Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
  #35261  
Alt 23.04.2008, 22:35
zargon
 
Beiträge: n/a
Standard aufbau?

ich würde für den abriss spenden - am besten ein warmer abriss.
  #35262  
Alt 26.04.2008, 12:32
Benutzerbild von fanihayat
fanihayat fanihayat ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Evlere Şenlik Tesettür Defilesi

Evlere Şenlik Tesettür Defilesi

Mehmet Şevket Eygi

25.04.2008


BİRTAKIM İslâmcılar ve modern/asrî Müslümanlar işi iyice azıttılar. Ben görmedim, sözde İslâmî bir tesettür defilesi yapılmış. Bizzat görmedim, anlattılar defilenin başlıca özellikleri şunlarmış:

Bir başka zaman, bikini mayo giyip arz-ı endam eden birtakım malum ve mahut manken kadınlar, bu sefer o biçim tesettürlü kıyafetler sergilemişler, podyumlarda salına salına, kırıta kırıta tak tak çat çat yürümüşler.

Birtakım hacılar, “çok dindar” Müslüman erkekler bunları zevkle ve ilgiyle seyretmişler. Aracıkta namaz kılanları bile görülmüş... Böyle dindarlığa can kurban...

Bu esnada ilahîler okunmuş, dua etme numaraları yapılmış. Renkler, ışıklar, sesler, tak tak tak tok tok tok manken yürüyüşleri.

Ağızlar kulaklarda... Oh ne güzel, oh ne moderin, oh ne çağdaş...

İslâm tarihi 1400 küsur yıl boyunca böyle rezalet görmedi!...

Moda defilesi olur, manken olur, bunlar bazen mayo, bazen elbise teşhir edebilir ama böyle şeyler İslâm adına, Müslümanlık adına yapılamaz.

İslâm dini ve şeriatı, genç, güzel, cazibedar, seksî, fıkırdak genç kadınların erkeklere elbise teşhir etmesine izin vermez.

Böyle defileler, böyle teşhirler fısktır, fücurdur, günahtır, ayıptır.

Diyanet ve büyük İslâm cemaatleri, turuk-i aliye-i islâmiyye, ulema, meşayih bu konuda bildiriler yayınlamalı ve yapılan günahı takbih etmelidir (kötülemelidir).

Kutsal tesettür kurumu ve değeri böyle âdi ticaretlere, bezirganlıklara alet edilmemelidir.

İlahî tokatlardan ve şamarlardan korksunlar.

Bendeniz vaktiyle gaflet edip bir kere böyle bir tesettür defilesine gitmiştim. Bu sonuncusu büsbütün rezalet olmuş.

Böyle şeyleri Batılılar, mürtedler, dinden uzaklaşmışlar, çağdaşlar yapabilir ama dinibütün Müslümanlar yapamaz.

Yapacaklarsa bari sırf kadınlar için yapsınlar, erkekleri sokmasınlar.

Kimseyi üzmemek için tenkitlerimi son derece yumuşak yapıyorum.

İslâm’da böyle şeyler olur, Müslüman böyle şeyler yapabilir diyorlarsa, buyursunlar yirmi kadar Müslüman ülkenin fetva makamlarına, büyük ulemasına, meşayihına soralım. Hiçbiri evet demeyecektir, fetva ve ruhsat vermeyecektir.

İslâm dininde Allah’tan korkmak vardır. Lütfen Allah’tan korkalım, tevbe istiğfar edelim ve bir daha böyle fuhşiyyat, azgınlık, münker şeyler teşhir etmeyelim.

Kıtlığa, Yokluğa, Pahalılığa Hazırlanınız

BENİM şahsî görüşüm değil, dünya çapında uzmanlar söylüyor, “ABD bir şirket olsaydı çoktan iflasını ilan ederdi...” Kim mi söylüyor? ABD’nin dört başkanına (Reagan, Ford, Baba Bush ve Clinton) danışmanlık yapmış Stephen M. Studdert.

Dünya dehşetli bir krize gidiyor. Afrika ve Asya ülkelerinde açlık isyanları yayılacaktır.

Bizdeki temel gıda maddeleri; ekmek, pirinç, bulgur, yemeklik yağ kısa zamanda ne kadar pahalandı... Pahalı ama şu anda piyasada mevcut... Yarın birçok gıda maddesi bulunmayacaktır.

Yaşı müsait olanlar hatırlayacaktır. Şu meşhur Karaoğlan Ecevit zamanında birçok ihtiyaç maddesi yoktu, halk kuyruklarda çile çekiyordu.

Türkiye’nin bir yılda çöpe attığı ekmek, Somali’nin bir yıllık ekmek tüketimi kadarmış.

İnsanlık çıldırmış... Zengin Müslümanların bir kısmı umursamazlık ve gaflet içinde.

Bir tarafta sefalet, açlık, perişanlık; öbür tarafta lüks, israf, aşırı tüketim, azgınlık...

Bu gidişin sonu çok kötüdür. Herkese laf anlatmak mümkün değildir. Şuurlu ve vicdanlı Müslüman kardeşlerime bazı tavsiyelerim olacak:

1. Lüks ve israfı bırakalım ve zühde, kanaate, tevazua, iktisada (tutumluluk) yönelelim.

2. Pirinç aşırı şekilde pahalandıysa bulgura, makarnaya yönelelim.

3. Mercimek, patates, nohut gibi ucuz, fakat doyurucu, besleyici, dengeli yiyeceklere iltifat edelim.

4. Asla israf etmeyelim. Kurudu, bayatladı diye bir ekmeği çöpe atmak Allah’ın aziz bir nimetine küfranda bulunmak demektir. Böyle yapanlar, günün birinde bir lokma kuru ekmeğe muhtaç kalabilirler.

5. İslâm’ın emrettiği paylaşma, yardımlaşma ahlâkı ile ahlâklanalım.

6. Komşumuz aç gecelerken, biz tok sabahlamayalım.

7. Kötü günler için şimdiden tedbir alalım.

8. Stok yapmamak şartıyla, bir kenara az miktarda yiyecek koyalım.

9. Merhametli olalım, fakirlere yardım edelim. Ta ki, Allah da bize rahmet eylesin.

10. Nemrud, Firavun ahlâkını bırakalım, Peygamber’in ahlâk ve sünnetine yapışalım.

Bazı beyinsizleri duyar gibiyim: “Ekmek bulamazsak, pasta yeriz.”

Ya pasta da bulamazsanız? O zaman ne (...) yersiniz?

Liselerde Ahlâk ve Karakter Terbiyesi

BİR öğretmen dostum anlattı: Almanya’dan gurbetçi bir aile yurda kesin dönüş yapmış. Lise öğrencisi oğulları burada tahsiline devam edecek. Müracaat ettiği okulda, hangi sınıfa alalım diye bir imtihan yapmışlar. Coğrafya sorusu olarak Türkiye’nin beş ilini say demişler. Sınav yazılı oluyor, çocuk üç il yazabilmiş. Alman okullarında Türkiye coğrafyası okutulmuyor... Oradaki öğretmenlerden biri acımış, çocuğun kulağına iki il daha fısıldamış... Lakin o bunları kağıdına yazmamış. Sonra sormuşlar, “Yavrum biz sana yardımcı olmak istedik, niçin yazmadın?” Şu cevabı vermiş: “Onlar benim kendi bilgilerim değildi, yazmam dürüst bir hareket olmazdı...”

Okullarda bilgi ve kültürün yanında mutlaka ahlâk ve karakter terbiyesi de verilmelidir. Medenî Avrupa ülkelerinde bu var, bizde maalesef yok.

Yıl 1952, liseden mezun oluyorum. O yıla ait mezuniyet albümü için son sınıf öğrencilerinden para toplandı, meşhur Çituris Biraderler matbaasında kuşe kağıda, ciltli güzel bir kitap bastırılacak. Fotoğraflar çektirildi, okula bir karikatürist getirildi ve öğrencilerin karikatürleri çizdirildi ve sonunda kitap matbaada basıldı. Basıldı ama biz öğrenciler birer nüsha alamadık. Çünkü, toplanan para Çituris’lere verilmemiş, bu işi üzerine alan bir arkadaşımız zimmetine geçirmiş...

Arkadaşlarının albüm paralarını zimmetine geçiren tazecik genç ileride ne olur? Hortumcu olur, düzenbaz olur, haram yiyici olur, hırsız olur...

Ahlâklı, faziletli, terbiyeli, karakterli, şerefli, namuslu, haysiyetli bir öğrenci kopya çeker mi? Kesinlikle çekmez. Çünkü böyle bir şey hırsızlıktır.

20 Nisan’da İzmit’te bir sohbet konuşması yaptım. Dinleyicilerimin içinde temiz liseli gençler vardı. Okullarda kopya çekiliyor mu diye sordum. Bol bol çekiliyormuş...

Okullarda, aile ocağında, toplumda gençlere ve çocuklara ahlâk ve karakter terbiyesi veremeyen bir toplum ileride dizlerini çok döver.

Oldukça bilgili ve kültürlü, lakin ahlâk ve karakter boyutu yok... Böyle bir kişi canavardır, kurttur.

Cumhuriyetçiyim diyor ama faziletsiz, böyle cumhuriyetçi olmaz. Cumhuriyet fazilet rejimidir. Fazilet yoksa gerçek cumhuriyet de yoktur.

Dindar geçiniyor, namaz kılıyor ama ahlâkı düzgün değil. O da gerçek dindar değil, dindar kılıklı bir sahtekârdır.

Türkiye’deki ahlâksızlık, faziletsizlik, karaktersizlik beni çok korkutuyor.

Ahlâklı ve faziletli vatandaş hiç yok değil ama bugünkü sayıları ve ağırlıkları yetmez.

Ahlâk iledir nizam-ı âlem...
  #35263  
Alt 26.04.2008, 12:32
Benutzerbild von fanihayat
fanihayat fanihayat ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Evlere Şenlik Tesettür Defilesi

Evlere Şenlik Tesettür Defilesi

Mehmet Şevket Eygi

25.04.2008


BİRTAKIM İslâmcılar ve modern/asrî Müslümanlar işi iyice azıttılar. Ben görmedim, sözde İslâmî bir tesettür defilesi yapılmış. Bizzat görmedim, anlattılar defilenin başlıca özellikleri şunlarmış:

Bir başka zaman, bikini mayo giyip arz-ı endam eden birtakım malum ve mahut manken kadınlar, bu sefer o biçim tesettürlü kıyafetler sergilemişler, podyumlarda salına salına, kırıta kırıta tak tak çat çat yürümüşler.

Birtakım hacılar, “çok dindar” Müslüman erkekler bunları zevkle ve ilgiyle seyretmişler. Aracıkta namaz kılanları bile görülmüş... Böyle dindarlığa can kurban...

Bu esnada ilahîler okunmuş, dua etme numaraları yapılmış. Renkler, ışıklar, sesler, tak tak tak tok tok tok manken yürüyüşleri.

Ağızlar kulaklarda... Oh ne güzel, oh ne moderin, oh ne çağdaş...

İslâm tarihi 1400 küsur yıl boyunca böyle rezalet görmedi!...

Moda defilesi olur, manken olur, bunlar bazen mayo, bazen elbise teşhir edebilir ama böyle şeyler İslâm adına, Müslümanlık adına yapılamaz.

İslâm dini ve şeriatı, genç, güzel, cazibedar, seksî, fıkırdak genç kadınların erkeklere elbise teşhir etmesine izin vermez.

Böyle defileler, böyle teşhirler fısktır, fücurdur, günahtır, ayıptır.

Diyanet ve büyük İslâm cemaatleri, turuk-i aliye-i islâmiyye, ulema, meşayih bu konuda bildiriler yayınlamalı ve yapılan günahı takbih etmelidir (kötülemelidir).

Kutsal tesettür kurumu ve değeri böyle âdi ticaretlere, bezirganlıklara alet edilmemelidir.

İlahî tokatlardan ve şamarlardan korksunlar.

Bendeniz vaktiyle gaflet edip bir kere böyle bir tesettür defilesine gitmiştim. Bu sonuncusu büsbütün rezalet olmuş.

Böyle şeyleri Batılılar, mürtedler, dinden uzaklaşmışlar, çağdaşlar yapabilir ama dinibütün Müslümanlar yapamaz.

Yapacaklarsa bari sırf kadınlar için yapsınlar, erkekleri sokmasınlar.

Kimseyi üzmemek için tenkitlerimi son derece yumuşak yapıyorum.

İslâm’da böyle şeyler olur, Müslüman böyle şeyler yapabilir diyorlarsa, buyursunlar yirmi kadar Müslüman ülkenin fetva makamlarına, büyük ulemasına, meşayihına soralım. Hiçbiri evet demeyecektir, fetva ve ruhsat vermeyecektir.

İslâm dininde Allah’tan korkmak vardır. Lütfen Allah’tan korkalım, tevbe istiğfar edelim ve bir daha böyle fuhşiyyat, azgınlık, münker şeyler teşhir etmeyelim.

Kıtlığa, Yokluğa, Pahalılığa Hazırlanınız

BENİM şahsî görüşüm değil, dünya çapında uzmanlar söylüyor, “ABD bir şirket olsaydı çoktan iflasını ilan ederdi...” Kim mi söylüyor? ABD’nin dört başkanına (Reagan, Ford, Baba Bush ve Clinton) danışmanlık yapmış Stephen M. Studdert.

Dünya dehşetli bir krize gidiyor. Afrika ve Asya ülkelerinde açlık isyanları yayılacaktır.

Bizdeki temel gıda maddeleri; ekmek, pirinç, bulgur, yemeklik yağ kısa zamanda ne kadar pahalandı... Pahalı ama şu anda piyasada mevcut... Yarın birçok gıda maddesi bulunmayacaktır.

Yaşı müsait olanlar hatırlayacaktır. Şu meşhur Karaoğlan Ecevit zamanında birçok ihtiyaç maddesi yoktu, halk kuyruklarda çile çekiyordu.

Türkiye’nin bir yılda çöpe attığı ekmek, Somali’nin bir yıllık ekmek tüketimi kadarmış.

İnsanlık çıldırmış... Zengin Müslümanların bir kısmı umursamazlık ve gaflet içinde.

Bir tarafta sefalet, açlık, perişanlık; öbür tarafta lüks, israf, aşırı tüketim, azgınlık...

Bu gidişin sonu çok kötüdür. Herkese laf anlatmak mümkün değildir. Şuurlu ve vicdanlı Müslüman kardeşlerime bazı tavsiyelerim olacak:

1. Lüks ve israfı bırakalım ve zühde, kanaate, tevazua, iktisada (tutumluluk) yönelelim.

2. Pirinç aşırı şekilde pahalandıysa bulgura, makarnaya yönelelim.

3. Mercimek, patates, nohut gibi ucuz, fakat doyurucu, besleyici, dengeli yiyeceklere iltifat edelim.

4. Asla israf etmeyelim. Kurudu, bayatladı diye bir ekmeği çöpe atmak Allah’ın aziz bir nimetine küfranda bulunmak demektir. Böyle yapanlar, günün birinde bir lokma kuru ekmeğe muhtaç kalabilirler.

5. İslâm’ın emrettiği paylaşma, yardımlaşma ahlâkı ile ahlâklanalım.

6. Komşumuz aç gecelerken, biz tok sabahlamayalım.

7. Kötü günler için şimdiden tedbir alalım.

8. Stok yapmamak şartıyla, bir kenara az miktarda yiyecek koyalım.

9. Merhametli olalım, fakirlere yardım edelim. Ta ki, Allah da bize rahmet eylesin.

10. Nemrud, Firavun ahlâkını bırakalım, Peygamber’in ahlâk ve sünnetine yapışalım.

Bazı beyinsizleri duyar gibiyim: “Ekmek bulamazsak, pasta yeriz.”

Ya pasta da bulamazsanız? O zaman ne (...) yersiniz?

Liselerde Ahlâk ve Karakter Terbiyesi

BİR öğretmen dostum anlattı: Almanya’dan gurbetçi bir aile yurda kesin dönüş yapmış. Lise öğrencisi oğulları burada tahsiline devam edecek. Müracaat ettiği okulda, hangi sınıfa alalım diye bir imtihan yapmışlar. Coğrafya sorusu olarak Türkiye’nin beş ilini say demişler. Sınav yazılı oluyor, çocuk üç il yazabilmiş. Alman okullarında Türkiye coğrafyası okutulmuyor... Oradaki öğretmenlerden biri acımış, çocuğun kulağına iki il daha fısıldamış... Lakin o bunları kağıdına yazmamış. Sonra sormuşlar, “Yavrum biz sana yardımcı olmak istedik, niçin yazmadın?” Şu cevabı vermiş: “Onlar benim kendi bilgilerim değildi, yazmam dürüst bir hareket olmazdı...”

Okullarda bilgi ve kültürün yanında mutlaka ahlâk ve karakter terbiyesi de verilmelidir. Medenî Avrupa ülkelerinde bu var, bizde maalesef yok.

Yıl 1952, liseden mezun oluyorum. O yıla ait mezuniyet albümü için son sınıf öğrencilerinden para toplandı, meşhur Çituris Biraderler matbaasında kuşe kağıda, ciltli güzel bir kitap bastırılacak. Fotoğraflar çektirildi, okula bir karikatürist getirildi ve öğrencilerin karikatürleri çizdirildi ve sonunda kitap matbaada basıldı. Basıldı ama biz öğrenciler birer nüsha alamadık. Çünkü, toplanan para Çituris’lere verilmemiş, bu işi üzerine alan bir arkadaşımız zimmetine geçirmiş...

Arkadaşlarının albüm paralarını zimmetine geçiren tazecik genç ileride ne olur? Hortumcu olur, düzenbaz olur, haram yiyici olur, hırsız olur...

Ahlâklı, faziletli, terbiyeli, karakterli, şerefli, namuslu, haysiyetli bir öğrenci kopya çeker mi? Kesinlikle çekmez. Çünkü böyle bir şey hırsızlıktır.

20 Nisan’da İzmit’te bir sohbet konuşması yaptım. Dinleyicilerimin içinde temiz liseli gençler vardı. Okullarda kopya çekiliyor mu diye sordum. Bol bol çekiliyormuş...

Okullarda, aile ocağında, toplumda gençlere ve çocuklara ahlâk ve karakter terbiyesi veremeyen bir toplum ileride dizlerini çok döver.

Oldukça bilgili ve kültürlü, lakin ahlâk ve karakter boyutu yok... Böyle bir kişi canavardır, kurttur.

Cumhuriyetçiyim diyor ama faziletsiz, böyle cumhuriyetçi olmaz. Cumhuriyet fazilet rejimidir. Fazilet yoksa gerçek cumhuriyet de yoktur.

Dindar geçiniyor, namaz kılıyor ama ahlâkı düzgün değil. O da gerçek dindar değil, dindar kılıklı bir sahtekârdır.

Türkiye’deki ahlâksızlık, faziletsizlik, karaktersizlik beni çok korkutuyor.

Ahlâklı ve faziletli vatandaş hiç yok değil ama bugünkü sayıları ve ağırlıkları yetmez.

Ahlâk iledir nizam-ı âlem...
  #35264  
Alt 26.04.2008, 12:35
Benutzerbild von 1insanol
1insanol 1insanol ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 390
Standard Davet !

<a href="redirect.jsp?url=http://www.ateizmecevap.com

Ateizmin" target="_blank">http://www.ateizmecevap.com

Ateizmin</a> ibretli cöküsünü dile getiren bilgi ve müzakere platformuna,saygi deger arkadaslari davet ediyorum !.

Saygilarimla


Ey Laboartuarlarda hava atmaya kalkan akil !
söyle bana yoktan birseymi buldun!
Bahcemdeki bir avuc topragi;
senden daha vefakar gördüm!

En büyük gelisim;
batildan arinip Hakki bulmaktir,
zerrelerden hisse kapip, maddeye tapmamaktir;
göz kendini aynasiz göremezken,
görmüyorum demek,sacmalaktir.

1insanol(Avci)
  #35265  
Alt 26.04.2008, 12:37
Benutzerbild von 1insanol
1insanol 1insanol ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 390
Standard http://www.ateizmecevap.com/ateizm.html

ohne Text
  #35266  
Alt 26.04.2008, 20:12
Benutzerbild von roman
roman roman ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Tuhaf insanlar.

Vakit yazarı küçük kıza tecavüzden tutuklandı.

14 yaşındaki L.Ç."ye tecavüz suçlamasıyla dün akşam gözaltına alınan VAKİT Gazetesi yazarı 78 yaşındaki Hüseyin Üzmez tutuklandı

Fuat KARS- Bülent CİVANOĞLU- Erdoğan PAÇİN/MUDANYA (Bursa), (DHA)
--------------------------------------------------------------------------------


Mudanya Adliyesi"nde yaklaşık 5 saat savcıya ve ardından nöbetçi mahkemede hakime ifade veren zanlılardan Hüseyin Üzmez `cihnsel istismar", ilişki kurduğu B.Ç."nin annesi Livaze Ç. de kızını bu ilişkiye zorlamak suçundan tutuklandı. B.Ç."nin babası Bekir Ç. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.Adliyeden yoğun güvenlik önlemleri altında çıkarılan Hüseyin Üzmez ile Livaze Ç., Bursa E Tipi Cezaevi"ne götürüldü.

OLAYIN GEÇMİŞİ

Bursa"da 9 Ocak 2003 tarihinde Nilüfer Evlendirme Dairesi"nde, kendisinden 50 yaş küçük hafız Ayşe Yılmaz"la nikah masasına oturan ve uzun süredir aşırı dinci Vakit Gazetesi"nde köşe yazarlığı yapan Hüseyin Üzmez, küçük yaştaki kıza tecavüz ettiği ihbarı üzerine dün 23.30 sıralarında Mudanya"da gözaltına alındı. İnegöl İlçesi"nde oturan 14 yaşındaki L.Ç."ye tecavüz ettiği iddia edilen Hüseyin Üzmez"le birlikte küçük kızın annesi ve babasının da Mudanya Emniyet Müdürlüğü"ne götürüldü.

Katıldığı televizyon programlarında kavgacı uslubuyla tanınan Hüseyin Üzmez"in sorgusu devam ederken, bugün Mudanya Adliyesi"nde hakim karşısına çıkarılması bekleniyor.

İLK SİLAHLI SAĞ EYLEMCİ

Malatyalı olan Hüseyin Üzmez, 1952 yılında henüz lise öğrencisiyle gazeteci Ahmet Emin Yalman"a suikast girişiminde bulundu. `İlk sağ eylemci" olarak bilinen Hüseyin Üzmez, Ahmet Emin Yalman"ı öldürmeye teşebbüs suçundan mahkum oldu ve 10 yıl hapis yattı.



Cezaevinden çıktıktan sonra yarıda bıraktığı liseyi, ardından da Hukuk Fakültesi"ni bitiren Hüseyin Üzmez, bir dönem Turgut Özal Hükümeti"nde Sağlık Bakanı Mehmet Aydın"ın özel danışmanı olarak görev yaptı. Hüseyin Üzmez, bazı sağ partilerde görev almış ve MÇP"de genel başkan adayı olmuştu.

KAYINPEDER KARŞI ÇIKMIŞTI

Hüseyin Üzmez"in 5 yıl önce Bursa"da nikah kıydığı kendinden 50 yaş küçük Ayşe Yılmaz"ın ailesi bu evliliğe karşı çıkmış ve nikaha gitmemişti.

Bursa"nın Arabayatağı Mahallesi"nde kuruyemişçilik yapan kayınpeder Mustafa Yılmaz sonradan bu evliliği onayladıklarını, "Peygamber Efendimiz de Ayşe anamız 9 yaşındayken evlenmişti. Kızımın evlenmesine ilk zamanlar karşıydım ama sonradan normal karşıladım" demişti.

ÜZMEZ KİMDİR?

Hüseyin Üzmez, ilk silahlı sağ eylemcisi. 22 Kasım 1952 tarihinde, lise son sınıf öğrencisiyken, ‘‘Allah düşmanı’’ dediği Vatan gazetesi sahibi ve başyazarı Ahmet Emin Yalman"a 6 el ateş etti, ‘öldü" diye bıraktı. ‘‘Öldürmeye teşebbüs’’ suçundan 10 yıl tutuklu kaldı. Cezaevinden çıktıktan sonra lise ve hukuk fakültesini bitirdi. Özal hükümetinde Sağlık Bakanı Mehmet Aydın"ın özel müşaviri oldu. Milliyetçi Çalışma Partisi"nin genel başkan adayı oldu. Can Pazarı adlı aşk romanının aynı zamanda kahramanı olan Hüseyin Üzmez, üniversite öğrencisi ile yaşadığı aşkı romanlaştırdı.

ÜZMEZ, ADLİYEDE

Bursa"nın Mudanya İlçesi"nde dün gece 14 yaşındaki L.Ç."ye tecavüz ettiği iddiasıyla gözaltına alınan Vakit Gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez, Emniyet Müdürlüğü"nde sorgusunun tamamlanmasından sonra adliye sevk edildi.

Mudanya Adliyesi"ne yoğun güvenlik önlemi altında saat 13.50"da getirilen Hüseyin Üzmez"in bitkin olduğu ve koluna giren polislerin desteğiyle yürüdüğü dikkati çekti. Güvenlik güçleri gazetecilerin fotoğraf çekmesini önlemeye çalıştı. Hüseyin Üzmez"in savcılıkta ifadesinin alınmasından sonra nöbetçi mahkemede hakim önüne çıkarılması bekleniyor.

TUTUKLANMASI İSTENDİ

Hüseyin Üzmez, öğleden sonra sevk edildiği Mudanya Adliyesi"nde savcıya yaklaşık 2 saat süreyle ifade verdikten sonra, `cinsel istismar" suçundan tutuklanması istemiyle nöbetçi mahkemeye sevkedildi.

Vakit Gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez"in dün akşam Mudanya"daki yazlığında gözaltına alındığı ortaya çıktı. Üzmez"in, bir süre önce tanıştığı İnegöllü Ç. ailesini, işlerinde yardımcı olmaları için 14 yaşındaki kızları L.Ç. ile birlikte yazlığına getirdiği, daha sonra anne ve babanın bilgisi dahilinde kızlarıyla ilişkiye girdiği iddia edildi.

Dedesi yaşındaki Hüseyin Üzmez"le ailesinin baskısıyla ilişkiye giren L.Ç."nin daha sonra şikayetçi olduğu, bunun üzerine hem Üzmez"in hem de anne ve babasının gözaltına alındığı belirtildi.

L.Ç. koruma altına alınırken, Mudanya Emniyet Müdürlüğü"nde ifade veren anne ve babası da Hüseyin Üzmez"den sonra adliyeye sevk edildi.

DOKTOR GÖZETİMİNDE İFADE

Hüseyin Üzmez ifade verirken fenalaşması üzerine, adliyeye doktor çağrıldı. Uzun süredir tedavi gören ve sürekli ilaç kullanan Üzmez"in ifadesi doktor kontrolunda alındı.

Bu arada Hüseyin Üzmez"den şikayetçi olan 14 yaşındaki kızın daha önce L.Ç. diye belirtilen adının B.Ç. olduğu anlaşıldı. B.Ç."nin annesi L.Ç. ile babası B.Ç. de adliyede kızlarını Hüseyin Üzmez"le birlikte olmaya zorladıkları ididasıyla ifade veriyor.
  #35267  
Alt 26.04.2008, 23:55
Benutzerbild von turkogluturkiye
turkogluturkiye turkogluturkiye ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 246
Standard Hüseyin Üzmez’e çirkin komplo

Hüseyin Üzmez’e çirkin komplo
Gazetemizin 78 yaşındaki yazarı Hüseyin Üzmez, maruz kaldığı çirkin komplo sonucu dün tutuklandı. Ailece görüşüp yardım ettiği bir ailenin kızının kandırılarak yazarımız aleyhine iftira ettirilmesi sonucu gözaltına alınan Üzmez, daha sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

<a href="redirect.jsp?url=http://www.vakit.com.tr/" target="_blank">http://www.vakit.com.tr/</a>
  #35268  
Alt 27.04.2008, 21:24
Benutzerbild von roman
roman roman ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Kılavuzu karga olanın,

burnu boktan kurtulmazmış.
  #35269  
Alt 27.04.2008, 21:30
Benutzerbild von roman
roman roman ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Vakit boşuna yasaklanmadı Almanyada.

Emniyette şok ifadeler

MUDANYA"da tecavüz suçlamasıyla gözaltına alınan ve çıkarıldığı mahkemede 14 yaşındaki B.Ç."ye ‘cinsel istismar’ suçundan tutuklanan Vakit gazetesi yazarı 78 yaşındaki Hüseyin Üzmez, cezaevinde can güvenliği nedeniyle tek kişilik koğuşa konuldu

DHA - AA
--------------------------------------------------------------------------------


İlköğretim okulu öğrencisi B.Ç."nin tutuklanan annesi Livaze Ç. de ifadesinde Hüseyin Üzmez"in kendisiyle de ilişkiye girdiğini öne sürdü.

Vakit gazetesi yazarı ve televizyon programlarındaki konuşmalarında ‘şeriat’ yanlısı tavrıyla tanınan Hüseyin Üzmez, cumartesi gecesi Bursa"nın Mudanya İlçesi"nde, İnegöllü Ç. Ailesi"nin ilköğretim okulu öğrencisi 14 yaşındaki kızları B.Ç."ye tecavüz ettiği iddiasıyla gözaltına alındı. Mudanya Emniyet Müdürlüğü"ndeki sorgusundan sonra dün adliyeye sevkedilen Hüseyin Üzmez, savcılıkta ve nöbetçi mahkemede 5 saat ifade verdikten sonra, B.Ç."ye ‘cinsel istismarda bulunduğu’ iddiasıyla akşam saatlerinde tutuklandı.

Bursa"nın İnegöl İlçesi"ndeki Şükrü Nail Paşa İlköğretim Okulu 8-A sınıfı öğrencisi B.Ç.’nin annesi Livaze ve babası Bekir Ç. de, ‘Çocuklarını fuhuşa teşvik etmek’ suçundan gözaltına alınıp, adliyeye çıkartıldı. Anne Livaze Ç. tutuklanırken, baba Bekir Ç. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

İFADELERDE NELER VAR

Cumartesi gecesi yazlık olarak kullandığı Mudanya"daki evinde gözaltına alınıp Emniyet Müdürlüğü"nde sorgulanan Hüseyin Üzmez"le birlikte, şikayetçi olduğu belirtilen Bekir Ç. ve eşi Livaze Ç. ve kızı B.Ç."nin de ifadeleri alındı.

Bu ifadelerde Hüseyin Üzmez’in, B.Ç.’nin annesi Livaze Ç. ile de ilişkisinin olduğu ortaya çıktı. Telefonda Livaze Ç. ile seks konuları konuşan Üzmez’in, daha sonra annesinden telefonu kızı B.Ç.’ye vermesini isteyip, aynı görüşmeleri kızıyla da yaptığı anlaşıldı.

Hüseyin Üzmez’in Bursa’ya gelip Mudanya’da ve İnegöl’de olduğu süre içersinde Livaze Ç. ve kızı B.Ç. ile gezip, yemek yediği ortaya çıktı.

B.Ç.: EDEP YERLERİMİ ÖPÜYORDU

İlköğretim okulu öğrencisi B.Ç. emniyette ve adliyedeki ifadelerinde, Hüseyin Üzmez"in kendisiyle kurduğu ilişkiyi detaylarıyla anlattı.

Hüseyin Üzmez"in kendisini Mudanya"daki yazlık evinde yanına oturup okşayıp sevdiğini söyleyen B.Ç., “Edep yerlerimi defalarca öpüyordu” dedi. Üzmez’in daha ileri gidemeyip kısa sürede tatmin olduğunu öne süren B.Ç., bu ilişkilerden sonra sürekli ağladığını anlattı.



Annesi Livaze Ç."nin tutuklanması, babası Bekir Ç."nin de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasından sonra devlet korumasına alınan B.Ç."ye psikolojik destek verilmeye başlandı.

Adı gizli tutulan bir kız yetiştirme yurduna yerleştirilen ve yaşadığı çöküntüden kurtulması için özel seanslar uygulanacak olan B.Ç.’nin gerekirse kısa süre eğitimine ara verileceği, daha sonra okula gönderileceği kaydedildi.

TEK KİŞİLİK KOĞUŞTA

Tutuklanıp Bursa E Tipi Kapalı Cezaevi’ne konulan Hüseyin Üzmez, küçük yaştaki kıza yaptıkları nedeniyle diğer mahkumlar tarafından saldırıya uğrayabileceği indişesiyle, tek kişilik koğuşa konuldu. Geceyi uyumadan geçiren Hüseyin Üzmez’in uzun süre bu koğuşta kalacağı belirtildi.

Yetkililer, lise yıllarında Gazeteci Ahmet Emin Yalman’a düzenlediği suikast nedeniyle 10 yıl cezaevinde yatan Üzmez’in, Bursa E Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki ilk gecesinin, kendisi için 10 yıldan çok daha ağır olduğunu söylediğini öne sürdü.

ANNE, YAZARIN BANKA HESABINDAN 350 YTL ÇEKTİĞİ BİLDİRİLDİ

Bursa"nın Mudanya ilçesinde dün düzenlenen
operasyonda tutuklanan Vakit Gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez"in "cinsel
istismarda" bulunduğu iddia edilen 14 yaşındaki kız çocuğunun
annesinin, yazarın banka hesabından 350 YTL çektiği bildirildi.

Bursa Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerince düzenlenen
operasyonda, yazar Üzmez ile tutuklanarak Bursa E Tipi Kapalı Cezaevine
konulan 14 yaşındaki B.Ç"nin annesi Livaze Ç"nin dün Mudanya ilçesi
Hasanbey Mahallesi"nde Vakit Gazetesi Yazarı Hüseyin Üzmez"e ait evden
ayrılmasının ardından bir banka şubesinin ATM"sinden para çektikten
sonra gözaltına alındığı öğrenildi.

Yapılan incelemede, Livaze Ç"nin ATM"den Hüseyin Üzmez"in kartıyla 350
YTL çektiği belirlendi. Bu arada, Üzmez"in kız ve annesiyle ilçede kendi
evine yakın yerde ev kiralamak üzere buluştukları öne sürüldü.

Öte yandan, B.Ç"nin "Hüseyin Üzmez"i uzun süredir tanıyordum. Annem
daha önce onun yanında çalışmıştı. Bana yakın davranıyordu. Bu sırada
bana defalarca cinsel yaklaşımda bulundu. Uyarması için anneme söyledim.

Annem de "uyarırım" dedi. Ama değişen bir şey olmadı" dediği öğrenildi.

Anne Livaze Ç"nin de "Zarar veremeyeceğini bildiğim için yalnız
bırakmakta sakınca görmedim" yönünde söz sarfettiği kaydedildi.

14 yaşındaki kızın İnegöl"de oturan babası Bekir Ç"nin de polise, olayla
ilgili hiçbir bilgisi olmadığını ancak yazar Hüseyin Üzmez"i uzun
süredir tanıdığını söylediği bildirildi.

Yazar Hüseyin Üzmez"in ise "Susma hakkımı kullanacağım" diyerek ifade
vermediği kaydedildi.
  #35270  
Alt 27.04.2008, 21:59
Benutzerbild von roman
roman roman ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Hakikaten tuhaf insanlar bunlar.

27 Nisan 2008

Ahmet HAKAN
ahmethakan@hurriyet.com.tr

Kirli zihinli adam


BİR "kıtır" attım ortaya...

Dedim ki...

"İkide bir İslam’da tesettür falan gibi mevzularda fikir beyan eden şu tesettür tüccarına bir sorun bakalım, kaç eşi varmış."

Meslektaşlarım sordular...

"Kaç karın var?" diye...

Adam gayet pişkin...

"Üç karım var, kime ne?" deyiverdi...

Ardından da nasıl da kirli mi kirli bir zihne sahip olduğunu kanıtlayan laflar etmeye başladı...

"Ne yani? Metres mi tutsaydım? Kerhaneye mi gitseydim?" demeye getirerek... Çirkin, bayağı, kusturucu ve pespaye mazeretler üretmeye kalktı...

* * *

Bu adama buradan "Kudurdun mu be adam?" diye seslenmek isterim...

Ne yani?

"Metres tutmak" ya da "kerhaneye gitmek" ile "üç karıyla evlenmek" arasında bir tercih yapmak zorunda mı erkekler?

Sanki ömürlerini birbirlerine adamış erkek ve kadınlar hiç yaşamamış gibi, "Erkek çokeşlidir" falan diye genelleme yapıyor...

Sanki bütün erkekler, üç-dört ev açıp oradan oraya zıplamaya fena halde temayüllü imiş gibi, "Ne var bunda?" diye şaşabiliyor...

Sanki "metreslik", bu ülkede meşru, hoş görülen, geçerli ve hiç yadırganmayan bir kurummuş gibi, "Ama onların da metresi var... Biz ona bir şey diyor muyuz?" diye çıkışabiliyor...

Yaptığı kıyaslamanın nasıl bir sonuca gittiğinin farkında bile değil!

Tutmuş, "Çocuklarımın anaları" dediği kadınlarla metresleri kıyaslıyor...

"Çocuklarımın anaları" dediği kadınların karşısına kerhaneyi çıkarıyor...

Yuh olsun bu mantığa! Yuh olsun bu kirli zihne!

* * *

Aslında olay gayet basittir:

Adam parayı bulmuş, üç karı almış, fantezi yapıyor...

Ancak...

İkide bir ekranlara çıkıp fetva verdiğinden...

Ayet, hadis okuyarak tesettür ticaretine dini alet ettiğinden...

Ve bütün parasını İslami kesimden kazandığından...

"Fantezi yapıyorum... Kime ne?" diyemediği için...

Tutmuş, durumuna dinden imandan meşruiyet sağlamaya çalışıyor...

Bu toplumda "tekeşlilik" bir norm haline gelmiş, umurunda bile değil...

Dinin verdiği cevaz, bin tane şarta bağlanmış, umurunda bile değil...

"Babamızın üç karısı var" demek durumunda kalan, sayılarını bile açıklayamadığı çocukları ne düşünür, ne hisseder, umurunda bile değil...

Hangi kadının böyle bir durum içine siner, umurunda bile değil...

"Ben Müslüman’ım... Benim inançlarım var" falan diye şişinip duruyor ama dinin en önemli prensibi olan "kendine hákim olmak" düsturundan zerre kadar nasip almamış...

Ruhu üç karıyı, üç evi, oradan oraya zıplamayı kaldırabiliyor!

* * *

Ben aslında bu adama kızmıyorum...

Benim asıl kızdığım, bu tür adamları yeşerten atmosferi sağlayanlardır...

Şundan eminim:

Her konuda din adına ahkám kesen kalemler, bu kirli zihinli adam karşısında "gık" bile demeyeceklerdir...

Ne adam gibi kalkıp, "İslam’da çokeşlilik vardır... Hacı Mustafa Efendi dine, kitaba uygun bir yaşama sahiptir" diyeceklerdir...

Ne de Hacı Mustafa’nın "din" diye takdim ettiği kirli muhayyilesinin ürettiği tezlere küçük bir itirazda bulunacaklardır...

Susacaklardır...

Onlar sustukça da Mustafa Efendi, elindeki dini kılıfla, hem tesettür üzerinden para kazanmaya devam edecek, hem de dördüncü evliliğini yaparak fantezi dünyasını çeşitlendirecektir...

Ne diyelim...

Ortam müsait, istifade et Mustafa...
Antwort


Themen-Optionen Thema durchsuchen
Thema durchsuchen:

Erweiterte Suche

Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu