Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
  #32291  
Alt 18.03.2007, 01:28
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard ben seni anladim 1insan dostum

Sagol.
  #32292  
Alt 18.03.2007, 01:37
Benutzerbild von 1insanol
1insanol 1insanol ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 390
Standard o.T.

Amin!

Sonsuz olan sona..

Topraga düsen tohum cürüdü
Cürüklere kanamadim ruhumce
Tohum kadar degerin yokmu dedim
Yerden cikan bitkileri görünce..

Nasil oldu sebeplere dalarken
Rüyalarim kabuslasti ruhumde
Coklugumu yokluklarda ararken
elektronlar Allah dedi dilince

Nokta nokta birlesirken hücreler..
Ruhuma elbise bicenler gördüm
Akillar akili ba$danmi aldi
Sonsuz olan sona surda ne kaldi?

_1i_

Seytan ayaklarimizi kadirmasin
Saglicakca kalin degerli kardeslerim
  #32293  
Alt 18.03.2007, 01:59
Benutzerbild von tweet25
tweet25 tweet25 ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Kamil Olan Iman

bahsettigim inanc sekliyle ayni degildir. Idrak ederek inananlarla, körü körüne bilmedigi bir seyin ardina düsen insanlarin arasindaki farki kendi fikrimce anlatmaya calistim o kadar.

Allah´in varligina inandigini iddia eden bircok insan var, ama O´nu ne kadar tanidiklari tartisma konusu olabilir.

Kamil Iman, zandan uzak, kesin kanaate dayanir, ben sadece bunu izah etmeye calistim.
Inanarak ateist olanlara gelince,
onlar Kur-an´da tarif edildigi gibi, yalnizca
"zanneder dururlar"...
  #32294  
Alt 18.03.2007, 12:06
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Siir yazabilen Yürek temizdir.

yüregine saglik.
  #32295  
Alt 18.03.2007, 12:14
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Cokta Güzel anlattin..

4- O Allah o yüce zattır ki müminlerin kalplerine o sekineti indirdi.

SEKİNET, sükûn ve güven, rahat ve ağırbaşlılık mânâsına masdardır ki, nefisteki telaş ve heyecanın kesilmesiyle meydana gelen ve kalp oturması, yürek ısınması, gönül rahatı denilen huzur ve sükûn hâline veya onun kaynağına isim dahi olur. Sekinetin inmesi yaratılması ve meydana gelmesi demektir. Şanının yüksekliğine işaret için inzal denilmiştir. Rağıb der ki: "Allah Teâlâ"nın kuluna nimetini indirmesi ihsanı demektir ki ya o şeyin kendisini indirmekle olur, Kur"ân"ın indirilmesi gibi yahut da sebeplerini indirip ona yol göstermekle olur. Demiri vesâireyi indirmek gibi... Bununla beraber burada kondurmak, kalplerini sekînete konak ve karargah yapmak mânâsına da olur. Hz. Ali"den rivâyette de denilmiştir ki "Sekînet müminin kalbine sakin olup onu güvenli kılan melektir." Sekine hakkında Fütühât-ı Mekki"yenin şu düşüncesi hoştur: Sekinetin başlangıcı, emri bir yönüyle kapsama yoluyla düşünmektir. Böyle olmayınca sekinet tam olmaz. İbrahim (a.s.) "Ey Rabbim! Ölüyü nasıl dirilttiğini bana göster, (demişti). Rabbi ona "Yoksa inanmadın mı?" deyince, "Hayır! inandım, Lâkin kalbimin mutmain olması için görmek istedim, dedi." (Bakara, 2/260) itminânı yanı kat"i güvenmeyi sekine"ye başlangıç yaptı, çünkü ona diriltmenin yönleri çeşitli gelmişti, kendisini her taraftan çekiştiriyordu. Allah Teâlâ ona nasıl olduğunu gösterince o çeşitli yönlerden gelen çekiştirmelerle duyduğu acı ve sıkıntıdan sekinete eriverdi. İşte bu şekilde istenilenin meydana gelmesi veya elde edilmesinden duyulan kaygı o istenilen şey hakkında sekinetin başı olduğu gibi korkulan şeylerde de tam mânâsı ile böyle olur. İnsan böyle imanın şartlarını tamamlayıp yerine oturtunca haktan o müminin kalbine bir doğuş meydana gelir ki, o doğuşa zevk denilir. O sekineti o vasıftaki müminin kalbinde o meydana getirmiştir ki, o sekinet onun için iman edilecek gâib emrin meydana gelmesine bir kapı ve bir merdiven olsun da onun beraberinde önceki emrin mânâsına dönerek sükûn yüz gösterip sebeplere alışmış olan kimselerin sebeplere sükûn ve güveni gibi alışılmış bir sükûn halini alsın. Bu ise asla gayb"den olmaz; belki zevkten yani müşahededen olur. Meselâ insanın yanında bir günlük yiyeceği bulunursa o günün vereceği sıkıntı ve acıya karşı nefis, bir güven bulur. Çünkü yiyeceğinin kendi mülkünde mevcut olduğunu bizzat müşahede ile görmektedir. İşte iman bu derecede kendinde mevcut olmuş ise, o sekinet sahibidir. Ve eğer insan, imanın hükmü altında iken kesin belirlilik kendisi ile çekişiyorsa onda sekinet meydana gelmemiştir. Şu da bilinmeli ki, kalplerin nitelendiği mânâlar; bazen Allah Teâlâ onların, kullarından dilediği kimselerin nefislerinde oluşmasına dışardan bir işaret yapar o işarete de nefiste oluşan mânânın ismi verilir. Ki o, onun kalbinde meydana geldiğine işaret olduğu bilinsin. Nitekim İsrailoğulları"nın tâbutunda böyle bir sekine konulmuştu ki, o bir şekil, o bir sûret idi, ihtilâflı olan açıklamasına gerek yok, o suretin bir halinden veya hareketinden yardım mânâsı anlayarak kalpleri onu görünce sükûnet bulurdu, âlâmet olan o surete de sekine denilmişti. Fakat bilinen sekine"nin yeri ancak kalptir. Allah Teâlâ, bu ümmet için sekinetin oluşmasına kendilerinin dışında bir alâmet yapmamıştır. Onlar için, onun kalplerinde oluşmasından başka bir alâmet yoktur. Bu ümmetin sekineti İsrailoğulları"nda olduğu gibi dışardan bir delile muhtaç olmaksızın bizzat kendi nefsinde kendine delildir. Sekinetin kaynağı anlaşıldıktan sonra kendisine gelelim: Sekinet şu iştir ki, nefis onunla kendisine yapılan vaade veya kendisinde oluşan bir isteğe gönül hoşluğu ile razı olur ve o konuda sükûnet bulur. Buna sekine veya sekinet denilmesi şunun içindir ki, bu meydana gelince nefsin diğer bir yöne olan esintilerini keser atar, nitekim bıçağa sikkin denilmesi onunla sahibinin kesecek şeyleri kesmesinden dolayıdır. Ve bu kelime sükûn"dan alınmadır. Sükûn ise hareketin zıddı olan sabitliktir. Çünkü hareket bir nakil"dir. Sekinet ise nefsin doyum duyduğu şey üzerine sübut verir ki, isterse hareket olsun farketmez. İşte sekinetin hakikati budur. Ve bu ancak bir yoklama veya bizzat görmekle olabilir. Bu sebeple müminlerin üzerine iner ve inmesiyle onları bulundukları iman mertebesinden müşahede makamına nakleder. Ve böyle müşahede ile imanlarını katlar. Ki imanlarına iman katsınlar diye, basit olan imanın aslında fazla veya noksan olmasa bile yaptırımları arttıkça aslı tevhid olan iman, bir ağaç gibi kol ve dallarını artıra artıra büyüyüp serpilerek sonunda istenilen meyvelerini verir. İmanın aslına göre ise fazlalık ve eksiklik kuvvetlilik ve zayıflık ile açıklanır çünkü asıl tasdik kemiyet gibi değildir. Ve göklerin ve yerin orduları hep Allah"ındır. Sekinetin kaynağı olan geniş görgü ile bütün eşyayı Allah Teâlâ"ya teslime işârettir. Yani gökleri ve yeri tutan yukarda ve aşağıda var olan bütün kuvvetler O"nundur. Dilediğine dilediği gibi yardım eder ve işte müminlerin kalbine indirdiği sekinet de O"nun ordularından biridir. O"nunla cahiliyyenin verdiği öfkeler defedilerek imanlar artırılır, o sayede haller, iyilikler muvvaffakiyetlerle öyle büyük fetihler kazanılır. Ve Allah bilendir herşeyi hikmetle yapandır. Her şeyi ve bütün işleri yüksek ilmi ile bilir ve hikmet ile takdir edip yönetir. ( FETIH )

Dogrusunu Allah Bilir !..
  #32296  
Alt 18.03.2007, 12:33
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard CANAKKALE SEHITLERINE !..

Bu gün Emperyalizm e DUR deyisin,Dünya tarihinde " Bir Ilk in " destanini yazanlarin Günüdür.

Islam Ordusunun Saflarindan Cenab-i HAKK"in Ordusuna Katilanlarin günüdür.

KUTLU OLSUN !..

Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,
Tepeden yol bularak geçmek için Marmara"ya
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde -gösterdiği vahşetle- "Bu bir Avrupalı!"
Dedirir: Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!
Eski Dünya, Yeni Dünya, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi... Mahşer mi, hakikat mahşer.
Yedi iklimi cihânın duruyor karşısında,
Ostralya"yla beraber bakıyorsun: Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk;
Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...
Hani, tâ"ûna da zuldür bu rezil istilâ!
Ah, o yirminci asır yok mu, o mahhlûk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcud ise, hakkıyle sefil,
Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.
Sonra mel"undaki tahribe müvekkel esbâb,
Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.

Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a"mâkı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Yerin altında cehennem gibi binlerce lâğam,
Atılan her lâğamın yaktığı yüzlerce adam.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer
O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkâz-ı beşer...
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ayak,
Boşanır sırtlara, vâdilere, sağnak sağnak.
Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.
Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız tayyâre.

Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal"a mı göğsündeki kat kat iman?
Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
Çünkü te"sis-i İlâhî o metin istihkâm.
Sarılır, indirilir mevki"-i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkif edemez sun"-i beşer;
Bu göğüslerse Hudâ"nın ebedî serhaddi;
"O benim sun"-i bedi"im, onu çiğnetme" dedi.
Âsım"ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmeyecek.
Şûhedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar...
Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid"i...
Bedr"in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
"Gömelim gel seni tarihe" desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...
Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.
"Bu, taşındır" diyerek Kâ"be"yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da ridâ namıyle,
Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,
Yedi kandilli Süreyyâ"yı uzatsam oradan;
Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına;
Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana.

Sen ki, son ehl-i salibin kırarak salvetini,
Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin"i,
Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...
Sen ki, İslâm"ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, ruhunla beraber gezer ecrâmı adın;
Sen ki, a"sâra gömülsen taşacaksın... Heyhât!
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana âguşunu açmış duruyor Peygamber.

Mehmet Akif Ersoy
  #32297  
Alt 18.03.2007, 14:47
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard ATEIST KIBIR !..

Ben bir süre avet Üzerine " ateist Forum "da yazdim.
Bir Cok tartismalar yaptik,Sonunda careyi " fisimi cekmek "le buldular.Ki bu tabir Bir Doktor arkadasindi ..
Bana " Alpi sen cok fazla oldun senin fisini cekeriz " demisti..

Bu tartismalarda bu "Akademik ünvanli " arkadaslardan sunu ögrendim..
Diyorlardi ki:

" Biz Özgürüz !.. Kimsenin Dikte ettigi emirler verdigi bir sisteme boyun eymeyiz. Bu yüzden bir Hüküm sahibi Yaraticiyi red ediyoruz. Yoklugunu varligini Kabul etmek bir yana,Yaratici olsa da kabul etmiyoruz "..

Iste arkadaslar Bu Özgürlük filan degil " KIBIR " dir.
  #32298  
Alt 18.03.2007, 15:02
Benutzerbild von yirtikdonxxl
yirtikdonxxl yirtikdonxxl ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Fragen und Antworten zum ISLAM

*selamün aleyküm*

Also die Dame hat sich mal gedacht... Sie könnte mal ein Thema aufmachen, wo einfach Fragen zum Islam gestellt werden können, bei denen man sich selber unsicher ist und WIR versuchen sie alle zubeantworten...bitte NUR mit Beweisen..(sprich...hadithe ayat...etc)

- Diese Frage habe ich mir gestern mal so selber gestellt..und auch eine Antwort von mehreren Personen aus meinem Umfeld bekommen.

1. Warum ist es verboten, auf dem Bauch zu schlafen? Ist es sowohl für Männer als auch für Frauen verboten?

Antwort:
Der Grund dafür ist, dass es vom Propheten (Frieden und Segen Allâhs seien auf ihm)
verboten wurde, der nichts Gutes ausließ, ohne uns davon zu erzählen, und kein Übel
ausließ, ohne uns davor zu warnen. Ya;îsh ibn Tihfah al-Ghifâri berichtete, dass sein
Vater sagte:Ich war zu Gast beim Gesandten Allâhs (Frieden und Segen Allâhs seien auf ihm) mit den Armen, die er beherbergte. Der Gesandte Allâhs (Frieden und Segen Allâhs seien auf ihm) kam in der Nacht heraus, um seine Gäste zu überprüfen, und sah mich auf meinem Bauch liegen. Er bewegte mich mit seinem Fuß und sagte:Liege nicht so, denn diese Art, sich hinzulegen, verabscheut Allâh! Gemäß eines anderen Berichts stieß der Prophet (Frieden und Segen Allâhs seien auf ihm) ihn mit seinem Fuß an, weckte ihn auf und sagte:Liege nicht so, denn so liegen die Leute der Hölle.(Berichtet von Ahmad, al- Fath al-Rabbâni, 14/244-245; von al-Tirmidhi, Nr. 2798, Shâkir-Ausgabe; und von Abu Dawûd, al-Sunan, Kitâb al-Adab, Nr. 5040, al-Da âs-Ausgabe. Ebenso berichtet in Sahîh al-Jâm, 2270-2271) Dies ist ein allgemeines Verbot, das sowohl für Männer als auch für Frauen gilt, weil das Grundprinzip ist, dass die Regeln für beide Geschlechter gelten, außer in Fällen, wo kenntlich gemacht wird, dass es eine Differenzierung zwischen beiden
gibt. Und Allâh weiß es am besten.
  #32299  
Alt 18.03.2007, 15:02
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Bir dostun gidisi...

DEVLETİN lojmanlarında kedi-köpek besleyen binlerce aileye, yıllardır "ya onu at, ya çık" denildi. Memurların parası azdır, çoğu lojmandan çıkmak yerine ağlaya ağlaya evin çocuğu gibi gördükleri hayvanlarını sokaklara attılar.

Çünkü yönetmelikler, lojmanlarda kedi-köpek beslenmesini yasaklıyordu.

Ama artık yasak değil.

Aşağıdaki hazin öykü, bu yasağa kaldıran adamın öyküsüdür.

*

Deniz Sayın’ın bir gün bir köpeği oldu, adı Postal.

Postal sokak köpeğiydi ve annesini öldürdüklerinde o avuç kadardı, Deniz çöplükte onu bir karton kutuyu yerken bulmuştu.

Bir süre sonra Postal, lojmandaki dairenin bebeğiydi artık. Minderi ve su tası oradaydı.

Akşamları kapının arkasına sinip Deniz’in yolunu bekliyor, o gelince deliye dönüyordu.

Ama kötü insanlar hiçbir zaman geç kalmazlar. Lojmanın kapısını çalıp Postal’ı oradan atmasını istediler.

Zor günler başlamıştı.

Evde bu konu konuşulduğunda Postal sanki anlıyor ve her zaman bir koltuğun arkasına saklanıyordu.

*

Deniz Sayın, "Devlet bir yandan hayvanları koruma yasası çıkartırken, bir yandan kendi lojmanlarından nasıl onları sokağa atar" diyerek Danıştay’a dava açtı.

Bir hukuk mücadelesine girişmişti Deniz Sayın, bir yandan da Postal’ı alıp gideceği kirası ucuz bir evin peşine...

Geçen hafta başı Danıştay’dan hiç ummadığı bir haber aldı:

Yüce mahkemenin merhametli ve yürekli yargıçları, "Lojmanlarda kedi-köpek beslenmesine ilişkin yönetmeliği" durdurmuşlardı.

O sevinçle evden fırladı Deniz Sayın.

Ama kim bilir hangi duygular içinde yolu geçerken bir aracın altında kalıp can verdi.

*

Postal, o gün ve sonraki günler kapının arkasında onu bekledi.

Hálá bekliyor...

O iyi insan ise; hem biz hayvan dostlarına, hem lojmanlardaki kedilere-köpeklere, hem onları çok seven ve onlar her sokağa atıldığında ağlayan çocuklara çok büyük bir armağan bırakarak bu Mart ayının 14’ünde çekip gitti.

Onu asla unutmayacağız.

Postal’ın yiğit dostu Deniz’i...

Bekir COŞKUN
bcoskun@hurriyet.com.tr
  #32300  
Alt 18.03.2007, 15:44
Benutzerbild von 1insanol
1insanol 1insanol ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 390
Standard Gerceklere Tahamül edemezler

Bende onlara bir kac soru sorunca, Sanalin verdigi rahatlikla nekadar fikir yoksunu olduklarini isbat etmislerdi....
senin deyiminle fisimi cektiklerini sandilar:-) Bizde Ateizmin Sonu sitesine onlarin bagnazliklarini sergilemeye devam ediyoruz.

Fis cekmeme sebebi olan yazinin bir kismini asagiya aktariyorum.


A...

Üye Profili
Arkadaşım olarak ekle
Özel mesaj gönderimi
Başlıklarını Bul
Mesajlarını bul Mar 1 2007, 06:01 PM İleti #1


Advanced Member


Grup: Katılımcı
İleti: 73
Katılım: 19-February 07
Üye No: 58



Merhaba Arkadaslar




--------------------------------------------.................................................. .............
Ateist ahlak var mıdır?
İyi ve kötüyü ayırt edebilmek için Tanrı inancının gerekli olduğu fikri de ateistlere göre geçersiz bir önyargıdır. İyi ve kötünün tespitinde dinler ve Tanrı fikri haricinde herhangi bir prensibe dayanan her ahlak felsefesi "ateist" kabul edilebilir (teistik olmayan anlamında) ve bu tür pek çok örnek bulunmaktadır.
ATEIST FORUMDAN ALINTI

...............................................

Efendim bu sözlerinizden yola cikarak diyebiliriz ki; Ateistler bir yamyamin felsefi ahlak kuralini alabilirler..
antik cag kalintisi bir sapigin felsefi kuralini alabilirler... fakat, herhangi bir dinin ahlak kuralini almalari mümkün degildir...

Bu durumda
ateistler

Islam`in su ahlak kurallarini asla uygulayamazlar.

-Namusu korumak, Zinaya yaklasmamak,

-Haksiz kazancdan kacinmak

-Kücükleri sevmek büyükleri saymak

-$efkat merhamet sahibi olmak, düskünlere yardim etmek

-Ebeveyene iyi davranmak

-Kötülüklere karsi mücadele,Vatani koruma

-Kendin icin istemedigini baskalar icin istemememek.

-Yemekten önce/sonra, elleri yikamak,Gusl etmek. Wc de su kullanmak

-Kandavalarini sürdürmemek

-Insan haklarini Dogayi korumak


Listeyi cogaltabiliriz.Cünkü Islam`in bütünü ayni zamanda ahlak sayilir


"BEN GÜZEL AHLAKI TAMAMLAMAK ICIN GÖNDERILDIM" HZ Muhammed(sav)(1)

Efendim bize Dinimiz "Ilim Cindeyse Gidin Alin" derken,

Ateistlerin bu marjinal inadinin, hangi ilim daliyle,hangi mantik kuraliyle bagdastirabilirsiniz?

Saygi saygi degerlere

Ey Labuartuarlarda hava atmaya kalkan akil !
söyle bana yoktan birseymi buldun!
Bahcemdeki bir avuc topragi;
senden daha vefakar gördüm!
En büyük evrim;
batildan arinip Hakki bulmaktir;
Zerrelerden hisse kapip, maddeye tapmamaktir;
göz kendini aynasiz göremezken,
görmüyorum demek,sacmalaktir.

-----------------------------------------------





o..
Üye Profil İzlenimi
Arkadaşım Olarak Ekle
ÖM Gönderimi
Başlıklarını Bul
İletilerini Getir Bugün, 05:13 PM İleti #31


Advanced Member


Grup: Root Admin
İleti: 1,483
Katılım: 8-December 06
Üye No.: 5
..., a...
denen ahlaksiz ise topun ucuda, atilmak uzeredir.. Baslik altindaki uygunsuz iletiler temizlenecektir..



------------------------------------------------------------------------


se....
Üye Profil İzlenimi
Arkadaşım Olarak Ekle
ÖM Gönderimi
Başlıklarını Bul
İletilerini Getir Bugün, 05:16 PM İleti #32


Advanced Member


Grup: Ateistforum Moderatör Grubu
İleti: 903
Katılım: 24-December 06
Üye No.: 233



ARKADASLAR COK GEREKSIZ BIR TOPIK AYNI GERKSIZ BAZI INSANLAR GIBI O YUZDEN TOPIGI KITLIYORUM GEREKSIZ ILETILER SILINECEK
Antwort


Themen-Optionen Thema durchsuchen
Thema durchsuchen:

Erweiterte Suche

Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu