Usame Bin Ladin, yıllar önce yazdığı mektuplarında, IŞİD’ı tarif ediyor. “İmajımızı bozan gruplar var” diyor, saldırılar için adres olarak ABD’yi gösteriyor, Müslüman coğrafyasında eylem yapılmamasını istiyor.

Usame Bin Ladin, 2 Mayıs 2011’de Pakistan’da öldürüldü. Cesedi Umman Denizine atıldı. Ladin’in Abbatobad kentindeki evinde yıllar önce yazdığı mektuplar bulundu.

Ladin, mektupları 2006 ile 2010 yılları arasında yazmıştı. 2011’de bulunan mektuplar, 2012’de medyaya servis edildi.

Ladin, öldüğünde Suriye’deki iç savaş yeni yeni filizleniyordu. Mektuplardan haberimiz olduğunda ise 2012 Mayıs ayıydı. Henüz ortada IŞİD yoktu, El Kaide Suriye’de tam olarak yapılanmamıştı bile.

Peki neler yazıyordu o mektuplarda?

Ladin, daha ortada Suriye savaşı ve IŞİD yokken El Kaide içerisindeki bazı aşırı uç gruplardan bahsediyordu.

Mektuplarındaki sözlerinden o gruplar üzerinde bir etkisinin olmadığı anlaşılıyordu.

Onları örgütün imajını bozdukları için eleştiriyordu. “Müslüman ülkelerde eylem yapmayın, gidin ABD’de yapın, Amerika Başkanı Obama’ya suikast düzenleyin” diye sesleniyordu.

Mektuplar ortaya çıkıp yayınlandıktan sonra bazı uzmanlar, Ladin’in işaret ettiği El Kaide içerisinde, Müslümanları hedef alan eylemler hazırlığındaki radikal mi radikal gruplara takıldı.

El Kaide içindelerdi ama 2006’dan itibaren Ladin’in kontrolünde değillerdi. Batılı uzmanlar, özellikle lokal noktalardaki aşırı grupların yıllar önce Ladin’in emrinden çıktıklarını söylüyordu.

Buna destek olarak da yine Ladin’in sözlerini örnek gösterdiler. 2010 Ekim ayında Ladin, ismi açıklanmayan bir örgüt liderine yazdığı mektupta “Afganistan sınırından çekilin, orada siviller var, ABD uçakları sizi vururken, sivilleri de hedef alıyor” diyor.

Sonrasında bu emrinin dinlenmediği ortaya çıkıyor ve Ladin’in bu durumdan hiç memnun olmadığı, örgüt içerisindeki o yerel grupların da Ladin’i reddettikleri belirtiliyor.

Demek ki Ladin, bugün dünyanın başına bela olan IŞİD’dan yıllar önce haberdardı. Belki o zaman adı IŞİD değildi ama böyle bir örgüt yapılanması El Kaide içerisinde başlamıştı.

Ladin’in mektuplarında IŞİD’ı eleştiren sözleri onu temize çıkarmaya yetmez. Ama bu tarz yapılanmaları birileri oluşturuyorsa o zaman Ladin’in bir çırpıda evine yapılan baskınla ortadan kaldırılması da samimi bir operasyon olmayabilir.

Hatta kalemi içeriden bile kırılmış olabilir. Çünkü mektuplar ölmeden önce IŞİD’dan haberdar aynı zamanda rahatsız olduğunu, örgütün kontrolünden çıktığını iddia ediyor.

Ladin mektubunda “ABD Başkanını öldürün” talimatı vermiş ama örgüt onu dinlemeyip aksine Müslüman ülkelerde eylem yapmış.

Gerçi bugün ortaya çıkan El Kaide ve IŞİD fotoğraflarına bakınca “tüm bunların ne önemi var” diyoruz.

Gerçekten de öyle. Ne farkı var ki, ikisinin de sonucu islam ile terörü yan yana getirebilmek. İster ABD üzerinden yapmış olsunlar ister Suriye üzerinden. İkisinde de olan Müslümana oluyor.

Zira Ladin bir terör örgütü lideriydi. İslamifobia onun döneminde büyüdü. Lideri olduğu örgüt, kendi içerisinde daha kötü bir terör örgütü türetti. Ve İslam daha da büyük zarar görmeye başladı.



Taha Dağlı - Haber7

 Mit Zitat antworten