Einzelnen Beitrag anzeigen
  #33429  
Alt 07.08.2007, 01:02
Benutzerbild von roman
roman roman ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Bir hatırlatma yapayım.

Benim bu sayfalara aktardığım yazılar çok ince elenip dokunmuş araştırma yazılarıdırlar.

Ben bu yazıları kolay elde etmiyorum, pek çok yazıları birbiri ile karşılaştırarak, araştırarak elde ediyorum.

Benim referans aldığım tek ölçü yazıların propaganda olmaması, gerçekçi, dürüst ve uzmanlık içermesi.

Ve, kutsal olarak bilinen kitaplara ait olmalarıdır.

Hadislere ait bölümdekiler yalnızca sosyal içeerikli olan bölümlere ait olanlardır aktardıklarım, kutsal kitapların içeriği ile olan bir tek satır bile geçmez.

İnsan neye, niçin ve neden inanacağına kendisi karar verir.

Benim ile tartışmak isteyenler önce aktardığım yazıların doğru olmadığını, yanlış olduğunu bana kutsal kitaplaraın yazıları ile açıklasınlar, çünkü kutsal kitapların yazıları kutsal kitapların yazıları ile çözümlenir.

Bunu yapmayanlar ve bütün buna rağmen sırf bana saldırarak dini bütün olduğunu düşünenler benin dindarlığımının kıyısından bile geçemezler, dini inanç dini bilmek ile başlar.

İster inanır ister inanmazsın, lakin din adına olmayan bir dini bana din gibi gösteremezsin.

Din yada dinler, sevgi, saygı, huzur dünyasını oluşturmak olduğu kadar, dürüstlük, öbür dünya ya hatırlamak ve kavuşmak ilkelerini taşır.

Bunun insani ve toplumsal dinleri yer yüzünün şu an ki genel ilahiyat konumunun bir çeşit görüntüsünde zaten bulunmakta.

Din adına, şiddet yapılırsa, uygulanırsa orada ALLAH, TANRI, RAB yada herhangi başka bir isim bu sadistliğin ve insanlığın zayıf yönünün içinde asla yer almaz.

Benim açımdan İslam dini bu muhetevadadır, yoksa 1400 yıldır halen bu tür işler ile uğraşmazlar.

Haçlı seferlerinin biteli yüzlerce yıl oldu, kaldı ki haçlı seferleri sadece Kudüsü İslam yanlılarından kurtarmak için değil, Yahudilerden de kurtarmak için yapıldı.

Sonuç olarak, sevgili Tanrının dini yoktur, Tanrı kendisini düzene sokacak bir ilahiyat sosyolojisine ihtiyaç duymaz.

Din ve dinler gelişmemiş, uygarlaşamamış insanlığın bir kesimi ile; Oldukça gelişmiş ve Tanrıyı bu dünyada bile yakından hissedebilecek okumuş, insan sevgisi, saygısı ve evren yüreği ile dopdolu insanlara aittir.

Sevgili Tanrının katında tüm insan ve insanlık eşittir.

Tanrıda ne şiddet, ne yalan, ne korku, ne dolan, ne sahtekarlık bulunur.

Zaman ve mekan kavramının bulunmadığı bir yerde dinler bulunmaz.

Salt ışıklı, ölümsüz ve sevgi dolu ruhlar bulunur.