| | Mitglied werden | | | Hilfe | | | Login | ||||||||
![]() |
|
|||
![]() sizler bir birinizde ten uyumu uygulamışsınız ve şimdi de bıktınız mı?
korkmayın kocaman aile oldunuz, spermleriniz de ailede kalır ![]() Rahat olun |
|
||||
![]() İslam hukukunda "şehvet konusu" oluyor:
Aişe 9 yaşındayken Muhammed"in koynuna sokulmuş olunca, İslam hukuku bundan şu sonucu çıkarıyor:" 9 yaşındaki bir kız, müştehat (şehvete konu olabilecek çağda) sayılır" diyor. Ve bu nedenle de 9 yaşındaki bir kız çocuğu ile evlenilebileceğini bildiriyor. Aişe, Muhammed"in karısıyken büyüyecek ve 18-19 yaşına geldiğinde de Muhammed"in ölümü üzerine, kimi kumaları gibi, çok genç yaşta dul kalacaktır. Ve hiçbir erkekle evlenmemeye "mahküm" edilerek...Muhammed"in karıları, müminlerin anaları sayıldığı için... Aişe"nin kaybolan kolyesi ve Safvan: Muhammed, Mustalıkoğluları" na karşı gece baskını için yola çıkma hazırlığında. Yıl : Miladi 627. Bu sırada Muhammed, Aişe" yi de yanına almıştır. Aişe 9 yaşındayken Muhammed" in koynuna verildiği tarih, eğer Hicri şevval ya da zilkade 1 / Miladi mayıs ya da haziran 623 ise- 13 yaşındadır daha. Aynı gece baskınının sonucunda, tutsaklar arasında güzelliğiyle göze çarpacak ve başkasına düşmüşken alınıp Muhammed in koynuna verilecek olan Cüveyriyye" yle aynı yaşta. Devenin üzerinde kapalı bir yer ("mahmil"); Aişe de içinde. Gidilir; baskın yapılır, elde edilecekler elde edilir ve dönüş başlar. Gidiş Medine"ye doğru. Derken bir konak yerinde biraz kalınır. Gecenin bir kesimi. Bir süre sonra; kalkıp yola koyulmaya yöneliş. Tam bu sırada bir şey olur: Aişe çişi için ya da öbür işini görmek üzere birlikten ayrılır. Ayrılışını haber verse olmaz mıydı? Olurdu ama, kimseye haber vermemiş işte. Çişi ya da öbür işi olup bittikten sonra döner; ama bir terslik: Göğsünü yokladığında, kolyesini bulâmaz ve kopup düştüğünü anlar. Geri dönüp gerdanlığını aramaya koyulur. O sırada Aişe devesinin üzerindeki kapalı yerinde bulunuyor sanıldığı için herkes habersiz ve birlik uzaklaşıp gitmiştir. Aişe, kolyesini bulur; ama işte o saatlerde, yolda yapayalnız. Konaklandığı yere gelir, orada bekler. Gelsin götürsünler diye... Beklerken uyku bastırır ve uyur. Ve bu sırada: Muattal Oğlu Safvan. Arkadan gelmiş, Aişe" yi görünce de şaşırmıştır. Şaşkınlığını anlatan sözler. Onun bu sözlerine de Aişe uyanır. Safvan, Aişe" yi devesine bindirir. Yola koyuluş. En sonunda, bir konak yerinde birliğe ulaşılır. Bu sırada da dedikodular başlar... Aişe" nin kendi anlattığına göre gerçek bu. (Bkz. Buhâri, e"s-Sahih, Kitabu"ş- Şehâdât/15; Kitabu"I-Meğâzî/34; Tecrîd, hadis no: 1151; Müslim, e"s- Sahih, Kitabu"t-Tevbe/56, hadis no: 2770.) |
|
||||
![]() 1) Aişe çişi ya da öbür türlü işi için ayrılıp giderken kimseye neden haber vermemişti? Eğer bunun nedeni, çocuk yaşta oluşu idiyse; bu yaşta oluşu biri tarafından kandırılmaya da elverişli değil miydi?
2) Aişe ayrılıp giderken o denli insan içinde nasıl olmuştu da kimse görmemişti? Gören olmuştuysa, dönüşü neden izlenmemişti? Döndüğü görülmedikçe, "dönmüş; mahmiline girmiştir!" yargısı nasıl oluşmuştu? 3) Hadiste belirtildiğine göre, Aişe"nin deve üzerindeki "hevdec"ini (mahmil) indiren, sonra yine yükleyenler ve Aişe" ye "hizmet edenler" vardı. (Hadis"e aynı kaynaklarda bkz.) O "hevdec", dinlenme yerinde deveden indirildiğine göre, sonra deveye yüklenirken içinde 4) Aişe var mı, yok mu diye niçin bakılmamıştı? Hizmet edenler bakabi- lirlerdi. Yine hadiste belirtildiğine göre, "hicab" yani erkeklere karşı "örtünme, perde ardına geçip saklanma" gerektiren bir ayet hükmü bulunmadığı zamanlarda, Safvan, Aişe" yi görmüştü. (Hadise, aynı kaynaklarda bkz.) Yani Safvan" la Aişe birbirlerini tanıyorlardı. Bu "tanışma", ileri ölçülerde bir "anlaşma" ya varmış olamaz mıydı? |
|
||||
![]() Aişe"nin Safvan" la yolda "neler yapmış olabileceği" üzerinde duruluyordu. Yoğunlaşan kuşku. Dedikodular alıp yürümüştü. Son derece yaygın bir duruma gelmişti giderek. Muhammed" in bile Aişe" ye karşı olan her zamanki tutum ve davranışında bir değişme olmuştu: Aişe diyor ki: "Medine"ye gelince ben bir ay hastalandım. Meğer o sırada, iftiracıların dedikoduları dolaşıyormuş. Hastalığımda beni işkillendiren bir şey oldu: Peygamber"den de, her hastalığımda gördüğüm ilgiyi inceliği artık göremiyordum. Yalnızca gelip selam veriyor ve "nasılsınız?" diyordu, o kadar." (Hadis"e aynı kaynaklarda bkz.)
Aişe dedikoduları duyup öğrenince üzülmüştür. Hastalığı daha da artmıştır bunun üzerine. Muhammed"den izin alır ve babasının evine gider. Orada da, durumuna ilişkin "Tanrısal bir açıklama" bekler. (Aynı hadise bkz.) |
|
||||
![]() Hadiste, bu olaya ilişkin "vahy"in "gecikmesi"nden sözediliyor. Ve Muhammed, "karı"sından, yani "Aişe"den ayrı kalışından doğan soruna çözüm için yakın çevresini topluyor. Bunların içinde Ali de vardır. Ali, görüşünü şöyle dile getiriyor:
- "Ey Tann Elçisil Tanrı dünyayı sana dar etmedi ya! Aişe"den başka da kadın var, kadın çokl" (Bkz. Aynı hadis.) Ali, gerçeği öğrenmek için Aişe"nin cariyesi Berire"nin tanıklığına da başvurulabileceğini söylüyor Muhammed"e. Muhammed bu tanıklığa başvurdugunda, cariye, "hanımı için iyilikten başka bir şey bilmediğini" söylüyor. Muhammed sorup soruşlurduğuna göre, belli ki adamakıllı "kuşkulu". Bu "kuşku", onun Aişe"ye söyledigi yine aynı hadiste açıklanan şu sözlerden de çok açık biçimde anlaşılıyor: |
|
||||
![]() Muhammed: "Aişe! Böyle bir suçun varsa tevbe et!"
"Aişe! Senin hakkında bana şöyle şöyle dedikodular geldi (Safvan"la ilişki kurduğundan sözediliyor). Eğer bu suçu işlemedinse Tanrı seni aklayacaktır. Ama eğer işledinse bu suçundan dolayı Tanrı"ya yönel, tevbe et! Çünkü bir kul, suçunu boynuna alır ve tevbe ederse, Tanrı da onun tevbesini kabul eder." Aişe, Muhammed"in bu sözlerine, babasının ve anasının karşılık vermelerini ister. Onlar karşılık vermeyince de, Muhammed"e kendisi karşılık verip sonucu sabırla bekleyeceğini söyler |
|
||||
![]() Konuşmadan sonra Aişe, yatağına dönmüştür. "Bekleme"de... Aişe, kendisinin söylediğine göre, hakkında "Kur" an ayeti" ineceğini filan beklemiyordu. "Ben kim oluyorum ki Tanrı, Kuran"da benim sorunuma ilişkin ayet indirsin!" türünden açıklaması var Aişe" nin. Yine açıklamasına göre, beklediği yalnızca, "Muhammed" in rüya görmesi" ve onun "rüyasında aklanması". Ama beklediğinin ötesinde olur gelişme: Muhammed her vahiyde olduğu gibi özel bir duruma girmiştir. Daha sonra da konuya ilişkin "vahyin geldiğini" açıklar. Aişe" ye anası, kalkıp Muhammed" e "teşekkür" etmesini söyler. Ama Aişe bunu yapmaz; vahyi gönderen "Tanrı" olduğuna göre, Muhammed" e değil; O" na teşekkür etmesi gerektiğini belirtir. (Bkz. Aynı hadis.)
|