Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum > Gesellschaft & Soziales


Hilfe Kalender Heutige Beiträge

Antwort
 
Themen-Optionen Thema durchsuchen
  #1101  
Alt 10.02.2004, 20:25
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard bitte lesen...

dieser text wird euch die liebe und gnade ALLAHS näherbringen. bitte nehmt euch die zeit, dies zu lesen:

<a href="redirect.jsp?url=http://www.al-sakina.de/inhalt/artikel/liebe_Allahs/liebe_allahs.html" target="_blank">http://www.al-sakina.de/inhalt/artikel/liebe_Allahs/liebe_allahs.html</a>
  #1102  
Alt 11.02.2004, 10:45
Benutzerbild von berlinarzu
berlinarzu berlinarzu ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard guuuttt o.T.

ohne Text
  #1103  
Alt 11.02.2004, 11:05
Benutzerbild von berlinarzu
berlinarzu berlinarzu ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard kiyamet alametleri

Ali r.a. rivayet ediyor:

resulullah (asm) , "ümmetim on bes seyi yaptigi zaman birtakim belalara müstehak olur" buyurdu. "bunlar nedir ya resulullah" diye soruldu.
Resulullah söyle cevap verdi:
1) devlet malinin yanliz belirli kimselere verilip, digerlerinin mahrum birakilmasi

2) emanetin ganimet sayilmasi

3)zekatin yerine getirilmesi kacinilmaz bir zarar düsünülmesi

4) kocanin her hususta karisinin emri altina girmesi

5) kisinin annesine isyan etmesi

6)arkadasina iyi kötü her hususta itaat etmesi

7) babasina sIkIntI vermesi

8) mescidlerde yüksek sesle konusulmasi

9) asagalik kimselerin milletin basina gecmesi

10) bir kimseye kötülügünden korkuldugu icin ikramda bulunmasi

11) ickinin cok cok icilmesi

12) ipek elbiselerin giyilmesi

13) calgi aletlerinin yayginlasmasi

14)bu ümmetin sonunda gelenlerin önce gelenlere lanet etmeleri

iste ozaman bir kizil rüzgari yere batmayi ve suret degismesi belalarini beklesinler"


ne mutlu anliyanlara
uyuyanlarda devam horlasinlar

esselamun aleykum
  #1104  
Alt 13.02.2004, 02:19
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Quellen?

Kannst du Quelle nennen vom Hadis???

Hört sich meiner Meinung nach sehr "dubios" an...
  #1105  
Alt 13.02.2004, 17:36
Benutzerbild von kolaygelsin
kolaygelsin kolaygelsin ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Burçlar ve fal hurafesi

Son yıllarda burç ve fal tutkuları iyice yaygınlaştı. Gazetelerin fal köşelerine ilaveten internet siteleri de ortaya çıkıncı borsa, hava tahmin raporu takip eder gibi günlük olarak burçlar takip edilmeye başlandı.
"O gün eline para geçecek mi, geçmeyecek mi, sağlık durumu nasıl olacak, iş ortağı ile kavga edecek mi etmeyecek mi, başına kötü bir şey gelecek mi, gelmeyecek mi?.." gibi konular günlük yapılacak mutat işler haline geldi. Hatta anne karnındaki çocuğun karakterini burçlar yolu ile öğrenme çabasına girildi.

Daha enteresanı bazı anne babalar istemediği burçta çocuğu doğmasın diye, bebeğin doğumunu sezaryen ile gününden önce talep etmektedir!..
Bütün bu saçmalıklar, cahillikler inanç yönünden ne kadar erozyona, zafiyete uğradığımızı göstermektedir. Kaza ve kadere inanan, gaybı, geleceği sadece Allahın bileceğine iman eden bir Müslüman böyle hurafelerden uzak durur. Burçlara olan ilginin halkımızın bu konulardaki inançlarında büyük boşlukların olduğunu göstermektedir. Bu boşluk insanların falcılara, kahinlere bel bağlamasına sebep olmuş.

Bu kadar, ilmi ve teknolojik gelişmelere rağmen bugün de insanların büyük bir bölümü bu illetten, hurafelerden kendini kurtaramamaktadır. Maalesef gazetelerin en çok okunan köşeleri, burç ve fal köşeleri... Sıradan bir mahalli gazetede bile fal köşelerine rastlamaktayız..

Bu tür hurafeler sadece bizde değil, Batı"da da çok yaygın. Bilhassa, teknolojinin zirvede olduğu Amerika"da meslek haline gelmiş. Her semtte astrologlar, adım başı falcı dükkanları, büroları açmış.

Burçlarla ilgili olarak yapılan bazı istatistiki bilgiler şöyle:
1- Birçok ülkedeki araştırma sonucuna göre nüfusun %50"den fazlası burçlara inanıyor.
2- Büyük şehirlerde yaşayanlar kırsal kesimlere nazaran daha fazla burçlara inanıyor ve uğraşıyorlar.
3- Astronomi bilen hiçbir bilim adamı burçlara inanmamaktadır.
4- Kalabalık şehirlerde, sosyal problemler daha fazla olduğundan burçlara inancı daha yaygındır.
5- Kadınlar erkeklere göre daha fazla burçlarla ilgileniyor ve uğraşıyorlar.
6- Daha çok fen bilimi eğitimi görmeyen sanatçılar ve işadamları burçlarla ilgileniyor.
Falcılara ve medyumlara inananların karakteristik özelliklerini de şöyle özetliyorlar: Kalabalık toplumlarda refah içinde yaşasalar bile kendilerine güvenleri sarsılan, sosyal bunalımlara giren, inancını kaybeden insanlar burçlar ve fal ile meselelerine bir çözüm aramaktadırlar.
Eğer burçlara dayalı fallar doğru olsaydı, bugün öncelikle gökcisimleriyle uğraşan astronomlar birer astrolog olurdu. Çünkü toplumda gökcisimlerini en iyi bilenler ve tanıyanlar astronomlardır. Astrologlara göre Başak burcunda doğanlar iyi idareci olamazken, Kova burcunda doğanların hepsi bilim adamı olmaktadır. Halbuki, Gauquelin isimli bir araştırmacı yaptığı istatistikî bir çalışma sonunda, on farklı mesleğe sahip 15560 kişinin burçları ile meslekleri arasında herhangi bir ilişkinin olmadığını göstermiştir.

Yine,Culver isimli araştırmacı 1981"de yaptığı çalışmada 300 kişinin fiziksel özellikleriyle burçları arasında hiçbir ilişki olmadığını ortaya koymuştur.
Tıp doktorları üzerinde yıldız haritaları ele alınarak ve yaklaşık 100 denek kullanılarak yapılan istatistikî bir çalışma sonunda, gökcisimlerinin konumlarıyla insanların davranışları arasında ilişki kurmanın mümkün olmadığı görülmüştür.

Yine benzer olarak, AÜFF Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü"ndeki öğrenci ve öğretim elemanlarından oluşan 112 kişinin horoskopları çıkartılarak, aralarındaki istatistikî ilişkinin araştırıldığı bir çalışmada da, kişilerin burç yüzdelerinin rastgele dağıldığı, anlamlı bir dağılımın olmadığı ortaya çıkmıştır.

Ne diyelim Allah akıl fikir versene hepimize..
  #1106  
Alt 13.02.2004, 22:39
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard o.T.

AMIN, banada para )))
  #1107  
Alt 14.02.2004, 08:23
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard o.T.

fal"in hak olmadigini biliyorum ve ksinlikle fal ile ugrasmiyorum. fal her alanda münecimlik yani RABB"a sirk kosmak gibidir. bunu anlamaya mantik yeter.

neyseki burc ile ilgileniyor olmak yani astroloji ilmiyle ilgilenmek yanlis anlasiliyor. burc bilimi marifetname"de de gecen bir bilimdir...

fikrinize katilmiyorum kisacasi...
astroloji genis bir bilimdir. bir insani sirf burcu anlatmaz... ayrica yükselen burcu, grubu, pozitif veyahut negatif burc olmasi, gezegeni, grup icerisinde pozisyonu ve insanin ismi kisiyi etkiler...
kader"e inaniyorsak, o halde bazi seylerin hakkimizda yazilmis oldugunu da unutmamamiz gerekir...

hayirli günler,
vesselam.
  #1108  
Alt 14.02.2004, 22:47
Benutzerbild von eysevgili
eysevgili eysevgili ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard sevgililer günü

Bugün Sevgililer Günü (Valantine"s Day)

Bugün "Sevgililer Günü"yle ilgili birkaç kelime yazmak istiyorum. Malum, Katolikler"de Valantine"s Day diye bilinen 14 Şubat günü küreselleşmenin bir başka boyutu olsa gerek, Müslüman ülkelerde de "Sevgililer Günü" olarak kutlanmaya başladı, gittikçe de yaygınlaşıyor.

14 Şubat günü Türkiye genelinde geçen sene 1,2 milyonun üzerinde kırmızı gül satıldığını duyduğumda yadırgamadım. Çiçekçiler adına sevindim de. Ama bastıran kış şartlarının çiçekçileri olumsuz etkilediği için üzüldüm. Çünkü bir yıldır bugüne hazırlanıyorlardı.

Hayretimi mucip olan bir diğer husus da, aynı gün Ortodoks mezhebine mensup tanıdığım bir Hıristiyan"a, Valantine"s Day"da ne yaptığını sorduğumda, "14 Şubat bizim günümüz değil, o Katolikler"in günüdür" diyerek 14 Şubat"ı kutlamadığını söylemesiydi. Hayretimi mucip olmuştu çünkü 14 Şubat"ı Hıristiyan olduğu halde mezhep ayrılığından dolayı Ortodokslar bile kutlamazken, çok sayıda Müslüman o gün elinde kırmızı güllerle günün gereğini yerine getiriyordu!

Ben bugüne rağbet eden Müslümanlar"ın büyük çoğunluğunun, 14 Şubat"ın bir Hıristiyan bayramı olduğunu bilmediklerini düşünüyorum. Medyadaki yayınların etkisinde kalarak sadece Sevgililer Günü olduğu için sevdiklerini hatırlama adına bir şeyler yaptıklarını tahmin ediyorum.


* * *
Dînî bir gün olması ve kişinin inancını ilgilendirmesi sebebiyle "Ortodokslar"ın bile kutlamadıkları bir gün hakkında bir Müslüman olarak bizim de bir görüşümüzün ve bakışımızın olması gerekmez mi?" diye düşündüm ve biraz araştırdım.

Tarihçesine baktığımda, putperest Romalılar"ın sürülerini kurtlardan korumaları için tanrılarına kurbanlar kestikleri 15 Şubat Lupercalia Bayramı"nın sonraları sevgililer bayramına dönüştüğünü gördüm..

Rivayete göre, İmparator 2. Claudius savaşı olumsuz etkilemesin diye askerlere evlenmeyi yasaklar. Fakat Rahip Valantine bu yasağa uymaz ve sevgililer arasında gizliden gizliye nikah kıyar. Tabii çok geçmeden yasağı deldiği ortayla çıkar ve idama mahkum edilerek hapse atılır.

İmparator bir putperesttir. Valantine ise tevhid inancı üzere bir mümindir. İmparator, Aziz Valantine"e Hristiyanlığı bırakıp Roma"nın tanrılarına tapması karşılığında kendisini affedeceğini teklif eder. Valantine dininde kalmakta ısrar edince, miladi 270 yılında 14 Şubat"ı 15 Şubat"a bağlayan gece idam edilir.


* * *
Hıristiyanlık yayılıp Avrupa"da kabul gördükten sonra 496 yılında da Papa Gelasius, Aziz Valantine"i onurlandırdmak için 14 Şubat"ı Valantine Günü ilan eder.

Ancak Valantine gençleri günahtan kurtarmak için nikah kıyarak ilişkileri meşrulaştırırken sonraları onun adına kutlanan günde ilişkilerin gayri meşru (kızların isimlerini birer kağıda yazıp masa üzerindeki bir sepete koymaları, delikanlıların da kura çekerek paylarına düşen kızlarla birlikte olmaları gibi) mecralara aktığı görülür hatta bir ara gençlerin ahlakını ifsad ettiği gerekçesiyle din adamlarının teklifiyle İtalya"da yasaklanır..

Fakat 14 Şubat, 1800"lü yıllardan sonra da "Sevgililer Günü" olarak Batı"nın toplumsal bir olayı haline gelir. Sevgililer birbirlerine kırmızı güller hediye ederler ve kutlama kartları gönderirler.

Hülasa Sevgililer Günü diye bilinen 14 Şubat Katolik dünyasının dini bayramlarından biridir.


* * *
Allah katında hak din İslam"dır (Âl-i İmran,19)) ve Allah katındaİslam"dan başka hiçbir din makbul değildir (Âl-i İmran, 85). Dolayısıyla hak din mensupları başka dinlere ait bayramları kutlayarak onlara dînî konularda benzemekten kaçınmak durumundadır. Hz. Peygamber de dini inanç, örf, dini kisve, dînî davranış, ibadet ve dini adetlerde başka din mensuplarına benzemekten bizleri sakındırmıştır.

Tevhit inancına sahip bir Müslüman"ın hak katında makbul olmayan inançlara simge olmuş her şeyden uzak durması, inancının duruluğunu koruması için gereklidir.

Tabii ki, benzemekten kaçınmak sadece dînî konulardadır, yoksa hiçbir zaman ilim ve teknolojinin ve diğer çağdaş gelişmelerin reddi anlamında değildir.



* * *

Hıristiyan olduğu halde bir Ortodoks dahi kendisine ait olmayan bir günü kutlamayarak duyarlılık gösterirken bir Müslüman neden aynı duyarlılığı göstermesin ki?!

Ayrıca inancımıza göre kadın ile erkek arasındaki sevgi ve aşka dayalı ilişkiler nikah varsa meşrudur. Sevgililer Günü"nde daha ziyade nikahsız ilişkiler öne çıkmaktadır. (İtalya"da bir zaman yasaklanmasının temelinde de nikahsız ilişki yatmaktadır.) Valantine"s Day"de hatırlanan sevgi eşler arasındaki meşru sevgi ise bu bir Katolik için gayet normaldir. Ama Müslüman çiftlerin birbirilerine gül veya hediye vermeleri için Katolikler"e ait Valantine"s Day"i beklemeleri gerekmez ki! Hediyeleşmek için özel bir gün beklemek gerekmiyor. !
resultosun@ttnet.net.tr
  #1109  
Alt 14.02.2004, 22:56
Benutzerbild von cidam
cidam cidam ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 5
Standard Of da off

Yahu, sevgililer gününün kime zarari var? Birakin, millet istedigi günü kutlasin; dogumgünü, yilbasi, sevgililer günü....
Baskalarina zararlari dokunmadiktan sonra, ne mahsuru var? Hem zaten sevgililer günü bahane, önemli olan özel bir gün yaratmis olmak....
  #1110  
Alt 14.02.2004, 23:01
Benutzerbild von cidam
cidam cidam ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 5
Standard Of da off II

Falcıligin gaybe girdigini bilmek icin, alim olmak gerekmez. Ama, burclar ilmini(!) falcilikla bir tutup, Islam`da yeri yok, demek, sadece YANLISTIR!

Her zaman yazdigim gibi, Tanri aklimizi kullanmamizi ister. Kur`an`da da burclarla (buruc) ilgili bircok ipucu yer aldigina göre ve Tanri`nin yarattigi her seyin bir islevi oldugunu göre, burclar hadisesinin hic asli yok, demek, Kur`an`la ne kadar bagdasabilir?

Gecmiste de tavsiye etmistim, literatür yelpazeni genişlettir....
Antwort



Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu