Fenerbahce Spor Kulübünden aciklama
Tarihimizle Gurur Duyuyoruz !
TARİHİ İLE HER ZAMAN GURUR DUYACAK BİR KULÜBÜZ
100. Şeref Yılı’nı kutlamaya hazırlandığımız kulübümüzün, şanlı tarihine karşı son günlerde yapılan saldırıların, gerek Türk Spor Kulüpleri’nin ve gerekse de milli hislerimizin zedelenmesi anlamında tehlikeli boyutlara ulaşır olması, önce Türk halkı sonra da kulübümüz tarafından büyük bir esefle karşılanmaktadır.
Yurdumuzu işgal etmiş İşgal Ordularına mensup birlikler ile Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş Futbol Takımları olarak maçlar yapan, ve onları yendiğinde halkının her zamankinden daha çok ihtiyacı olan moralini, bir süre için de olsa yükseltme çabası içinde bulunacağına inanmış güzide kulüplerimizin sporcularını, sözde vatan haini imiş gibi göstermenin, bugün, halkımız ve de taraftarı oldukları kulüplerimizin ne denli bir infial ile karşılayacağı da aşikardır.
Sizler; İşgal Döneminde başta Yavuz İsmet (Uluğ) olmak üzere, Fenerbahçe Spor Kulübü sporcularının Kurbalıdere’den kaçırdıkları cephane sandıklarını sözde bir iki sandıkmış gibi gösterip, “bunun da müzeye mumyası mı dikilirmiş?” sorusu çabası içinde olurken, bizler; vatanı işgal etmiş düşmanı kovmak uğruna, o dönemde İstanbul’un her mevkiinde cephelere silah kaçıranlarla dolu olduğunu, ve de bir tek mermi bile aktarma çabası içinde olanların, sırtında cepheye mermi taşıyan Fatma Bacı’ları misali, tüm vatanseverler ve de şehitlerimiz için, “imkanı olsa da yurdun her köşesinde heykelleri dikilebilse” diye düşünen bir kulübün mensuplarıyız.
Sizler; Sultan Abdülmecit Han’ın oğlu Şehzade Ömer Faruk’u, sözde vatan haini gibi gösterme çabası içinde olurken, bizler; onun, Birinci Dünya Savaşı’nda Verdun Cephesi’nde vatanı için savaştığını, Kurtuluş Savaşına katılabilmek üzere ise gizlice İnebolu’ya giderek, Ata’ya Ankara’ya telgraf çekerek “ Kemal Paşam, ben de Milli Kurtuluşa katılmak ve yanında savaşmak istiyorum” dileğine karşılık, Atanın da “ Hayır, siz şimdi İstanbul’a lazımsınız , orada kalın ” dediğini bilen ve içinde bulunduğu zor şartlar altında bile, vatanı için cepheye koşacak kadar vatanını seven bir hanedan mensubunun, kulübümüze başkanlık yapmış bir üyemiz olmasından her zaman gurur duymuş bir kulübün mensuplarıyız.
Sizler; İşgal Kuvvetleri karşısında kazanılmış Harrington Kupası için, o kupa o müzeye sözde layık değildir derken, bizler; Lozan’dan “ Heyetimiz namına hepsini meserretle (sevinçle) tebrik ettiğimi ve gözlerinden öptüğünü” telgrafla belirtecek kadar anlamlı bulan bir İsmet Paşa gibi, sporcuları ile gurur duyan bir komutanın ecdadı olmakla övünen bir kulübün mensuplarıyız.
İşte; anlaşılacak odur ki; önce tarihi olmak, sonra da bu tarihe sahip çıkmak taktir etmek gerekir ki her kuruluşa nasip olacak bir övgü değildir. Bu anlamda, kuruluş tüzüğümüzün 2. maddesinde yer alan; “ Fenerbahçe Spor Kulübü’nün kuruluş amacı; vatan gençlerini; vatanın korunmasına ve askeri seferberliklere alıştırmaktır” ilkesinden hareketle, vatanımızın savunulması gerektiği tüm zamanlarda, "Önce Vatan" diyerek, istiklal ve cumhuriyeti uğruna seve seve vatana feda edebilecek sporcu ve de üyelere sahip olan bir kulüp olması nedeniyle “her tarafta takdir ile şereflendirilmiş üstün hizmetler vermiş” bir kulüp olduğumuzu kulüp şeref defterine kendi el yazıları ile nakşeden bir ulu öndere sahip olmaktan her zaman gurur duyacağız.
Atatürk hepimizin Ata’sıdır. O, sporun; sevgi, kardeşlik ve dostluktan geçmesi gerektiğinin her vesilede takipçisi olmuştur. O, hangi kulübe daha fazla gönül vermişse versin, O, hayatı süresince tüm spor kulüplerine karşı, aynı saygı ve ilgi yakınlığında durmuş olan nadir kişilerden biridir. Karşıyaka’sından Altay’ına, Galatasaray’ından Beşiktaş’ına, Muhafızgücü’nden Güneş Kulübü’nden Fenerbahçe’sine kadar tüm takımlarımız tüm kulüplerimiz, “O’nun Takımı”, “O’nun Kulüpleri”dir. Hal böyle iken, bu tartışmaların gereğinden fazla uzatılır olmasının, milli hislerimizi de içinde barındıran manevi değerlerimize zarar vermekten öteye gidemeyeceği aşikardır.
Biz; Fenerbahçe Spor Kulübü olarak, Vatan, Bayrak, Atatürk gibi kutsal kavramların, bir milletin kurumları arasında çatışma nedeni değil, tam tersine birleştirici olması ve tüm vatandaşlarımızca bu ilkeye hizmet etmemizin gerektiğinin ifadesi içinde, bu vatan için terini, kanını, canını vermiş tüm kulüplerimize mensup insanları, vatanımızın tüm şehitleri eşliğinde saygı ve rahmetle anar, tarihi böylesi şereflerle dolu bir kulübün de üyesi olmanın verdiği gurur içinde, en derin saygılarımızı sunarız.
Fenerbahçe Spor Kulübü
|