Einzelnen Beitrag anzeigen
  #20  
Alt 05.03.2017, 14:00
Benutzerbild von YigitAdam
YigitAdam YigitAdam ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 13.03.2016
Beiträge: 266
Standard

Demek tapanağının kitabını hıfz etmişsin:-))
Çok anlaşıyli tapanak şövalyesi :-)))))) o.çocuğu olduğunuda ordanmı hıfz ettin.Onun dininde küfür hakaret etmek ibne olmak orospu olmak yatıp kalkıp putlara tapmak,marifet olduğunu hifz ettinde, ingiliz sefirini Konsolosunu) çağırıp gebermeden önce idareyi ona teklif etmek istediğini görmedin mi? vay zavalı vay:-)) ben sana belge gönderdim..bana müteşekkir olman gerekmezmi? Hakaret küfür edeceksen belgeyi yayınlayan merci bellidir 50 yıldır ortada dolaşıyor..kimseden yalanlama aksini isbat etme gibi bir belge ortaya konulmadığına göre,(VARSA BUYUR GÖSTER) bunun gerçekliği aksini isbat edene kadar devam edecektir...aksini isbat etme mahkeme kararıyla olur bunuda yapmaktan korkan kemalistlerdir...ben zaten senin tapanağının ingiliz ve siyonistlerin oyuncağı olduğunu biliyorum...
.................................................. ...............
neyse burayi iyi oku olurki anlarsin....dikkat et zoka moka girmeyesin............
Piers Dixon’un dökümanları arasında Sir Percy Loraine tarafından zamanın İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Halifax’a gönderilmiş bir telgraf da vardı. Telgraf İngiliz tarihinin en mühim senetlerinden birisi idi. Loraine, vefat döşeğinde olan diktatörle yaptığı bu mülakâtı çok enteresan olarak nitelendiriyordu.

Bu vesikada Loraine, Lord Halifax’a şunları yazıyordu:

“… Huzuruna vardığımda ekselanslarını yastıklara yaslanmış vaziyette, iki tabib ile, hemşirenin tedavisi altında gördüm. Ben girdiğimde, Reis (Mustafa Kemal), hizmetinde bulunanların ve hemşirelerin dışarı çıkmalarını istedi ve ihtiyaç anında kendilerini çağırabileceğini ifade etdi.

Ondan sonra, ekselansları benimle yavaş yavaş, fakat dikkatlice konuşmaya ibtida etdi. Beni hiç bir zaman bana layık olmayan makamda görmek istemediğini, “Beni daima en layık makamlarda görmek istediğini” ve beni buraya onun için çağırdığını söyledi. Hakkımda arzuladıklarını gerçekleştirmem için çok ricada bulundu. Kendisine müsbet bir cevab vermemi taleb ediyordu.

Şüphesiz ben geçmişte onunla bir arada çok bulundum ve çok mulâkatlar yaptım. Fakat bu, son mulâkatım olabilirdi. O, uzun ve mâcerâlı hayatı boyunca beraber çalıştığı arkadaşlarından bir çoğunu (kendisinden uzaklaştırarak) kaybetmiş ve yapılan tavsiyelerin bir çoğunu da reddetmişti. Sadece benim dostluğuma ve nasihatlarıma güveniyor ve bu dostluğun pekişmesine ehemmiyet veriyordu.

Ben sanki Türkiye’nin başbakanıymışım gibi, benimle çok sade ve serbest bir vaziyetde meşveret ediyordu.

Onun bir reis olarak vefatından evvel, kendi makamı için birisini takdim etme selahiyeti vardı. Onun en büyük arzusu kendisinden sonra “Türkiye’nin Reisi” olarak onun vazifesini üzerime almam idi. Teklifi karşısında benim nasıl bir cevab vereceğimi bir an evvel bilmek istiyordu.

Mütefekkirane bir sessizlikle geçen bir anlık bekleyişden sonra ekselanslarına (Mustafa Kemal’e) “Bütün taleb ve duygularımı kelimelerle izah etmeye yetkili değilim!” şeklinde cevab verdim. Hakikaten o anda çok şaşırmış bir vaziyetde tefekkür ediyordum; hatırladığım kadarı ile yapmış olduğum mulâkatların hiç birisinde bu kadar derin tefekkür edecek derecede bir mülâkatla karşılaşmamıştım.

Ekselansları (Mustafa Kemal) yaptığı bu teklif ile sadece benzeri görülmemiş bir ikramda bulunmakla kalmıyor, aynı zamanda majestelerinin (İngiliz kralının) hükümetine olan bağlılığını da izhar ediyordu.

Ekselansları benim ömrümün büyük bir kısmını majestenin hükümetinin hizmetinde geçirmiş olduğumu biliyordu. Ben halihazırdaki işimde bir kaç sene daha çalışmayı ümit ediyordum. Ekselansları ise, şimdi benden kesin bir cevab taleb etmekteydi. Kendilerine şu cevabı verdim: “İdarî işleri iyi yapıp yapamıyacağımdan şüphe ediyorum. Türkiye’nin Reisicumhurluğu’nu yüklenmek mesuliyeti ile İngiltere Sefirliği arasında çok büyük fark vardır.

Zitat:
Zitat von Lara__ Beitrag anzeigen
YObaz,Sen bu yazidan ne cikardin ne anladigini bize aciklarmisin,Atatürkün ingiliz valisi olmak istedigimi kanitlamaya calisiyorsun? Bilirsin cehalet basa bela ben anlamadim ,sen YObaz Atatürkün Nutuk Kitabini satir satir okumus ezberine almi$ biri olarak bizleri aydinlat.

Atatürk ingiliz valisimi olmak istiyordu???


ona göre bende sana belgelerle buraya cevap verecegim

Geändert von YigitAdam (05.03.2017 um 14:10 Uhr).