Einzelnen Beitrag anzeigen
  #4  
Alt 22.09.2003, 17:43
Benutzerbild von kolaygelsin
kolaygelsin kolaygelsin ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard miraç(3)

Sabah olunca, Kâbe yanına gidip mirâcını anlattı. İşiten kâfirler alay etti. Birkaçı sevinerek Ebûbekir"in evine geldi. Çünkü, bunun akllı, tecribeli, hesâblı bir tüccâr olduğunu biliyorlardı. Kapıya çıkınca hemen sordular:
Ey EbâBekir Sen çok kerre Kudüse gittin geldin. İyi bilirsin. Mekkeden Kudüse gidip gelmek, ne kadar zamân sürer dediler.
Ebû Bekir: İyi biliyorum. Bir aydan fazla, dedi.
Kâfirler bu söze sevindi. Akıllı, tecribeli adamın sözü böyle olur, dediler. Gülerek, alay ederek ve Hazreti Ebû Bekirin de kendi kafalarında olduğuna sevinerek:
"Senin efendin, Kudüse bir gecede gidip geldiğini söylüyor diyerek, Ebû Bekir"e sevgi, saygı ve güvenç gösterdiler.
Hazreti Ebû Bekir, Resûlullahın mübârek adını işitince, "Eğer O söyledi ise, inandım. Bir ânda gidip gelmişdir" deyip içeri girdi. Kâfirler neye uğradıklarını anlıyamadı.
Hazreti Ebû Bekir hemen giyinip, Resûlullahın yanına geldi. Büyük kalabalık arasında, yüksek sesle "Yâ Resûlallah! Mirâcınız mübârek olsun! Allahü teâlâya sonsuz şükürler ederim ki, bizleri, senin gibi büyük Peygambere, hizmetçi yapmakla şereflendirdi". deyince, diyecek şey bulamayan müşrikler dağıldı, îmânı zayıf birkaç kişinin de kalbine kuvvet verdi. Resûlullah efendimiz, o gün Ebû Bekre "Sıddîk" dedi. Bu adı almakla, bir kat dahâ yükseldi.
Kâfirler bu hâle çok kızdı. Resulullah efendimizi mağlûp etmek için, imtihân etmeye yeltendiler:
Yâ Muhammed,Kudüse gittim diyorsun. Söyle bakalım! Mescidin kaç kapısı, kaç penceresi var, gibi şeyler sordular. Hepsine cevâb verirken, hazret-i Ebû Bekr, öyledir yâ Resûlallah, öyledir yâ Resûlallah derdi. Hâlbuki, Resûlullah efendimiz edebinden, hayâsından karşısındakinin yüzüne bile bakmazdı. Buyururdu ki, "Mescid-i aksâda etrâfıma bakmamıştım. Sorduklarını görmemiştim. O ânda Cebrâîl ?aleyhisselâm?, Mescid-i aksâyı gözümün önüne getirdi. Görüyor, sayıyordum. Sorularına, hemen cevâb veriyordum". Yolda, develi yolcular gördüğünü söyledi. İnşâallah çarşamba günü gelirler buyurdu. Çarşamba günü güneş batarken, kervan Mekkeye geldi. Fırtına eser gibi olduğunu, bir devenin yıkıldığını söylediler. Bu hâl müminlerin îmânını kuvvetlendirdi. Kâfirlerin düşmanlığını artırdı.
(Rûh-ul-beyân)da (Tefsîr-i Hüseynî)den alarak ve (Bahr)de, imâmlığı anlatırken, diyor ki,"Resûlullahın Mekkeden Beytül-mukaddese götürüldüğüne inanmıyan kâfir olur. Göklere ve bilinmiyen yerlere götürüldüğüne inanmıyan ise, dâl ve mübtedi olur". Ya?nî sapık olur."
SON