Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
  #3811  
Alt 25.07.2007, 14:01
fos
 
Beiträge: n/a
Standard Bravo..temelinde cok dogru bir

düsünce.Ama Site yöneticileri maalesef kendi yolunda.Beklenir ki isler tam zivanadan ciksin, o zaman da makaleler siliniyor. AGB denen birsey var, herkes üye olurken okeyliyor.Ama sonra bunun kontrolü yapilmiyor.Ya Bülent Ersoyun donu, ya da o manken lezbiyen olmusch, su manken sunu yapmisch..falan filan..mantigi yok...tutturabildiklerine iste. Yoksa Ana sayfada 3 yildir ibrahim tatlisesin yildiz tilbenin resmini bile degistiremeyenler, hergün baska bir mankenin döt resmini cümle aleme sunabilmektedirler.
  #3812  
Alt 25.07.2007, 14:38
Benutzerbild von roman
roman roman ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard !!!

Sen bu ülkenin garnitürüsün!

Seçim gecesi AKP Genel Merkezi"nin balkonu. Tayyip Bey beklenen açıklamayı yapıyor:
"Şu bayraklarınızı göreyim. Bayrakları bayrak yapan üzerindeki kandır. Şimdi buradan tüm Türkiye"ye seslenelim:
Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet!"
Belki Başbakan bilmiyor ama lafın esası ve devamı şöyledir:
"Ein stad, ein folk, ein Führer!"
Yani "Tek devlet, tek halk, tek lider!"
Nazizmin meşhur sloganıdır. Sadece kendine benzeyeni yaşatan, benzemeyeni yok eden liderlerin sloganı. Üstelik Tayyip Bey konuşmasında "Hedef 2023" dediğine göre gerisini siz düşünün. Bu sözcüklerin İslami muhafazakârlığı şiar edinmiş bir parti liderinin ağzından çıktığını da hesaba katarsak... Gerisini siz düşünün.

Garnitürsünüz!

Konuşmasında AKP"den başka partilere oy verenleri "Onlar da bizim zenginliğimiz" diye tarif edip halkın AKP"li olmayan yarısını "memleketin garnitürü" ilan eden Tayyip Bey devam ediyor:
"AKP artık toplumsal merkezin adresidir!"
Tam bu sözcükleri söylediği sırada kürsüde özenle hazırlanan şu fotoğraf var:
Tayyip Bey ve eşi Emine Hanım, Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Hanım.

Yani artık "merkez" olan bu. Yani artık "normal" olan bu. Yani artık onlar gibi görünmüyorsanız marjinalsiniz. Yani... Yani... Bu devlet de, bu millet de, bu halk da sizin değil, siz "ötekisiniz". En iyi ihtimalle "garnitürsünüz"!

Merhamet lütfeyle!

Ve herkes aslında artık bunun farkında. Seçim gecesinden bu yana televizyonlara çıkanların ağzında aynı laf: Uzlaşma!
İş çevreleri, medya, AKP"li olmayan siyasetçiler sürekli olarak AKP"nin diğer toplumsal kesimlerle, partilerle uzlaşması gerektiğini söylüyor. "Böyle olacağını umut ediyoruz", "Diliyoruz" diyorlar. Bu (adını koyalım) bir merhamet çağrısıdır aslında. Muktedirden merhamet istenmektedir. Çünkü böyle bir çoğunlukla, böyle bir toplumsal kudretle iktidara gelen bir lidere baskı yapamazsınız, ancak merhamete çağırırsınız. "Taç giyen baş akıllanır" deyip diğer toplumsal kesimleri ezmemesi için dua edebilirsiniz. Ve merhamet ancak "führer"den istenir, bilirsiniz.

Özgürlük ve eşitlik.

Politize edilmiş İslamcı muhafazakârlık kendini dayatır. Başörtüsü ve badem bıyık bir kez mağduriyet psikolojisinden sıyrılırsa, ki "merkez" ilanıyla olmuş olan budur, artık size soracaktır:
"Niye benim gibi değilsin? Yoksa sen normal mi değilsin?"

AKP Genel Merkezi"nin balkonundan seçim gecesi yapılan açıklamanın devamında bu vardır. Bu cümleler ne Kemalist bir cumhuriyet kızının hezeyanıdır ne de halka uzak bir beyaz Türkün çıtı pıtı tedirginliği. Bu cümleler, vicdanın, özgürlüğün ve eşitliğin tarafını tutan bir gazetecinin sözleridir.

Sivil muhtıra mı?

Bu seçim sonuçlarına bakıp "Demokrasi kazandı" diyenler, AKP"yi Türkiye"de sivil olanın, demokratik olanın tek ifadesi olarak görenler var. Allah aşkınıza söyleyin:
Madem bu halk orduya tepki vermeye bu kadar meraklı, niye çocuklarını gık demeden ölüme gönderiyor?
Madem bu kadar anti-militarist bir halkımız var, neden ordu müdahalelerine gık çıkarılmıyor?
Madem bu halk mağdur olanı korumaya bu kadar meraklı, insanların yakıldığı Sivas"tan neden Muhsin Yazıcıoğlu milletvekili seçiliyor?
"Demokrasi kazandı" diyenler düşünsünler:
O zafer konuşmasını Deniz Baykal yapıp "Tek devlet, tek millet" deseydi ne tepki vereceklerse aynı tepkiyi neden Tayyip Bey"e vermezler?

Nihayetinde söyleyeceğim şudur:

Türkiye, milliyetçilerle siyasal İslamcıların politika yaptığı bir memlekete dönüşmüşken bu memleketteki tek faşist, militaristler, askeri müdahale şakşakçıları değildir.
Muhafazakârlardan da pek güzel führer"ler çıkabilir. Ve bey takımı daha da güçlenmişken size şimdi daha yüksek perdeden söyleyebilir:
"Ananı al da git!"

Ece Temelkuran. (Milliyet gazetesi.)
  #3813  
Alt 25.07.2007, 14:40
Benutzerbild von roman
roman roman ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard !!!

İtibarsız yığınlar, "oligarşi"ye karşı "biz de varız" diyorlar

Çirkin ve seviyesiz nutukçu polemikleriyle geçen seçim kampanyasından sonra, genel seçimler de noktalandı.
Neyse ki seçimler, kanlı bir kargaşaya neden olmadan; gönül rahatlatıcı bir olgunlukta geçti ve sonuçlar da, 2 saat içinde açıklanmaya başladı.
Yüksek Seçim Kurulu"nu ne kadar kutlasak, yeri.
* * *
Türkiye oldum bittim; ne "sol"un, ne de "sağ"ın içeriğiyle, politika sözlüğündeki tanımlarını algılayabildi.
* * *
Osmanoğulları"nın vezirlerle, ocak ağaları ve kapı kullarından oluşan "Enderun"u; Cumhuriyetçiler tarafından resmi bayramlarda frak ve silindir şapka giyen Hazine"den geçinmeli bürokratlar oligarşisine dönüştürülünce; imajı değiştirilmiş Hazine"den geçinmeli kesimle çevreleri, "ilerici"; köylerde, kasabalarda, kıyı mahallelerde yaşayan takkeli, çarşaflı, başörtülü "topluluklar"dan oluşmuş mesleksiz ve geçimini çıplak hayattan sağlamaya çalışan kent dışı yığınlar da; "gerici" olarak damgalandı.
* * *
Ne Rönesans"tan, ne okyanuslara açılımdan, ne endüstri devriminden, ne sermaye birikiminden geçmişliğin birikimine sahip Türkiye"de; çağdaşlaşma iddiaları, Cumhuriyetçiler"le de sürdü gitti.
* * *
Köylü ağırlıklı ve ilkel bir tarıma dayalı ekonomik altyapı değiştirilmeden; kılık kıyafet değişikliği, Latin alfabesinin ve İsviçre Medeni Yasası"nın kabulü gibi üstyapı değişiklikleriyle, "çağdaş bir imaj" yaratmak; yeterli sayıldı "çağdaş uygarlık düzeyi"ne ulaşmaya.
* * *
Cumhuriyetçi oligarşinin en keskin yamukluğu ise; köylerin, kasabaların, kıyı mahallelerinin yoksul ve çaresiz dünyalarını ön plana çıkararak anlatmaya kalkan ozan ve yazarları, imha etmeye kalkmasıydı.
* * *
İkinci keskin yamukluk, bilimsel bir objektiflikten kopuk "resmi tarih" hipnozlarıyla, genç kuşakların beyinlerini buzlandırmaktı.
* * *
Üçüncü keskin yamukluk da; geçim kaynağı yaratacak bir meslek "sahibi olma" hedefinden çok uzak bir eğitim düzeniyle; sadece oligarşik yapıya militan yetiştirmeye kalkmaktı.
* * *
Bütün bu yamuklukların sonucu, Türkiye 20. yüzyılı da ıskaladı ve "onlar-biz" ayrımıyla kendi kapalı çemberinin içinde; oligarşinin, gizli bir iç sömürgesiymiş görünümüne büründü.
* * *
Bugün de, seçimlerden sonra yapılan yorum ve analizlerde; bir "merkez", "merkez sağ", "merkez sol" türü, tanımlaması yapılmamış kavramlar cacığı sürüp gidiyor.
* * *
"Merkez" ne demektir?
"Orta sınıf" mı demektir; burjuvalaşma sürecine girmiş olanlar mı demektir?
"Merkez sol" daha aşağı düzeylerde kalmış ve "değişimden" yana olanlar mı demektir; "merkez sağ" daha üst düzeylerde yaşayan ve hiçbir değişim istemeyenler mi demektir.
Hiç berrak ve belli değil.
* * *
Bendenizin gözlemim odur ki; adam yerine konmayan itibarsız yığınların, toplumsal bir "değişim" özlem ve beklentisi; kendisine yakın siyasal bir kaldıraçla bütünleşmeye kalktığında, "muhafazakâr kanat" damgasını yemekte.
Eski oligarşik düzenin sürmesini isteyen "statükocu"lar ise, "ilerici kesim" damgasını...
* * *
Bütün bu ellertutar tarafı bulunmayan kavram karışıklığı, Cumhuriyetçi oligarşinin; "gerekli ibadeti yapma koşuluyla, ancak öldükten sonra mutlu ve zengin bir hayat süreceğine inanan" yoksul yığınların, emir ve yasalarla "laik" olabileceğini sanmasından ve onları "gerici" olarak damgalamasından kökenlenmekte.
Cumhuriyetçi oligarşiyi otopsi masasına yatırmak ise, "Atatürk ilke ve inkılapları"na ihanet sayılmakta...
Gel, çık çıkabilirsen işin içinden de; mayalandır çağdaş bir demokrasiyi.
* * *
Bir de 21. yüzyılın "küreselleşme" süreci var; "ulus-devlet" modelinin aşılmakta olduğu evrensel bir süreç...
Bu evrensel süreçte, ekonomi de; yerellikten evrenselliğe doğru kanat büyütüyor.
O nedenle, tıpkı yoksul yığınların "değişim" istemesi gibi, TÜSİAD da, evrenselliğe açık bir "değişim" istiyor.
* * *
Eski kalıpların ve ezberlerin pabucu dama atılıyor.
Yönetim saltanatlarının yerini, üretim saltanatları almaya başlıyor.
Hazine"den geçinmeli, mesleksiz bürokratik bir oligarşinin, işine gelir mi böyle bir değişim; kendini ne kadar "ilerici" saysa da?
* * *
1866 yılında Girit Adası"nda, Osmanoğulları"na karşı bir isyan baş göstermişti.
Sadrazam Âli Paşa, bizzat Girit"e giderek, adaya "otonomi" tanımıştı.
Ve iç politikada ne olmuştu biliyor musunuz?
Âli Paşa, vatanı satmakla suçlanmıştı.
* * *
Bugünkü Türkiye"de, kutuplaşmalar ve çalkantılar sürüp gider mi; yoksa yönetim saltanatına mıhlanmış oligarşilere karşı, "birey"in ekonomi güvencesiyle hak ve hukukunun korunması süreci; evrensel kriterlere göre benimsenir mi?
* * *
2008 yılının temmuzunu beklemek gerekiyor. Sonra da 2018"in temmuzunu...

Cetin Altan. (Milliyet gazetesi.)
  #3814  
Alt 25.07.2007, 19:49
Benutzerbild von adem2007
adem2007 adem2007 ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Frage zum Militärdienst

Hallo,ich hab da mal eine Frage zum Militärdienst.Also ich habe nur noch bis Ende Oktober verlängert und zur Zeit auch keinen Job und wollte mal wissen ob ich auch mit der Hartz4 Bescheinigung beim Konsulat den Militärdienst verlängern kann.Kennt sich da einer vielleicht aus ?
  #3815  
Alt 25.07.2007, 23:53
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard müslümanligi rencide eden nikli kisinin

kim oldugunu burda hepimiz cok iyi biliyoruz

ama bu kisinin nedense (!) vaybee de dokunulmazligi var
  #3816  
Alt 25.07.2007, 23:56
Benutzerbild von hizlikacak
hizlikacak hizlikacak ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Islam ile ilgisi yokki, hepsi Marketing

nicin diye soracak olursan, söyle anlatayim.

Insanlar neye meragi cogalir? Negatif konularda, sansasyonlarda ve tehlike görünülenlerde insan daha büyük tepki gösteriyor.

Tartismali ortamda tabiiki o konulari daha uzun süre websayfasinin ilk sirasinda gösterecekler, ziyaretci sayisi otomatikmen daha yükselmekte.
  #3817  
Alt 25.07.2007, 23:57
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard o.T.

gehe zum obsthändler um die ecke und lass dir bescheinigen dass du da arbeitest..die akzeptieren dort alles
  #3818  
Alt 25.07.2007, 23:58
Benutzerbild von hizlikacak
hizlikacak hizlikacak ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard kim o? o.T.

ohne Text
  #3819  
Alt 26.07.2007, 00:00
Benutzerbild von hizlikacak
hizlikacak hizlikacak ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard ammada yaptin haaa :)

sanki Dalton Brüderlerin baska isi gücü yok böyle seyleri takip edecekler, die gehen lieber Geld verdienen anstatt im Internet abzuhängen, die sind ja schließlich nicht doooooof *lol*
  #3820  
Alt 26.07.2007, 09:31
fos
 
Beiträge: n/a
Standard ach so die Daltons...hast recht!

wie konnte ich nur so, zwar kurz, naiv sein
Trotzdem behaupe ich, das sogar meine Microwelle mehr selbstkontrolle hat.


Na ja: love it or leave it gell !
Antwort


Themen-Optionen Thema durchsuchen
Thema durchsuchen:

Erweiterte Suche

Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu