Einzelnen Beitrag anzeigen
  #22280  
Alt 31.07.2005, 20:45
Benutzerbild von donpepelino
donpepelino donpepelino ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Dini Moda Haline Getirenlere :)

Ba"zýlarý da "Kur"âný her çaðda, o asrýn
teknolojisinin, ilminin ýþýðýnda yeniden tefsîr etmek
ve Allahýn murâdýný açýklamak gerekir." diyerek
Kur"ân-ý kerîmi asra uydurmaya çalýþýyorlar. Tefsîr,
moda kitâbý deðildir. Her çaða, her asra göre deðiþik
tefsîr olmaz. Dinimiz eksik mi ki tamamlanacaktýr?
Yoksa fazlalýk mý var ki çýkarýlacak? Dinde eksiklik
ve fazlalýk olmadýðý için deðiþik, yeni bir tefsîre
ihtiyâç olmaz. Çünkü dine yeni birþey eklemek bid"at
olur. Dinimizin emrilerini deðiþtirmek kadar büyük
sapýklýk olur mu? Her çaða, her asra göre deðiþik
tefsîr yazmak demek, dini her asýrda, bozmak demektir.

Kur"ân-ý kerîmin ma"nâsýný Muhammed aleyhisselâm
anlamýþ ve hadîs-i þerîfleri ile bildirmiþtir. Doðru
tefsîr kitâbý O"nun hadîs-i þerîfleridir. Tefsîr
âlimleri, tefsîrlerini Peygamber efendimizden ve
Eshâb-ý kiramdan naklederek meydana getirdiler.
Bunlarýn tefsîrleri asra uygundur. Kur"ân-ý kerîmin
emîrleri, her asýrdaki insan için aynýdýr. Önceki
asýrlar için baþka, sonraki asýrlar için baþka ma"nâsý
yoktur.

Tehlikeli Kimseler

Peygamber aleyhisselâmdan gelen bilgileri, aynen
nakleden islâm âlimlerinden farklý bildirmek, dini
bozmak demektir. Kur"ân-ý kerîmi en iyi bilen
Peygamber efendimizdir. O"nun açýklamalarý bellidir.
Bundan daha baþka þekilde açýklamak, dini deðiþtirmek
olur, reform olur. Hadîs-i þerîfte buyuruldu ki:
(Ümmetime en çok tehlikeli olacak kimse, Kur"ân-ý
kerîmi yersiz te"vil edendir.) [Taberânî]

Her asýrda, her insana lâzým olan îmân ve ibâdet
aynýdýr. Asra göre îmân esâslarý ve ibâdet þekli
deðiþtirilemez. Bundan yarým asýr önce, Ýlâhiyat
Fakültesi profesörlerince namaz kýlma þeklinin
deðiþtirilmesi düþünülmüþ, câmilere "Asra göre modern
ibâdet âletleri" konulmasý teklif edilmiþti.

Asra göre, çaða göre tefsîr yazanlarýn böyle bir
düþünceleri yoksa, Ýslâm âlimlerinin bildirdiklerinde
deðiþiklik yapmadan ayný þeyi naklediyorlarsa, o zaman
"Asra Göre Tefsîr" demenin ma"nâsý yoktur. Eðer
deðiþiklik varsa, zaten mu"teber deðildir.

Asrýmýzdaki insana göre kitap yazýlacaksa, Ýslâm
âlimlerinin kitaplarý aynen alýnýr, günümüzde
kullanýlan kelimelerle, buluþlarla açýklanabilir.
Meselâ; müþrikler Peygamber efendimize, (Mescid-i
Aksa"nýn kaç kapýsý, kaç penceresi vardý?) gibi
suâller sormuþlardý. Fakat Resûlullah efendimiz
Mi"râca giderken etrafýna bakmadýðý için bunlarý
görmemiþti. Cebrâil aleyhisselâm Mescid-i Aksâ"yý
gözünün önüne getirince bakýp sorduklarýna cevap
verdi. Bu hadîse anlatýlýrken, (Televizyonda görür
gibi görmüþtü.) denebilir. Bu þekildeki bir açýklamaya
da "Asrýn Tefsîri" veya "Çaðdaþ Tefsîr" denmez.

Ýlmin ve Fennin Iþýðýnda Tefsîr diyenler de vardýr.
Ýlim ve fen, dinden ayrý mýdýr da ilmin ýþýðý deniyor?
Ecnebiler, din ile ilmi ayrý zannettikleri için böyle
yazýyorlar. Ecnebiyi taklid eden reformcular da ayný
þeyi söylüyorlar.

Dini Deðiþtirmek

Mecelle"nin Dürer-ül-hükkâm þerhinde (Zamanýn
deðiþmesi ile, örf ve âdete dayanan hükümler
deðiþebilir. Nassa, dayanan hükümler zamanla
deðiþmez.) deniyor. Ýmâm-ý Rabbânî hazretleri de
buyuruyor ki: (Ba"zýlarý, yapacaklarý deðiþikliklerle,
dini düzelteceklerini, olgunlaþtýracaklarýný
zannediyorlar. Ortaya bid"atler çýkarýyorlar.
Bid"atlerin zulmetleri ile sünnetin nûrunu örtmeye
çalýþýyorlar. Bunlar, dinin noksanlýklarýný
tamamladýklarýný iddia ediyorlar. Bilmiyorlar ki din
noksan deðildir. Kâmildir. Kur"ân-ý kerîmde meâlen
buyuruluyor ki:

(Bugün sizin için dininizi ikmâl eyledim. Üzerinize
olan ni"metimi tamamladým ve size din olarak
Ýslâmiyyeti vermekle râzý oldum.) [Mâide 3]

Dini noksan sanýp, tamamlamaya [asra göre, çaðdaþ
tefsîr yazmaya] çalýþmak bu âyet-i kerîmeye inanmamak
olur.) [C. 1, m.260]

Allahü teâlâ ve O"nun Resûlü Muhammed aleyhisselâm,
kýyâmete kadar hayat þekillerinde ve fen vâsýtalarýnda
yapýlacak deðiþikliklerin, yeniliklerin hepsine þâmil
olan hükümleri bildirdiler. Müctehidler de bunlarýn
hepsini açýkladýlar. Sonra gelen müceddid âlimler, bu
hükümlerin yeni olaylara nasýl tatbik edileceklerini,
tefsîr ve fýkýh kitaplarýnda