Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum > Gesellschaft & Soziales


Hilfe Kalender Heutige Beiträge

Antwort
 
Themen-Optionen Thema durchsuchen
  #30361  
Alt 13.10.2006, 14:48
Benutzerbild von roman
roman roman ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Evet hepsini okudum, şimdi ikinci soru,

nu bekliyorum Sevgili Özsu.

Ödülün büyük olduğunu söylemektesin ama sorduğun soru inan bana çok küçük.

Sevgili Özsu ben senin neye karşı çıktığını anlamıyorum.

Tolstoyun sanıyorum yalnızca Muhammet ile ilgili olanını okuyup diğerlerini hiç okumamış gibi bir izlenim edinmekteyim senden. Bunu neden mi yazmaktayım, bir ara o kitabı önermekte idin, bense onu çok önceleri okumuştum, sana bir uyarıda bulunayım, o kitaptan önce Tolstoyun İtiraflarını okuyunca neden Muhammet için böylesine bir kitap yazdığını daha iyi kavrarsın.

Eğer benim ile edebiyatı ve edebiyatçıları tartışmak istiyorsan buyur başla lütfen.

Lakin böylesine güzel ve onurlu bir başarıyı lütfen küçültüp, aşağılama...

Tüm büyük sanatçılar her zaman toplumlar ve kişilerden bir kaç adım önde yürürler.

Bazı kişilerin onları kavraması oldukça zaman alır.

Selamlar...
  #30362  
Alt 13.10.2006, 14:56
Benutzerbild von roman
roman roman ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Kısa bir geçmiş, milliyet gazetesi.

PAMUK OSMANLIDAN BATI YAŞAM TARZINA DÖNÜŞÜM DENEYİMİNİ ANLATTI’

Açıklamada, Pamuk’un, büyürken geleneksel Osmanlı aile ortamından daha Batı yönelimli bir yaşam tarzına dönüşüm deneyimini içeren bir anlatımının bulunduğu vurgulandı. Yazarın bu konuya, Thomas Mann’i takiben, bir ailenin üç neslinin hikayesini anlattığı ilk romanında (Cevdet Bey ve Oğulları) değindiği kaydedildi.

‘BEYAZ KALE İLE ULUSLARARASI TAKDİR KAZANDI’

İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi’nden yapılan açıklamada, Pamuk’un uluslararası başarısının üçüncü romanı "Beyaz Kale" ile geldiği belirtilerek "Bu romanın 17. yüzyıl İstanbul’unda geçen tarihi bir roman olarak yazılmakla birlikte, içeriğinin farklı türdeki öyküler üzerinden egomuzun nasıl oluştuğuna ilişkin bir öykü" olduğu, kitapta kişiliğin değişen bir yapı olarak gösterildiğine dikkat çekildi.

‘DOĞUDA BİR YILDIZ YÜKSELDİ’

Beyaz Kale’yle ilgili olarak New York Times Gazetesi, "Doğu’da bir yıldız yükseldi" yorumunu yapmıştı. "ABC, kitabın "Kitapçı dükkanlarında gelmiş geçmiş satılan en mükemmel hayal ürünü" olduğunu savunmuş, Publishers Weekly de "Ustaca kurulmuş paradokslarla ölüm, hayranlık uyandıran zarif bir postmodern hikaye" demişti.

BEYAZ KALE TÜM BATI DİLLERİNE ÇEVRİLDİ

Romanda 17. yüzyilda Türk korsanlarınca tutsak edilen bir Venedikli, Istanbul’a getirilir. Astronomiden, fizikten ve resimden anladığına inanan bu köle, aynı ilgileri paylaşan bir Türk tarafindan satın alınır. Garip bir benzerlik vardır bu iki insan arasında. Köle sahibi, kölesinden, Venedik’i ve Batı bilimini, ögrenmek ister. Bu iki kişi, efendi ile köle, birbirlerini tanımak, anlamak ve anlatmak için, Haliç’e bakan karanlık ve boş bir evde, aynı masanın iki ucuna oturur, konuşurlar. Hikayeleri ve serüvenleri, onları, veba salgınının kol gezdiği Istanbul sokaklarına, Çocuk Sultan’ın Düssel bahçelerine ve hayvanlarına, inanilmaz bir silahın yapımına , ’Ben neden benim ?’ sorusuna götürecektir.

1.9 MİLYON YTL ÖDÜL ALACAK

Pamuk bu prestijli ödülün yanı sıra 10 milyon İsveç kronu (yaklaşık 1.9 milyon YTL) para ödülünün de sahibi oldu. Bu sene Nobel Edebiyat Ödülü için şanslı görülen adaylar arasında Orhan Pamuk’un yanı sıra Suriyeli şair Adonis, İsveçli şair Tomas Tranströmer, Joyce Carol Oates, İsrailli yazar Amos Oz, Philip Roth, Mario Vargas Llosa, Çek yazar Milan Kundera ve Doris Lessing, Amerikalı yazar Paul Aster, Inger Christensen’in de adı geçiyordu.

MEMLEKETİ İSTANBUL’A VURGU YAPILDI

Nobel ödüllerini veren İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi Orhan Pamuk’un memleketi İstanbul’un melankolik ruhunu arayışına dikkat çekildi. 1952’de istanbul’da doğan Pamuk, Cevdet Bey ve Oğulları ve Kara Kitap adlı romanlarında anlattığına benzer bir ailede, Nişantaşı’nda büyüyüp yetişti. New York’ta geçirdiği üç yıl dışında hep istanbul’da yaşadı. Liseyi Robert Koleji’nde bitirdi, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde üç yıl mimarlık okudu.1976’da İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsü’nü bitirdi. 1974’den başlayarak düzenli bir şekilde yazı yazmayı kendine iş edindi. İlk romanı Cevdet Bey ve Oğulları 1979’da Milliyet Yayınları Roman Yarışması’nı kazandı. 1982’de yayımlanan bu kitap 1983 Orhan Kemal Roman Ödülü’nü de aldı. Aynı yıl ilk baskısı çıkan Sessiz Ev ile 1984 Madaralı Roman Ödülü’nü ve bu kitabın Fansa’a çıkan çevirisiyle de 1991 Pix de la Decouverte Européenne’i (Avrupa Keşif Ödülü) kazandı. 1990’da yayımlanan Kara Kitap, karmaşıklığı, zenginliği ve doluluğuyla çağdaş türk edebiyatının üzerinde en fazla tartışılan ve en çok okunan romanlarından biri oldu. Ömer Kavur’un yönetmenliğini yaptığı Gizli Yüz filminin senaryosunu da Pamuk 1992 yılında kitaplaştırdı. 1994’te yayımlanan ve esrarengiz bir kitaptan etkilenen üniversiteli gençleri hikâye ettiği Yeni Hayat adlı romanı Türk edebiyatının en çok okunan kitaplarından biri oldu. 1998’de yayımladığı Benim Adım Kırmızı adlı romanı olağanüstü bir ilgi gördü. Romanları yirmi dile çevrilen Orhan pamuk 25 yıldır tuttuğu defterler, dergi ve gazetelere yazdığı yazılar, denemeler, eleştiri yazıları, röportajlar ve gezi notlarından yaptığı titiz bir seçme ile daha önce yayımlanmamış "Pencereden bakmak" adlı uzun hikâyesini aralık 1998’de Öteki Renkler başlığıyla kitaplaştırdı.

1982"den bu yana ödülü alanlar

Nobel Edebiyat ödülünü 1982’den bu yana kazananların listesi şöyle:
2006: Orhan Pamuk (Türkiye).
2005: Harold Pinter (İngiltere).
2004: Elfriede Jelinek (Avusturya).
2003: John Maxwell Coetzee (Güney Afrika).
2002: İmre Kertesz (Macaristan).
2001: V.S. Naipaul (İngiltere).
2000: Gao Şingcian (Çin).
1999: Günter Grass (Almanya).
1998: Jose Saramago (Portekiz).
1997: Dario Fo (İtalya).
1996: Wislawa Szymborska (Polonya).
1995: Seamus Heaney (İrlanda).
1994: Kenzaburo Oe (Japonya).
1993: Toni Morrison (ABD).
1992: Derek Walcott (St. Lucia).
1991: Nadine Gordimer (Güney Afrika).
1990: Octavio Paz (Meksika).
1989: Camilo Jose Cela (İspanya).
1988: Necib Mahfuz (Mısır).
1987: Joseph Brodsky (ABD).
1986: Wole Soyinka (Nijerya).
1985: Claude Simon (Fransa).
1984: Jaroslav Seifert (Çekoslovakya).
1983: William Golding (İngiltere).
  #30363  
Alt 13.10.2006, 14:59
Benutzerbild von roman
roman roman ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Orhan Pamuk Kimdir? Milliyetten.

rhan Pamuk kimdir?

"Nobel 2006 Edebiyat Ödülü"ne layık görülen Orhan Pamuk’un adı Türk edebiyat tarihinde önemli bir yere yazıldı.
Nobel Edebiyat Ödülü verilen ilk Türk yazarı olan Orhan Pamuk 1952’de İstanbul’da doğdu. "Cevdet Bey ve Oğulları" ve "Kara Kitap" romanlarında anlattığına benzer kalabalık bir ailede, Nişantaşı’nda büyüdü.
Otobiyografik kitabı "İstanbul"da anlattığı gibi, çocukluğundan 22 yaşına kadar yoğun bir şekilde resim yaparak ve ileride ressam olacağını düşleyerek yaşadı.
Liseyi İstanbul’da Robert College’de okudu. İstanbul Teknik Üniversitesinde üç yıl mimarlık okuduktan sonra, mimar ve ressam olmayacağına karar verip okulu bıraktı.
İstanbul Üniversitesinde gazetecilik okuyan ama bu işi de hiç yapmayan Pamuk, 23 yaşından sonra romancı olmaya karar verdi.
Pamuk’un ilk romanı "Cevdet Bey ve Oğulları" 1982’de yayımlandı.
İstanbullu, zengin ve Pamuk gibi Nişantaşı’nda yaşayan bir ailenin üç kuşaklık hikâyesi olan bu roman "Orhan Kemal" ve "Milliyet Roman Ödülleri"ni aldı.
Pamuk ertesi yıl "Sessiz Ev" adlı romanını yayımladı ve bu kitabın Fransızca çevirisiyle 1991’de "Prix de la Decouverte Europeene"i kazandı.
Venedikli bir köle ile bir Osmanlı alimi arasındaki gerilimi ve dostluğu anlatan romanı "Beyaz Kale" (1985), 1990’dan sonra başta İngilizce olmak üzere pek çok dilde yayımlanarak Pamuk’a uluslararası ününü sağlayan ilk romanı oldu.

"PRİX FRANCE CULTURE ÖDÜLÜ"NÜ KAZANMIŞTI
Orhan Pamuk, 1985-1988 yılları arasında New York’ta Columbia Üniversitesinde "misafir alim" olarak bulundu.
Büyük bir çoğunluğunu burada yazdığı, İstanbul’un sokaklarını, geçmişini, kimyasını ve dokusunu, kayıp eşini arayan bir avukat aracılığıyla anlatan "Kara Kitap", 1990’da Türkiye’de yayımladı. Fransızca çevirisiyle "Prix France Culture Ödülü"nü kazanan Pamuk, bu romanla ününü hem Türkiye’de hem de yurt dışında artırdı.
Pamuk’un 1991 yılında "Kara Kitap"taki bir sayfalık hikayeden senaryolaştırdığı "Gizli Yüz" filme çekildi.
Orhan Pamuk’un 1994’te Türkiye’de yayımlanan, esrarengiz bir kitaptan etkilenen üniversiteli bir genci hikâye ettiği "Yeni Hayat" adlı romanı en çok okunan kitaplarından biri oldu.

"BENİM ADIM KIRMIZI"
Pamuk’un Osmanlı ve İran nakkaşlarını, batı dışındaki dünyanın görme ve resmetme biçimlerini bir aşk ve aile romanının entrikasıyla hikâye ettiği "Benim Adım Kırmızı" adlı romanı 1998’de yayımladı.
Orhan Pamuk, bu kitapla Fransa’da "Prix Du Meilleur Livre Etranger", İtalya’da "Grinzane Cavour" (2002) ve İrlanda’da "International Impac-Dublin" (2003) ödüllerini kazandı.
Yurt içinde ve yurt dışında çeşitli gazete ve dergilere yazdığı edebi, kültürel makaleler ve kendi not defterlerinden oluşturduğu geniş bir seçmeyi 1999 yılında "Öteki Renkler" adıyla yayımlayan Pamuk, "İlk ve son siyasi romanım" dediği "Kar" adlı kitabını 2002’de yayımladı.
"Kar" kitabı New York Times Book Review tarafından 2004 yılının en iyi 10 kitabından biri seçilen Pamuk’un 2003 yılında yayımladığı son kitabının adı "İstanbul".
Alman Yayıncılar Birliği tarafından 1950 yılından beri verilmekte olan, Almanya’nın kültür alanındaki en seçkin ödülü olarak kabul edilen "Barış Ödülü" 2005’te Orhan Pamuk’a verildi. Aynı yıl, Fransa’da her yıl en iyi yabancı romana
verilen "Le Prix Medicis Etranger"i Orhan Pamuk’un "Kar" adlı romanı aldı.
  #30364  
Alt 13.10.2006, 15:07
Benutzerbild von roman
roman roman ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Bir ek de ben yapayım.

Tüm şeker hastalarının oruç tutmasıda doğru olan bir şey değildir.

Bu örnekler çoğaltılabilir. En doğrusu bir TIP uzmanına danışmaktır.
  #30365  
Alt 13.10.2006, 15:21
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard haste noch mehr von deinen "sprüchen" :)

ohne Text
  #30366  
Alt 13.10.2006, 18:10
Benutzerbild von freebee
freebee freebee ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Verfälschungen?

Selam! Trotz der berechtigten Kritik, habe ich eine Frage (denn fast immer kommt bei einem Vergleich zwischen den "offenbarten Büchern" das Argument auf, die Thora, die Psalter und die Evangelien seien - im Gegensatz - zum Koran verfälscht worden):

Ist das eigentlich historisch belegt? Wer hat diese Verfälschungen wann vorgenommen?

Und wie steht es mit der Überlieferung des Koran? Warum ließ z.B. der dritte Kalif Uthman (644-656) im Jahr 651 jede vorhandene Originalschrift des Koran verbrennen (was im übrigen doch als grosse Sünde gelten müsste)? Warum gibt es die "Kufa-Version" des Koran mit ein bzw. zwei mehr Suren als die des Abu Bakr?

Ich vermute, es ist bereits eine Frage des Glaubens, auf die Richtigkeit einer Überlieferung zu vertrauen. Aus der Perspektive des kritischen Historikers muss man aber anders fragen (dürfen), v.a. wenn man nicht- oder andersgläubige überzeugen möchte - oder?

PS: Allen noch einen schönen Ramadan!
  #30367  
Alt 13.10.2006, 19:16
Benutzerbild von lala1
lala1 lala1 ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 7
Standard ...sayin roman,

Türkiye kökenli olan kelime seciminiz beni düsündürdü, aceba neden öyle yazdi diye...
Türkiyenin edebiyatinda bir Nobel ödülünün hak görünmesi güzel bir olay.
Burada edebiyatcilik mi ödüllendirildi yoksa edebiyatin ele aldigi konular mi?
  #30368  
Alt 13.10.2006, 20:04
Benutzerbild von roman
roman roman ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Merhaba Lala!

Sevgili Lala, oldukça yerinde ve güzel bir soru sorduğun her iki soru. Türkiye kökenli cümlem bilerek ve isteyerek seçtiğim bir cümledir. Elbet hepimiz Türkiye kökenliyiz, 640 yıllık büyük bir İmparatorluk geçmişi olan üç kıtada bulunmuş bir geçmişimiz var. Ve bu geçmişin içinde yaşayanlar çok Milletli, çok dinli, çok dilli Milletler, topluluklar. Orhan Pamuğun ele aldığı konularda bu geçmişi oldukça iyi bir şekilde irdelemesi. Orhan Pamuğu daha önce okuduğum çok değerli Türkiyeli yazarlardan ayıran bir özellik bulunmakta. Diğer yazarların büyük bir kısmı küçük dünyaların kırsal karakteri ile konuyu oluşturup, kahramanlarını o dünyadan dış dünya ile buluşturamamasıdır. Türkiye kökenliliği hem edebi bir yaklaşımı merkezinden çıkarıp dünyalaştırabilmesi, hem de yazarın gerçekten o köklerin ve kökenlerin içinde bulunmasıdır.

Nobel’i edebi yazı gücünden mi, yoksa içeriğinden mi aldığı sorusunu da ek olarak sormaktasın. Ödülü ben vermedim, elbet verenlerin bu noktada çok ciddi ve önemli kriterleri bulunmaktadır. Dünyanın en büyük ve en ciddi ödülünün elbet ağırlığı kadar bir de ciddiyeti vardır. Benim bu konuda söyleyebileceğim her ikisi içinde verildiğidir. Eğer bir edebiyat eseri dünya edebiyatı olabilecekse hem yazı gücü, hem içerdiği kurgudur onun dünya edebiyatıçısı ve dünya yazarlığını oluşturan. Bir yazar bilmediği bir şeyi yazarak yazar olmaz. Hele, hele Nobelli bir yazar asla olamaz.

Selamlar...
  #30369  
Alt 14.10.2006, 01:46
Benutzerbild von latinoqueen
latinoqueen latinoqueen ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard über solch ein gsetz wird schon nachgeda

cht...ist echt lächerlich dass die türken jetzt sowas in erwägung zeihen...stht zumindest in der Welt von letzter woche drin..mauahahahahha...
wiee dumm muss man sein..
  #30370  
Alt 14.10.2006, 13:09
Benutzerbild von akshalil
akshalil akshalil ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard An diejenigen, die als Grund

von Nobelpreis, die Aussage von Pamuk über Armenier spekulieren, und die sich von daher verweigern auf ihn Stolz zu sein:

Zur Person Pamuk; Er gehört zu den westlich orientierten Eliten, also von dem sogenannten "Beyaztürkler", wohnt in Nisantasi, hat eine Ferienhaus in istanbul Adalar..genug wohlhabend, so dass er sich in seinen literarischen Elfenbeinturm zurückgezogen hat..Für politischen Themen war er fast nie engagiert..Obwohl er seit mitte der 90 er Jahre bekannt und berühmt ist,seine Werke in vielen Sprachen übersetzt worden sind, hat er keine verbreitete Zuneigung unter der Bewölkerung gefunden, da seine postmodernisch-induvalistische Art der Masse nicht zugänglich war...Vielen in der Türkei wäre dieser Preis für Yasar Kemal lieber gewesen, weil er eine verbreiteter Zuneigung der Leser geniest, weil er die Probelemen der einfachen Mehmet, Ahmet, Ali in Cukurova erzählht hat, die unter Agas, Esrefs usw. gelitten haben...

Ein Rückblick in die letzten 2 Jahre wäre für uns hilfreich:
Pamuk hat weder von Genozid noch von dessen Anerkennung als solche gesprochen..sondern etwa " 1)in meinem Land sind 1 millionen Armenier und 30.000 Kurden ermordert worden und 2) das wagt sich niemand, außer mir, zu sagen"

Der erste Teil kann geschichtlich und faktisch richtig sein, der zweite Teil ist allerdings schlicht übertrieben. Darüberhinaus kann man die ganze Aussage kritisieren, was ich auch tat und tue..Es jedoch zu spekulieren, dass Pamuk den Preis deswegen gewonnen hat, ist mir einfach befremdlich, was ich nur mit Kopfschütteln zur Kenntnis nehme... wie war das alles so geschehen, was kam nach der Aussage:

Es hat in der Türkei eine heftige Protest gegen ihm gegeben, von gemässigte vernünftige Kritik, bis hin zur in ihrem Stolz verletzte Nationalisten, die ihm Eier geworfen und mit Tode bedroht haben..

-Ein dämmlicher Gouverneuer hat in seinem Verwaltungsgebiet die Ausräumung von Pamuks Bücher angeordnet..Man hat in der isparterer Universität ein Mädchen gesucht, das sein Buch gelesen haben soll.ja es klingt wie hexenverfolgung aber das war alles in Schlagzeilen.. ich kann mich noch gut erinnern und diese ganze dämliche Theater wurde auch bestimmt von westlichen Medien registriert..
- Man hat ihn aufgrund derselben Aussage wegen "Beleidugung des Türkentums" vor Gericht gebracht, was wieder in der ganzen Welt als lächerliche Aktion mit Kopfschütteln aufgenommen wurde..und noch wichtiger ist, dass die Mehrheit erst nach diesen Reaktionen von dem Interwiew und Aussage Kenntnis erlangt haben

Höchstwahrscheinlich wurde dieser ganze Verlauf registriert und bei der Preisvergabe mitberücksichtigt ..jetz die Frage, wenn es so gewesen ist, wer hat dazu bitteschön beitragen? die Aussage von Pamuk? der einflussreische armenische Diaspora? die von der Türkei ausgehende Reaktionen? welche von denen haben ihn als mutige Held represäntiert??
Antwort



Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu