Einzelnen Beitrag anzeigen
  #1  
Alt 08.05.2016, 14:37
Benutzerbild von Caka_Bey
Caka_Bey Caka_Bey ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 01.03.2015
Beiträge: 406
Standard Zaman hırsızı kararsızlık

Artan imkânlar, hızla değişen şartlar ve hata yapma korkusu gibi durumlar karar vermeyi zorlaştırır. Öyle ki kimilerine göre karar verebilmek ‘fırsat’ anlamı taşırken kimileri için bu büyük bir ‘sorun’dur. Fransız siyasetçi Charles Flory, bunun için “En büyük zaman hırsızı kararsızlıktır.” diyor. Amerikalı yazar Charles Bukowski de “Ya düşlerinin peşine düşmeyi seçersin ya da olanları kabullenmeyi. ‘İyi ki’lerinle güçlenir, ‘keşke’lerinle tükenirsin. Karar senin!” sözleriyle tam da bu noktaya değiniyor.

Bir karar vermeden evvel elbette olumlu-olumsuz yönlerini iyice düşünüp tartmalı. Ancak verilen kararın sonucunu önceden kestirememenin oluşturduğu korku alışkanlık haline gelirse kronik bir mutsuzluğa sürüklenebilirsiniz.

Florida Eyalet Üniversitesi, kararlarını sık sık değiştiren insanlar üzerine bir araştırma yaptı. Verdiği karardan emin olmayan insanlar, sıklıkla kararlarını değiştiriyor veya pişmanlık duyuyor. Prof. Joyce Ehrlinger, bu yapıdaki insanların doğru tercihi yaptıklarından emin olmak istediklerinden, verdikleri kararın arkasında sağlam duruş sergileyemediklerini söylüyor. Ehrlinger, sürekli memnuniyetsizlik halinin, strese sebep olduğunu ve ruh/beden sağlığını olumsuz etkilediğini, depresyona sebep olduğunu söylüyor. Diğer taraftan yetinmeyi bilen ve kararlarını kabullenebilen kişilerin, daha rahat bir hayat sürdüğünü vurguluyor.

‘Hata yapmaya da ihtiyaç var’kararsizlik

Karar vermek, bir manada seçmek demektir. Doğru olanı seçeyim derken cesaretsizlik ve korkuyla beslenen kararsızlığımız, zihnimizi sürekli meşgul edecek sorular doğuruyor. Oysa ki verdiğimiz kararın arkasında durabilmeyi başarırsak, bu bize hata yaptığımızda da o hatadan ders çıkarabilme ve korkularımızı yenebilme fırsatı sunar. Doğru ve yanlışlarımızın toplamı değil midir hayat?

Amerikalı gazeteci ve yazar Kathryn Schulz, “Aslında hata yapmaya ihtiyaç vardır.” diyor. Hata yapmaya karşı koydukça, insan olmanın ne anlama geldiğini öğrenemiyoruz.

Kararsızlık, aslında hem doğuştan getirilen bir eğilim hem de bir öğrenme… Kararsızlık; çocukluğunda ailesi içinde kararsızlık gözlemlemiş yahut fikirleri önemsenmemiş, olumlu davranışları onay görmemiş kişilerde daha fazla görülüyor. Yapılan yanlış tercihler, bununla birlikte sarsılan özgüven de kararsızlık halini tetikliyor. Bu hal, bir süre sonra kişiyi tamamen bloke edip, en basit kararları dahi verememeye kadar sürükleyebiliyor. Sabah gözünü açtığı andan itibaren; “Acaba ne yesem, hangi kıyafeti giysem, nereye gitsem?” gibi en basit soruları kendi kafasında çözmeye çalışmaktan yorulan birey, bir hastalık pençesindeymiş gibi kıvranıyor. Kararsızlığın bu biçimde kronik bir şekle dönüşmesine ise ‘abulia’ deniyor.

‘En kötü karar, kararsızlıktan iyidir’

Karar vermek ne kadar güçleşirse, kararsızlık süresi de o kadar uzuyor ve kişinin hata yapma endişesi aynı minvalde artıyor. Kendi kararlarını vermekten korkar hale gelen kişi, etrafındakilere ‘Sence?’ sorusunu yöneltmeye başlıyor ki, bu da sorumluluktan kaçma ve başkalarının kararları doğrultusunda yaşama, hayatının kontrolünü bırakma anlamını taşıyor. Ayrıca kişi, çevresindeki insanlar üzerinde de olumsuz bir izlenim bırakabiliyor.

“En kötü karar, kararsızlıktan iyidir.” diyor Montesquieu. Bu sözün haklılığı tartışılır olsa da kararsızlığın, kişilikte oluşturduğu tahribatı da unutmamalıyız. Tam bir seçenekler dünyasında yaşadığımız şu dönem, kararsız insanlarda kâbusta yaşıyor hissi uyandırabilir. Ölümlü insanın dünyadaki kısıtlı zamanından çalmayın. İç huzuru yakalayabilmek ve endişeden az da olsa uzaklaşabilmek adına, tedbirinizi ve kararlarınızı alıp takdiri beklemeye ne dersiniz? Ayet-i Kerime’de de beyan edildiği gibi, “Sonra bir kere karar verdin mi artık Allah’a dayan, çünkü Allah, kendisine güvenenleri sever.” (Al-i İmran 159)kararsizlik_secim_yapmak

Kararsız kaldıysanız bir bilene danışın

Sosyal Psikolog Dr. Peter Collett, karar verme yolunda ilerleyebilmek adına atılacak adımlar arasında şunları sıralıyor:

Araştırmak: Karar verilecek konu hakkında bilgi sahibi olmak süreci hızlandırabilir.

Öncelikleri belirlemek: Kesin karar vermenin önemli olduğu, tabiri caizse hayati konuları belirlemek.

Öngörüde bulunmak: Karşınıza çıkabilecek zorlukları ve bunlarla mücadele etme yollarını düşünmek.

Paylaşmak: Kafanızı karıştıran konuları etrafınızdakilerle konuşmak.

Uzmanlara danışmak: Kararsızlığı yenmenin bir yolu da uzmanlardan yardım almaktır.

Kaynak: http://kisiselbasari.com/kararsizlik...ren-duygu.html