Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
  #11  
Alt 04.06.2014, 11:52
Benutzerbild von 1978salih
1978salih 1978salih ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 865
Standard

cok hos hatirlatmalar

ellerine saglik

hepsini bir arada bulmak mümkün olmuyor du

tesekkür ederim


salih
  #12  
Alt 04.06.2014, 17:54
Benutzerbild von turkogluturkiye
turkogluturkiye turkogluturkiye ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 246
Standard

Zitat:
Zitat von 1978salih Beitrag anzeigen
cok hos hatirlatmalar

ellerine saglik

hepsini bir arada bulmak mümkün olmuyor du

tesekkür ederim


salih
Seninde okuyan gözlerine algilayan gönlüne saglik salih kardes



Insanlarimizin bazileri bati emperyalizminin etkisi altina koyverilmis

Günümüz bilimsel gelismelerinin batiya ait oldugunu saniyorlar.

Göründügü gibi batili bircok entelektüel bile bugünkü gelismis bilime Müslümanlarin büyük katkisini itiraf etmekte, Islam ve Islam peygamberine methiyeler kaleme alirlarken, bazi kendini bilmez kültür emperyalizminin usaklari, hazinenin üzerinde acliktan kivranan zavali lümpenler gibi,Islam`a düsmanlik etmek icin yitinip duruyorlar.
Bilmiyorlar ki, günese tükürmekle günese bir halel gelmez, tersine günes isinlari tükürüklerini alcak suratlarina püskürtmektedir
  #13  
Alt 06.06.2014, 00:41
Benutzerbild von turkogluturkiye
turkogluturkiye turkogluturkiye ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 246
Standard Altinin degerini saraf,Islam`in degerini bilginler anlar

Lümpenler cahiller, sapiklar, irz düsmanlari, cikar cevreleri, kandan alin terinden beslenenler Islami sevmez, sevemezler.Cünkü Islam onlarin hayat tarzlarinin düsmanidir.onlari yerle bir etmek icin gelmistir.

Iste Bunu dile getiren degerli bir Bilgin



Bismark’ın Kur’an ve Hz. Muhammed’e Ait Sözleri



“Muhtelif devirlerde insanlığı idare etmek için Allah tarafından geldiği iddia olunan bütün gönderilmiş semavi kitapları tam ve etraflıca tetkik ettimse de hiçbirisinde bir hikmet ve isabet görmedim. Bu kanunlar değil bir cemiyeti, bir hane halkının bile saadet ve selametini temin etmekten pek uzaktır. Lakin Müslümanların Kur’an-ı bu sözümün dışında kalır. Ben Kur’an-ı her cihetten inceledim, her kelimesinde büyük hikmetler gördüm, Müslümanları düşmanları bu kitabın Muhammed’in kendisinin yazmış olduğunu iddia ediyorlarsa da en mükemmel ve hatta en gelişmiş bir dimağdan böyle bir harikanın ortaya çıkmasını iddia etmek, hakikatlere göz yumarak kin ve garaza alet olmak manasını ifade eder ki, bu da ilim ve hikmetle bağdaşamaz” dedikten sonra prens Bismark sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Ben şunu iddia ederim ki; Muhammed seçkin bir kuvvettir, kudret tezgâhı böyle ikinci bir insan daha yaratmamıştır.” Ve Bismark sözlerini şu ifadelerle noktalıyor:

“Senin çağında yaşamadığımızdan dolayı çok üzgünüm ey Muhammed! Öğretmeni ve yayıncısı bulunduğun bu kitap senin değildir. O ilahidir, bunun ilahi olduğunu inkar etmek mevcut ilimlerin batıl olduğunu ileri sürmek kadar gülünçtür. Bunun için insanlık senin gibi seçkin bir kuvveti bir defa görmüş ve bundan sonra göremeyecektir. Ben heybetli huzurunda tam bir hürmetle eğilirim.”
  #14  
Alt 06.06.2014, 22:50
Benutzerbild von turkogluturkiye
turkogluturkiye turkogluturkiye ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 246
Standard Islam alternatifi olmayan yegane hayat nizamidir.

Islam alternatifi olmayan yegane hayat nizami oldugu
gercegini Sadece Islam`in mensuplari degil, gayri müslimlerinde dile getirdigini asagidaki bazi batili bilginlerin sözlerinde de gördük.Bu gercekleri ilmin bilgeligin geregi olarak bircok bilgin dile getirmektedir.Biz bazilerini buraya astik.

Birileri cikip diyebilir ki;
Acan
Islam yegane hayat nizami, neden mensuplarini yegane adil, yegane medeni yegane örnek yapamiyor.

Bizde deriz ki;
Islam bir deger dir, degerler yasanirsa insani yüceltir.Benim degerim var demekle O deger insani yüceltmez.
Müslümanlar Islami hayatlarina deger olarak ölcü olarak, anayasa olarak uyguladiklari dönemler, hem Müslümanlar yücelmis hem Dünya insanligi Müslümanlardan medeniyet ögrenmistir.

Müslümanlar nezaman Islam`i birkenara birakip, beseri söz fiil ve kanunlari ölcü olarak hayat nizami olarak uygulamaya koymuslar, Ondan sonra perisan olmuslardir.
Zira söz ile özü birbirine uymayan insanlar , inandiklarina tam ters bir hayati yasam tarzi olarak uygulayan milletler, baska milletlerin sömürgesi olmaya mahkumdur.

Binaen aleyhi günümüz Müslümanlarina bakip Iste islam bu demek,
Organ mafiyasinin emrindeki bir doktorun icraatlarina bakip Iste Tip ilmi bu demek kadar abestir

Pek tabiidirki bu böyle gitmeecektir.
Her gecenin bir sabahi oldugu gibi Müslümanlarda tekrardan titreyip kendilerine dönecek Yüce Islama sarilip. Ümmet birligini kurup, Kendilerine ve Dünya insanligina Islam`in yüce degerlerini yasatacaklaridir.
Bunda kimsenin zerre tereddutu olmasin
  #15  
Alt 07.06.2014, 23:35
Benutzerbild von turkogluturkiye
turkogluturkiye turkogluturkiye ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 246
Standard

Gerçeğe yardım ediniz. Gerçek size yardım etmekte gecikmeyecektir. H. Newman
  #16  
Alt 09.06.2014, 09:40
Benutzerbild von turkogluturkiye
turkogluturkiye turkogluturkiye ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 246
Standard Vahsi bir insani adalet timsali yapan ISLAM

Hz Ömer hiristiyanlarla ahitname imzaladiktan sonra H.638 yilinda kudüs`e girer
Kudüs`e giriste Hz Ömer`i Patrik Sophronios karsilayip "sehrimize hosgeldin ya adalet timsali diyerek" karsilar
Hz.Ömer Patrikle beraber sehri gezerler.Böyle bir fetih alisa gelmisin disindaydi.
Bzi kimseler Patrigi elestirip korkaklikla suclamalarina patrigin verdigi cevap manidardi."isa (as) öldürmek isteyenlerin esas gayesi adaleti katl etmekti, ben sehri Ömer`e teslim etmekle adaletin geregini yaptim.Sehri adalete teslim etmekten bahtiyarim"((kudüs tarihi A.B .saife 123.age.)
Gercektende o tarihten sonra adalete susamis insanlar hayat buluyorladi,bircok adalet destanlari yazmislardi.

Taki
haclilar kudüs`ü isgal edip tas üstüne tas bas üstüne bas koyvermeyip, vahset sergiledikleri döneme kadar böyle devam etmisti.

Geändert von turkogluturkiye (09.06.2014 um 13:10 Uhr).
  #17  
Alt 10.06.2014, 00:15
Benutzerbild von turkogluturkiye
turkogluturkiye turkogluturkiye ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 246
Standard

Zitat:
Zitat von turkogluturkiye Beitrag anzeigen
Hz Ömer hiristiyanlarla ahitname imzaladiktan sonra H.638 yilinda kudüs`e girer
Kudüs`e giriste Hz Ömer`i Patrik Sophronios karsilayip "sehrimize hosgeldin ya adalet timsali diyerek" karsilar
Hz.Ömer Patrikle beraber sehri gezerler.Böyle bir fetih alisa gelmisin disindaydi.
Bzi kimseler Patrigi elestirip korkaklikla suclamalarina patrigin verdigi cevap manidardi."isa (as) öldürmek isteyenlerin esas gayesi adaleti katl etmekti, ben sehri Ömer`e teslim etmekle adaletin geregini yaptim.Sehri adalete teslim etmekten bahtiyarim"((kudüs tarihi A.B .saife 123.age.)
Gercektende o tarihten sonra adalete susamis insanlar hayat buluyorladi,bircok adalet destanlari yazmislardi.

Taki
haclilar kudüs`ü isgal edip tas üstüne tas bas üstüne bas koyvermeyip, vahset sergiledikleri döneme kadar böyle devam etmisti.
Kölenin Bindiği Deve



Hz. Ömer, cesur, kuvvetli, gözü kara, akıllı, ileri görüşlü, tutarlı, kararları isabetli, davranışları ölçülü, dünyaya yüz vermeyen, doğruyu-yanlışı, iyiyi-kötüyü, hakkı-batılı birbirinden ayıran, karşısına gelenlerin nasıl bir insan olduğunu yüzüne bakmadan ayırt eden, ilk anda kendisini görenlerin korktuğu, dizlerinin titrediği, kırk yamalı hırka giyen devlet adamıydı.

Yönetirken, yönetilirken, hayatı bütün boyutlarıyla yaşarken, hak, hukuk, adalet, eşitlik deyince onun adı ilk akla gelenlerdendi.

Şam’a mı, Mısır’a mı, yoksa Kudüs’e mi gidiyorlardı?

Sırtında kırk yamalı hırkası. Yanında yol arkadaşı. Binecekleri tek bir deve. Gidiyorlar iki güzel adam. Biri bir devletin ve toplumun en üst düzey yöneticisi. Diğeri ona hizmet eden yol arkadaşı. Deveye sırayla biniyorlar. Bir saat birisi, bir saat diğeri.

Halk yollara dökülmüş. Halife Ömer’i karşılamak için bekliyorlar heyecanla. Tam şehre yaklaşmışken deveye binme sırası Muğire’ye gelir.

Halife Ömer devenin ipini tutar, üzerinde Muğire, önde Halife, yalın ayak, baş kabak, sırtında kırk yamalı hırka. Yürüyorlar öteler yolunda iman ve ihlas ile.

Birkaç kişi yaklaşıyor Hz. Ömer’in yanına ve diyor ki:

-Şehre girerken deveye sizin binmenizi istirham ediyoruz. Sizi karşılamaya gelen halkın, sizi bu halde görmesi ve karşılaması münasip değildir!



Dünya derdi ve beklentisi yoktur Ömer’in. Bütün hesabı Allah’ın sevgi,si ve hoşnutluğunu kazanmak üzerinedir. Bilir ki Ömer, iman insanı insan eder, alemlere sultan eder. Allah’a bağlılık ve kulluktan daha büyük bir makam, mevki, rütbe, şan ve şeref yoktur. Bu teklif kızdırır Ömer’i. Hiddetle söyler sözü:

-Allah’a kul, peygamberine ümmet olmak yetmez mi size? İman ve İslam ile hayatımızı şereflendiren, bizi küfrün karanlığından imanın aydınlığına çıkaran Allah’a bağlılık doyurmaz mı gönüllerinizi?



Olan biteni bulunduğu yerden izleyen, konuşulanları dinleyen Muğire deveden iner ve der ki Hz. Ömer’e:

-Ey mü’minlerin emiri! Ben kendi isteğimle sıramı size verdim, hakkımı helal ettim.



Tarihin hangi devrinde görülmüş böyle bir şey?

İyilikte güzellikte yardımlaşma ve dayanışmada, sevgi, şefkat, merhamet, kardeşlik, dostluk, eşitlik, özgürlük, hak ve adalette yarış…



Ey bu çağın insanları, makam ve mevki adamları, yöneticileri, amirleri, memurları, kapısına, yanına, yöresine, etrafına, eteklerine ulaşılamayanlar..





Yoksulluğu, yoksunluğu, kılığı, kıyafeti, okulu, inancı, yaşam biçimi ve tercihlerinden dolayı aşağılanan, hor görülen, yok sayılan, ikinci sınıf kabul edilen insanlar..

Doğusu, batısı, güneyi, kuzeyi, geri kalmışı, kalkınmışı, bir deri bir kemik kalanı veya çok yemekten hasta olanıyla ey dünyalılar..

Sahi.. ne dersiniz?

Ne kadar muhtacız yöneten-yönetilen, köylü-kentli, ayağı çarıklı-grand tuvaletli, Ömer-Muğire eşitliği ve kardeşliğine..

Yeniden mutluluk asrı, şefkat, merhamet ve rahmet medeniyetine..

Böyle nereye gidiyoruz sahi?



Hilal Günaydın
  #18  
Alt 11.06.2014, 11:08
Benutzerbild von turkogluturkiye
turkogluturkiye turkogluturkiye ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 246
Standard

Ömerde hayat bulan Islam adaletine Dünya insanligi, dün oldugu gibi bugünde muhtacdir, yarinda muhtac olacaktir.
Cünkü Islam`i vaaz eden, merhametlilerin merhametklisi,adaletlilerin adaletlisi, herseyi yaratan Hakkiyle sevgili alemlerin rabbidir.Yüz metre önünü zor gören insan yaz bozlari insanliga huzur vermedi veremiyecektirde.Cünkü insan nankördür.insan eksiktir.Kanun vaaz etmek mükemmel olanin hakkidir.
Zitat:
Zitat von turkogluturkiye Beitrag anzeigen
Kölenin Bindiği Deve



Hz. Ömer, cesur, kuvvetli, gözü kara, akıllı, ileri görüşlü, tutarlı, kararları isabetli, davranışları ölçülü, dünyaya yüz vermeyen, doğruyu-yanlışı, iyiyi-kötüyü, hakkı-batılı birbirinden ayıran, karşısına gelenlerin nasıl bir insan olduğunu yüzüne bakmadan ayırt eden, ilk anda kendisini görenlerin korktuğu, dizlerinin titrediği, kırk yamalı hırka giyen devlet adamıydı.

Yönetirken, yönetilirken, hayatı bütün boyutlarıyla yaşarken, hak, hukuk, adalet, eşitlik deyince onun adı ilk akla gelenlerdendi.

Şam’a mı, Mısır’a mı, yoksa Kudüs’e mi gidiyorlardı?

Sırtında kırk yamalı hırkası. Yanında yol arkadaşı. Binecekleri tek bir deve. Gidiyorlar iki güzel adam. Biri bir devletin ve toplumun en üst düzey yöneticisi. Diğeri ona hizmet eden yol arkadaşı. Deveye sırayla biniyorlar. Bir saat birisi, bir saat diğeri.

Halk yollara dökülmüş. Halife Ömer’i karşılamak için bekliyorlar heyecanla. Tam şehre yaklaşmışken deveye binme sırası Muğire’ye gelir.

Halife Ömer devenin ipini tutar, üzerinde Muğire, önde Halife, yalın ayak, baş kabak, sırtında kırk yamalı hırka. Yürüyorlar öteler yolunda iman ve ihlas ile.

Birkaç kişi yaklaşıyor Hz. Ömer’in yanına ve diyor ki:

-Şehre girerken deveye sizin binmenizi istirham ediyoruz. Sizi karşılamaya gelen halkın, sizi bu halde görmesi ve karşılaması münasip değildir!



Dünya derdi ve beklentisi yoktur Ömer’in. Bütün hesabı Allah’ın sevgi,si ve hoşnutluğunu kazanmak üzerinedir. Bilir ki Ömer, iman insanı insan eder, alemlere sultan eder. Allah’a bağlılık ve kulluktan daha büyük bir makam, mevki, rütbe, şan ve şeref yoktur. Bu teklif kızdırır Ömer’i. Hiddetle söyler sözü:

-Allah’a kul, peygamberine ümmet olmak yetmez mi size? İman ve İslam ile hayatımızı şereflendiren, bizi küfrün karanlığından imanın aydınlığına çıkaran Allah’a bağlılık doyurmaz mı gönüllerinizi?



Olan biteni bulunduğu yerden izleyen, konuşulanları dinleyen Muğire deveden iner ve der ki Hz. Ömer’e:

-Ey mü’minlerin emiri! Ben kendi isteğimle sıramı size verdim, hakkımı helal ettim.



Tarihin hangi devrinde görülmüş böyle bir şey?

İyilikte güzellikte yardımlaşma ve dayanışmada, sevgi, şefkat, merhamet, kardeşlik, dostluk, eşitlik, özgürlük, hak ve adalette yarış…



Ey bu çağın insanları, makam ve mevki adamları, yöneticileri, amirleri, memurları, kapısına, yanına, yöresine, etrafına, eteklerine ulaşılamayanlar..





Yoksulluğu, yoksunluğu, kılığı, kıyafeti, okulu, inancı, yaşam biçimi ve tercihlerinden dolayı aşağılanan, hor görülen, yok sayılan, ikinci sınıf kabul edilen insanlar..

Doğusu, batısı, güneyi, kuzeyi, geri kalmışı, kalkınmışı, bir deri bir kemik kalanı veya çok yemekten hasta olanıyla ey dünyalılar..

Sahi.. ne dersiniz?

Ne kadar muhtacız yöneten-yönetilen, köylü-kentli, ayağı çarıklı-grand tuvaletli, Ömer-Muğire eşitliği ve kardeşliğine..

Yeniden mutluluk asrı, şefkat, merhamet ve rahmet medeniyetine..

Böyle nereye gidiyoruz sahi?



Hilal Günaydın
Antwort


Themen-Optionen Thema durchsuchen
Thema durchsuchen:

Erweiterte Suche

Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu