Einzelnen Beitrag anzeigen
  #2  
Alt 19.03.2015, 09:13
sarioglan
 
Beiträge: n/a
Standard Devami: Tayyipe Başkanlık öcalana özerklik

28 ŞUBAT'I ÖZELLİKLE İSTEDİ

- 28 Şubat’ta HDP ve AKP’nin toplantısında Öcalan’ın deklare ettiği 10 maddelik bir plan ortaya konuldu. Böylece Öcalan sürece dair son sözünü söyledi mi?

- Hayır. Çünkü son sözü söylemek artık amaca ulaşmak demektir. O anlamda orada bir bitiş ve gerileme, çürüme ve yozlaşma başlar. Oysa önder Apo ve PKK, devrimi devrim içinde gerçekleştirmeyi amaçlar.

- Son sözden kastım şu; 10 maddelik bir deklarasyon ortaya konarak AKP de bir sorumluluğun altına sokulmuş olundu. Sorumluluğun yerine getirilmemesi durumunda ne olur?

- Önder Apo ısrarla açıklamanın 28 Şubat’ta yapılmasını istedi. Darbe karşıtı bir hareket olduğumuz için açıklamanın 28 Şubat’ta yapılması istendi. Ortak açıklama taraflarca imzalanmış ortak bir metninin duyurulmasıyla olur. Orada tabii ki hükümet ve HDP heyeti birlikte görüntü verdi. Anlamlıydı. Çünkü ilk kez hükümet, sorumluluk altına girdiğini gösteriyordu. Türkiye’nin böyle bir adım atması kolay olmadı ve önemlidir.

- Peki, sorumluluk yerine getirilmezse ne olacak?

- Öcalan çağrı yapacak, PKK silah bırakacağını açıklayacak. Böylece sorun çözülmüş olacak. Toplumu aldatmaya yönelik sığ bir kurnazlıktır bu. Bu yanlış algıyı topluma yayarak seçimlerde başarı kazanmak istiyorlar. Kürt hareketi bunları yutmaz.

DEMOKRASİ OLSA KÜRT SORUNU OLMAZ

- Peki, neden AKP’yle masaya oturmaya devam ediyorsunuz?

- Biz kim iktidarda ise onunla masaya otururuz. Bu yadırganamaz. Dünyada benzer sorunları çözenlerin hepsi ya faşist iktidarlarla ya da diktatörlerle meseleleri çözmüş ya da müzakere etmiştir. Burada olan da budur. Türkiye’de demokratik bir yönetim olsa zaten ne Kürt sorunu ne de demokrasi sorunu olur.

- Türkiye’de faşizmi Erdoğan ve AKP mi temsil ediyor?

- AKP hegemonyasını ve diktatörlüğü temsil eden Erdoğan’dır. AKP bir yandan Türkiye’de Erdoğan diktatörlüğünü geliştirecek öte yanda güya Kürdistan’da sorun çözecek. Bu mümkün değil.

- Milliyetçi seçmene yönelik bir politik girişim mi bunlar?

- Hem milliyetçi kesime sesleniyor hem de bizi tahrik ederek, halkı kışkırtarak adeta “yeter artık” deme noktasına getirerek bizi masadan kalkmaya zorluyor. AKP sorunu çözmez, tahrik etmeye devam eder, sürecin önünü tıkarsa tek taraflı olarak sorunu çözmekte bir aşamaya kadar gelebilirsin. Bunların üstüne tahrikleri ve tehditleri de eklerseniz masadan bizi kalkmaya itebilirlerdi. Bütün çabaları da bu yöndeydi ama sonuçsuz kaldı.

AKP OY HESABI YAPIYOR

- AKP’nin bundan çıkarı ne? Masadan kalksanız kazancı ne olur?

- Elbette olur. Kendisini hep sorunu çözen taraf, bizi de çözüme karşıymışız gibi gösteriyor. Bizi zorlayarak çözüm noktasına getiriyor, adımlar attırıyor sabırlı davranıyor. Bunu işliyorlar. Eğer masadan biz kalkarsak, “Ben sorunu çözmek istedim. Sabırlı davrandım ama PKK çözüme gelmeyip savaşta ısrar etti. Barışa razı olmadılar. Savaşın dışında bir şey düşünmüyorlar” diyecekler. Böylece kendisine haklılık kazandırıp bunu da oya dönüştürecek. Hesapları hep bu yöndedir.