Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum > Gesellschaft & Soziales


Hilfe Kalender Heutige Beiträge

Antwort
 
Themen-Optionen Thema durchsuchen
  #1121  
Alt 29.03.2005, 18:52
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard yahudi degil amerikalilarin

ucan tabut olduklarida dogru
  #1122  
Alt 29.03.2005, 23:00
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard :-9 gÜZEL aRTIKEL o.T.

ohne Text
  #1123  
Alt 30.03.2005, 00:20
Benutzerbild von gunda
gunda gunda ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Öyle :-)

Türker Alkan´in diger köse yazilari gibi.
  #1124  
Alt 30.03.2005, 00:53
Benutzerbild von aliconda
aliconda aliconda ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard 100de bin 1000 haklisin LOL ;-) o.T.

ohne Text
  #1125  
Alt 31.03.2005, 12:40
Benutzerbild von akshalil
akshalil akshalil ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Hexenverfolgung/Barbarei(AB KAYMAKAMI)

Orhan Pamuk"la ilgili bugüne kadar sessiz kalanlara bu yazım. Orhan Pamuk"u hedef alan linç kampanyaları başlatıldığı zaman hiç ses çıkarmayanlar için yazıyorum.
Orhan Pamuk"a yönelik, Humeyni"nin romancı Salman Rüşdi için yayımladığı "Katli vaciptir!" fetvasına benzer çağrılar karşısında kılı bile kıpırdamayanlar içindir bu yazım.
O zaman sustunuz.
Peki şimdi...
Yine susacak mısınız?
Devletin bir kaymakamı çıkıyor, yazılı bir talimatla kütüphanelerdeki, kitaplıklardaki Orhan Pamuk kitaplarının imha edilmesini istiyor.
Kitap imhası!
Duyuyor musunuz?
Duyumsuyor musunuz?
Türkiye Cumhuriyet Devleti"nin bir kaymakamı çıkıyor, yazılı bir emirle bu topraklarda yetişen en iyi, dünyada en çok tanınan edebiyatçılarımızdan birinin yapıtlarının yok edilmesini buyuruyor.
Dehşet verici değil mi?
Tüyleriniz ürpermiyor mu?
İrkilmiyor musunuz?
Rahatsızlık hissetmiyor musunuz?
Adı, Mustafa Altınpınar.
Devletin kaymakamı. Isparta"nın Sütçüler ilçesinde devleti temsil ediyor. Ve altında bakla gibi imzasıyla kütüphane ve kitaplıklara şu emri veriyor:
"Son günlerde kamuoyunda tartışılan ve yazar olduğu iddia edilen Orhan Pamuk adlı yazar, yurtdışında verdiği beyanatlarda, onurunu her şeyin üstünde tutan Türk milletini rencide edici asılsız iftiralarda bulunmaktadır. Bu azınlık ırkçısının asılsız iftiralarına karşı Türk milletinin elbette meşru müdafaa hakkı vardır. Bu itibarla, tüm kamu kurum ve kuruluşlarımız kütüphanelerini ve kitaplıklarını tarayacak ve adı geçen şahsa ait kitaplar ayıklanarak imha edilecektir. Konunun hassasiyetle takibini rica ederim."
Azınlık ırkçısı Orhan Pamuk!
Ve ona karşı "milletin meşru müdafaa hakkı"nın gereği olarak kitaplarının imha edilmesi...
Hangi devirde yaşıyoruz?
Nazizm hortluyor mu?
Biliyorum, bu soruyu sorarken, çok değil çeyrek yüzyıl önce, 12 Eylül askeri yönetim döneminde de kitapların yakıldığını, kâğıt fabrikasına gönderilerek hamur yapıldığını ya da Halit Refiğ"in "Yorgun Savaşçı"sının başına gelenleri çok iyi biliyorum.
Ama bugün hâlâ mı?
Hâlâ değişmeyecek mi bu kafa?
Bu kafanın değişmesi için tepki göstermek lazım. Bu kafanın değişmesi için Orhan Pamuk"lara sahip çıkmak lazım. Yazarların özgürlüğüne, sanatçıların yaratıcılığına sahip çıkmak lazım.
Başka türlü olmaz.
Sessiz kalmak, bu kafaları yüreklendiriyor çünkü... Isparta Valisi, "Yanlış emir iptal edildi" demiş... İçişleri Bakanlığı emirle ilgili inceleme başlatmış...
Yazık!
O kaymakam, eğer Türkiye"de demokrasi diye bir rejim varsa, bir gün bile o koltukta oturamaz. Derhal görevinden el çektirilir, eğer biraz duyarlılık varsa...
Böyle adam oluruz ancak.
Bir Başbakan, bir Dışişleri Bakanı, bir Kültür Bakanı, bir muhalefet lideri, bir kelimeyle de olsa, böyle bir emri eleştirebilirse, bunun demokrasiyle, özgürlükle bağdaşmadığını eveleyip gevelemeden kamuoyu önünde söyleyebilirse, ancak o zaman adam olabiliriz.
Bunlar yapılamıyorsa, milliyetçilik adına susuluyorsa, kitle kuyrukçuluğu yapılıyorsa, çekin kuyruğunu gitsin.
Orhan Pamuk"a kızabilirsiniz. Eleştirebilirsiniz. Romanlarını beğenmeyebilirsiniz. Bunları yazıyla, sözle, gösteriyle de ifade edebilirsiniz.
Ama linç çağrıları yapamazsınız. Katli vaciptir fetvaları çıkartamazsınız. Kitaplarının yakılması için resmi emirler veremezsiniz.
Verirseniz, adam olamayız.
Çok yazık!

&gt&gtDünkü gazetelerde Orhan Pamuk’un kitaplarını toplayıp yaktırmak isteyen Ispartalı bir Kaymakam haberi vardı.

Kaymakam, kamu kuruluşlarındaki, yani kütüphanelerdeki Orhan Pamuk kitaplarının toplanıp yakılmasını emretmiş ama traji komik bir gelişme, Kaymakam’ın ilçesindeki hiçbir kütüphanede Orhan Pamuk kitabı bulunamamış. Hatta Kaymakam hayıflanmış, “keşke bu tamimi yayınlamadan evvel kütüphanelere sorsaydım” demiş.

Neyse ki bu girişim Vali’den dönmüş. Dönmüş olsa da, 2005 yılı itibariyle Türkiye’deki eğitim kurumlarından ve idari yapıdan çıkan bu Kaymakam, ilginç ve üzerinde çok düşünülmesi gereken bir örneği sergiliyor.

Kitapları yakarak düşüncelere karşı düşmanca, hayatı insan odağından değil, ırkçılık açısından gören bir anlayış Türkiye’de kitap yakma noktasına kadar gidebiliyor.

Ayrıca bir başka nokta da yeryüzünde Türkiye’yi kim temsil ediyor? Orhan Pamuk mu, Isparta’nın herhangi bir ilçesindeki bir Kaymakam mı? Dünya Orhan Pamuk’u mu tanıyor, Kaymakam’ı mı?

Türkiye ansiklopedilerinde kim yer alıyor? Kaymakam mı, Orhan Pamuk mu?

Türkiye’ye hiçbir katkısı olmayan, Türkiye’nin dünyadaki saygınlığını pekiştirmeye yönelik hiçbir faaliyeti bulunmayan, üstelik Türk dilini düşman belledikleri yazarların onda biri kadar bile kullanamayan bir takım adamlar Türkiye’de vatansever kesildiler. Bunun ölçütü de kitap yakmak.

Türkiye, bu kolay vatanseverlikten ne zaman kurtulacak? Herkes vatanı çok seviyor ama hiçbir Nobel’imiz yok. Herkes vatanı çok seviyor ama patent sayımız yerlerde sürünüyor.keza bilimsel dergilerde yazilan türk makalelerinin sayisi icler acisi

Üstelik bir de Nobel’e en yakın yazarlarımızı kitaplarını yakmak isteyen kaymakamlar var.

Hükümetin bu Kaymakama yönelik tavrı AB sürecindeki bir samimiyet testi olacaktır. Kitap yakmak arzusuyla yanıp tutuşan kaymakamlarla AB yolunda yürünemeyeceği açıktır. Hükümet, kendi hedefini bıçaklayan zihniyeti ilçe yönetimlerinde tutarak sadece Kızıl Elma koalisyonuna hizmet eder.


P.S: Eine studentin,die der letzte Roman von Pamuk "Schnee" lesen soll,wurde als Verdächtige von Polizei gesucht..in einer Befragung 60% der Bewölkerung geben an, dass sie Orhan pamuk gar nicht kennen,trotzdem dass der kaymakam Recht hat..



<a href="redirect.jsp?url=http://www.milliyet.com.tr/2005/03/31/yasam/ayas.html
" target="_blank">http://www.milliyet.com.tr/2005/03/31/yasam/ayas.html
</a>

<a href="redirect.jsp?url=http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=148102
" target="_blank">http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=148102
</a>


<a href="redirect.jsp?url=http://www.taz.de/pt/2005/03/29/a0169.nf/text
" target="_blank">http://www.taz.de/pt/2005/03/29/a0169.nf/text
</a>
  #1126  
Alt 31.03.2005, 22:07
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard bu aksam kanald de

teke tek programinda hadep baskani programa katilacak vede bayrak hakkinda düsüncelerini söylecek.. saat 22.50´de
  #1127  
Alt 31.03.2005, 22:08
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard burasi Türkiye

ama yinede orhan pamuk´un düsüncelerine katilmiyorum... ama kitaplarin yasaklanmasida dogru degil.. sonucta demokratik bir ülkede yasaniyor
  #1128  
Alt 01.04.2005, 17:50
Benutzerbild von donpepelino
donpepelino donpepelino ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard O KAYMAKAMIN ELINI ÖPMEK ISTERDIM

YAHUDI KÖKENLI PAMUK


galiba o ölen 30000 bin kürt deyilde Ermeniyi söylemek istemistir....

marxsist leninist bir örgüt asla ve asla kürtleri temsil edemez...


bugün birileri cikmis meshur olmak icin sarkici ve dansöz oluyor 5,10 senedirde kendini yazar sanan dönmeler bazilarinin masasi olmus ve kullaniliyorlar...


tibki aziz nesin gibi........


pamuga soruyorum o üldürülen 30000 bin kürt dedigi Teröristler Kürt cocuklarina kursun sIkarken nerdeydi.......


pamuga gine soruyorum.....

Mus Van Kars Erzurum Siirt Kahraman Maras Adanada ERmenilerin öldürdügü Müsliman larin sayisini biliyormu.........
  #1129  
Alt 04.04.2005, 19:30
Benutzerbild von acizhane
acizhane acizhane ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Türk Petrol yataklari

Silopi""de madencilik yapan Beşir Yılmaz aradı.. Yazacaklarımı lütfen iyi okuyun!... Beşir Yılmaz telefonda

" Vedat bey, gelin Silopi""de Cudi eteklerine sizi götüreyim de petrolü kendi gözünüzle görün!.." diyerek feryat ediyordu..

"Nasıl yani!.." diye sorduğumda anlatmaya başladı.. "Biz aileden madenciyiz..

Irak sınırında yaklaşık 300 km ya da bir başka deyişle yaklaşık 150 milyon ton asfaltit madeni buldum..

Bu madeni bir süre resmi olarak işlettikten sonra devlet 1978 yılında " kamulaştırıyoruz" diyerek el koydu.

Rezervin de 50 milyon ton olduğu iddia edildi.

Madem asfaltit rezervi az , neden el koyuyorsunuz.

Dünyanın neresine giderseniz gidin asfaltit maddesi bulunan her yerin altında petrol vardır.

Silopi""nin altı da petrol denizidir.

Yaz aylarında etraftaki ocaklardan resmen petrol akar ve Hezil çayına karışır.

Gelin görün! Sadece petrol değil, burada çok zengin uranyum ve nikel madeni de var" - Nereden biliyorsunuz? "Türkiye""deki analizlere güvenmediğim için madenin her tarafından örnekler alarak Almanya""ya bizzat götürdüm ve analiz yaptırdım.

Raporları gönderdim size ( Sonuçlar elimde Yatağan ve Tunçbilek""e göre iki misli rakamlar var) dünyanın en önemli uranyum madenlerinden birisi buradadır ve aktif haldedir.." Beşir Yılmaz""ın anlatacak o kadar çok şeyi var ki makineli tüfek gibi ard arda sıralıyor.

Ben de zaman zaman araya girip soru soruyorum.. - Petrol olduğunu nereden biliyorsunuz? "Bu bölgede İngilizler 1967-87de petrol aramışlar.

Açılan kuyulardan gökyüzüne doğru 100 metre kadar petrol fışkırmış.

Ardından kapatmışlar ve betonlamışlar.

Benim madenimin yanında da bu kuyudan var ve vanasını gelin birlikte açalım eğer beton ve civa basıp tıkamadılarsa bakalım ne kadar petrol fışkıracak.

Dönemin köylüleri arasında hâlâ yaşayan görgü tanıkları var ve petrolün 100 metre kadar fışkırdığını görenler var." Beşir Yılmaz konuştukça pür dikkat dinlemeye devam ediyorum.. "Vedat bey, asfaltit maddesi olan her yerde petrol vardır.

Eğer petrol yoksa bana neden petrol çıkartma ruhsatı vermiyorlar.

Musul ve Kerkük""ün rakımı 80-100 metre civarındadır.

Cudi Dağı""ndaki petrolümüz resmen Irak""a doğru akıyor ve başta İngilizler ve ABD bunu biliyor.." Beşir Yılmaz bugünlerde Silopi""ye bile zor gider hale gelmiş.

Devlet kamulaştırılacak diye el koyduğu madeni şimdi Turgay Ciner""in sahibi olduğu Park Holding""e devretmiş.

Durum böyle olunca, Yılmaz da dava üstüne dava açmış ve yürütmeyi durdurma kararı aldırmış.

Eğer tekrar el konulursa AİHM""ye başvuracakmış.

Kısacası madeninin peşini bırakmıyor ama artık bölgedeki aşiret ağaları da onun peşini bırakmaz hale getirilmiş..

Bütün dava tutanakları elimde okudukça dehşete kapılıyorum.. Şimdi sıkı durun? Beşir Yılmaz Başbakan Tayyip Erdoğan""a bu durum üzerine başvurmuş ve dilekçe vermiş dilekçede aynen şöyle yazıyor.. " Bürokrasi ve çeteler milletin hak ve hukukunu aramaktan bezdirmiştir.

Televizyonda ve basındaki konuşmalarınızda "hortumcu çetelerin ve bürokrasinin üstüne gidilecektir" diyorsunuz Millet buna çok seviniyor.. 25 yıldır gasp edilen madenimiz çete ve bürokratların, anayasa, kanunlar ve insan hakları hiçe sayılarak ihale yolu ile peşkeş çekiliyor.

Allah""a ve sizin yüksek adaletinize sığınıyorum." Beşir Yılmaz devlet tarafından el konulan mallarını ve bunun karşılığında devletin verdiği parayı yazıya eklemiş..

. . 1- 35 km yol yaptım. 2- 500 bin ton hazır çıkarılmış kömürüm var. 3- 3,5 milyon metreküp hafriyat yapılmış. 4- Mazot tankları. 6- Dinamit ambarı. 7- Kantar ve kantar binası. . Resmi olarak bana ait olan ve vergisini ödediğim madenimde bugüne kadar yaptığım işler ve halen bulunan demirbaş ve çıkarılmış maden için ödenen para da 5.800.8000 TL.. (Buna resmen gasp ve devlet terörü denir!..) Beşir Yılmaz Başbakan Erdoğan""a yazdığı dilekçede devam ediyor.. " Bu para halen bankada duruyor.

Buna rağmen Türkiye Kömür İşletmeleri ihaleyi adamlarına ve hortumculara peşkeş çekiyor? ". . . Beşir Yılmaz""ın bu başvurusuna Başbakan Erdoğan bugüne kadar cevap vermemiş.. Beşir Yılmaz""dan al ve ABD bağlantılı şirketlere ver? Uranyum konusu da bir başka skandal? Güneydoğu resmen petrol denizi üzerinde ve Türkiye ABD Şrmalarının peşinde "bize petrol bul" diye yalvarıyor? . . . .

Korkunç iddialar devam ediyor:. 6 mühendisin kafaları kesildi. . .

.

.

TPİK diye Türkiye Petrolleri""nin kurduğu bir kurum yurt dışına petrol arama işlerine giriyor ve bugüne kadar milyar dolar zarar ediyor? Beşir Yılmaz diyor ki: "Kimin hain kimin işbirlikçi olduğunu anlamak çok kolay!..

Eğer bölgede petrol yok ise neden bana petrol çıkartma ruhsatı verilmiyor.

Ruhsatı verin 800 metreden petrolü çıkartmazsam ben bu ülkeyi terk ederim.

MTA yıllar önce sondaj yaptı 480 metrede su bulundu ve ardından delici aletin ucu kırıldığı için sondaja son verildi.

Herkes bilir sudan sonra petrol gelir.

Biz yerli teknoloji ile 1200 metreye kadar sondaj yapabiliriz kimseye ihtiyacımız yok.

İzni versinler siz görün petrol nasıl fışkıracak.." Bu görüşmemizden bir gün sonra Beşir Yılmaz tekrar aradı ve Soma""da görevli bir mühendis ile görüşmemi isteyerek telefon numarasını verdi.

Adını burada yazmak istemiyor. Mühendis ile görüşmemde daha da çarpıcı gerçekler çıktı ortaya? Altı ay kadar önce Cudi dağları eteklerinde bulanan 6 insan iskeletinin ne olduğunu bilip bilmediğimi sordu..ben de " bilmiyorum" dedim. Mühendis ekledi " Bu iskeletler 18 yıl önce Cudi Dağı""nda kaybolan 6 Türk petrol mühendisinin iskeletleri.

Kafaları kesilerek öldürülmüş.." Dondum kaldım.

Ne diyeyim.

Kendisi de mühendis olduğu için yalan söylemiyordur diye düşündüm.. Ardından devam etti.. "Vedat bey Türkiye maden bakımından dünyanın en zengin ülkesi.

Siz Ödemiş yakınlarındaki Bozdağ""ın dünyanın en büyük altın rezervi olan dağlarından biri olduğunu biliyor musunuz? Ama bu madenleri kimse çıkaramaz.

Hata bu konunun üzerine giden gazeteciler öldürüldü.. Uğur Mumcu ve Çetin Emeç""in öldürülmeden kısa bir süre önce bu madenler üzerine gittiğini biliyorsunuz her halde?" İlgiyle dinledim.

O kadar çarpıcı şeyler anlattı ki, yazmaya sayfalar yetmez..

İddiaların hepsinin belgeli olduğunu söyleyen bu mühendis, gazete ve televizyon kanallarında hiçbir gazetecinin bu yönde bir haber yapamadığını ve milletin resmen uyutulduğunu örneklerle anlattı.. Beşir Yılmaz""a son sözüm " Bana anlattıklarınızı Genelkurmay""a anlatınız mı?" oldu. Aldığım cevap da aynen şöyle.. " Vedat bey her şeyi belgeleriyle birlikte birkaç kez askeri büyüklerimize anlattım ama bugüne kadar bir arpa boyu ilerleme kaydedemedik!".. Ne diyeyim, bu milleti korumaya yemin etmiş olanlar utansın!.. Son sözüm: "AB, ABD PKK""yı boşu boşuna özellikle bu bölgede güçlendirip milletin başına bela etmedi.

Bölgeye gelecek barış ortamı Türkiye""yi ekonomik olarak uçuracak gelişmelere gebedir!.."
[Yeniçağ gazetesi]
  #1130  
Alt 24.04.2005, 13:42
Benutzerbild von xstudentxnrw
xstudentxnrw xstudentxnrw ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard TVde

önceleri bir arastirmaci yine dogalgaz ve petroldan sikayetci köylülerin yanina gitmisti. devlet bildirildi, bilim adamlari getirildi, ölcüldü ve islenemez diye betonla kapatildi!
türkiyenin isi zor, disaridan baski gelmese türkiye bu madenlerle cok güclenecek, baskalarida bundan korkuyor.
Antwort



Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu