Einzelnen Beitrag anzeigen
  #34  
Alt 10.03.2015, 22:42
Benutzerbild von Lara_
Lara_ Lara_ ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 11.04.2012
Beiträge: 1.469
Standard

Atatürk'ü Unutturmak İsteyen İdeolojik Akım

gericiliğin, bölücülüğün, emperyalizmin türkiye'deki en büyük düşmanının atatürkçü düşünce olduğunun farkına varmış bir ideolojidir.

atatürk düşmanlığı besleyen bu ideolojinin oluşmasında üç ana husus vardır.

1- atatürk'ün mandayı kabul etmemesi
2- cumhuriyet rejimini benimsemesi
3- laiklik ilkesini getirmesi...

ülkeyi emperyalistlerin işgalinden kurtaran devrimci bir kahramana kin duyan, cumhuriyet düşmanı soysuzlar bugün hala belki yabancı manda altında daha özgür olabilirdik düşüncesindeler.
onlara eğer atam olmasaydı analarının bacılarının başlarına geleceklerden, anadolu'yu işgal eden ingiliz, fransız ve yunan askerlerinin belki de tecavüzüne uğrayacaklarından, anadolu'nun piç coğrafyası haline geleceğinden bahsetmeyeceğim, çünkü artık çok sıkıldım. onlar zaten bunun farkındalar,anlamıyormuş gibi görünüp aptala yatıyorlar. gidip oylarını atatürk devrimleri toplumda travma yarattı diyenlere veriyorlar. ortak özellikleri türkiye'yi sevmemek olan emperyalist dış güçlerle işbirliği içine giriyorlar.

dış güçler ve atatürk deyince aklıma ahmet taner kışlalı'nın eski bir yazısı geldi.
eski ama güncelliğini yitirmemiş bir yazı:

"abd atatürk'e neden düşman??

önceki yazımda bazı somut bilgiler vardır.
abd'li bazı “servis”lerin, türkiye'ye yönelik çabaları ile ilgili bilgilerdi bunlar. atatürk'ü ve kemalizmi yıkmak için gösterilen çabalar yan yana geldiğinde, ortaya yadsınamayacak bir tablo çıkıyordu. ama bu tabloya eklenecek, birkaç fırça darbesi daha kalmıştı.

varan bir:
“cia istasyon şefi” paul henze, bir rapor hazırlıyor : “21. yüzyıla doğru türkiye”. ve şu “sav”ları savunuyor :

atatürk ilkeleri soğuk savaş döneminde görevini yapmıştır; ama “yeni dünya düzeni” ile birlikte gerekliliği de kalmamıştır. “klasik atatürkçülük” ölmüştür..aydınların imam-hatip okulları konusundaki endişeleri yersizdir. iran ve arap parası ile desteklenen köktendincilik, türkiye için ciddi bir tehlike değildir..

atatürk'e “deccal” diyen said-i nursi ve nurcular ilericidir..nakşibendiler geriye dönük değillerdir; orta asya türk cumhuriyetleri ile bağlantıyı sağlayabilirler..

varan iki:
samuel hungtington gibi “bazı” abd'li yazarlar, kemalizme karşı “ilımlı islam”a sahip çıkıyorlar.türkiye'nin batı ile bütünleşmesini istemiyorlar.türkiye'nin “yeni dünya düzeni” içindeki yerinin “ilımlı islam” olması grektiğini düşünüyorlar. batının çıkarının bunu gerektirdiğini savunuyorlar..

varan üç:
cia türkiye ve ortadoğu şeflerinden graham fuller de, üç yıl önce bir türkiye raporu hazırlanıyor..ve özellikle “kürt sorunu”na el atıyor:

irak'ın “üniter” yapısını koruması abd çıkarlarına uygun değildir. türkiye kürtlere özerklik verirse, kuzey irak'taki kürtlerle bir bütünleşme gerçekleşebilir. en kötü şey, türkiye'nin irak'a yakınlaşmasıdır.

şimdi gelelim sorunun yanıtına: abd “servis”leri atatürk'e niçin düşman?
bunun dört temel nedeni var.

birincisi..
laik- demokratik kemalist model, “ihraç” etmeye elverişli değildir. türkiye'ni toplumsal kültürel altyapısına sahip bulunmayan islam ülkeleri bu modeli uygulayamazlar. “ilımlı islam” ile bütünleşmiş, yarı çağdaş bir türkiye, abd çıkarlarına daha uygundur!
üstelik, petrol zengini ortadoğu ülkelerindeki çağdışı rejimlerin varlığını koruması açısından, kemalist model tehlikeli bir örnektir. bu rejimlerin varlığı, amerikan çıkarlarının güvencesidir!

ikincisi..
kemalizmin temelinde ulusal birlik ve tam bağımsızlık ilkeleri vardır. bu ise, abd'nin ve genel olarak batının çıkarlarına terstir. türkiye ne yıkılmalı, ama ne de bağımsız hareket edebilecek kadar güçlenmelidir. türkiye ortadoğuda büyük bir güç olmamalıdır!

üçüncüsü..
türkiye'nin kürtlere özerklik vermesi, giderek federasyonu peşinden getirir. bir adım sonrası ise, komşu devletlerin de parçalanması ile “bağımsız” bir kürt devletinin oluşturulmasıdır. her zaman abd'ye muhtaç böyle bir devlet, amerikan çıkarları için en iyi çözümdür. ama bu formülün uygulanabilmesi için ilk koşul, türkiye'de atatürk'ün ve ilkelerinin yıkılmasıdır!

dördüncüsü..
yeni dünya düzeninde, uluslar arası sermayenin karşısında kalan tek engel “ulusal devlet”tir. türkiye'de atatürk yıkılmadan ulusal devletin yıkılamayacağı ise bir gerçektir!
1994 aralığında, yeni demokrasi hareketi kurulurken çıkan bir yazım şöyle noktalanıyordu:

“özal –12 eylül sayesinde- boşaltılmış bir meydanda işe başamıştı..”dört eğilimi” birleştirip, abd'nin çizdiği yolda kararlılıkla yürüdü. ama bugün artık ne dünya o günün dünyası ne de türkiye o günün türkiyesi..özal öldü, yaşasın boyner!.. doğru isim, yanlış zaman.. ve tarihi, isimler değil “zaman”lar belirler!..”

Alinti