Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
  #1  
Alt 05.06.2010, 22:50
Virtual_Reality
 
Beiträge: n/a
Standard Iste ATATÜRKiye farki

Islam aleminin 90% teskil sünni alimlerinin fikirlerine yön veren EL EZHER'den garib bir fetva:

http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/gost...px?id=14878487

Yüce Atam, bizi bu hurafelerden kurtadigin icin sana ne kadar tesekkür etzek azdir!
Gercek Islami ögrenmek isteyenlere de bir site öneriyorum:

www.kurandakidin.net
  #2  
Alt 06.06.2010, 15:28
Virtual_Reality
 
Beiträge: n/a
Standard

Zitat:
Zitat von Virtual_Reality Beitrag anzeigen
Islam aleminin 90% teskil sünni alimlerinin fikirlerine yön veren EL EZHER'den garib bir fetva:

http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/gost...px?id=14878487

Yüce Atam, bizi bu hurafelerden kurtadigin icin sana ne kadar tesekkür etzek azdir!
Gercek Islami ögrenmek isteyenlere de bir site öneriyorum:

www.kurandakidin.net

Sen onu bunu birakta bu habere ne dersin cihatci mücahit kardas? EL EZHERIN NE OLDUGUNU BILIYORSUN HER HALDE DEGIL MI? Bizim Atamiz bize onurlu, özgür birey olmasini ögretti. Kimseyi hor görmememizi ama kimsenin önünde de egilmememizi istedi. Lideri de tartisiriz, doktrini de teskilati da! Siz de yapabilirmisiniz onu? Teheheh! Sapiklar sizde diz boyu! Yanlis anlasilmasin zaten edepsizligin alasidir, ama bir kadina taciz edilmesini bir yerde anliyorum, vurup ama cocuklara bile tacizlik ediyorsunuz! O yetmezmis gibi bir de Imam Hatiplerde ve Kuran kurslarindan erkek cocuklarina bile tecavüz ediyorsunuz! LIBIDO SORUNUZU CÖZEMEDINIZ DE ONDAN...

Sen onu bunu birak buna ne dersin? Sapiklar


İşyerindeki erkeği emziren kadınlar tacizden kurtulur



İslam dünyasının en itibarlı eğitim kurumlarından Mısır'daki El-Ezher Üniversitesi'nin Hadis Bölümü Başkanı Prof. İzzet Atiya, “Kadınlar, aynı işyerindeki erkekleri emzirirse, akrabaya dönüşür, tacize uğramaktan kurtulur” fetvası verdi. Bu şaşırtıcı fetva, İslam dünyasında tartışma yarattı.

GELİŞMİŞ ya da gelişmemiş tüm ülkelerdeki iş ortamlarının ciddi sorunlarından biri olan kadına yönelik taciz konusuna Mısır'ın en prestijli üniversitelerinden El-Ezher Üniversitesi Hadis Bölüm Başkanı Prof. Dr. İzzet Atiya'dan gelen ve İslami kuralları alt üst eden fetva, tartışmalara neden oldu. Kadınlarla erkeklerin aynı ortamlarda çalışmasının yarattığı sorunları gidermek amacıyla kadınların erkekleri emzirmesi gerektiğini söyleyen Atiya, dini otoriteleri de kızdırdı.

Akraba olmaları için

Tüm dünyada islami araştırmalarda referans olarak kullanılan El-Ezher Üniversitesi Profesörü Atiya önerisinde, “Eğer bir kadın bir erkeği emzirirse sembolik olarak akraba haline gelirler ve bu da kadınlara yönelik tacizin önüne geçilmesini sağlar” dedi. Tartışmalara yol açan bu öneri ile ilgili El-Ezher Üniversitesi Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada ise, Prof. Dr. Atiya'nin fetvasının İslam'ı küçük düşürücü nitelikte olduğu kaydedilerek şöyle denildi: “İslam dinine göre, emzirmek doğum sonrası belli bir süreyi kapsar, sadece çocuğun annesi değil çocuğun bakıcısı için de bu kısa süre geçerlidir.”

5 kez emzirmeli

Ancak Hadis Bölümü Başkanı Dr. Atiya buna karşı çıkarak, şöyle konuştu: “Bu öğreti yetişkinler için de uygulanabilir. Eğer bir kadın iş arkadışını en az 5 kez emzirirse aralarında artık ailevi bir bağ kurulmuş olur. Böylece de iş yerinde yalnız kalmalarında bir mahzur olmaz.”

İnsana uyumlu fetva

Prof. Dr. Atiya, Mısır'dan ve Arap dünyasından yönelen tepkilere karşılık iddiasının arkasında durarak, “Hz. Muhammed'in dönemine ait bililerin yanlış çevirisi nedeni ile bugün söylediğimin aksi düşünülüyor” dedi. Mısır Dini İlişkiler Bakanı Mamut Zaqzouq ise Dr. Atiya'ya bir sonraki fetvasında insan doğasına uyumlu fetvalar vermesi çağrısında bulundu.

Süt akrabalığı nedir

İSLAM dininde “süt hısımlığı” statüsü bulunuyor. Buna göre erkekler süt annleri ve süt hemşireleri ile evlenemiyorlar. Sütün direk kadından emilmesi şart değil, bir şekilde bir erkek bir kadının sütünü içmiş ise o erkeğin sütünü içtiği kadınla evlenmesi yasaklanmış durumda. Kardeş olmasalar bile bebek iken aynı kişinin sütü ile beslenmiş çocuklar büyüdüklerinde evlenemiyorlar.

Emzirdiği erkeğin yanında başörtüsünü çıkarabilir

KADIN ile erkeğin bir arada kalabalık ortamlarda çalışmasının sorun yaratmadığını belirten El-Ezher Üniversitesi Hadis Bölüm Başkanı Prof. Dr. İzzet Atiya, şöyle devam etti: “Asıl sorun bir kadın ile bir erkeğin iş için de olsa işyerinde yalnız yapması gereken özel toplantılarda yaşanıyor. Emzirmek özel toplantılarda yaşanan sıkıntıları ortadan kaldırıyor. Ayrıca bir kadın emzirdiği bir kişinin önünde işyerinde başörtüsünü de çıkarabilir.”
  #3  
Alt 06.06.2010, 18:30
Benutzerbild von Sandalye
Sandalye Sandalye ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 10.08.2009
Beiträge: 279
Standard

Kücük Deccallar diye adlandirilan Kiyamet Alametleri senin gibiler olsa gerek Virtual
  #4  
Alt 06.06.2010, 18:59
Virtual_Reality
 
Beiträge: n/a
Standard

Zitat:
Zitat von Sandalye Beitrag anzeigen
Kücük Deccallar diye adlandirilan Kiyamet Alametleri senin gibiler olsa gerek Virtual
Gec gec onlari sen gec! Bu oyunlari biliriz! Tarikat seyhi dokunulmazliga bürünmek icin kendini Mehdi ilan eder. Mehdilikten aldigi gücle de düsmanlarina deccalik damgasini vurmaya calisirlar. Böylelike o ne yaparsa hak olur, karsitlari ne yaparsa batil olur. Dinden aldigi gücle de dünyevi islerini yönetir... Gec onlari gec


KIYAMET ALAMETİ UYDURMALARI: İSALAR, MEHDİLER...
--------------------------------------------------------------------------------

Kuran’da dünyamızın da bir sonu olduğu söylenir. Dünyamızın sonu ve bundan sonra başlayan süreç “saat” veya “kıyamet” olarak tarif edilir. Kıyamet alametlerinden kasıt da bu oluşuma yakın zaman diliminde olacak olaylardır. Dolayısıyla bu olayları görmek kıyametin yakın olduğunun habercisi olacaktır. Kuran’da olmayan izahların halka nasıl yutturulduğunu ve din adına uydurulan hurafeleri gösterebilmek için bu bölümde “Kıyamet Alametlerini” işleyeceğiz. Kıyamet alametlerini işlerken ilk önce Kuran’da hiç geçmemesine rağmen gerçekleşmesine inanmanın İslam’ın şartı, inanmamanın kafirlik olarak ilan edildiği konulardan 1- Mehdilik, 2- Deccaliyet, 3- Hz. İsa’nın yeniden gelişini işleyeceğiz. Daha sonra ise Kuran’da bir iki ayette bahsedilen, fakat hadislerde yüzlerce yalanla şişirilen konulardan 4- Yecuc-Mecuc ve 5- Dabbe konularına değineceğiz.

MEHDİLİK VE DECCALİYET
Mehdi kıyamet alametleri içinde en popüler olan, hakkında en çok hadis uydurulan ve en çok istismar edilen karakterdir. Hadisler kullanılarak oluşturulan bu karakterin kıyamete yakın dünyaya geleceğine, herkesi yenip dünyaya hakim olacağına, daha sonra gelecek Hz. İsa ile buluşup dünyayı yöneteceğine, bunları gerçekleştirmek için ise Deccal ile savaşacağına inanılır. Hadislere göre Mehdi kadar, Mehdi’nin talebeleri de üstün yeteneklere sahip sıra dışı kişilerdir. Tüm bu yeteneklere sahip olabilmek, kendi şeyhinin, kendi liderinin Mehdi olduğunu ispat edebilmek için binlerce hadis uydurulmuştur. Bu yüzden Mehdi’nin dış görünüşü hakkında, yapacakları hakkında, çıkacağı yer hakkında birbiriyle çelişen birçok hadis vardır. Mesela bir hadise göre Mehdi Şam’dan çıkacakken, diğerine göre Kufe’den, bir diğerine göre İstanbul’dan, bir başka hadise göreyse Medine’den çıkacaktır. İlk nesiller kendi şeyh ve liderini Mehdi çıkarmak için o kadar çok hadis uydurmuşlardır ki sonraki nesillerin hadis uydurmasına gerek kalmamıştır. Bu nesiller de kendi liderlerine uyan hadisleri doğru kabul etmiş, diğer hadisleri yorumla saptırmış veya yalanlamışlardır. Örneğin liderleri küçük burunluysa, “Mehdi küçük burunludur” hadisini kabul etmişler, Mehdi’nin gaga burunlu olduğuna dair hadisleri gözardı veya inkar etmişlerdir. Bu yüzden İslam aleminde Mehdi enflasyonu yaşanmıştır. Şu anda Mehdi sanılan bir dîni grup lideri var mı diye sorulabilir. Buna cevabımız “Acaba hangi grup kendi liderini Mehdi sanmıyor ki!” şeklindedir.

HER TARAF MEHDİ KAYNIYOR
Gerek Türkiye’deki, gerek İslam alemindeki gelenekçi cemaatleri iyi tahlil etmemiz için Mehdilik olgusunu iyice kavramamız gerekmektedir. Biz Türkiye’deki bizce en büyük olan on geleneksel İslami cemaati bir kenara yazdık ve sonra bunların hangisinin şeyhini, liderini Mehdi zannettiğini araştırdık. Sonuçta tamamına yakınının kendi şeyhini, liderini Mehdi sandığını gördük. Bu da gerçek manada İslami cemaatleri kavramak için Mehdiyet olayını bilmenin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. (Unutmayın ki cemaatlerin büyük bir kısmı Mehdiyet konusunda açık konuşmaz. Bu konuyla ilgili bilgileri kendi içine girenlere bile hemen açıklamazlar. Birçok cemaatte bu bilgileri açıklayan şeyhin kendisi değil, onun en yakın halkası olmaktadır.) Hadislerde Mehdi’nin kendisinin bile Mehdi olduğunu söylemeyeceği de nakil edilir. Cemaatler bu hadisi liderlerinin Mehdiyetini gizlice, kulaktan kulağa, basının ve diğer kuruluşların önünde belli etmeden yaymalarının daha iyi olduğuna işaret kabul ederler. Mehdiyet bir cemaate büyük bir kuvvet verir. Liderinin; 1400 yıl önce tarif edilen, bazı Peygamberlerle eşit üstünlükte olan, dünyaya hakim olacak kişi olması, liderin müritlerinde çok güçlü bir bağlılık oluşturur. Bu bağlılıkla müritler tüm enerjilerini, tüm paralarını, tüm olanaklarını şeyhin eline teslim ederler. Şeyhin hiçbir lafını tartışmayı bile düşünemezler. 1400 yıl önce hadislerle müjdelenmiş, dünyayı fethedecek Mehdi’ye karşı gelmek kimin haddine düşmüştür? Liderini Mehdi diye yüceltenler, Mehdi’nin talebeleri olma vasfıyla 1400 yıl önceki hadislerde müjdelendikleriyle uyutulurlar. Mehdi’nin halife olacağına dair izahlar, grup liderlerinin uzun vadeli ayaklanma, darbe gibi organizasyonlarla halifeliğe oturtulması gerektiğine dair planları da düşündürür. İslam tarihi kendini Mehdi sanıp ayaklanmalar çıkartmış ve yüzlerce kişinin ölümüne sebep olmuş şizofrenlerin örnekleriyle doludur. (Kubilay vakasında olduğu gibi)

HUMEYNİ’NİN MEHDİLİKTEN GELEN GÜCÜ
Şiilik’te Mehdilik konusu imanın şartlarındandır. Şiilik’teki bu konuya atfedilen önem Sünniliğin de üstündedir. Mehdinin hicri 256’da doğan Hasan Askeri’nin oğlu Muhammed olduğu, ortadan kaybolduğu ve günü gelince meydana çıkıp vazifeyi alacağı inancı Şiiliğin temel inançlarındandır. Şu anda hicri 1400’lü yıllarda olduğumuz düşünülürse Şiiler’in temel inancına göre Mehdi 1100 yıldan fazla bir süredir bizle saklambaç oynayan bir kişidir. Geleneksel İslamcılar içinde kalabalık bir kitleyi temsil eden Şiiler’in bu inancı geleneksel kitlelerin aklı nasıl bir kenara bırakıp, Kuran yerine mezheplere, hem de en saçma izahlarına rağmen tabi olabildiklerini göstermektedir. Şii yönetimleri ve İran devrimini tahlil etmek için de Mehdilik konusunun bilinmesi çok önemlidir. Şiiler’e göre Mehdi ortaya çıkıncaya kadar onun vekilleri hüküm sürecektir ve vekillere itaatsizlik, Mehdi’ye itaatsizliktir, Mehdi’ye itaatsizlik ise Allah’a isyandır. Ayetullah Humeyni de Mehdi’nin bir dönemdeki vekili kabul edilmekteydi. Böylece Ayetullah Humeyni halkı kontrol edecek ve yönlendirecek kuvveti Mehdi vekilliğinden alıyordu. Humeyni’ye itaat Şii inancında farzdı. İran devriminde halkın bölünmeden tek kaynaktan büyük bir bağlılıkla idare edilip ayaklanmasının altında da Mehdiyet inancı vardır. Yani yakın tarihte önemli yeri olan Şii-İran devrimini iyi anlamanın yolu da Mehdiyet konusunu iyi analiz etmekten geçmektedir. Şiilik’te, Sunnilik’teki binlerce Mehdi’ye karşı tek bir saklambaç oynayan Mehdi vardır, fakat bu Mehdi’nin Humeyni gibi vekilleri bile sırf bu vekaletten dolayı ihtilal yapacak gücü ellerinde bulundurmuşlardır.

ÖLÜ DİRİLTEN DECCAL
Deccal ise Mehdi’nin savaşacağı kişidir. Şeyhini Mehdi ilan edenler şeyhine karşı çıkan veya şeyhin yaşadığı devirde karşı fikirlere sahip bir kişiyi Deccal ilan ediverirler. Böylece Mehdiyete hizmeti ibadet sananlar, Deccaliyetin ordu veya fikir sistemiyle savaşı da ibadet sayarlar. Hadislerde bir Mehdi, bir Deccal tarifi varken binlerce kişinin Mehdi ve onlara karşı binlerce kişinin Deccal ilan edilmesi konunun nasıl zıvanadan çıktığını gösterir. Deccal hakkındaki hadislerde Deccal’in cenneti ve cehennemi olduğu, ölüleri dirilttiği, alnında kafir yazdığı, kör olduğu, yeryüzünde gelmiş geçmiş en büyük fitne olduğu anlatılır.

Kuran’ın Mehdi ve Deccal hakkında ne dediğinin cevabı koca bir hiçtir. Yani Kuran’da tek bir ayette bile geçmeyen bu karakterler yüzünden binlerce Mehdilerin peşine düşülmüş, birçok gelenekçiliğin düşmanı Deccal diye lanetlenmiştir. Binlerce kişinin kanı dökülmüş, adeta bir İslam mitolojisi oluşturulmaya çalışılmıştır. Her devirde gelecekmiş gibi beklenen Mehdi kişileri tembelliğe itmiş, birçok Mehdi bekleyicisi kendi ürettikleriyle kurtuluşu arayacaklarına, kurtuluşu gelecek Mehdilerden ummuşlardır. Ayrıca mezhepçiler, içinde bulundukları zayıf, hükmedilen, bilimsel olarak geri durumun günahını da kendilerinde arayıp kendilerini düzelteceklerine, uydurma Deccallere suçu yükleyip kurtulmuşlardır.
Antwort


Themen-Optionen Thema durchsuchen
Thema durchsuchen:

Erweiterte Suche

Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu