| | Mitglied werden | | | Hilfe | | | Login | ||||||||
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum |
Hilfe | Kalender | Heutige Beiträge | Suchen |
|
Themen-Optionen | Thema durchsuchen |
|
|||
Nationalismus und Gott
Mich interessiert folgende Frage:
Kann ein religiöser Mensch eigentlich nationalist sein? Oder andersrum gefragt, wie gläubig kann ein Nationalist wirklich sein? Also meiner Meinung existiert hier ein eindeutiger Widerspruch. Wenn Gott die Menschen geschaffen hat, und alle Menschen vor Gott gleich sind, dürfte ich als gläubiger Mensch kein Nationalist sein. Dies gilt meiner Meinung nach nicht nur für Muslime sondern global für alle Menschen, ohne Ausnahme. Was ist Eure Meinung? Saygilarimla |
|
|||
Kimin ne oldugu belli oluyor ! :-)
Müslümanlarin edebiyati küfür ve hakaretdir diyorumda, müslümanlar kuduruyor !
Aha iste senin gibi acizler bunu hergün ispat ediyor ! :-)) Islam ne demekdi !? :-)) Sen bilemezsinki ! |
|
||||
Iskenderiye kütüphanesi
Iskenderiye kütüphanesi
HACLI SÜRÜLERININ ENDULÜS`DE YAKIP YIKTIKLARI KÜTÜTHANELERI ÖRT BAS ETMEK ICIN,?ISKENDERIYE KÜTÜPHANESINI MÜSLÜMANLAR YAKTI? YALANLARINI DÜNYAYA BILINCLI YAYMISLARDI,.. AYNI ZAMANDA; ATEIST DÜSÜNCEYE SAHIP OLANLARDA, bunu BIR MALZEME OLARAK YILLARCA KULLANMAYA CALISIP, MÜSLÜMANLARIDA HIRISTIYANLAR GIBIL BILIM DÜSMANI GÖSTERMEYE CABALAMISLARDI, TARIHI BILINCLI SAPTIRANLARIN CIRKEFLIKLERININ SEBEPLERINI IYI ANALIST ETMEK GEREKIR? Bu konuyla ilgili bazi gercekleri aktaran bir yaziyi sizler icin asagida geciyor, Dü$ünmenizi, ve yorumlarinizi rica ediyorum.. Saygilarimla İskenderiye Kütüphanesi?nin macerası ise daha enterasandır. M.Ö. III. yüzyılda kurulmuş olan kütüphane, insanlık tarihinde meydana getirilmiş olan en önemli eserlerden biridir. Eski kaynaklar, burada 900 bin cilt el yazması eserin toplandığını kaydeder. Batıda, bu kütüphanenin şehrin Müslümanlar tarafından alınmasından kısa bir süre sonra ikinci İslam Halifesi Hz. Ömer?in emriyle Mısır Fatihi Anur İbnül-As tarafından yakılarak yok edildiğine dair yanlış bir kanaat vardır. Aslında bu kütüphane, çok daha sonra Hıristiyanlar tarafından yakılmıştır. Olayı ve ayrıntıları anlatmadan önce, bu kütüphanenin nasıl kurulmuş olduğundan söz edelim. İskenderiye şehri M.Ö. 382 yılında, Makedonyalı İskender tarafından kurulmuştur. Onun ölümüyle imparatorluğun dağılışı sonunda kumandanlarından Lagus?un oğlu Ptolemaeus?un eline geçti. O da Mısır?da krallığını ilan etti. Mısır?da 300 yıl devam eden bu hanedanın ilk hükümdarı olup, 383 yılında 24 yaşında iken 24 yıl hüküm sürmüştür. Savaşı sevmezdi, hiçbir zaman ülkesinin sınırlarını genişletmek hevesine kapılmadı. Kendisi daha çok bilim ve edebiyata düşkündü. Mısırlılar?ın gelenek ve göreneklerini, dinlerini benimseyerek, halkın sevgisini kazandı. Eski kanunları, dini törenleri muhafaza etmekle kalmayıp, eski Mısır hükümdarlarının lakabı olan Firavun ünvanını aldı ve onları taklit ederek öz kızkardeşiyle evlendi. Bu yeni devletin merkezi İskenderiye şehriydi. Yeni firavun burayı baştanbaşa onarıp, genişleterek o devrin en meşhur başkenti haline getirdi. Burada meydana getirdiği en önemli eser ise müze ve buna bağlı olan kütüphane idi. Kurulması için saray civarında ve güzel bir yer seçildi. Müzede o devirde bilinen bütün ülkelerdeki hayvan ve bitkilerin bir örneği vardı. Ayrıca botanik bahçesi ve bir rasathane bulunuyordu. Otopsi yoluyla insan vücudunun incelenmesi için bir anatomi salonu açılmıştı. Bu bilim sitesinde fizik, kimya, tıp, astronomi, matematik, felsefe, edebiyat, ve fizyoloji bilgileri için evler yapılmıştı. Müzenin en önemli bölümü kütüphanesiydi. Kütüphanenin müdürü, bulabileceği her yazılı eseri alma yetkisine sahipti. Mısır?a giren her kitabın buraya götürülmesi mecburiyeti vardı. Kitabın burada bir nüshası çıkarılıp sahibine verilir, kitabın aslı ise kütüphanede kalırdı. Bir taraftan da yut dışına gönderilen memurlar, başka ülkelerde buldukları kitapları satın alıp, getirirlerdi. Böylece, o zamana kadar birçok bilime ait dağınık halde ve kaybolmaya mahkum durumda olan sayısız eser emin bir yerde toplanmış olurdu. İşte, Müslümanlar?ın İskenderiye?yi aldıktan sonra yakarak imha ettikleri iddia edilen kütüphane budur. 391 yılında Bizans?ın Mısır Valisi Theophilos, İskenderiye?de Mısır?ın eski din mensuplarına ait Osiris tapınağının yeri olan bir arsayı, kilise inşa edilmesi için Hırıstiyanlar?a verdi. Burada yapılacak kilisenin temel kazıları sırasında üzerinde eski dine ait yazılar bulunan bir taş çıktı. Hıristiyanlar bunu bir alay konusu yaptılar. Bu olay şehirde oldukça kalabalık halde bulunan putperestleri fena halde kızdırdı ve sonunda İskenderiye?de dini bir ayaklanma çıktı. İki taraf çarpıştı, insanlar kitle halinde kılıçtan geçirildi. İskenderiye Kütüphanesi?nin olduğu bölge yerle bir edildi. İmparator I.Theodosius, valiye başka büyük şehirlere göre eski dinin İskenderiye?de hala neden bu kadar canlı olarak devam ettiğini sorunca, buna sebep olarak İskenderiye Kütüphanesi?nin eski putperestlik kültürünü devam ettiren kitaplarını ileri sürdü. İmparator, bunun üzerine hepsinin yok edilmesini emretti. İskenderiye Kütüphanesi?ndeki tüm eserler şehrin hamamlarına dağıtılarak yaktırıldı ve böylece insanlık tarihinin bu eşsiz bilim ve kültür hazinesi sonsuza kadar yok oldu, dünyanın eski çağlarına ait pek çok değerli bilgi bir daha elde edilmeyecek şekilde ortadan kalktı. Yeni İskenderiye, eski İskenderiye?yi araştırıyor 1988 yılında yeniden inşasına başlanan; Mısır hükümeti, UNESCO ve BM Kalkınma Programına 225 milyon dolara mal olan; 2002?de 240 bin kitapla yeniden faaliyet göstermeye başlayan kütüphane dünyanın en büyük okuma salonuna sahip. İskenderiye Kütüphanesi bugün de çok büyük; ancak önemi eskisiyle kıyaslanamıyor bile. BM ve UNESCO?nun önderliğinde Mısır?da kurulan yeni İskenderiye Kütüphanesi?nin araştırmalar sonucunda açıkladığı, ?Yangını Hıristiyan azizler çıkarttı? gerçeği Batı dünyasında ne kadar etkili olur bilinmiyor. Bilinense, İskenderiye efsanesi etrafında şekillenen medeniyet savaşlarının devam ettiği. Kaynaklar AKSİYON - HAFTALIK HABER DERGİSİ - - - Competitive Advantage of Turkey HACLI SÜRÜLERININ ENDULÜS`DE YAKIP YIKTIKLARI KÜTÜTHANELERI ÖRT BAS ETMEK ICIN,?ISKENDERIYE KÜTÜPHANESINI MÜSLÜMANLAR YAKTI? YALANLARINI DÜNYAYA BILINCLI YAYMISLARDI,.. AYNI ZAMANDA; ATEIST DÜSÜNCEYE SAHIP OLANLARDA, bunu BIR MALZEME OLARAK YILLARCA KULLANMAYA CALISIP, MÜSLÜMANLARIDA HIRISTIYANLAR GIBIL BILIM DÜSMANI GÖSTERMEYE CABALAMISLARDI, TARIHI BILINCLI SAPTIRANLARIN CIRKEFLIKLERININ SEBEPLERINI IYI ANALIST ETMEK GEREKIR? Bu konuyla ilgili bazi gercekleri aktaran bir yaziyi sizler icin asagida geciyor, Dü$ünmenizi, ve yorumlarinizi rica ediyorum.. Saygilarimla İskenderiye Kütüphanesi?nin macerası ise daha enterasandır. M.Ö. III. yüzyılda kurulmuş olan kütüphane, insanlık tarihinde meydana getirilmiş olan en önemli eserlerden biridir. Eski kaynaklar, burada 900 bin cilt el yazması eserin toplandığını kaydeder. Batıda, bu kütüphanenin şehrin Müslümanlar tarafından alınmasından kısa bir süre sonra ikinci İslam Halifesi Hz. Ömer?in emriyle Mısır Fatihi Anur İbnül-As tarafından yakılarak yok edildiğine dair yanlış bir kanaat vardır. Aslında bu kütüphane, çok daha sonra Hıristiyanlar tarafından yakılmıştır. Olayı ve ayrıntıları anlatmadan önce, bu kütüphanenin nasıl kurulmuş olduğundan söz edelim. İskenderiye şehri M.Ö. 382 yılında, Makedonyalı İskender tarafından kurulmuştur. Onun ölümüyle imparatorluğun dağılışı sonunda kumandanlarından Lagus?un oğlu Ptolemaeus?un eline geçti. O da Mısır?da krallığını ilan etti. Mısır?da 300 yıl devam eden bu hanedanın ilk hükümdarı olup, 383 yılında 24 yaşında iken 24 yıl hüküm sürmüştür. Savaşı sevmezdi, hiçbir zaman ülkesinin sınırlarını genişletmek hevesine kapılmadı. Kendisi daha çok bilim ve edebiyata düşkündü. Mısırlılar?ın gelenek ve göreneklerini, dinlerini benimseyerek, halkın sevgisini kazandı. Eski kanunları, dini törenleri muhafaza etmekle kalmayıp, eski Mısır hükümdarlarının lakabı olan Firavun ünvanını aldı ve onları taklit ederek öz kızkardeşiyle evlendi. Bu yeni devletin merkezi İskenderiye şehriydi. Yeni firavun burayı baştanbaşa onarıp, genişleterek o devrin en meşhur başkenti haline getirdi. Burada meydana getirdiği en önemli eser ise müze ve buna bağlı olan kütüphane idi. Kurulması için saray civarında ve güzel bir yer seçildi. Müzede o devirde bilinen bütün ülkelerdeki hayvan ve bitkilerin bir örneği vardı. Ayrıca botanik bahçesi ve bir rasathane bulunuyordu. Otopsi yoluyla insan vücudunun incelenmesi için bir anatomi salonu açılmıştı. Bu bilim sitesinde fizik, kimya, tıp, astronomi, matematik, felsefe, edebiyat, ve fizyoloji bilgileri için evler yapılmıştı. Müzenin en önemli bölümü kütüphanesiydi. Kütüphanenin müdürü, bulabileceği her yazılı eseri alma yetkisine sahipti. Mısır?a giren her kitabın buraya götürülmesi mecburiyeti vardı. Kitabın burada bir nüshası çıkarılıp sahibine verilir, kitabın aslı ise kütüphanede kalırdı. Bir taraftan da yut dışına gönderilen memurlar, başka ülkelerde buldukları kitapları satın alıp, getirirlerdi. Böylece, o zamana kadar birçok bilime ait dağınık halde ve kaybolmaya mahkum durumda olan sayısız eser emin bir yerde toplanmış olurdu. İşte, Müslümanlar?ın İskenderiye?yi aldıktan sonra yakarak imha ettikleri iddia edilen kütüphane budur. 391 yılında Bizans?ın Mısır Valisi Theophilos, İskenderiye?de Mısır?ın eski din mensuplarına ait Osiris tapınağının yeri olan bir arsayı, kilise inşa edilmesi için Hırıstiyanlar?a verdi. Burada yapılacak kilisenin temel kazıları sırasında üzerinde eski dine ait yazılar bulunan bir taş çıktı. Hıristiyanlar bunu bir alay konusu yaptılar. Bu olay şehirde oldukça kalabalık halde bulunan putperestleri fena halde kızdırdı ve sonunda İskenderiye?de dini bir ayaklanma çıktı. İki taraf çarpıştı, insanlar kitle halinde kılıçtan geçirildi. İskenderiye Kütüphanesi?nin olduğu bölge yerle bir edildi. İmparator I.Theodosius, valiye başka büyük şehirlere göre eski dinin İskenderiye?de hala neden bu kadar canlı olarak devam ettiğini sorunca, buna sebep olarak İskenderiye Kütüphanesi?nin eski putperestlik kültürünü devam ettiren kitaplarını ileri sürdü. İmparator, bunun üzerine hepsinin yok edilmesini emretti. İskenderiye Kütüphanesi?ndeki tüm eserler şehrin hamamlarına dağıtılarak yaktırıldı ve böylece insanlık tarihinin bu eşsiz bilim ve kültür hazinesi sonsuza kadar yok oldu, dünyanın eski çağlarına ait pek çok değerli bilgi bir daha elde edilmeyecek şekilde ortadan kalktı. Yeni İskenderiye, eski İskenderiye?yi araştırıyor 1988 yılında yeniden inşasına başlanan; Mısır hükümeti, UNESCO ve BM Kalkınma Programına 225 milyon dolara mal olan; 2002?de 240 bin kitapla yeniden faaliyet göstermeye başlayan kütüphane dünyanın en büyük okuma salonuna sahip. İskenderiye Kütüphanesi bugün de çok büyük; ancak önemi eskisiyle kıyaslanamıyor bile. BM ve UNESCO?nun önderliğinde Mısır?da kurulan yeni İskenderiye Kütüphanesi?nin araştırmalar sonucunda açıkladığı, ?Yangını Hıristiyan azizler çıkarttı? gerçeği Batı dünyasında ne kadar etkili olur bilinmiyor. Bilinense, İskenderiye efsanesi etrafında şekillenen medeniyet savaşlarının devam ettiği. Kaynaklar AKSİYON - HAFTALIK HABER DERGİSİ - - - Competitive Advantage of Turkey |
|
|||
Allahta görüs degisikligi olmaz
hic bir DINDE görüs farki yok... tüm DINLERIN RUHU aynidir... ve ayni kalacak....
Sen istedigin kadar karalama aksiyonlari yap... icin icini ye.. patla catla hatta öl.. istedigini yap... bu SISTEM senin icin hatta Resüller icinde degismez.... |
|
|||
Kuran DISI... gecersiz o.T.
ohne Text
|