Öyle Bir Sevgi ki Tarif Edilemez ..!
İlk maçıma 4 yaşımdayken gittim , çok garip bir duyguydu babama sordum
nereye gidiyoruz diye , birşey söylemedi.Zaten ilk gittiğim maçımdan pek
birşey hatırlamıyordum ama daha sonra ilk kez Kadıköy"e bir sezon açılışı için
gittim.Gerçekten çok heyecanlıydım,her taraf sarı-lacivertti , kalabalık
nedeniyle maçtan erken çıktık ve kendimi bilerek , en net hatırladığım maç 2000
-2001 sezonunda Ankaragücü"nü 5-1 yendiğimiz maçtı , o zaman kendimi
tamamı ile bu renklere adamıştım.Artık ben kesinlikle sağlam bir
Fenerbahçeliyim demeye başladım , gittiğim ilk maçı okulda heyecanla
arkadaşlarıma anlattım ama ben anlattıkça onlar tepki vermediler ,
kıskanıyorlar dedim geçtim.O gün Kennet Andersson"u çok sevmiştim nedense ,
gittim hemen formasını aldım ve o sezonun sonunda ilk kez caddeye inip
şampiyonluk kutladım , şampiyonluk çok zor alınmıştı , hatırlıyordum.Özellikle 4-
3"lük gaziantepspor maçını evde radyodan dinliyordum ve sevinçten
sandalyemi kırmıştım.Daha sonra 6assay maçı ve sonrasında gelen şampiyonluk
Sonraki sezon hep realleri barcaları gördüğüm şampiyonlar liginde bu kez
Fenerbahçe vardı , ilk Barca maçında açıkçası o kadar üzülmemiştim ama
sonraki Leverkusen maçında ilk golü attığımızdaki sevincimi unutamıyorum
fakat hakem yüzünden yine puansız dönmüştük.Bütün CL böyle geçmişti ve
son Barca maçında Fenerbahçe için ilk gözyaşlarımı dökmüştüm.Bir sonraki
sezon işkence gibiydi , 6-0 çok güzeldi fakat genele bakarsak başarısız bir
sezon geçirmiştik ama sevgimden zerre kadar birşey eksilmemişti.Feyenoord
maçında rahmetli anneannemle kavga etmiştim , maç bittikten sonra 1 saat
yerimden kalkamadım üzüntüden..
Fakat işte hayatımın daha güzel ve mutlu seneleri 2003-2004 sezonu ile
başlamıştı , ilk kez babamdan ayrı maçlara gitmeye başlamıştım.Fenerbahçe
de o sezon çok iyiydi , o sezon Avrupa"da yoktuk fakat ben çok mutluydum
gerçekten.. O sezonun tamamında Kadıköy"deki tüm maçlara gitmiştim hatta 2-
1 yendiğimiz 6s maçına da babamdan ayrı gitmiştim.İnanlmaz bir hazdı , maça
giderken sanki cennete gidiyormuşçasına sevinçle gidiyordum o sezon..
Bir sonraki sezon 2004-2005 sezonu, cebimde kombinem vardı , ve ilk kez
Şampiyonlar Ligi maçlarına gidicektim.O tüylerimi diken diken eden şarkıyı
kulaklarımla duyucaktım stadımızda.İlk Sparta Prag maçında St.Pierre"in golü ile
Fenerbahçe ilk maçtan galibiyetle ayrılıyordu.Golden sonra babam
gözyaşlarını tutamıyordu ve ben babamı ilk kez ağlarken görüyordum. Bu aşk
bambaşka birşeydi gerçekten.. Artık iyice aklım başıma gelmişti ve
Fenerbahçenin ülkemizde tek büyük olduğunu anlamıştım.Gelirleri ile ,
stadyumu ile , tesisleşme hamleleri ile , getirdiği futbolcular ile , amatör
branşlardaki başarıları ile , milli takımlara yaptığı katkıları ile ve vatanın
kurtulmasına yaptığı yardımları ile gerçekten inanılmayacak derecede büyük bir
kulüp olduğunu anlamıştım.. Kim ne derse desin TEK BÜYÜK FENERBAHÇE idi ..!
Ve şu anda Fenerbahçe ve dierleri arasındaki ayrımı yapıyorum ,
Fenerbahçe"ye karşı kurulan tuzakların , oynanan oyunların farkına varıyorum.
HEP
DESTEK TAM DESTEK veriyorum. Bize karşı oluşan ittifakları ancak
kenetlenerek , her maç stadımızı doldurarak , Feneriumlardan alış verişlerimizi
yaparak yeneceğimizi biliyorum ve ben bunları yapıyorum , ilerisi için de
yapacağıma söz veriyorum ...
Önümüzdeki ilk engel Ankaragücü ve geriye kalan 10 hafta için Tüm
Fenerbahçelilerin her zamankinden daha fazla kenetlenmeye ihtiyacı olduğunu
düşünüyorum. Çünkü Fenerbahçe her bakımdan Avrupa düzeyinde bir kulüp
oldu. Gelirleri giderlerinden fazla hale geldi , bütçesini 100 milyon ? yaptı .
İnanılmayacak kadar güzel tesisler yaptı . Her sezon transfer piyasasının en
iyilerini getirdi ve diğerleri de bununlar baş edemeyeceklerini anlayıp
kenetlendiler , aynı pankartlarla çıktılar maçlara , ağız birliği yaptılar . Bu sezon
alıncaka muhtemen şampiyonluk hepsini çıldırtacak ve muhtemelen guardını
düşürecektir...!!
37 yaşındayım ve 37 yıllık Fenerbahçe duygularımı buraya döktüm .
Okuyana okumayana herkese teşekkür ediyorum , tüm Fenerbahçelileri çok
seviyorum..
|