Einzelnen Beitrag anzeigen
  #432  
Alt 18.01.2017, 20:35
Benutzerbild von Caka_Bey
Caka_Bey Caka_Bey ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 01.03.2015
Beiträge: 406
Standard



“…Mektubuma cevap beklemiyorum, sizi bekliyorum. Altı aylık evli arkadaşım Nefise intihar etmesin, diye onu beklemekten canım çıkıyor. Size yazmadığım başka şeyler de var. Buralar yanıyor, buralar çürüyor, ne olur hemen gelin. Dağlar bile halimize ağlıyor, siz ilgisiz kalmayın.” Asude




"Şeyh babamın vefatından hemen sonra, yeni şeyhin kim olacağını görebilmek için rüyayı bekleyen dervişler, rüyalarında aynı gece, aynı kişiyi görüp vaziyetin mahiyetini anlayabilmek için sabahın erken saatlerinde kapımı çaldıklarında, gece boyunca vücudumun her zerresine sirayet etmiş şarabın etkisinden henüz kurtulamamıştım."

Tarık Tufan'dan "hayat bu, her şey olur" diyen bir roman!

Şanzelize Düğün Salonu'nun "isimsiz" kahramanı bir aşk için evinden çıkıp savrulmaya başlayınca, kendisini daha önce hiç yaşamadığı türden şaşırtıcı ve bir o kadar da tuhaf olayların içinde buluyor.

Tarık Tufan sevilen üslubu, hakiki hayreti ve "acayip" kurgusuyla bizi ilgi çekici bir yolculuğa çıkarıyor. Kahramanın oradan oraya savrulmasıyla gelişen bu yolculuk bir yanıyla da insanın içine doğru uzanan bir arayış.



Olmak cesareti, insanın maske takmadan, “mış gibi” yapmadan, kendi çıplak varoluşuyla, nerede durduğunu, nereye ait olduğunu, nasıl bir dünya tasavvur ettiğini, hiç gizlemeden, utanıp sıkılmadan gösterebilmesi demektir! Korkmadan “Hayır!” diyebilmek, boyun eğmeden dik durabilmek, tahakküme karşı durma cesaretidir.
Bize kendi aklını vasi tayin etmek isteyenlere karşı “Hayır, ben kendi aklımla mesudum, senin aklına ihtiyaç duymuyorum!” diyebilmektir.
Hakikat ve hakikilik, cesaret istiyor.
Kemal Sayar, zamanın ötesine konuştuğu yazılarıyla bize bunu hatırlatıyor.

Bir kaygı döneminden geçiyoruz, ama etrafımızda olan bitenleri, kendi içimizde olan bitenleri dikkatle izliyoruz. Böylesi dönemlerde kendi içimizdeki boşluktan aşağı bakabilmek nasıl da önem kazanıyor! Milletçe, “olmak” cesaretini göstermemiz gerekiyor.





Eve geldim, küçük abim kaza geçirmiş, hayata veda etmek üzereydi. Babam kumarhanede, evde para yok. Annem çok acı çekiyordu. Babam yolladığımız haberi dikkate alıp gelmedi ve nihayet abim vefat etti. Babamı kumar masasından kaldırıp getirmişler.

Geändert von Caka_Bey (18.01.2017 um 20:39 Uhr).