farzları:

1. Yüzü yıkamak
2. Kolları dirsekleriyle birlikte yıkamak
3. Başın dörtte birini meshetmek
4. Ayakları topuklarıyla birlikte yıkamak

Gusl"ün farzları:

1. Ağıza su vermek
2. Buruna su vermek
3. Bütün bedeni yıkamak

Teyemmüm"ün farzları:

1. Niyet etmek
2. İki darp ve meshetmek

Namaz"ın farzları:

1. Hadesten taharet
2. Necasetten taharet
3. Setr-i avret
4. İstikbal-i kıble
5. Vakit
6. Niyyet
7. İftitah tekbiri
8. Kıyam
9. Kıraat
10. Rüku
11. Secde
12. Ka"de- ahire

Görüldüğü gibi, "Başörtüsü/türban takmak" şeklinde bir farz yoktur. Farz olmayan birşeyi her yerde ve her şartta yapmaya çalışmak, en hafif tanımıyla "işgüzarlık" sayılabilir.

Namaz kılmak, Islam"da olmazsa olmaz farzlardan birisidir. Namazı vaktinde kılamayan birisi, namazı kazaya bırakıp sonradan kılabilir. Bu durumda, zamanında namz kılmamanın hiçbir günahı olmaz. Namaz gibi çok önemli bir "farz"da bile bu şekilde affedici ve kolaylık gösterici olan Islam dininde, "başörtüsü/türban takmak" gibi "farz olmayan" bir eylemde günde birkaç saat eksik kalmanın hiçbir günahı olmayacağı mantıken bellidir.

Kaldı ki, herhangi bir ibadetin gerçekleşmesinde, inananın kendisi dışındaki sebeplerden kaynaklanan eksikliklerde, bunun tüm kusuru ve varsa eğer günahı, inanana mani olan kişileredir.

Sonuç olarak:

1) Türban/başörtüsü takmak için direnmenin dini açıdan hiçbir mantıklı nedeni yoktur. Türban/başörtüsü takmak için direnmek, kişinin kendi huysuzluğu ve inatçılığının göstergesi olup, dine zarar verici ve Islamiyeti kötü gösterici bir davranıştır.

2)"İstemeyerek" yaptığınız davranışlar için Allah, Gafur ve Rahim"dir." Çağdaş yasalar ve kurallar nedeniyle, "istemeden açılan baş" için, herhangi bir günah yazılmaz.
  #32765  
Alt 16.05.2007, 00:59
Benutzerbild von xtamerx
xtamerx xtamerx ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard an Cyberangel

Ich finde es total witzig wenn ich sehe wie du hier versuchst die verschiedenen Religionen in den Dreck zu ziehen und Leute die dich nicht mehr Wert sehen als ein stück Scheisse (^^); sich garnicht mit dir richtig befassen...

Am besten finde ich aber wie du dir immer wieder selber wiedersprichst :-)))

Wenn du so gut (nach deiner Meinung sogar perfekt) aufgeklärt bist über das Islam, wieso berichtest du nicht mal von den guten Seiten? Oder willst du nun jetzt im Ernst behaupten die gibt es nicht? Wenn das so ist, dann bin ich davon überzeugt, dass du echt keine Ahnung hast, und hier tatsächlich nur Dünnschiss von dir abgibst :-)))
  #32766  
Alt 16.05.2007, 10:55
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard hahahahahahahahahahahaaaaaaa

Ya madem dogru dürüst almancaniz yok, ne diye bana almanca yaziyorsunuz
Sizin anadiliniz, yani analariniz, almanmi !?

Zaten almancanizda müslümanliginiz gibi, yarim yamalak ! :-))

Herhalde almancayi kendi anadilinizden daha iyi bildigniz dolayisiyla almanca yazmayi tercih ediyorsunuz !?
Almancaniz bile yarim yamalak ise, kimbilir türkceniz ne halde !? :-))
Gerci siz türkce yazdiginizda kendinizi küfürle ifade etmeyi tercih ediyorsunuz, o baska ! :-))


Gelelim yazdiklarina,
made islami iyi yönleride var,
o iyi yönlerinide sen yazda,
bizde ögrenelim ! :-))
Bakalim islamin iyi yönleri nelermis ! :-))
Simdiden coooooooook meraklandim ! :-))
  #32767  
Alt 16.05.2007, 11:04
Benutzerbild von rhizome
rhizome rhizome ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 292
Standard o.T.

Cok güzel bir makale, buraya kopyaladigin/yazdigin icin cok tesekkür ederim.
Basörtü meselesi gercekten bir siyasal/patriarkal ideoloji haline gelmis artik. Ve buna resmen karsiyim! Cünkü koskacam yaklasik 700 sayfalik Kuran"da basörtüsüyle ilgile bir iki cümle bile bulamiyorum.

Benim anladigima göre, Kur"an-i Kerim zaten bir yasa kibabi degil - bir örnek kitabidir.
Hayatimizda sürekli sorumlarla karsilasiyoruz ve tüm dini kitaplarin anlami: bizlere cözüm ve yardimda bulunma teklif etmek.
  #32768  
Alt 16.05.2007, 11:18
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Iste müslümanlarin yabaniligi !

Forumda birisi bana müslümanlari kötüledigimi yazmis !
Iste burada yanlisiniz var !
Gecenlerde Malatyadaki olayi müslümanlar forumlarda alkisladilar !
Gerekceleri ise misyonerlermis !
Sizin imaniniz gercekden saglamsa kimseden korkmaniza gerek yok !
Müslümanlar tarafindan alkislanan isgenceden ayrintilar:

"Sayamadığımız kadar çok bıçak darbesi vardı. İşkence amaçlı olduğu çok açıktı. Kalçası, testisleri, anüsü, beli ve sırtı onlarca bıçak darbesi ile doğranmış. Parmakları uzunlamasına ve kemiğe kadar defalarca kesilmişti. Boğazında da boydan boya çok uzun ve açık bir yara var. Yemek borusu ve soluk borusu bu darbelerle kesilmişti. Saat 14.25’te ameliyata alındı. Hastanedeki 4 birimin ekipleri ameliyata girdi. 51 ünite kan verildi. Hastanenin kan stokları tükendiği için kan Kızılay’dan tamamlandı. Ancak Uğur saat 17.30’da hayatını kaybetti."

Siz bu yabaniligi alisliyorsaniz benim sizi kötülememe gerek yok !
Kötülük yabanilik sizin icinize islemis !
  #32769  
Alt 16.05.2007, 11:28
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard islamin kuranin celiskili ayetlerinden..

Size arada sirada buraya kuranin, allahin veya muhammedin celiskilerini ayetler olarak kopyalayacagim ! :-))
Gerci siz kurandaki ayetleri bile inkar eden müslüman türündensiniz ama olsun ! :-))

ARAF 179. Andolsun, biz cinler ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmışızdır. Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır.

HAC 46. (Sana karşı çıkanlar) hiç yeryüzünde dolaşmadılar mı? Zira dolaşsalardı elbette düşünecek kalpleri ve işitecek kulakları olurdu. Ama gerçek şu ki, gözler kör olmaz; lâkin göğüsler içindeki kalpler kör olur.


Görüldügü gibi 1400 sene evveli insanlar kalbleriyle düsünüyorlarmis ! :-))
allahin isi iste ! :-))

hahahahahahahahahahaahahahaaaaa :-))

Ben, sizin deyiminizle, bir "inkarci" olarak beynimle düsünmeyi tercih ediyorum ! ;-)

hahahahahahahahahahahahahahahaaaa :-))
  #32770  
Alt 16.05.2007, 11:41
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Iste sizin kutsal ulusunuz araplar ! :-)

Büyük Katliam ( Talkan Katliamı )

Buhara’da olanlar diğer Türk Beyliklerinde de etkilerini gösterir.. Aynı şeylerin kendi başlarına geleceğinden korkmaktadırlar.. Sogd meliki Neyzek Tarhan şehrinin yıkıma uğramaması için Kuteybe ile anlaşmak zorunda kalır.


Bu anlaşmaya göre Tarhan haraç verecek ve tarafsız kalacaktır.. Ancak bu tarafsız kalmalar ve Türklerin birleşememeleri Arapların işlerini kolaylaştırmış ve Türk beyliklerini istedikleri gibi istila edip talan etmişlerdir..


İlk olarak saldırıya uğrayan Kibac Hatun’a diğer beyliklerden yardım gelmeyince, o yardımı esirgeyenler aynı akibete uğramışlardır.. Bu olaylarda Türklerin belli bir şekilde organize olamamaları da onların Araplar tarafından istila edilmelerini kolaylaştırmıştır.. Neyzek Tarhan daha sonra Kuteybe ile yaptiğı anlaşmada hatalı olduğunu ve bu anlaşmanın kendisine hiçbir güvence getirmeyeceği gibi diğer Türk Beylerine de ihanet etmiş olacağını anlar..


Tohoristan’a dönerek bütün Türk Beyliklerine birer mektup yazar ve onları ortak bir direnişe girmeleri için uyarmaya çalışır.. İlk olumlu yanıt Talkan meliki Sehrek’den gelir..Tarhan’ın planlarını öğrenen Kuteybe, buna karşılık Belh şehrinde hazırlık yaparak, baharda büyük bir ordu ile Talkan şehrine doğru yürür.. O ana kadar bir direniş hazırlığı yapamayan Talkan şehri meliki Sehrek, Kuteybe’nin gelişinden önce şehri terkeder.


Şehre hiç savaşmadan giren Kuteybe’nin adamları şehirde eli kılıç tutabilen nekadar erkek varsa hepsini kılıçtan geçirirler.. Bu katliam o zamana kadar yapılanların en büyüğüdür.. Kuteybe bu katliamı diğer beyliklere ibret olması için yapar.. Kuteybe’nin askerleri öldürebildikleri kadar öldürürler, geri kalanları da, Talkan yolu üzerindeki ağaçlara asarlar.. Bu yolun 4 fersah ( 24 Km.) mesafelik bölümü Türklerin ağaçlara asılan cesetleri ile doludur.


Talkan katliamı tarihe, Arapların o güne kadar yaptıkları katliamların en büyüğü olarak geçmiştir.. Halk, Müslüman Araplarla savaşmadığı halde, Kuteybe ve askerleri sırf diğerlerine örnek olsun diye 40.000 kadar kişiyi kılıçtan geçirmiş, ağaçlara asmıştır.. bütün bunlar hep İslam adına yapılmıştır.


Kuteybe, Talkan katliamından sonra Suman’a girer.. erkeklerin pek çoğunu öldürterek, kadınlarını ve kızlarını cariye olarak alıkoyar.. Daha sonra Kes ve Nesef’de aynı şeyleri yapar.. Erkekler öldürülür, Türk kadın ve kızları utanç verici bir şekilde Araplara cariye olurlar.. Daha sonra Faryab’a yönelir ve Faryab’ın teslim olmasını ister..


Faryab halkı başlarına gelecekleri bildiklerinden teslim olmaya yanaşmazlar.. Erkekleri dövüşerek ölürler.. Bütün şehir yakılır.. Araplar bu şehre yakılmış şehir anlamında Muhtereka derler.. Kuteybe, Faryab’dan sonra, Tarhan’ın çekildiği kale Bazgis’i kuşatır.. 2 ay süreyle devamlı olarak buraya saldırır fakat bir sonuç elde edemez.


Bu arada kış yaklaşır..Kuteybe’nin kışın savaşacak gücü yoktur ancak, kale içindeki Türklerin de yiyecekleri bitmiştir.. Her iki tarafta savaşın kendileri için kaybedildiğini düşünür.. Kuteybe son olarak bir hileye baş vurur.. Tarhan’ın yanına Muhammed bin Selim adındaki adamını gönderir.


Muhammed ibni Selim Tarhan’ın teslim olması durumunda kendisine hiç bir şekilde zarar gelmeyeceği güvencesini verir.. Kalenin açlık içinde olmasından dolayı Tarhan’ın Kuteybe’nin teklifini kabul etmesinden başka yapılacak bir şeyi yoktur.. Komutanları ile görüşüp teklifi kabul ederler.. Silahlarını teslim ederek kaleden çıkarlar.. Tarhan kaleden çıkar çıkmaz yakalanır, etrafı hendek açılmış bir çadırda zincire vurulur..Kuteybe bu arada Tarhan’ı hemen öldürmez.. Haccac’a haber göndererek ne yapacağını sorar.. Haccac Tarhan için, “ O bir Müslüman düşmanıdır hiç aman vermeden öldür” der.


Kuteybe önce Tarhan’ın iki oğlunu, Tarhan’ın ve toplanan halkın gözü önünde öldürtür.. Arkasından 700 kadar Türk savaşçısının başlarını gene Tarhan’ın ve halkın gözü önünde kestirir.. Tarhan’ı da bizzat kendisi öldürür.. Bütün kesilen başlar Haccac’a gönderilir.
Antwort


Themen-Optionen Thema durchsuchen
Thema durchsuchen:

Erweiterte Suche

Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu